"spor yazarları kupası"nın şâhâne finalinde müthiş goller ve heyecan kasırgasından sonra
beşiktaş, kupayı aldı
fenerbahçe ile 2-2 berabere kalan siyah - beyazlı'lar gol averajıyla toto - turnuası grup birinciliğini de kazandılar
kahraman bapçum
tanıyorduk formaları, oyunculara da... tribündeki sesleri, hakemi, ilân afişlerini... herşeyi tanıyorduk. oysa, sahadaki futbolu tanıyamamıştık. yoksa italyada, ispanyada, zorlu bir final mi seyrediyorduk?
büyük, çok büyük bir maçtı bu. bir bakıyordunuz gerilerden ince ve zarif paslarla açılan akınlarında fenerbahçeliler rakip kale önünde şimşekler çaktırıyordu: bir bakıyordunuz aynı dakikanın içinde iki kalede dört beş gol pozisyonu doğuyordu: bir bakıyordunuz bir yusuf veya ahmet isimli çocukların ayağından seeler, greaves, altafini gibi adamların ayağına yakışır şütler çıkıyordu...
oyunun ilk dakikalarında fenerbahçe forveti ağırlığını koyuvermişti sahanın ortasına. sağda ogün - yaşar ikilisi fırtına gibiydi. tozunu attılar beşiktaş defansının. 18 inci daidka da ogün uzun bir şandeli kovalayıp dalınca kale ağzında sabri topu kaçırıyor fakat ogün'ün bacaklarına sarılıyordu. ilk gol bu penaltıdan mıhlanır gibi girdi kaleye... sonra bir kaç dakika gene fenerbahçe forveti beşiktaş kalesinde civa gibi kaynadı. ama 26 ncı dakikada coşkunun bir pasını bülent kesemeyip top yusuf'a geçince... ortaya doğru kayan yusuf öyle bir şüt çıkardı ki... seyredenlerin «aklı durabilirdi». işte oyunun «muhteşem beş dakikası» bu golle başladı. bir boks maçının sürati içinde değişiyordu avantaj sahibi takım... üç dakika sonra sağdan atılan bir faulde yaşar’ın ortasını ogün kafa ile yere indiriyor, karambolde şenol'un vuruşu defansa çarpıp geri geliyordu. tâ gerilerden kopup gelen ziya gelen topa çaktı voleyi. top, toptan çok mermiye benziyordu şüphesiz... iki dakika sonra fethinin pasını alan k. ahmet ceza sahası dışından bir vole yapıştırdı. bu defa da ali sabrinin âkıbetine düşüyordu.
ikinci devre başlarken çok kimse bu sür'ate dayanamayanın beşiktaş olacağını sanıyordu. oysa, şeref'in 16 inci dakikada, şükrü'nün devre arasında ayrılışları ile gerilerde hafif kalan fenerbahçe, forvetini adetâ yalnız bırakmıştı. beşiktaş ise tam aksine daha dalıcı, daha mücadeleci, daha inatçı oluyordu. yarım saat, ilk devrenin krallarını âdeta sürüklâse ettiler. bir de gol attılar üstelik: k. ahmet'in yarattığı bir pozisyonda kale ağzındaki karambolda fehminin vuruşa ile top fenerbahçe kalesinin süt direğine sonra yere vurup içeri giriyor fakat kale arkasındaki foto muhabirlerinin çok rahat tesbit ettikleri golü hakem ve yan hakemi farkedemiyorlardı. aynı hakemler bundan iki dakika önce ercan'ın kale önünde eliyle topu düzeltisini de görmemişlerdi.