memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
bursaspor'u ikinci turda bir başka ada ekibi beklemektedir. dönemin güçlü takımlarından iskoç dundee united ile eşleşen bursaspor, ilk maçı deplasmanda oynayacaktır. bursaspor deplasmandaki maçta çok başanlı bir savunma yapacak ve 0-0'lık skorla rövanş için büyük bir avantaj sağlayacaktır. kalede rasim yine devleşmiştir.
rövanş maçı, bursa'da büyük bir heyecan yaratır. 6 kasım 1974'te bursa atatürk stadı, tarihi günlerinden birisini daha yaşayacaktır. maçın 9. dakikası, o günü yaşayanların hâlâ hafızasında yer eden, bursaspor'un en unutulmaz gollerinden birisine sahne olur. "sinan'ın sağdan yaptığı korner atışını, kaleci mcalpin, yumrukla uzaklaştırdı. aynı anda topa, hışım gibi fırlayan vahit'i gördük. kaleye olan mesafe 40 metre kadar vardı. müthiş bir sağ vuruşun patlaması işitildi bir an ve kaleye doğru mermi hızıyla uçan topu, herkesle birlikte, kaleci de ancak filelerde gördü. yularca dillerden ve hafızalardan silinmeyecek olan golün, sevinci de büyük oldu. tribünler tezahürattan adeta yıkılıyordu. vahit, kendini pistin üstüne atmış, ellerim göğe kaldırmış, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı. ana baba günüydü sahanın içi ve tribünler..." bursaspor, dundee united'ı vahit'in o golüyle eleyerek çeyrek finale yükseldi.
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
kemal batmaz, bursaspor'un ilk avrupa serüvenini değerlendiriyor: "rakipleri tanımıyorduk. ada takımları da bizim gibilerdi. kendi sahalannda çok başarılılar, deplasmanda hiç yoklar. katı bir savunma yapıyorlar ve maça beraberlik için çıkıyorlardı. finn harps bursa'da çok defansif oynadı ve biz de o gün çok iyi bir günümüzdeydik. deplasmanda oynadığımız maçta ise finn harps çok iyi oynadı. ben o maçta sakattım, oynamadım ama takım çok iyi savunma yaptı ve kaleci rasim mükemmel oynadı. dundee united deplasmanında biz yine katı savunma yaptık ve gol yemedik. bursa'da ise çok temkinli oynadık. kalemizde gol pozisyonu bile vermedik. bizim takımın da gol pozisyonu yokken vahit abinin ceza sahasının çok uzağından çektiği şut gol oldu ve öne geçtik. maç bitiminde ise bütün taraftarlar sahaya indi. hepimizi omuzlara aldılar. şampiyon olunmuş gibi sevinildi. çeyrek finaldeki rakibimiz dinamo kiev'di. abdullah gegiç, dinamo kiev'i çok iyi analiz etmişti. ben milli takımlar da dahil olmak üzere bir antrenörün rakibi analiz etmesini, rakibin zayıf ve güçlü yönlerinin neler olduğunu, futbolcularının öne çıkan özelliklerini anlatmasını ilk defa o maç öncesi dinledim. gegiç, dinamo kiev'i anlattıktan sonra biz kendimize geldik. o dönem, dinamo kiev bir laboratuar takımı olarak değerlendiriliyordu ve gerçekten müthiş bir takımdı. o maçları düşündüğümde, o takımın bir tane hatasını hatırlayamıyorum. biz eğer abdullah gegiç'in taktiğini dinlemeseydik, inanın burada 6, 7-0 yenilirdik. 1-0 mağlup olduk. çok ciddi önlemler aldık ve gegiç'in bize anlattıklarının hepsiyle de maçta karşılaştık. deplasmandaki maçı da 2-0 kaybettik. dinamo kiev maçlarının hemen sonrasında da ağırlığını dinoma kiev'li oyuncuların oluşturduğu rus milli takımı ile milli takımımızın maçı vardı. ben dinamo kiev maçından döndükten kısa bir süre sonra milli takım kampına katıldım. milli takımımız da rus milli takımını hiç tanımıyordu. coşkun özarı maçtan önce takımla ilgili benden de bilgiler aldı. o gün statta 110 bin kişi falan vardı ve maçı 3-0 kaybettik. ama 10-0'da kaybedebilirdik; o kadar iyilerdi. maçtan sonra hocamız coşkun özarı 'biz takımla oynamadık, makineyle oynadık,' açıklamasını yaptı."
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
bursaspor tarihinin en unutulmaz gollerinden biri...
kariyerinin ve bursaspor tarihinin en önemli ve unutulmaz gollerinden birisini, dundee united takımına attı. dundee united maçı öncesi vahit'i kızdıran bir olay yaşanmıştı: "maç öncesi çelikpalas otel'de kamptayız. televizyonlar o zaman yeni. televizyoncular gelmiş. ben odamda uyuyorum. sedat geldi söyledi. 'abi televizyonlar geldi, röportajlar yaptılar, ama seni unuttular' dedi. bana bu öyle bir koydu ki. çeki ile aynı odada kalıyorum. 'bak çeki, göreceksin bu adamların hepsini evime getireceğim' dedim." 6 kasım 1974 tarihinde oynanan maça medyanın ilgisi büyüktü. vahit ise maça damgasını vuracaktı. "bizim ismail diye bir futbolcumuz vardı, maça kötü başladı mı öyle götürür, iyi başladı mı mükemmel oynardı. bu bir kötü başladı. iskoçların ünlü forveti andy gray'e kafa vurdurdu ve gol kaçırdı andy cray. ismail oyundan koptu. 10. dakikada da sakatlığını öne sürerek oyundan çıktı. çeki girdi. bunun üzerine gegiç bana defansa geç dedi. müthiş moralim bozuldu ve sinirlendim. bu sırada korner oldu. korneri sinan attı, gürol kafaya çıktı, kaleci tokat attı topa. top sekerek bana geldi ve ben orta sahaya yakınım, o kızgınlıkla allah ne verdiyse topa bir çaktım, topun gidişini seyrediyorum, öyle bir gidiyor ki füze gibi. gol oldu, beş dakika kendimden geçtim. golü atınca defansa da geçmedim, orta saha gibi oynadım. bursa bayram yerine dönmüştü."