logo
 
twitter
Video İçeren Maçlar
(8.904 Maç)

sayfa /357>>

1998-1999 Sezonu  
1. Lig 15. Hafta Maçı
Kocaelispor 0-3 Fenerbahçe

2006 Dünya Kupası Elemeleri  
2. Grup 10. Maçı
Kazakistan 0-6 Türkiye

1978-1979 Türk Milli Takım (Özel Maç)  
Dostluk Maçı
İtalya 1-0 Türkiye

1981-1982 Sezonu  
1. Lig 1. Hafta Maçı
Beşiktaş 4-1 Gaziantepspor

1990-1991 Sezonu  
1. Lig 5. Hafta Maçı
Boluspor 1-3 Beşiktaş

1989-1990 Sezonu  
1. Lig 19. Hafta Maçı
Altay 2-1 Malatyaspor

1990-1991 Sezonu  
1. Lig 11. Hafta Maçı
Ankaragücü 2-2 Beşiktaş

1999-2000 Sezonu  
Şampiyonlar Ligi H Grubu 6. Maçı
Galatasaray 3-2 AC Milan

1990-1991 Sezonu  
1. Lig 13. Hafta Maçı
Gaziantepspor 4-1 Gençlerbirliği

1989-1990 Sezonu  
1. Lig 9. Hafta Maçı
Samsunspor 1-3 Beşiktaş

2000-2001 Sezonu  
Şampiyonlar Ligi D Grubu 2. Maçı
SK Sturm Graz 3-0 Galatasaray

1986-1987 Sezonu  
1. Lig 16. Hafta Maçı
Trabzonspor 4-1 Antalyaspor

1987-1988 Sezonu  
1. Lig 21. Hafta Maçı
Sakaryaspor 0-2 Galatasaray

1995-1996 Sezonu  
1. Lig 11. Hafta Maçı
Fenerbahçe 2-1 Kayserispor

1986-1987 Sezonu  
1. Lig 38. Hafta Maçı
Bursaspor 0-2 Beşiktaş

1989-1990 Sezonu  
1. Lig 26. Hafta Maçı
Adanaspor 0-1 Ankaragücü

1989-1990 Sezonu  
1. Lig 11. Hafta Maçı
Karşıyaka 5-1 Konyaspor

1997-1998 Sezonu  
1. Lig 4. Hafta Maçı
Trabzonspor 2-2 Antalyaspor

1962-1963 Türk Milli Takım (Özel Maç)  
Dostluk Maçı
Türkiye 3-0 Etiyopya

1990-1991 Sezonu  
1. Lig 27. Hafta Maçı
Fenerbahçe 2-1 Gençlerbirliği

1999-2000 Sezonu  
Şampiyonlar Ligi 3. Eleme Turu 1. Maçı
Rapid Wien 0-3 Galatasaray

1989-1990 Sezonu  
1. Lig 14. Hafta Maçı
Karşıyaka 1-2 Fenerbahçe (Erteleme)

1988-1989 Sezonu  
UEFA Kupası 1. Tur 2. Maçı
GNK Dinamo Zagreb 2-0 Beşiktaş

2019 Sezonu  
TSYD Ankara Şubesi 4'Lü Futbol Turnuvası Final Maçı
Gençlerbirliği 2-0 Ankaragücü

1986-1987 Sezonu  
1. Lig 16. Hafta Maçı
Galatasaray 2-0 Rizespor




Sadece Video Yüklü Maçları Göster


1986-1987 Sezonu
1. Lig 16. Hafta Maçı
06.12.1986, Cumartesi, 14:00
Ali Sami Yen
İstanbul, Türkiye
Galatasaray.png
Galatasaray
2-0rize8590.png
Rizespor
Diğer Adları:
Çaykur Rizespor


iki takım arasındaki tüm maçları gör...


          yazi
bu maçla ilgili
anım/bilgim var






Maçın Özeti 1 (Macanilari Youtube Kanalı)




Maçın Özeti 2 (Macanilari.com Dailymotion Kanalı)







  •  
    11
    FB
    A
     25181  maç linki

    dursun adında bir delikanlı;

    ''kendi yaşındaki bir çok delikanlı gibi onun da kalbi sırf futbol için atıyordu. ama bir gün antremanda, tam oyunun ortasında duruverdi. bir daha atmamak üzere duruverdi. ayağındaki top, bir gün gerçekleşeceğini umduğu rüyalarından yuvarlana yuvarlana uzaklaştı.''

    o günü hiç unutmayacağım. bir salıydı.

    bütün galatasaray dursun adındaki oyuncusu için yas tuttu. büyük bir aile gibi, kulübün üyeleri onun anısına tabutun başında nöbet tuttular. genç takımdaki arkadaşları onu kulüp binasından caddede bekleyen cenaze arabasına kadar sırtlarında taşıdılar. tabut oradan camiye götürüldü. ailesini bir parça olsun avutmaya çalıştım. annesi elimi sıkıca tuttu, bana sarıldı ve teşekkür etti. ikimiz de söyleyecek başka söz bulamamıştık. acımız öylesine büyüktü ki. arkasından bir kaç adım daha yürüdük, sonra onu ulu tanrı'ya emanet edip yalnız bırakacaktık. büyük bir kalabalığın toplandığı şişli camisinin avlusunda onu uğurladık. ''hoşçakal genç dostum. yine görüşeceğiz''...

    florya'daki tesislerde, ön taraftaki çim sahada çalışıyorduk. gökyüzü kül rengiydi, puslu ve bulutlarla örtülü. hiç de güzel bir hava degildi. buna karşın bizim havamiz iyiydi. antremana başlayalı yarım saati geçmişti. soluk alma sesleri, bağırmalar, gol atınca atılan sevinç naraları artmıştı.
    çabukluk antremanı yapıyorduk. bu arada ayakta kalma gücü ve dayanıklılık da ölçülüyordu. programa göre önce yüksek tempolu koşular yapılmıştı. sonra bütün saha boyunca koşarak kısa pas çalıştık. oyuncular hem kısa, hem de uzun mesafelerde en yüksek tempoyla koşacaklardı. amaç; gerekli hızı tutturabilmek, topa tam zamanında yetişebilmek ve hareketi ceza sahasında kaleye şut çekerek tamamlayabilmekti.

    yanımızdaki sahada, eski bir milli futbolcu olan bülent 16-18 yaş arasındakilerden kurulu bir takıma antreman yaptırıyordu. bütün tesislerde hareketli bir gün yaşanıyordu. biz de bir yandan galatasaray'ın gençlerini, geleceğin oyuncularını seyretmekten kendimizi alamıyorduk.
    her zaman olduğu gibi kenarda seyirciler de eksik değildi. onlar da artık antremanın bir parçası haline gelmişlerdi. zaten taraftarı göz ardı etmek olmazdı. çünkü onlar takıma motivasyon ve destek sağlıyorlardı.

    a ve genç takımları antremanlarını aynı zamanda bitirirlerse o güzel, bakımlı küçük sahamızda aralarında maç yaptırır, böylece antremanda öğrendiklerini gerçek oyun ortamında uygulama olanağı bulmalarını sağlardım. bunu her iki üç haftada bir tekrarlardım ve oyuncuların normal antremanın üstüne yaptıkları bu gerçek maçlardan büyük zevk aldıklarını bilirdim.

    kadroları genellikle yedişer kişilik gruplara bölüp öyle oynatırdım. sahamizin büyüklügü 40x70 metre olduğu için takımları daha kalabalık tutamıyordum. amaç çabuk ve ayağa oynamaktı. topu uzun süre ayakta tutmak ve fazla dripling yapmak yasaktı. takımların biri kurallara uymayınca top diğer takıma geçiyordu.

    o bulutlu öğleden sonrada da galatasaray'ın florya'da ki tesislerinde durum her zamanki gibiydi. ilk iki takım arasındaki maç başarıyla tamamlanmış, oyuncular evlerine gidip ailelerine kavuşacak olmanın sevinciyle soyunma odasına yönelmişlerdi. ben de karıma akşam dışarıda yemek yeriz diye söz vermiştim. deniz kıyısına, yeşilköy'de balıkçı hasan'a giderdik. istanbul'un en iyi balık lokantalarından biriydi. kırmızı biberli karidesle bir kadeh şarap ya da rakı içer, kalkan ya da lüfer yerdik.

    birden bire karşıma orta saha oyuncum arif dikildi. sanki yerden bitmişti. antremanın başından beri ortada yoktu. her zaman olduğu gibi bu kez de geç kalmıştı. bir sürü mazeret sıralamaya koydu. ben de lafı fazla uzatıp vakit kaybetmemek için kabul ettim.

    günün son maçını oynayacak iki takım da ellerinden gelen en iyi biçimde oynamak icin hazır bekliyordu. birincilerin amacı önümüzdeki şampiyonluk maçında takıma alınmak, ikincilerin ilerisi için göze girmekti. uzun bir antremanla geçen günün sonunda hepsinin de şanslarını zorlamaya hazır olduğunu görüyordum.

    çitin öbür yanındaki genç takım antrenörü bülent'e seslenerek bana bir oyuncu daha göndermesini söyledim. takımların eşit olabilmesi için arif'in karşısına da bir oyuncu alınması gerekiyordu. bülent genç takımdan birisini seçerek yolladı. gelen genç; dursun'du... her zaman mutlu ve keyifli görünürdü. şimdi de takımın yıldızları ile oynayacak olmaktan da çok memnun olduğu açıktı.

    düdük çalarak oyunu başlattım. bu kez maçta hız çok daha büyük bir rol oynayacaktı. takımlar sekizer kişilik olduğundan oynama alanı da küçülmüş, topu ayağında bulunduran oyuncunun gerek hareket alanı gerekse oynama zamanı azalmıştı.

    daha on dakika bile geçmemişti ki olanlar oldu. savunma topu orta sahanın üzerinden ileriye, dursun'a uzatmıştı. rakip bir durakladı, sonra topu ıskaladı. dursun kaleye doğru atak yaptı. ayağında topla koşarken bir yandan da kendisini destekleyecek bir orta saha oyuncusu arıyordu.

    birden koşması yavaşladı, kontrolünü kaybetmişti. hareketleri yuvarlanır gibiydi. dengesini bulmak ister gibi kollarını salladı, kim bilir belki de yardım istiyor, korkuyla seslenmeye gayret ediyordu.

    ben donup kalmıştım. sanki birisi dipsiz bir kuyuya düşüyordu. kötü bir şeylerin olduğunu anlamıştım. yerde yatmakta olan ve hiç bir yaşam belirtisi göstermeyen delikanlıya yardım etmek için yerimden fırladım.

    masörümüz mehmet'e doğru koştum. o da kötü bir şeyler olduğunu anlamıştı. ben yanlarına vardığımda mehmet, kendisinden geçmiş, hareketsiz yatan dursun'un yanında diz çökmüştü. dursun'un gözbebekleri donup kalmıştı. hiç bir şey algılamadıkları belliydi. mehmet onun boğulmasını önlemek için gırtlağına doğru kaçmış dilini önce çekmeye çalışıyordu. ben nabzını duymayınca ellerimle göğsüne bastırarak kalp masajı yapmaya başladım.

    ama kalpte bir hareket yoktu. vücudu hareket etmeden cansız gibi öylece yatıyordu. çevremize birikmiş oyuncuların yüzünden duydukları dehşet okunuyordu. herkes yardıma hazırdı, hepsi ellerinden geleni yapabilmek için yaklaşmıştı. oyunculardan ikisini doktor çağırmaya ve ambulans bulmaya yolladık. endişeyle dursun'un baygınlığının sona ermesini bekleyerek gayretlerimizi sürdürüyorduk. her saniyenin önemi vardı.

    mehmet'le ikimiz devam ettik. bu genç vücudun yeniden nefes almaya başlamasını sağlamaya, hayat öpücüğüde yetmedi. gençlerden birisi yanına diz çöktü, ağzı ve soluk borusu serbest kalsın da kalbi yeniden kan pompalamaya başlasın diye başını yana çevirdi.

    ambulans hala gelmemişti. hiçbir zaman böylesine öfkelenmemiştim. en gerekli olduğu zaman hiçbir şey çalışmıyordu. eşgüdüm diye bir şey yoktu, hiç bir şeye hakim olunamıyordu. ''bir şey zamanında gerçekleşirse rastlantıdandı''.

    elimden başka ne gelirdi? aklıma antreman sırasında çitin arkasında, ilerdeki evlerin yakınında bekleyen polis arabası geldi. allahtan hala oradaydı. fırlayıp koştum. bu en son kurtarma umuduydu. polislere acele yardım gerektiğini hangi dilde anlattım bilmiyorum ama hemen fırladılar. arabaya binip sahanın çevresinden dolaştılar, kulübün arka kapısından geçip dursun'u en yakın hastaneye götürmek için yanımıza geldiler.

    dursun'un nabzı hala duyulmuyordu. kalbini çalıştırabilmek bir daha için her şeyi denedik. göğsüne kısa aralıklarla bastırarak yeniden masaj yaptık. birden bire kalp yeniden atmaya başladı ama çok yavaştı.

    içinde bir doktor ve gerekli donanım bulunan bir ambulans hala ortada yoktu. polisler telsizle arayarak hastanelerden biriyle bağlantı kurmaya ve bir ambulans sağlamaya çalışıyorlardı. oksijen ve kalbi destekleyen ilaçlar olmadan dursun'un durumunun düzelme şansı yoktu. polisler onu arabalarıyla bakırköy'e hastaneye götürmeye hazırdılar. biz de bu riski artık göze almıştık. yoksa burada çimenlerin üstünde yatmaya devam ederse onu kaybedeceğimiz kesindi. yeter ki bir mucize olsun. bülent'le mehmet polis arabasına binip birlikte gittiler ve yol boyu, doktorlar müdahale edene kadar dursun'u yaşatabilmek için hayatlarının mücadelesini verdiler.

    ama başaramadılar.. dursun hastaneye 300 metre kala pes etmiş, hocası bülent'le masör mehmet'in kollarında son nefesini vermiş. biz hepimiz bu gencin ölümü karşısında çaresiz orada kalakalmıştık. ben bir cenaze töreninde daha önce hiç bu kadar perişan insan görmemiştim. kimse böylesine sevilen bir insanın yok olup gittiğine inanamıyordu.

    ben de düşüncelerim arasında kaybolmuştum. aklıma antrenörlük yaşamımın çeşitli dönemleri, çocuklarım patrick ve manuela geliyordu. manen tükenmiştim. bir yıl daha sabretmem gerekti. ikinci kez şampiyon olmak istiyorduk.

    hemen hemen otuz yıldan beri genç insanlarla birlikte iyi zamanlar da kötü zamanlar da geçirmiştim. birlikte zaferleri tattığımız kadar yenilgileri, haksızlıkları da yaşamıştık. bu dünyadaki bütün şampiyonlukları, bütün galibiyetleri, en parlak zaferleri seve seve verirdim. yeter ki bu delikanlıyı, dursun'u geri alabileyim...

    bu kitabı dursun'a dursun'a adamak istiyorum. o bana hayatımda ne kadar güzel yıllar geçirdiğimi hatırlattı. ne kadar şanslı olduğumu, futbolun hayatım boyunca neler kazandırdığını.. yazık ki bunların bir çoğuna o erişemedi..

    ''ve futbol topu, onun bir gün gerçekleşeceğini umduğu hayallerine çarpıp yıktı. uzaklara doğru yuvarlanıp gitti....''

    jupp derwall/galatasaray

    (bu vesile ile dursun özbek ve derwall için bir kez daha mekanları cennet olsun diyorum.)


    (dursun özbek, rizespor maçından sonraki hafta yani 9 aralık 1986'da öldüğü için anıyı buraya yazdım.)


    (Hasan Gülmüş, 25-08-2009 16:18:13)

     





  •  
    11
    FB
    A
     25182

    "80 yaşında kaybettiğimiz ve almanya’da ebediyete uğurlanan derwall’in iki kitabı vardır. birincisi “türkiye anıları” (bersay yayıncılık, 1993). diğeri “futbol basit bir oyun değildir” (türkiye iş bankası kültür yayınları, 2002).

    “türkiye anıları” şu satırlarla başlar:

    “bu kitabı dursun’a ithaf ediyorum.

    galatasaray’ın a genç takımı’nda oynayan 16 yaşında genç, umut dolu bir futbolcuydu o. yüreği, tıpkı yaşıtı olan birçok genç gibi futbol için çarpıyordu. fakat bir gün o yürek, antrenmanda yaptığı maçın ortasında duruverdi.

    çarpmıyordu artık, çarpmayacaktı da sonsuza kadar…

    ve peşinden koştuğu top yuvarlandı, yuvarlandı… günün birinde gerçekleşeceğine inandığı düşlerinden çok uzaklara gitti.

    o günü asla unutmayacağım.”


    (Hasan Gülmüş, 25-08-2009 16:19:14)

     



  •  
    11
    FB
    B
     25183

    dursun özbek'in idmandaki ölüm anını, şu anda akşam gazetesinde köşe yazarlığı yapan o zamanların stajyer foto muhabiri bahri havadır görüntülemiş.

    (Hasan Gülmüş, 25-08-2009 16:23:01)

     



  •  
    8
    GB
    B
     108630

    orta hakem: hamdi kutval

    galatasaray: zoran simovic, cüneyt tanman, ismail demiriz, yusuf altıntaş, ahmet ceyhan (dk. 69 dzevad prekazi), erhan önal, raşit çetiner, semih yuvakuran, mirsad kovacevic, ilyas tüfekçi, uğur tütüneker (dk. 76 savaş koç)

    teknik direktör: jupp derwall (batı almanya)

    rizespor: yusuf ziya öktem, sinan bayraktar, oğuz konukaydın, metin bak, isa gabralı, muharrem vezir, süleyman kalafatoğlu (dk. 76 vedat turan), can cangök, hüsnü kürkçü (dk. 46 turgut kural), mehmet hacıömeroğlu, abdullah avcı

    teknik direktör: nedim günar

    gol:
    dk. 13 ilyas tüfekçi (1-0)
    dk. 49 ilyas tüfekçi (2-0)

    sarı kart:
    dk. 62 isa gabralı (rizespor)

    kaynak: mackolik.com

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 04-08-2012 13:07:13)

     



  •  
    11
    FB
    B
     237334

    iki takım lig tarihi boyunca 7. kez karşı karşıya geldiler.

    (Hasan Gülmüş, 18-09-2016 19:22:01)

     





          yazi
bu maçla ilgili
anım/bilgim var







Ligdeki Diğer Maçları...


Galatasaray

1986-1987 Sezonu 1. Lig

1. Hafta Maçı: Galatasaray 0-1 Trabzonspor (13) 
2. Hafta Maçı: Diyarbakırspor 0-1 Galatasaray (3)
4. Hafta Maçı: Galatasaray 2-2 Gençlerbirliği (8) 
5. Hafta Maçı: Fenerbahçe 1-2 Galatasaray (8) 
6. Hafta Maçı: Galatasaray 2-1 Malatyaspor (5)
7. Hafta Maçı: Denizlispor 1-1 Galatasaray (3) 
8. Hafta Maçı: Galatasaray 1-0 Bursaspor (2) 
9. Hafta Maçı: Samsunspor 1-1 Galatasaray (2) 
10. Hafta Maçı: Galatasaray 1-1 Boluspor (2) 
11. Hafta Maçı: Zonguldakspor 0-2 Galatasaray (3) 
12. Hafta Maçı: Galatasaray 1-1 Sarıyer (1) 
13. Hafta Maçı: Ankaragücü 1-2 Galatasaray (3) 
14. Hafta Maçı: Galatasaray 2-2 Beşiktaş (2) 
15. Hafta Maçı: Altay 0-2 Galatasaray (2)
16. Hafta Maçı: Galatasaray 2-0 Rizespor (Bu maçtasınız) 
17. Hafta Maçı: Kocaelispor 0-2 Galatasaray (3) 
18. Hafta Maçı: Galatasaray 4-0 Antalyaspor (5) 
19. Hafta Maçı: Eskişehirspor 1-1 Galatasaray (6) 
20. Hafta Maçı: Trabzonspor 0-0 Galatasaray (4) 
21. Hafta Maçı: Galatasaray 3-0 Diyarbakırspor (1)
23. Hafta Maçı: Gençlerbirliği 1-0 Galatasaray (8) 
24. Hafta Maçı: Galatasaray 0-1 Fenerbahçe (15) 
25. Hafta Maçı: Malatyaspor 0-1 Galatasaray (2)
26. Hafta Maçı: Galatasaray 1-0 Denizlispor (5)
27. Hafta Maçı: Bursaspor 1-0 Galatasaray (4) 
28. Hafta Maçı: Galatasaray 4-1 Samsunspor (9)
29. Hafta Maçı: Boluspor 0-1 Galatasaray (3)
30. Hafta Maçı: Galatasaray 2-1 Zonguldakspor (4)
31. Hafta Maçı: Sarıyer 1-2 Galatasaray (4)
32. Hafta Maçı: Galatasaray 2-0 Ankaragücü (3)
33. Hafta Maçı: Beşiktaş 0-2 Galatasaray (8) 
34. Hafta Maçı: Galatasaray 1-0 Altay (2) 
35. Hafta Maçı: Rizespor 2-0 Galatasaray (8) 
36. Hafta Maçı: Galatasaray 2-1 Kocaelispor (3) 
37. Hafta Maçı: Antalyaspor 1-3 Galatasaray (7)
38. Hafta Maçı: Galatasaray 2-1 Eskişehirspor (23) 

Rizespor


1. Hafta Maçı: Denizlispor 3-0 Rizespor (Erteleme) (3)
2. Hafta Maçı: Rizespor 1-1 Bursaspor (2)
3. Hafta Maçı: Samsunspor 3-0 Rizespor (3)
4. Hafta Maçı: Rizespor 2-2 Boluspor (1)
5. Hafta Maçı: Zonguldakspor 3-0 Rizespor (1)
6. Hafta Maçı: Rizespor 1-0 Sarıyer (1)
7. Hafta Maçı: Ankaragücü 3-2 Rizespor (2)
8. Hafta Maçı: Rizespor 1-0 Beşiktaş (2) 
9. Hafta Maçı: Altay 2-3 Rizespor (2) 
11. Hafta Maçı: Rizespor 2-0 Kocaelispor (1)
12. Hafta Maçı: Antalyaspor 2-0 Rizespor (2)
13. Hafta Maçı: Rizespor 1-0 Eskişehirspor (1)
14. Hafta Maçı: Trabzonspor 3-0 Rizespor (1)
15. Hafta Maçı: Rizespor 3-1 Diyarbakırspor (2)
16. Hafta Maçı: Galatasaray 2-0 Rizespor (Bu maçtasınız) 
17. Hafta Maçı: Rizespor 0-0 Gençlerbirliği (3)
18. Hafta Maçı: Fenerbahçe 6-0 Rizespor (5) 
19. Hafta Maçı: Rizespor 0-1 Malatyaspor (2)
20. Hafta Maçı: Rizespor 1-1 Denizlispor (1)
21. Hafta Maçı: Bursaspor 2-0 Rizespor (2)
22. Hafta Maçı: Rizespor 0-0 Samsunspor (2)
23. Hafta Maçı: Boluspor 3-0 Rizespor (1)
24. Hafta Maçı: Rizespor 0-0 Zonguldakspor (1)
25. Hafta Maçı: Sarıyer 0-2 Rizespor (1)
26. Hafta Maçı: Rizespor 2-0 Ankaragücü (3)
27. Hafta Maçı: Beşiktaş 3-0 Rizespor (2) 
28. Hafta Maçı: Rizespor 2-1 Altay (4)
30. Hafta Maçı: Kocaelispor 1-0 Rizespor (2)
31. Hafta Maçı: Rizespor 3-0 Antalyaspor (3)
32. Hafta Maçı: Eskişehirspor 2-1 Rizespor (3)
33. Hafta Maçı: Rizespor 0-0 Trabzonspor (2)
34. Hafta Maçı: Diyarbakırspor 1-2 Rizespor (3)
35. Hafta Maçı: Rizespor 2-0 Galatasaray (8) 
36. Hafta Maçı: Gençlerbirliği 3-0 Rizespor (4)
37. Hafta Maçı: Rizespor 2-1 Fenerbahçe (4)
38. Hafta Maçı: Malatyaspor 7-4 Rizespor (3) 

* Listedeki maçlardan birinin sayfasına gitmek için üzerine tıklayın...
* Oynanmamış maçlar listede yer almaz...

mnu_alt

basında macanilari.com ||  basılı yayınlardan alıntılar ||  Bize Ulaşın ||  teşekkürler ||