hakemler: sadık deda (***), turan yıldırım (***), metin çetiner (***) türkiye ümit millî: mustafa (**) - eren (**) [savaş (**)], bilâl (**), mustafa (**), b. bilâl (**) - tuğrul (***), hüseyin (***), rıdvan (**) - kayhan (**), şeref (**) [sercan (**)], şenol (***) yedekler: can, alper, ahmet teknik direktör: tamer güney (**) sovyet ümit millî: purodnikov (***) - junusef (**), hinyaturin ***), bologarav (***), dolkopolov (***) - radenko (***), dumanski (***), mahireov (**) [pehlivanidis (?)] - grinoviç (**) [otçoev (**)], panamarjov (***), radianov (***) yedekler: purojin, şietsov, grjşko. teknik direktör: konstantin nikolev (***) [nihat geven adana'dan bildiriyor]
notlar: hava açık, ısı 15 derece. saha çim. futbola elverişli. tribünler ilk maça oranla kalabalık. karşılaşmayı futbol federasyonu başkanı yılmaz tokatlı da izledi.
sovyet ümit millî takımı'na dün de 2-0 yenildik.
iyi başlamıştık.
üstelik iyi de götürüyorduk. hatta ilk maçta uğradığımız 1-0'lık yenilginin de rövanşını alacağımız ümidini taşımıştık. sovyet ümitlerinin oyun düzenini etkileyecek bir uygulamanın da içinde oluşumuz ne yazık ki ancak 45 dakika sürdü. ikinci yarıda oyun düzenimizin olumsuz etkilenmesi bize göre yapılan değişiklikten kaynaklandı. ilk 45 dakikada başarılı olmuş bir 11'i değişikliğe uğratmak hele hele tuğrul'u orta sahadan alıp geri dörtlünün ortasında görevlendirmek yersiz ve de zamansız bir uygulamaydı. herşeye rağmen bir başka açıdan yapacağımız değerlendirmede millî takımlar uygulamasının sovyet millîleri ile yaptığımız ilk maça yansımasında olumlu girişim olduğunu söylemek imkânını bulduk.
***
ilk 45 dakikada özellikle orta sahada iyi top çevirmemize ve defansta çok iyi kapanmamıza rağmen ofansta pek etkili olamadık. ancak ilk yarının bitmesine bir dakika kala sovyet kalesinde göründük. ne var ki bu pozisyonda gol için şanssızdık. kayhan'ın sağdan kale önüne indirdiği topa şenol bir metrede dokunmak için geç kalınca janusev ayak koydu. devre golsüz kapandı. ikinci yarıda 58. dakikada defansımızın uzaklaştıramadığı topu panamarjov gole çevirdi. 64. dakikada bir gol daha yedik. dumanski'nin avut çizgisinden ortasında panamarjov ıskalayınca gol atma görevi de arkasında bekleyen arkadaşı radinov'a kaldı: 2-0.
pazarın iki numaralı ümit takımı birinci devre, cuma'nın birinci sınıf takımından daha iyi oynadı... press, pas isabeti, müsabaka hırsı olan rıdvan, tuğrul, hüseyin ikinci yarıda orta saha olarak tedavülden kalkmasaydı türk lirası ile birlikte ümit takımı da devalüe olmayacaktı...
***
özel maçlara, çok yoğun ve özel çamurlar atmamak gerek...
türkiye'de kurulmak istenen yeni bir millî takımlar şantiyesi vardır... bunun işçisi, kalfası, ustası, mühendisi, şimdilik yanlış seçilebilir... türkiye haritasına ilân vermiş futbolcu arıyoruz... tüm arayışlara rağmen, petrolu kırk yıldır çıkaramayan türkiye'de, millî takımın sera domatesi gibi hemen kırmızılaşmasını beklemeyelim. bir semt çeşmesini yapabilmek için üç yıl bekleyen türkiye, hiç olmazsa bu süreyi millî takım uzmanlarına tanımalıdır.
hüseyin, tuğrul, ilk yarıda rıdvan, tabanca vuruşlu şenol, kendisine hücumda yanlış oyun kartviziti verilen kayhan, ikinci yarıda sağbek gibi hiç tanımadığı bir ülkeye sürülen karşıyakalı bilal, adanasporlu mustafa niçin ümit'lerin yarını olmasın?..
ümitlerin yarınlarında daha sağlıklı ümitler bulmak ümidi ile...
ümit millî takımı ikinci hazırlık maçını da kaybetti...
ancak, ilk 45 dakika sahaya konan oyun anlamlı ve onurlu idi...
ilk yarı boyunca kaleci mustafa'ya gelen bir-iki ölü topun dışında akılcı ve temkinli olup geri dörtlü, hiçbir rakip rahatsızlığı duymadı...
orta sahada tuğrul, hüseyin ve rıdvan tüm oyun yeteneklerini kullanınca ümit millî takımı adına ortaya zevkli ve seyredilen bir futbol çıktı... seyirci de bu oyuna 45 dakika boyunca güç ve güvenoyu attı...
ümit millî takımı oyunun ikinci yarısında, yeni futbolcu arama anlayışına dayanarak iki değişiklik yaptı... millî takımın arayış felsefesine uygun bir değişikliğin, maçın temposunu yakalamış, rakibini iyice tanımış ve kıstırmış bir takımda iyi sonuç verdiği söylenemez... ben diyorum ki; ilk 45 dakikalara ve değişikliklere dikkat... iyi oynamaya başlamış takımları sahada olduğu gibi bırakmak da var...