beşiktaş'ın golcü yıldızı maçta aynı yere iki darbe aldı. ilhan'ın kanayan kaşına iki darbe için ikişer dikiş atıldı.
kanlar içinde kaldı karşılaşmanın ilk yarısında beşiktaş'ın golcü yıldızı ilhan mansız, rakip ceza alanında kaşına aldığı darbeyle bir anda kanlar içinde kaldı. hemen tedaviye alınan ilhan'ın kaşına iki dikiş atıldı. ikinci devrede aynı yere bir darbe daha gelince dikiş açıldı ve kanama yeniden başladı. doktorlar bunun üzerine aynı yere iki dikiş daha atmak zorunda kaldı. ilhan sakatlığının da etkisiyle sahadan silindi ve 90 dakikayı tek bir şut bile çekemeden tamamladı.
sergen sakatlandı maçta chelseali futbolcular oldukça sert oynadılar. ingiliz ekibi 18 faul yaparken, beşiktaş'ın yaptığı faul sayısı 6'da kaldı. bu sertliğin sonucunda sergen de sağ ayağında sakatlandı. maç sonrası ağrılarından şikayet eden sergen'in yarın mr'ının çekileceği ve durumunun ondan sonra netleşeceği bildirildi. bu arada chelsea'nun hocası ranieri, ilhan'ın kaşının açılmasına neden olan harekette faul olduğunu ama oyuncusunun kasıtlığı davranmadığını söyledi.
arena stadı'nda 53 bin taraftar, beşiktaş'ı bağrına bastı. türkiye'den ve avrupa'nın her yerinden gelsenkirchen'e akan türk futbolseverler, uefa'ya tokat gibi bir yanıt daha verdi.
arena tıklım tıklım uefa'nın skandal kararıyla galatasaray'ın ardından beşiktaş da kritik şampiyonlar ligi maçını almanya'da oynamak zorunda kaldı. geçen hafta cimbom'u desteklemek için dortmund'a akın eden gurbetçilerimiz, dün de gelsenkirchen'i istanbul'a çevirdi. avrupa'nın her yerinden gelen türk futbolseverler, fenerlisi, g.saraylısı, beşiktaşlısı, tek yürek olup, kartal'a chelsea karşısında destek verdiler. 63 bin kişilik arena stadı'nda, güvenlik nedeniyle boş bırakılan 10 bin kişilik bölüm hariç bir kişilik bile boş yer yoktu. maça gelen yaklaşık 400 chelsea taraftarı da maçı boş bırakılan bu bölümde seyretti.
çarşı'dan destek beşiktaş yönetimi, tribünlerde tek sesliliği sağlamak için çarşı grubu'ndan 15 amigoyu almanya'ya götürdü. ayrıca inönü stadı'nda görmeye alıştığımız taraftar gruplarının dev pankartları bu kez arena stadı'na asıldı. 20 ile 70 euro arasında satışa çıkarılan maç biletleri iki gün önce tükendi ve dün akşam karaborsacılar sahneye çıktı. beşiktaş'ı bu tarihi maçında tribünden izlemek isteyen futbolseverler, stada girmek için 150-200 euro ödemeyi göze aldılar. beşiktaş yönetiminin yanısıra futbol federasyonu başkanı haluk ulusoy ile milli takım teknik direktörü şenol güneş de maçı tribünden izleyenler arasındaydı.
inönü stadı yazıldı stadın girişindeki 'arena' yazısının üzerine 'inönü' yazıldı. gelsenkirchen bu yoğun ilgiyi kaldıramadı. kentte trafik kilitlendi. stat çevresinde de karmaşa vardı. gurbetçilerin büyük bölümü arabalarıyla gelince stadın otoparkında yer kalmadı. içeri girişlerde de izdiham yaşandı. görüntüler, g.saray maçlarındaki olimpiyat stadı'ndakilerden farksızdı.
herşeyden önce çok düşündüğümü söylemeliyim. yiğitlik gösterisi yapıcak yaşı çoktan geçtiğim için aslında mutlaka cim atletini içime giymeli, üstüme lahana gibi katkat hırka kazak kuşanmalı, kar başlığı, gocuk mümkünse çoban kepeneği takmalıyım. bel altı giyinişler için çizgili pijama ya da yün eşortman üzerine kalın bir pantolon düşünmeliyim. neyse ki hem türkiye'den hem avrupa'nın ve almanya'nın çeşitli yerlerinden gelen taraftarlarla bölgenin "yerli gurbetçileri" birleşince ortaya yanardağ lavları sıcaklığında muhabbetler çıktı da ısındım. aslında buraya ortam sakinken gelmek lazım. spor servisinden zürap'ın organize ettiği ve "hiç merak etme, otelle stadın arası olsun olsun da 5-6 km olsun" dediği uzaklık meğerse 65 kilometreymiş. ben şimdi taksi şoförüne bayıldığım 150 euronun hesabını muhasebeye nasıl vereyim. lakin bu 65 km boyunca gördüm ve onun için ortalık sakinken gelmeli diyorum. çünkü her yer göz alabildiğine yeşil, her bir yanda nehirler, ırmaklar, çaylar, göletler var. insanlar son derece munis hatta kımıl zararlısı gibi. tabii ikinci dünya savaş'ından bu yana yani müttefik bombalarından beri en büyük gürültüyü çıkaran "çarşı grubunun" aslanları burayı davul, zurna, slogan ve haykırış çümbüşüne döndürdü. aslında ben kafayı stadyuma taktım. yani birisi söyleyip bak şu gördüğün stadyumdur demese dışardan bakınca kültür sanat merkezlerini ya da dev fuar alanlarını andırıyor. üstü tamamen kapanabiliyor ya da acuk açık kalabiliyor. üşümek filan yok burada. hem onbinlerce kişinin nefesi hem de tavanlara konan elektrik sobaları ısıtıyor ortamı.
içeri giriyorum atv canlı yayınına bağlanmak için haberlerin başladığı saatte, yani 19.00'da stat yakınında oldum. iha kanalıyla ali kırca'yla bağlantı sağlayıp bir cümle kurabildim ki ardından çevremi saran taraftarlar bir anda ablukaya alıp görüntüden yok etti beni. böylelikle sevgili ali benim yerime mebzul miktarda vatandaşımızla karşı karşıya kalıverdi. ondan sonra stata girebilmek için tam 2.5 saat ayazın altında biletimizi getirecek olan fatih'i bekledik. dolayısıyla baş, diş, belfıtığı, lumbago ne hastalık varsa hepsi peydahlandı bende. tam soğuktan bayat ekmek kıvamına geliyordum ki fatih yetişti ve içeri girdik. tabii bu arada en az 600 kişiyle öpüşüp koklaşmamı ve yüzlercesiyle de fotoğraf çektirdiğimi eklemeliyim. sahaya girdiğimde bir sinek sendromu yaşadık. 50 binden fazla taraftarın doldurduğu stadyumda akustik ve ışıklandırma, heybeti o kadar çoğaltmıştı ki insan kendini gerçekten bir sinek sanıyordu. maç başlar başlamaz ben küçük kameramı devreye soktum çünkü oyun devam ederken temizlik elemanları sahaya giriyor, atılan kağıtları topluyordu. yani açıkçası sahada fazlalıklar dolaşıyordu. bunu tespit etmek istedim ama onlar değil ben yakalandım. kamerama maç bitimine kadar el koydular. olsun. yeni moda fotoğraf makinaları neyse ki 20 dakika kesintisiz film kaydı yapıyor! beşiktaş'ın biraz korkak oynaması can sıkıcı olsa da "burası inönü burdan çıkış yok" sloganları biraz olsun rahatlatıyor insanın içini. bu kalabalığın, tezahüratın, soğuğun içinde daha fazla cebelleşmeden bu yazıyı kessem gerisini yarın anlatsam diyorum. haydi şimdilik auf wiedersehen...
şampiyonlar daha doğrusu sparta prag'ın lazio'yu mağlup etmesiyle veda eden beşiktaş, grupta üçüncü sırayı aldığı için avrupa mücadelesini üçüncü turdan itibaren uefa kupası'nda devam ettirecek. siyah-beyazlı takımın ve bu kupadaki diğer temsilcilerimiz olan gençlerbirliği ile gaziantepspor'un rakipleri de cuma günü yapılacak kura çekiminde belli olacak.
beşiktaş 4.5 saat süren yorucu bir yolculuğun ardından dün istanbul'a döndü. çok üzgün oldukları gözlenen siyah-beyazlı futbolcuların ağızlarını bıçak açmazken, otobüse binip ümraniye tesisleri'ne gittiler ve idman yaptılar. bir çok futbolcu yorgun olmasına rağmen idmana çıkarken, lucescu'nun bu tavrı 'ceza idmanı' şeklinde yorumlandı. sergen ise havaalanında takımdan ayrılarak, dr. ayhan optur ile birlikte memorial hastanesi'ne giderek, sağ bileğindeki sakatlık için mr çektirdi. maçta mutlak bir golü atamayan pancu ise, "hayatın kendisi bu. o golü nasıl atamadım bilmiyorum. böyle sürprizler oluyor" dedi.
terörü bahane edip istanbul'a gelmeyen ingilizler şimdi de seyircimizden şikayetçi.
beşiktaş'ı şampiyonlar ligi'nin dışına iten chelsea'ye seyirci beğendirmek zor. terörü bahane edip, inönü stadı'nda oynanması gereken maçı başka bir ülkeye aldıran ingilizler, gelsenkirchen'deki arena stadı'nda yaşadıkları seyirci atmosferinden şikayetçi oldu. hatta uefa'yı göreve çağıracak kadar ileri giden lampard, "uefa'nın birşeyler yapması lazım" dedi. beşiktaş'a ilk golü atan ikincinin de asistini yapan hasselbaink de, "bizi provoke edeceklerini biliyorduk. 50 bin kişinin size saldırır gibi davranması güzel değil ama, o kadar kişiyle kavga edemezsiniz" diye konuştu.
tümer: "hocam, çok formdayım ama beni yedek bırakıyorsun. niye?" lucescu: "patron benim ve kimi oynatacağıma da ben karar veririm.".
şampiyonlar ligi'nde beşiktaş-chelsea maçının başlamasına dakikalar kalmış. arena stadı'nda beşiktaş'a ait soyunma odasında büyük bir heyecan var. ancak bir futbolcu suskun. o da tümer. çünkü yedek kalacağını öğrenmiş. bir ara lucescu'nun jakuzinin yanında yalnız durduğunu görüyor ve yanına gidiyor: "hocam çok formdayım ve son haftalarda da hep oynuyordum. niçin beni yedek bıraktın? kendimi çok iyi hissediyorum ve hazırım. neden oynamadığımı öğrenmek istiyorum."
yönetime rapor edildi luce'nin cevabı açık ve net: "bu takımın patronu benim ve 11'i ben kurarım." bu sözlerin üzerine tartışma alevleniyor. ikilinin birbirlerine bağırışları herkesin dikkatini çekiyor ve menajer engin'in araya girmesiyle taraflar ayrılıyor. engin, almanya dönüşü olay hakkında başkan bilgili'ye bilgi veriyor. bilgili aceleci davranmayıp lucescu'nun da raporunu bekleme kararı alıyor. eğer luce "ceza verin" derse, tümer'e ceza gelecek, ya da olay kapatılacak.
beşiktaş 4.5 saat süren yorucu bir yolculuğun ardından dün istanbul'a döndü. çok üzgün oldukları gözlenen siyah-beyazlı futbolcuların ağızlarını bıçak açmazken, otobüse binip ümraniye tesisleri'ne gittiler ve idman yaptılar. bu arada chelsea ile yapılan maçta sağ ayak tarak kemiğinden sakatlanan sergen'- in, akçaabat sebatspor maçında forma giymesinin zor olduğu bildirildi. bu futbolcu ayrıca f.bahçe maçında kırılan dişlerini yaptırmak için ilk yarının kalan iki maçından affını istemişti. ancak lucescu, tümer olayından sonra sergen'in bu isteğini geri çevirdi. luce'nin, yıldız futbolcusunu sebat deplasmanında sakat da olsa oynatacağı ve tümer'i ise kadrodışı bırakacağı belirtildi.
beşiktaş ve g.saray, şampiyonlar ligi'nden elenerek 26 trilyon liraya ulaşabilecek bir gelir kapısından oldu.
beşiktaş ve galatasaray, şampiyonlar ligi'nde 2.tura çıkamayınca yüklüce bir maddi gelirden de oldu. her iki takımımız da gruptaki son maçlarını 3 puanla kapatabilseydi 26 trilyon liraya kadar ulaşabilecek bir mali sürecin içine dahil olacaktı. gruptaki son galibiyet için 500 bin isviçre frangı aldıktan sonra 2.tur katılım hakkı olarak 2.5 milyon if'nı ceplerine koyacaklardı. katılım hakkı çeyrek final için 3 milyon, yarı final için 4 milyon, final için 6 milyon, şampiyonluk için de 4 milyon if elde edilecekti. ayrıca 2.turdan itibaren oynanan her maçtaki galibiyete 500 bin, beraberliklere de 250 bin if verilecekti. her maçı kazanarak kupanın kaldırılması durumunda uefa'dan toplam 25 trilyon 990 milyar tl kazanç elde edilecekti. üstelik bu rakamlara hasılat ve reklam payları da dahil değil.
beşiktaş'ın şampiyonlar ligi'nden elenmesinin ardından alarm verildi. yönetim, golcü transferini gündemine aldı. bazı oyunculara ceza verilmesi gündemde.
beşiktaş'ın şampiyonlar ligi'nde tur atlayamaması, huzuru kaçırdı. yapılan hatalar ve tatsız olayların ardından yönetim devreye girerken, sezon başındaki golcü tartışması da gündeme geliyor. öncelikle, lucescu'nun karşı çıkmasıyla sezon başında forvet almayan beşiktaş yönetimi, bu konuyu yeniden gündemine aldı. ocakta bir golcü alınmasına kesin gözüyle bakılıyor. yönetim, lucescu ve sinan engin'den ayrı ayrı raporlar aldı.
ceza çıkabilir ayrıca son dönemde yaşanan giunti- a.dursun ve lucescu-tümer tartışmaları da masaya yatırılacak. bazı oyunculara ceza verilmesi bekleniyor. bunların dışında, sergen'in dişleri, ilhan'ın da dizindeki sorunlar için izin isteklerinin kabul edilmediği bildirildi. bu arada beşiktaş, sebat maçı için bugün trabzon'a gidiyor.
beşiktaş şampiyonlar ligi'nde londra'da yendiği chelsea'ye almanya'daki ikinci maçta mağlup olarak elenince ağır yara aldı. siyah-beyazlı kulüp, öncelikle 10 milyon dolarlık gelirden oldu. g.saray'ı iki kez gruptan çıkaranr lucescu, ilk başarısızlığını siyah-beyazlı kulüpte yaşadı. 'şampiyonluk şarkıları' söyleyen kartal, prestij de kaybetti. ayrıca türk futbolunun düşüşe geçtiği, kan kaybettiği bir dönemde, türkiye'nin şampiyonlar ligi'ndeki temsilcisi olma fırsatı da kaçtı.
tümer yanlış yaptı beşiktaş menajeri sinan engin, lucescu- sergen tartışması için, "herkes oynamak ister. tümer, hocasına "niçin oynamıyorum" diye sorabilir. ancak yeri ve zamanı yanlıştı. bunun yeri soyunma odası değildi. büyütmeye gerek yok. hoca her zaman haklıdır" dedi.
ödüle luce sansürü lucescu, ışık sigorta'nın 'ekim ayının altın teknik direktörü' ödülünü ümraniye tesisleri'nde kapalı kapılar ardında aldı. rumen hoca, şampiyonlar ligi maçı sonrası, bu ödülü basının önünde almak istemeyince habercilerin eliboş kaldı.
divan'dan sert tepki g.saray divan kurulu toplantısında bir üyenin "beşiktaş'ın elenmesine sevindim, lucescu'ya ders oldu" sözleri tepki aldı. beşiktaş divan kurulu başkanı şeref nasır yazılı açıklamada, "bir türk kulübünün divan kurulu üyesinin yaptığı konuşmayı şiddetle kınıyorum" dedi.