galatasarayı ve fenerbahçeyi yendikten sonra maalesef beşiktaşa 3-0 yenildik. o gün stad hıncahınç doluydu. hangi büyük takımla oynarsak, diğer büyük takımların seyircileri vefa'lı oluyordu. seyirci ve taraftar sıkıntısı çekmiyorduk. kalede radoloviç, solda beşiktaşlı nihat ile ben. saha çamur şimdiki gibi çim yok. ayakkabılarımız kösele kramponlu, sahanın durumuna göre, kramponları malzemecimiz torpil ahmet soyunma odasında örs ve çekiç ile geldiğinden orada çakar veya değiştirirdi. (gerektiğinde devre arasında). sırası gelmişken hatırlatayım. malzemecilerimiz torpil ahmet, ali, ibo olarak 3 kişilik bir ekipdi. ayrıca bir çok türk filminde yer almış nizam diye bir vefalı taraftarımız bu ekibe katılır beraber hizmet verirlerdi. nam-ı diğer kör nizam'dı. kör nizam denmesinin sebebide herhalde gözlerinin şaşı olmasıydı.
o zamanlar daha yeni yeni fabrikasyon ayakkabılar, vidalı kramponlar başlamıştı. hepimizde de yoktu.