güzel bir hikayesi olan maçtır. notthingham forest’ın teknik direktörü brian clough futbolculuk kariyerinden sonra genç yaşta hartlepool’da teknik direktörlük kariyerine başlamıştır. ardından ikinci ligin sıradan hatta alt sıra takımlarından derby county’e gelir. burada yardımcısı peter taylor ile iyi işler çıkarırlar. bu iki teknik adam birbirleriyle uyum içinde çalışırlar ve kısa zamanda derby county’i birinci lige (şimdiki primeir lig) çıkarmayı başarırlar. derby çok zengin bir ekip değildir. pinti ve iflasın eşiğinde bir başkanları vardır. birinci ligde pek şans tanınmaz derby’e, “geldikleri gibi giderler” yorumları arasında clough ve taylor yönetiminde ligde tutunurlar; iki sene sonra da başkanın tüm pintiliğine ve kulübün maddi sıkıntılarına rağmen, clough’ın yarattığı şehir baskısıyla yapılan iki pahalı transferin katkısıyla da ingiltere birinci lig şampiyonu olurlar. yıl 1972’dir.
clough karakter olarak jose mourinho’yu andırır. sert dilli, açıklamaları her zaman yankı uyandıran, lafını esirgemeyen, kendine güveni olan ve başarıya da her zaman yakın olan biridir. derby şampiyonluğunun ertesi senesinde avrupa kupalarında yarı finale yükselmiştir ve rakibi juventus’dur. ilk maç torino’da oynanır ve juventus 3-1 kazanarak çok önemli bir avantaj sağlar. işte bu maç sonrası, hem maçı yöneten hakeme(2 önemli futbolcusunu attığı için), hem de cimriliğinden dolayı iyi bir kadro kuramayan derby yönetimine verir veriştirir. cavcav gibi pinti derby başkanı zaten ekonomik olarak kötü durumdadır ve clough’u göndermek için fırsat arıyordur. fırsat bu fırsat yollar ayrılır. clough’un yolları sadece derby ile ayrılmayacaktır. bu süreçteki beyanatları yüzünden yardımcısı peter taylor ile de araları bozulur.
clough sezon sonunda altın yıllarını yaşayan ve o sezonu şampiyon bitirdikten sonra efsane hocası don revie’yi ingiltere milli takımı’na kaptıran leeds ile anlaşır. yalnız işin kötü tarafı, 4 sezondur derby’de görevdeyken, leeds ile kıyasıya rekabet halindedirler ve bu 4 sene içinde hem leeds’in hocası revie, hem de leedsli futbolcular hakkında futbolu çirkinleştirdikleri, çirkefçe oynadıkları (ki revie döneminde birçok rakibi leeds için bu ifadeleri kullanmaktaydı) suçlamalarıyla birçok kez beyanat vermiştir. üstelik bu kez derby’de yaşananlardan dolayı beraber çalışmayı bırakarak brighton ile anlaşan yardımcısı peter taylor da yanında yoktur. leeds büyük ve köklü bir takımdır. taraftarı don revie ile geçen yıllarda başarıya alışmıştır ve her zaman başarıyı istemektedir. buna karşın 4 senenin gazıyla kendisini hiç sevmeyen bir futbolcu topluluğu vardır karşısında. üstelik peter taylor’un yokluğunu da hisseder ve leeds’de 2 ay kalamadan kovulur. kovulduktan sonra ilk işi peter taylor’u bulup aralarındaki soğukluğu bitirmek olacaktır. (clough’un leeds macerası film olur: the damned united)
ikili tekrar bir araya geldikten sonra notthingham forrest’ın görev önerisini kabul ederler. derby’de olduğu gibi forrest’ı da 2. lig’den birinci lige çıkaracaklar ve peşinden birinci ligde şampiyon yapacaklardır. ardından şampiyon kulüpler kupası’nı 2 defa üst üste kazanırlar. konu maçımız da şampiyonluğun geldiği ilk maçtır. sıradan bir takımın, iyi bir teknik ekiple nasıl şampiyon kulüpler kupası şampiyonu olduğunun da resmidir bu maç aynı zamanda… clough uzun süre nothingham forrest ile çalışmaya devam eder. 93’de forrest ikinci lige düşerken clough da görevinden ayrılır ve bir daha hiç teknik direktörlük yapmaz. ingiltere’nin gelmiş geçmiş en iyi ingiliz teknik direktörü olduğu yorumları yapılır hala… kendisi de bu konuyla ilgili, “en iyi değilim, ama en iyilerden biriyim” açıklaması yapmaktan geri kalmaz. tabi alex ferguson’un sir lakabına da bulaşarak “kendisi sir ama iki avrupa kupası kazanmışlığı yok henüz” açıklamasını da yapmıştır. 2003 yılında mide kanserinden hayata gözlerini yumar.
fourfourtwo dergisi mart 2009 sayısından; clough'ın sarhoş şampiyonları
motive olmak için almanlar savaşı düşünür, hollandalılar iskambil oynar, bazı ingilizler ise sadece içerler...
1979 finalinde malmö'nün rakibi n. forest'ti. münih'teki maçtan önce forest'in efsanevi teknik direktörü brian clough, henüz iki sezon önce 1. lige çıkan oyuncularını bu dev maçta nasıl motive edeceğini kara kara düşünürken aklına adalı oyuncuların alkol düşkünlüğü geldi. "alman kanunlarına göre bir futbol stadına içi alkol dolu bir araçla gitmek büyük suçtu. bir şekilde onlardan kurtulmalıydık" diyerek o günü anlatan clough, soyunma odasına inerken yanına bir şişe şampanya aldı. her bir oyuncusuna bir kadeh şampanya verdi ve "bu güzel içkiyi tattınız, şimdi çıkın ve bu maçı kazanmak tadındaki şampanyanın kalanına layık olun" diyerek maç konuşmasını tamamladı. ingiltere liglerinin en alkol düşkünü oyuncularından bira göbekli john robertson'ın ortasını tamamlayan trevor francis, attığı golle kupayı forest'e getirdi. maçtan sonra ise clough ve oyuncular kalan şampanyaları sabaha kadar içtiler.
