tanıl bora'nın "karhanede romantizm: futbol yazıları" adlı kitabında bulunan "maç kaç kaç?" başlıklı yazısından;
fatih akın, bir fenerbahçe taraftarı, üç-dört sene önce yayımladığı (nick horby'den ilham aldığı kuşkusu uyandıran) "yükselen ateş" kitabında, 0-3'ten 4-3'e dönen meşhur galatasaray-fenerbahçe kupa çeyrek finalini telefondan takip edişini anlatmıştı. kendisi londra'da, çalıştığı ofistedir, devre arasında skor almaya istanbul'a telefon eder, 0-3'ü duyup kararır, anlam bunalımlarına girer, sonra "bir gol attık" haberi gelir, derken ikincisi, telefondaki partneriyle coşarken, işi gücü bırakır, iki dakikada bir telefon zırlar, derken kişiye özel canlı yayına geçerler... kaderin ve iletişim şartlarının futbolseveri hangi durumlarda yakalayacağı hiç belli olmaz.
- bir de galatasaray ile oynadığınız şu 3-0dan 4-3 olan efsane maç var. o gün neler yaşandı‚ bomba var mıydı?
valla o günün bombası tanjuydu. ilk yarı bize 3 golü de tanju attı‚ tabi bizle dalga geçiyorlar devre arası falan makara yapıyorlar‚ tanju hepten sarıp duruyor tabi rakibiz ama samimiyetimiz de çok fazla‚ sonra sahaya çıktık bizim moraller bozuk tanju da yerinde duramıyor. o arada rıdvan´ın yanına geldi‚ rıdvan ile dalga geçmeye başladı‚ rıdvan da git oğlum işine yeneceğiz sizi dedi‚ tanju bastı da kahkahayı orada.bir de oğlum ben 3 tane atmışım banane siz ne atarsanız atın demişti. sonra ikinci yarı biz golleri attıkça baktım tanjuya kaçıyor bizden‚ 3-3 oldu rıdvan sahada tanju´yu arıyor‚ tanju piyasada yok‚ zaten dördüncü golü attıktan sonra rıdvan ile beraber maçın sevincini bıraktık tanjunun peşinden koştuk ama uyanık hemen kaçıvermiş soyunma odasına sonra bayağı bir piyasada görünmedi..