hafızalardan silinmeyecek bir karşılaşma... maçla ilgili hatırladığım şeyler,
1- aynı gün, aynı zamanda beşiktaş ajax deplasmanındaydı. maçın hemen başında gs 2-0 yenik duruma düşmüşken, beşiktaş deplasmanda 1-0 öne geçmişti. galatasaray rezil olur, bjk tarih yazar tahminleri bir anda ağır basmış fakat maç sonunda bjk 2-1 mağlup olmuş, gs ise tarihi bir oyunla 3-3 kazanmıştı...
2- ajax - bjk maçına reklam arası verilince hemen 2-0 olan gs maçı açılmış fakat o anda tgrt'nin de reklamda olduğunu görünce tam "hay yayınlayacağınız maçın..." diye sövmeye başlamışken bir anda reklamlar bitmiş ve maça bağlanıldığı anda arif'in muhteşem golü gelmiştir.
3- maç 2-1 olunca ümit aktan deplasmanda atılan golün önemini belirtmek için "efendim deplasmanda atılan gol 2 gol gibidir" diyince ertesi gün okulda şu muhabbet olmuştur.
gsli bebe:(futboldan pek anlamaz) abicim nasıl yendik ben: ne yenmesi abi berabere bitti gsli bebe: olm, deplasmanda atılan gol 2 sayılır, 6-3 çaktık adamlara... ben: eee, şimdi yenmişmi oluyorsunz? gsli bebe: tabi olm, sende bişi bilmiyon, hem yenmesek neden millet bu kadar eğlensin...
4- o maçta sivrilen ileri ikili hakan - arif, 7 sene sonra gs'nin uefa kupası'nı kazandıran ileri ikilisidir. bu maçın oynandığı gün, ilk defa "çapraz koşu" kavramını görmüş bulunduk. bu maçtan 1-2 gün sonra sınıf takımıyla denemişliğimiz bile vardır.
5- aradan geçen 15 senede alınan bir çok galibiyet vardır. gs süper kupa'yı kazanmış, avrupa'nın devlerini dize getirmiştir. fakat bu öyle özel bir maçtır ki, o devlerin dize getirildiği maçlar bile, bu 3-3lük beraberlik yanında pek bir ehemniyetsiz-sıradan kalır.
6- ikinci maç ali sami yen'de 0-0 sonuçlanmış, gs tur atlamıştır. şampiyonar ligi ise tam bir hayal kırıklığı şeklinde geçmiştir.
7- evet, bugün reklamsız maç izleme keyfi, eskiye nostaljiye duyulan özlemin tepelere vardığı bugünlerde akla gelince, "ulan yine de iyiyz ha..." dedirtiyor. bugün bir anlık görüntü takılmasına tahammülümüz yokken, o zamanlar nasıl da izliyormuşuz o reklam arası maçları, hayret doğrusu...
yıllar sonra eric cantona ile yapılan röportajdan maçla ilgili sözleri;
....m. united’da oynarken g.saray ve f.bahçe’ye karşı başarısız sonuçlar aldınız. türk takımlarını küçümsediniz mi?
konuyu buraya getireceğini tahmin etmem zor olmadı. boliç, arif ve hakan şükür ne yapıyor?
boliç ve arif futbolu bıraktı. hakan şükür oynamaya devam ediyor.
boliç’in bırakmasına sevindim (gülüyor). arif’in bize attığı o harika gol hâlâ hafızamda. hakan da 45’ine kadar oynamaya niyetli galiba.
sorunuza cevap vermem gerekirse, önce f.bahçe’den başlayayım. ilk maçı deplasmanda david (beckham) ve benim golümle 2-0 kazanmışız. old trafford’daki maça daha rahat çıkmamız çok doğal. 40 yıldır sahamızda yenilgi yüzü görmemişiz. ama futbol normal bir oyun değil ki... boliç’in attığı şutun gol olması için bizim bir oyuncuya çarpması gerekiyordu. normal şartlarda schmeichel o golü yemezdi. sonuçta olmayacak bir skor çıktı.
g.saray maçları ise farklı bir atmosferdi. manchester united olarak premier lig’e damgamızı vurmaya başlamışız ve karşımızda türkiye ligi’nden bir takım var. ister istemez hafife alma oldu. futbolun hafifliğe müsaade etmediğini öğrenmiş olduk.
stumpf, galatasaray'ın manchester united maçlarında da futbolseverler için farklı manada "özel" olan birini marke etmişti: eric cantona'yı... "unutulmaz diyaloglar geçti mi aranızda?" diye soruyorum. "nefret ettiğim bir futbolcu türüydü. artist gibi formasının yakasını kaldırır, sağa sola konuşur, durmadan ittirir,' formanızdan çekerdi. normalde kimseden nefret etmem, şu anda da ondan nefret etmiyorum zaten. ona olan nefretim sadece 90 dakika ile sınırlıydı. iyi bir maçtı, onunla mücadele etmek de benim açımdan gayet zevkli geçmişti. şimdilerde 'bu oyun: temiz oynayın' diyor ama pislik yap mayı seven bir oyuncuydu. olsun bende pis bir oyuncuydum, o yüzden onunla oynamak benim için problem olmadı" cevabını veriyor. daha sonra asıl zor olanın her pozisyonda özür dileyen, kibar forvetlere karşı oynamak olduğunu söylüyor: "o 'sorry' dedikçe, sen de 'sorry' demeye başlı yorsun. sorry... sorry... maç aşırı kibar bir hal alıyor."