milli takımda da oynadın, milli maçlarından bahseder misin?
benim en önemli milli maçım sovyetler birliği ile oynadığımız italya 90 dünya kupası grup eleme maçıydı, son maçtı ve yenersek dünya kupasına gidecektik. o maçta bizim hakan tecimer ilk onbir başlamıştı hoca tınaz tırpan da ona sovyetlerin ünlü oyuncusu mihalichenkoyu tutma görevini vermişti ama hakan adamı tanımadığı için tutamamıştı, ilk yarı bitene kadar sahada kimi görse hangisi lan bu mihalichenko diye soruyordu. sonra devre arası oldu soyunma odasına girdik ben de oyuna girerim diye bekliyordum. tınaz hoca oynayanlara taktik veriyordu. yanımda gökhan keskin ile metin tekin vardı, soyunma odasında masasını üstüne biskivü, kurabiye falan koymuşlar ben de aldım yemeye başladım o ara tınaz hoca beni gördü, utanmıyor musun arkadaşların sahada bir tarafından nefes alıyor sen burada mideni dolduruyorsun dedi, ben de hoca beni de oynat ben de bir tarafımdan nefes alayım dedim.
aldın mı peki?
aldım aldım girdim oyuna sonradan ama yenildik ve finallere gidemedik.
f.bahçeli eski milli futbolcu hakan tecimer'in anısı;
80'li yıllardaki milli takım maçları sonuçlarından çok komik hikayeleri ile konuşuluyor. senin de milli takım forması ile yaşadığın komik olaylar var mı?
-olmaz mı... milli takımın belki de 80'li yıllardaki en önemli maçı olan sovyet rusya maçında bir bombam var. 1990 dünya kupası grup elemelerinde gruptaki son maçımızı sovyetler birliği ile oynuyoruz. eğer maçı kazanırsak dünya kupasına katılacağız. önceki maçlarda d.almanya'yı ve avusturya'yı yendik. teknik direktör tınaz tırpan kadroya 25 futbolcu çağırdı. ilk 10 futbolcu maçtan önce belliydi. bir kişi ise 15 futbolcudan biri olacaktı. ancak benim ilk onbir umudum hiç yoktu. maçtan bir gün önce rıdvan yanıma geldi; "oğlum tınaz hoca seni ilk on bire aldı" dedi. "lan kafa yapma benle" dedim. yemin etti. sonra maç öncesi soyunma odasında baktım hoca tahtaya ismimi yazdı. sonra geldi dedi ki; "bak hakan sen michailichenko'yu tutacaksın" dedi. michailichenko da rusların en önemli futbolcularından biri ama ben onu tanımıyorum. yani sadece birkaç kez televizyondan görmüştüm. çok heyecanlıydım ve hocaya "tamam hocam" deyip sahaya çıktım. seromoni oldu, herkes dizildi. ben sahada michailichenko arıyorum. baktım baktım "ulan acaba hangisi" diyorum "bu mu şu mu" derken maç başladı. adamlar zaten güçlü sağlı sollu geliyorlar. ben sahada boş boş dolaşıyorum. sonra tam hatırlamıyorum birine sordum "ya bu michailichenko hangisi" dedim o da bilmiyordu. ilk yarı bitecek neredeyse sahada kimi gördüysem michailichenko'yu sordum. maç bitti 2-0 yendiler bizi ama bir türlü michailichenko'yu çıkaramadım.
sonra ne oldu?
meğer benim adam ilk maçta bize gol atmış arkadaşlar bana maçtan sonra televizyon görüntülerini alalım videodan izle de tanı michailichenko'yu dediler. dedim ki artık bu işin davası olmaz. tabi maçtan önce bilsem michailichenko'yu tutacağımı daha çok izlerdim tanırdım adamı. bakardım tipine, boyuna, posuna, fotokopisini çıkarırdım ama son anda öğrenince adamı biliyorum çok meşhur, ünlü falan diye de bir türlü çıkaramadım.