halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
cardiff'ten sonra yollar roma'ya çıktı, italya'nın büyük takımı roma düşmüştü göztepe'ye... cardiff'ten ayrılırken. bbc temsilcisi, "türklerden bana hatıra olarak gazeteci dostlar, spiker arkadaşlar, bir paket güzel kokulu sigara, iki paket nefis incir. bir de takımınızın güzel oyunu kaldı."' demişti. fakat aynı hediyeyi roma'da bırakamadı göztepe... 2-0'lık galibiyet yeterdi roma için... çünkü izmir maçını da 0-0'la atlatmayı başardılar. göztepe açısından, daha genel deyimle türk futbolu açısından, bir avrupa kupası'nda çeyrek final oynamak da yeter başarıydı.
tarihinde ilk kez kupa galipleri kupasında yer alan ve büyük bir başarıya imza atarak çeyrek finale kadar yükselen göztepe güçlü rakibi roma'ya italya'da 2-0 yenildikten sonra izmir'de 0-0 berabere kalarak kupa galipleri kupasına veda etmiştir.
zamanın meşhur amigosu "amigo orhan" taa eskişehirden kalkıp bu maçta tribünleri coşturmak için izmire gitmiştir özel istek üzerine..
ayrıca göztepe'nin hocası ferrera, ki kendisi sahaya elinde bir adet sandalyeyle çıkıp maç boyunca saha kenarında yer değiştirerek maçları izlermiş, maçın hakemi tarafından kale arakasından kaleciye taktik verirken yakalanmış ve saha dışına gönderilmiştir. :)
göztepe: ali artuner, mehmet ışıkal, özer yurteri, çağlayan derebaşı, nevzat güzelırmak (dk. 46 ali ihsan okçuoğlu), mehmet aydın, halil kiraz, gürsel aksel, ertan öznur, mehmet türken, fevzi zemzem
teknik direktör: adnan süvari
roma: alberto ginulfi, luciano spinosi, aldo bet, francesco cappelli, sergio santarini, fausto landini, francesco scaratti, franco cordova, fabio capello, peiro, renato cappellini
dünyaca ünlü teknik direktör herrera’nın bir röportajda ceyhun yazar’a verdiği demeç’ten bir bölüm şöyle ;
“o yıllarda italya’ da yabancı uyruklu kaleci transferi yasaktı. italya’da kaleci transferi yasaktı. italya’da kaleci transferi serbest olsaydı şampiyon roma takımında transfere ali ile başlamak isterdim. gördüğün en iyi kaleciydi” belliydi ki göztepe :0 roma :0 maçını ve “sihirli kedi” lakabını taktığı ali’yi hala unutamamıştı….
) 
