ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
1992'de tembel cırcırböceği çalışkan karıncayı 2-0 yendi. avrupa kupası finalinde danimarka ile almanya karşılaştılar. kamptan yeni çıkan alman futbolcular sıkı bir perhize ve düzenli bir çalışma programına tabi olmuşlardı. danimarkalılar ise bira içmekten, kadınlarla gezip tozmaktan ve plajdan geliyorlardı. bilindiği gibi danimarka daha önce elemelerde başarısız olmuştu. fakat savaş nedeniyle şampiyonaya katılamayan yugoslavya'nın yerini alması aceleyle istendiğinde tüm oyuncular tatildeydiler. antrenman için ne zamanları, ne de istekleri vardı. ayrıca michael laudrup gibi bir yıldız futbolcudan da faydalanma imkânından mahrumdular; çünkü isabetli şutlar atan bu neşeli oyuncu avrupa şampiyon kulüpler kupası'nda, barcelona formasıyla takımını daha yeni şampiyon etmişti. buna karşılık almanya karması matthaus, klinsmann ve öbür yıldız futbolcularıyla sonuca ulaşacak gibi görünüyordu, ama plajdan ayağının tozuyla sahaya gelen danimarka karşısında hezimete uğradı.
bir üst sokağımızda oturan babannem ile evimiz arasında mekik dokuduğum yıllar.
abimler ve babam evde oturup euro 1992 maçlarını izliyorlardı. ben de ara ara baktığımı hatırlıyorum. hatta sanırım çoğu maçı, amcamlar ve babaannemin üst komşusu koray abilerle birlikte babaannemlerde izleniyorduk.
takım ve futbolcularun çoğunu tanımasam da büyüklerimin maçlar ilerledikçe anlattıkları "danimarka mucizesine" ben de kulak vermeye başlamıştım. hatta yarı final ve final maçlarında baya baya koyu bir "danimarkalı" olmuştum. gerçi bizimkiler de benden farksız değillerdi. kessen kırmızı-beyaz danimarka kanı akardı doğrusu...
danimarka'nın fabrika sahibi zenginler arasında ayakta durmaya çalışan fakir oğlanı oynaması çok hoşumuza gitmişti. hele bu maçta attığı gollerde kendimizden geçmiştik. sanki türk milli takımı kupayı kazanmış kadar sevinmiştik.
şimdi düşününce oldukça güzel ve masum günlerdi doğrusu. o dönem kutuplaştırıldığımız onca şeye rağmen bir avrupa takımını, sırf güçsüz diye bizden biri gibi desteklemiştik.