1961-62 futbol sezonu devre arasında federasyon fikstürü hazırlarken sezonun uzamasını engellemek için istanbulda hafta arası gece maçları planladı.
bu maç da onlardan biri idi ve 14 mart 1962'de oynanacaktı fakat istanbul valiğinin hafta içi gece maçı yapılmasına izin vermemesi yüzünden ertelendi ve daha sonra oynandı.
siyah-beyazlılar, şenol ve birol'dan mahrum bir kadro ile oynuyor
milli ligin tehir maçlarına bu akşam mithatpaşa stadında beykoz - karagümrük, beşiktaş - yeşildirek maçları ile devam edilecektir.
ikinci maç ise, saat 20 de beşiktaş ile yine baraj hattında bulunan yeşildirek arasında oynanacaktır. haklarında idari tedbir kararı alınan şenol ve birol'dan mahrum siyah - beyazlıların galibiyeti güç olacaktır.
metinin penaltısına siyah - beyazlılar ahmet'in volesi ile cevap verdiler
namık sevik
mayınlı bölgenin takımı yeşildirek ,dün gece beşiktaştan hakkı ile bir beraberlik aldı. hakkıyla beraberlik ne demek? hattâ hakem mustafa gerçeker, yan hakem nazif oturgan'ın yersiz ikazına uymamış olsaydı. sahadan galip ayrılacak takım yeşil - sarılılar olacaktı. zira, beşiktaş bütün maç boyunca bir tek müsbet hareket yapamamıştı. takımın, bu derece düşüşü karşısında söylenecek söz, her geçen günün siyah - beyazlıların aleyhine bir faktör olduğudur. gerçi beşiktaş takımı, necmi, şenol ve birol gibi aslarından mahrumdu. bu açığı cavit, azmi ve güven'le kapatması elbette beklenemezdi. ama koca beşiktaşı, yeşildirek'le kıyaslarken biz, herşeye rağmen gene de onların ağır basmasını beklerdik.
olmadı. olamadı. olamazdı da... zira siyah - beyazlı 11 futbolcu bir takım şuuru içersinde oynamaktan mahrum gözüküyordu.
bu olmayış tribünlerde toplanan ve azınlık denecek sayıdaki taraftarları sinirlendirmişti. bir müsebbip aradılar bu hale... ve hakemi gördüler. zaten böyledir. birisini sevdin mi ona toz konduramazsın...
bu fanatik bir düşünce tarzı. bugüne kadar böyle gelmiştir. yapana değil, yapıldığını söyleyene kızmak. neden taraftarlar hakemi sert bir şekilde protesto edeceklerine reşat'ı ceza sahası içersinde düşüren ekrem'e kızmadılar?
oyunun mukadderatını bu hareket değiştirmişti. gerçi beşiktaş bir şey oynamıyordu ama baraja düşmek tehlikesi içerisinde bulunan yeşildirek büyük rakibinden korkuyordu.
ilk 20 dakikada biri güven'in ikisi de erdoğan'ın olmak üzere üç tehlikeyi kolay savuşturan yeşildirek, 25. dakikada reşat'a yapılan bir faul neticesinde penaltı kazanmıştı. bunu, eski beşiktaşlı metin plase bir vuruşla filelere gönderecekti.
bundan sonraki zaman içerisinde yeşildirek'liler rakiplerini büsbütün uyutmak ve oyalamakla meşguldüler. bunda muvaffak oldukları için de ilk devre 1-0 lehlerine kapandı.
ikinci yarıda da kontratağa geçen ve müdafaada cansiparane çalışan yeşildirekliler 65. dakikada nurettin'in ayağından bir gol daha kazandılarsa da bunu gerçeker, yan hakemin ofsayt ibaretine uyarak muteber addetmedi.
halbuki nurettin, reşatın uzattığı pası iyi kovalamış. muhittin'in yanından sıyrılmış ve cavitle üzerinden filelere göndermişti. gerçeker, penaltıda yedili protestoyu burada telafi etmek yoluna gitti.
akabinde de beşiktaşlılar beraberlik sayısını ahmetin volesi ile kazandılar. atılan golün sayılmaması ve sonra yenilen gol yeşildirek'i çökertmişti. doğan mütemadiyen hakeme itiraz ediyor ve sahada oradan oraya koşuşuyordu. hakem gerçeker, her an maçı çığırından çıkartabilecek olan doğan'ı tecziye edeyim derken yanlışlıkla arifle çarpışan orhan'ı oyundan atarak eski hatalarına bir yenisini ekleyecekti. yeşildirek 10 kişi kalmıştı, fakat yine de bastırıyordu. maçın sonuna kadar da bastıracaktı.
