10 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
rus takımı geliyor, gene yenilecek miyiz?
ızmirli vahabın ruslara karşı oynaması muhtemeldir
seçilmiş temsilî rus takımının şehrimizi ziyareti tahakkuk etmiştir. bu ayın on altısında ıstanbula gelecek olan ruslar ilk maçlarını 21 teşrinievvelde bizim seçilmiş bir takımımıza karşı oynıyacaklardır.
kadıköyünde yapılacak bu ilk maçtan sonra intikam maçı 23 teşrinievvelde taksim stadyumunda yapılacaktır. gelecek rus takımının kuvveti hakkında futbol meraklılarının kâfi malûmatları vardır.
memlekedimizi ilk zamanlarda 1 - 2 yenen ruslar, bizim takımın geçen seneki rusya seyahatinde de buradaki galibiyetlerini tazelediler.
geçen seneki rusya seyahatine takım kaptanı olarak iştirak eden fenerbahçeli zeki bey ruslar hakkındaki kanaatim şu cümlelerle hülâsa ediyor:
— bizim geçen seneki rusya seyahati için ben bir çokları gibi düşünmiyordum. vakıa orada galip gelemedik. fakat karşılaştığımız takımların kuvveti hakkında burada hakiki bir kanaatin mevcut olduğunu zannediyorum. ruslar zannedildiğinden daha kuvvetlidirler.
bize karşı elde ettikleri galibiyetleri kıymetlerine bir delil olarak telâkki ediyorum.
futbolu oynamak için vücut kabiliyetlerinin tam tekâmülüne vasıl olmuş bulunan rus futbolcularının bu seyahat vesilesile de temayüz edeceğine kaniim. neticeler hakkında şimdiden birşey söylemek mümkün değildir. herhalde kuvvetli bir takımla çarpışacağımızı gözü kapalı olarak kabul etmemiz lâzımdır.
fenerbahçe kaptanının bu sözlerini hadiseler de maddî bir şekilde ispat ediyor. filhakika burada çok tanınmıyan rus futbolu hayli ileri gitmiş ve bizi yenecek dereceyi bulmuştur.
bu seferki maçlarda rusları kazanabilmemiz ihtimali, evvelâ takımın çok iyi teşkil edilmesine, sonra da o takımın çok iyi oynamasına bağlıdır.
rus takımının bize karşı olan başlıca faikiyetlerinden biri de fertlerinin bizimkilerden daha atletik oluşudur.
takımın umum sürati, manevra kabiliyeti bizden üstün olan rusları ancak onlardan daha eski ve daha tecrübeli oluşumuzla kazanabiriz. bunun için de türk takımını rakip takıma göre seçmemiz lâzımdır.
ayın 21 ve 23 nde ruslara karşı oynıyacak türk takımının muhtemel kadrosu aşağı yukarı şimdiden kestirilebilir. teessürle kaydetmeli ki, şu son seneler içinde temsilî bir takım seçmesinde bizi tereddüde düşürecek kadar yeni oyuncu yetiştiremedik.
onun için senelerdenberi denenmiş malûm olan oyuncuları bu seferde bir araya getirmeğe mecburuz.
yalnız şimdiye kadar tecrübe edilmiş elemanlar arasında ilk dakika hatıra gelen bir oyuncu kalır. o da izmirli vehabdır.
vahap kabili inkâr olamıyan kıymetine rağmen bizim seçme takımlarda yer almamış, bu suretle hakikî beynelmilel kıymeti bizim için meçhul kalmış bir futbolcudur.
fransanın en iyi klüplerinden biri olan racingde merkez muhacim olarak mühim maçlar oynayan vahabın tecrübeleri, oyun telâkkileri de değişmiştir.
şimdi takım oyununu daha ziyade kavramış olan vahabı bu fırsatta tecrübe etmek ilerde çıkaracağımız millî takımlar için çok faydalı olur kanaatındayız.
12 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
rus takımı
cuma günü hangi oyuncular oynıyacak?
ıstanbul 11 (a.a.) — halkevi, spor şubesi riyasetinden: ıki maç yapmak üzere şehrimize gelecek olan rus karışık takımına karşı şubemiz takımını tesbit için âzalarımızdan aşağıda isimleri yazılı olan futbolcuların 14 teşrinievvel cuma günü saat 15 te kadıköy fenerbahçe stadında bütün levazımlarile beraber bulunmaları ehemmiyetle rica olunur efendim.
ülvi, avni, nihat, tevfik, burhan, suphi, mehmet, rebii, necdet ( g. s. ), hüsameddin, yaşar, muzaffer, cevat, fikret, zeki, niyazi (f.b.) hüsnü, şeref, eşref, hakkı, nuri (b.) süleyman ( v. ), enver ( ı. ı. b. ).
13 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
rus takımı geliyor
moskova, ( a.a. ) — sovyet futbolcuları dün akşam türkiyeye gitmek üzere trene binmişlerdir. türkiye sefiri ve beden terbiyesi âzası ve umum kâtibi sporcuları sleâmlamışlardır.
sporcular ayrılmazdan evvel moskova karışık takımı ile maç yapmıştır. bu maçı 20 bin kişi seyretmiştir. sovyet karışık takımı moskova karışık takımını bire karşı iki sayı ile yenmiştir.
14 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
rus sporcuları
bir istikbal proğramı yapıldı
sovyet sporcuları misafirlerimizi hamil olan çiçerin vapuru 15 teşrinevvel cumartesi sabahı saat altı da büyükdereye gelecektir.
sabah saat yedide heyeti istikbaliyeyi hamii olan bir motör galata mehmet ali paşa hanı önündeki iskeleden hareket edecektir. bu motörde istanbul valisi ve belediye reisi tarafından tercüman vedat bey, halk fırkası tarafından meki bey, halk evi spor şubesi tarafından sadeddin galip bey ile heyeti tertibiye arası taip servet, zeki rıza, kemal rifat beyler, ve her gazeteden bir muharrir ile bir fotoğraf muhabiri ve mihmandarlar ve tercümanlar bulunacaklardır.
motör çiçerin vapurına yeniköy açıklarında yanaşacak ve bu heyet vapura geçerek misafirlere ilk rasimei hoş amediyi ifa edeceklerdir.
vapur sekiz buçuk raddelerinde tophane açıklarına gelecek ve misafirler motörlerle tophane rıhtımına çıkarılacaklardır.
misafirlerimiz karaya çıkarken vc merasim istikbaliye esnasında şehir bandosu terennüm edecektir.
rıhtımda evvelâ halkevi spor şubesi reisi fethi tahsin bey halkevi sporcuları namına misafirlere beyanı hoş amedi edecek ve hazır bulunan klüpleri ve sporcuları misafirlere takdim edecektir.
misafirlerimizi seyrisefain idaresinin yolcu salonu önündeki parkta, istanbul valisi ve belediye reisi muhiddin bey namına haluk bey, halk fırkası namına rükneddin bey, istanbul mıntakası namına orhan bey, futbol federasyonu namına sait bey istikbal edeceklerdir.
önümüzdeki cuma günü fener stadında ilk maçlarını oynıyacak olan rus futbolcuları dün sabah limanımıza geldiler.
rus sporcu kafilesinin istikbal programı büyük bir muvaffakiyetle tatbik edildi.
çiço vapurunu kavaklardan karşılayan heyeti tertibiye vapuru düdüklerle selâmladıktan sonra römorkörden vapura girerek ruslara ıstanbul spor klüplerinin selâmlarını söylediler.
istikbale gidenler arasında halkevi spor teşkilâtı, federasyon namına bir delege ve bütün klüp murahhasları vardı.
bütün ıstanbul klüpleri namına ayrı ayrı gönderilen buketlerle rus sporcu kafilesi âdeta çiçeklerle donanmıştı.
karaya ayak basan ruslar spor meraklıları tarafından alkışlandılar.
rus misafirlerimiz bristol oteline yerleştiler. cumaya kadar merasim programı mucibince ıstanbulun muhtelif tarihi yerlerini gezecek olan ruslar, haklarında gösterilen büyük samimiyete teşekkür etmişlerdir.
gelen rus futbolcuları içinde, geçen sene darülfünun takımile karşılaşan oyuncuların ekserisi vardır.
ilk maça çıkacak rus takımının aşağı yukarı rusyada bizimle karşılaşan moskova kadrosu olacağı muhtemeldir.
17 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
türk takımının ızmirden takviyesi düşünülüyor
misafir rus futbolcularına karşı çıkarılacak türk takımının son ekzersizini görenler takımımızın takviyesi elzem olduğuna kani oldular.
bir çok kere yazdığımız gibi, lik maçları henüz başlıyamadığından beynelmilel elemanlarımız henüz formlarını bulamamışlardır. bu yüzden ruslarla karşılaşacak oyuncularımızın bugünkü vaziyetleri normal kıymetlerinden daha düşük bulunuyor. bizim futbolcularımızın tam idmanlı oldukları zamanlarda bile mağlûp oldukları rus oyuncularına karşı böyle idmansız ve formsuz bulundukları bir zamanda maddi şansla oynayamıyacaklarını düşünenler ızmirin en kuvvetli futbol elemanlarını getirtmek iizere teşebbüse başladılar. ızmirden getirilmesi düşünülen oyuncular içinde vahap ismi ilk hatıra gelenlerdendir.
vahabın atina olimpiyadına millî atlet olarak iştirak ettiği malûmdur. atinadan dönecek vahabın ızmire çıkmıyarak doğru ıstanbula gelmesi için ızmire mektup yazılacaktır. ayrıca izmirli adnanın da ruslara çıkacak türk takımını takviye etmesi için ızmirde bulunan federasyon reisi hamdi beye bir tezkere gönderilecektir. bizi iyi zamanımızda yenen ruslan ızmirden takviye edilmiş bir takımla kazanmamız ihtimali pek azdır.
maamafi futbolda bazen çıkardığımız tesadüfi oyunlarımızdan birini cuma günü çıkarabilirsek güzel bir maç görebiliriz.
bizim şu idmansız halimize mukabil rusların iyi hazırlanarak geldikleri yüzlerinden belli oluyor. iyi idman etmiş bir sporcunun yüzünün göze çarpan sıhhatli bir çevikliği vardır. evvelki gün karşıladığımız rus futbolcularının yüzlerinde o canlı süzgünlüğü hepimiz gördük . belli ki, bütün maç için de nefeslenmiyecekledir... esasen onların bize bariz bir şekilde faik olmaları atletik tarafları imiş...
atletik taraflarından bize faik olan rusların tecrübe ve maharet cihehinden bizden bir iki gömlek farklı oldukları muhakkaktır. ferdî maharet itibarile bizim çocuklardan biraz düşük olan rusların takım oyunlarının tekniği ve disiplini bizimle müsavi ve belki de bizden iyidir.
esasen içinde fazla yıldızı olmayan takımların beraberlik kıymeti artist geçinen bir kaç elemani mevcut takımlardan üstündür.
cuma günkü maçı böyle bir tahlil ile muhakeme edersek, bizim ruslara karşı takip edeceğimiz oyun sisteminin umumî hatlarını tayin etmek güç olmaz.
ruslara karşı cuma ve pazar günü zor oyunu yerine kombinezon oyununu kabul etmek zannımıza göre en münasip bir şeydir. atletik kabiliyetlerin daha muvaffak olacağı tarzlarda paslaşmamakda toğru olur, kanaatindeyiz. havadan oynamak bizden daha iyi atlayabilecek rakiplerimiz karşısında bizim için müşkil olur. top sürüş ve çalım gibi teferruatta ruslardan iyi olan futbolcularımızın kısa yerden paslı akışlarda daha rahat etmeleri akla en yakın gelen noktalardan biridir. netice itibarile, cuma günkü oyun hakkındaki ümitsizliğimizi makûl bir sistemde, muvaffakiyetli oyunlarımızdan birini çıkarmamız ihtimali, hafifleniyor, diyebiliriz.
19 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
maç hazırlığı
rus takımı dün bir ekzersiz maçı yaptı
üç gündenberi şehrimizde bulunan rus takımı dün bir antreneman yapmıştır. takım moskova, kiyef, leningrat, harkof, minsk oyuncularından seçilerek tertip edilmiştir.
diğer taraftan karagümrük ve pera takımlarile maç yapacak olan selanik muhteliti şehrimize gelmiştir.
19 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
istanbul halkevi reisliğinden: s. s. c. ı. millî futbol takımı ile halkevi futbol takımı arasında yapılacak maçlardan birincisi 21 birinci teşrin cuma günü kadıköy fenerbahçe stadyomunda ve ikincisi 23 pazar taksim stadyomunda yapılacaktır. biletler bugünden itibaren bahçekapıda zeki rıza spor mağazasında ve cuma günü ondan itibaren kadıköy stadyomu kişesinde satılacaktır.
ızdihama meydan verilmemek için stadyomlar kapıları on ikide açılacaktır.
19 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
ruslar ankarada halkevi takımile maç yapacaklar
ankara, 18 — ruslarla halkevi takımı arasında ankarada bir maç yapılacaktır. halkevi takımı zeki bey tarafından teşkil edilecektir. maça iştirak edecek oyuncular ayın yirmi dördünde burada bulunacaktır.
20 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
ruslarla maç
yarın beşinci defa karşılaşıyoruz
şehrimizde bulunan rus futbolcıları dün yalovayı ziyaret etmişler, burada şereflerine bir ziyafet verilmiştir. futbolcular abideye bir çelenk koymuşlardır.
ruslarla ilk maç yarın kadıköyünde yapılacaktır. bu maçı bir türk hakem, pazar günü yapılacak maçı da bir rus hakem idare edecektir.
ruslar ile ilk temasımız 1913 senesinde ve balkan muharebesi arifesinde başlar. o senelerde fenerbahçeliler kuvvetli bir kadro ile odesa ve nikolayefe gitmişler ve dört maç yaptıktan sonra avdet etmişlerdir.
bu grupa o zaman klüp reisi bulunan hamit hüsnü bey riyaset ve galip, hikmet, sait, haşan, arif, nüzhet gibi meşhur oyuncular iştirak etmişlerdir. alınan neticeler bir beraberlik bir mağlûbiyet ve iki de galibiyettir.
bundan sonraki temaslar sovyet hükümeti zamanına tesadüf eder. ve 1924 senesinin teşrinisani aylarında hareket eden bu kafileye taip servet , hamdi ve ziya beyler riyaset etmiş ve aradaki anlaşamamazlıkdan yalnız galatasaraydan oyuncular alınmıştı. çok soğuk havalara tesadüf eden maçlarda, moskovada yapılan ilk müsabakada bir galibiyet temin edildikten sonra birbiri arkasına iki mağlûbiyet ile odesaya geliniyor ve burada da 0-1 mağlûbiyet ile turne nihayetleniyor.
1926 senesinde soyetler iadei ziyaret için ankaraya geliyorlar ve ızmir-ankara muhtelitini 1-6 millî takımı da 1-2 kazandıktan sonra avdet ederlerken şehrimizde de iki maç yapıyorlar fakat bu maçlar da yine aleyhimize neticeleniyor.
1931 senesinde son temasımız yapılıyor ve gene taip servet beyin riyasetindeki kafile moskovada bir galibiyet ve bir beraberlik aldıktan sonra ve leningratta da mağlûp olarak şehrimize avdet ediyor.
şimdi sovyetler ikinci iadei ziyaret için şehrimizde bulunuyorlar.
21 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
atinadan atlet kafilesile dönen vahaba rus takımına karşı çıkacak takımımızı takviye etmek üzere yer verileceğini geçen hafta yazmıştık.
vahap izmire hemen avdet etmek istediği halde ruslarara karşı oynatılması düşünüldüğünü haber aldığı için seyahatini tehir etmiştir.
izmirli futbolcunun maçlarından sonra avdeti tertip heyeti tarafından deruhte edildiği takdirde vahap iki oyunda bulunmak üzere haftanın sonuna kadar ıstanbulda kalacaktır.
23 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
ıkinci maç
ruslarla bugün taksimde son maç yapılacaktır
cuma günü, fenerbahçe stadyomunda, halkevi takımına karşı çok güzel ve canlı bir oyun gösteren sovyet futbol takımı, bugün taksim stadyomunda ikinci maçını oynayacaktır. cuma günkü beraberliğimizin bir tali eseri olduğuna göre rusların bugün galibiyeti kazanmak için daha canlı bir oyun göstereceklerine şüphe yoktur. takımımızda ruslar gibi,canlı ve âzımkâr bir oyun gösterirse, galibiyetin bize teveccüh etmesi ihtimali çok kuvvetlidir. herhalde iki memleket futbolcuları arasında, vukubulan bu temaslar, galibiyet ve mağlûbiyetten ziyade iki memleket gençliği arasında mevcut dostluğun kuvvetlenmesine yarayacaktır.
24 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli akşam gazetesinden;
ruslar sıfıra karşı dört golle galip geldiler
dünkü oyunun bilhassa ikinci devresi çok tatsız bir sertlik içinde geçti
rus takımile ikinci maç dün yapıldı. dünkü oyun haşin, sert ve takım ahengi pek nadir görülen bir maç oldu. bu kanaatimiz dört golle mağlûp olmaktan gelmiyor.
vakıa misafirlerimiz ferdî meziyetlerinin hakkı olan bir galibiyet elde ettiler. fakat futbol oyununun insanı her safhasında ayrı bir alâka ile bağlayan şeklini gösteremediler..
atletik kabiliyetlerinin imkânı ile biraz çetin oynayan misafirlerimize bizimkiler de uyarak onlarla cenkleşmeğe kalktılar. karşılıklı atılgan ve zor oynunu tatbik eden iki taraftan, vücutları daha hafif olan bizim taraf daha çabuk yıprandı.
onun için ikinci devrenin sonlarına doğru türk takımı oldukça takatsiz ve yorgun düştü.
itiraf etmeli ki, takımların asabt oynamasında hakemin de biraz tesiri olmuştur. bidayetteki favulları hoş gölle gören hakemin sonraları sık sık çaldığı favul düdüklerine oyuncular pek aldırmadılar. iş kızışmıştı. asapları gerildiği, rakibi zorlamak arzusunun bir fikri sabit olduğu zamanlarda başlıyan hakemin müdahaleleri oyuncuları teskin edeceğinc daha alevlendirdi.
saha ortasında bazı dakikalar 22 oyuncunun topa bakmadan birbirini kolladıkları göze çarpıyordu.
tekrar edelim; dünkü oyunun zevksizliğine rağmen rus takımının galibiyeti haksız değildir.
yalnız bizimkiler onların oyununa kendilerini kaptırmasaydılar belki gollerin adedi dörde kadar çıkmazdı
rus takımının iki oyununu seyrettikten sonra yöyle bir hüküm verilebilir:
futboldeki galibiyetin golle olduğunu bilen ruslar rakip kaleye doğru akın yapmasını biliyorlar. fakat bu akışlarda hasmın yer tutuşlarına ve oyunun icabına göre kavrayışlı bir şekilde hücumlara pek akıl yatıramıyorlar, onların inişleri daha ziyade sökücü bir hücum tarzıdır. yani takım oyununda henüz (süplesleri) yoktur, diyebiliriz.
avrupanın pişkin takımları gibi rakibin boş bıraktığı yerleri seçip ona göre oynamıyorlar. ayaklarına top geçtiği vakit ilk hatırlarına gelen şey nasıl olursa olsun ileri atılmak oluyor. onun için bazen pek müsait olduğu vakitler önleri kapalı olan üç orta ile akmak istediklerinden bizim müdafaanın en kesif noktalarına çatıyorlardı. oyunu açmak, icabına göre kapamak gibi şeyleri pek hatırlamıyorlar.
dünkü oyun hakkındaki fikirlerimizi, tenkitlerimizi yalnız ruslara hasretmiş olmamız onlann galip gelmiş ve binnetice daha ziyade nazarı dikkati celbetmiş olmalarıdır. şu yukarıdaki kanaatlarımızı rus oyuncularını bizimkilerle kıyas ederek yazmadık. ferdi kabiliyet itibarile bilhassa atletik meziyetleri tarafından rus oyuncularının bizimkilerden daha iyi olduklarını esasen tasdik ediyoruz.
maçın tafsilâtı
saat üçü yirmi geçe takımlar sahaya çıktılar. bu sefer bir rus hakemi maçı idare edecek.
oyuncuları ortaya çağırmak için ilk çaldığı sert bir düdükle enerjik bir adam olduğu hissini veren rus hakeminin idaresinde oyun başladı.
takımlar hemen hemen cuma günkünün aynı idi. bizim takım sahaya şu şekilde çıkmıştı:
oyun başladıktan sonra fikret çıktı, yerine eşref geçti. ikinci devrede yaşarın yerine hüsnü, hüsnünün yerine muzaffer, suphinin yerine cevat geçmişti.
bu devrede biz güneşe karşı ruslar da rüzgâra karşı oynayorlar.
topa başlama düdüğü öter ötmez topu bizimkilerden kapan ruslar evvelâ sağ açık ondan sonra üç ortalarile hemen kalemizin önünde peydahlanıverdiler. bizim müdafilerin karışık müdahalesinde bir fırsat bulan rus muhacimi birden bir vuruşla ilk gollerini yaptı. daha iki dakika olmadan yapılan bu golden sonra seyirciler arasında bugün ruslartn altı, yedi golle galip gelecekleri hakkında fısıltılar başladı.
gariptir ekseri çabuk gol yediğimiz zamanlar bizimkiler ümitsizlenirler. bu sefer rus golü futbolcularımızı pek şaşırtmadı, bizimkilerde hemen hücuma geçtiler. biz rus kalesine doğru aktığımız zamanlar rus müdafileri bize faik sür’atlerine güvenerek sert çıkışlarla topu kapıyorlar bu suretle kaleye fazla sokulmak ihtimali olmuyor.
ruslar her oyuncumuzu birer birer marke ederek oynamıyorlar. fakat top kimin ayağında ise o oyuncuya en yakın olan rus futbolcusu gecikmeden çıkış yaptığı için topu kapmakta güçlük çekmiyorlar.
bizim hücumumuzu çelen ruslar da sağ açıklariyle mukabil hücuma geçiyorlar. doğrusu sağ açık ta yaman koşuyor.
ekseriya onu takip eden oyuncu ile inatlaşması yüzünden kale zaviyesinin adam akıllı kapandığı yerlere kadar ilerlemeden topu ortalamış hayli gol fırsafları olacak... bereket versin ekseriya çok ilerliyerek ortaladığından bizim müdafaa kalenin önünde toplanmağa vakit buluyor.
bu ilk devredeki oyun seri ve topun gidiş gelişi heyecan verir tarzda.. rusların gayretine bizimkilerin bazı güzel hücumlarına rağmen fazla gol çıkmadı. birinci devre bu suretle 1-0 misafirlerimizin lehine bitti.
ikinci devre
ikinci devreye daha sıkı başlayan ruslara karşı bizimkilerde seri oynayarak karşı koymak istiyorlardı.
ilk devrede olduğu gibi ruslar hücum ediyorlar; amma hücum metotları gelişi güzel olduğu için gol çıkaramıyorlar. on beş dakika bu şekilde geçti. ondan sonra ruslar gene sağdan bir akış yaptılar.
ortaladıktan top sağ içten merkeze oradan sol içe, tekrar ortaya geldiği vakit rus muhacimi sıkı bir şutle ikinci golleri yaptılar.
bu golden sonra oyunun tarzı sertleşmeğe başladı. iki taraftan favuller birbirini takip ediyor.
hakemin düdüğü mütemadi "ceza,, çalıyor. fakat aldıran kim.
yapılan favullerin daha ziyade ruslar taraflndan gözükmesine sebep te onların bizimkilerden daha yapıli ve daha fazla hareketli olmalariydi..
işte bu esnalarda hakem enerjik davranıp bir iki oyuncuyu dışarı çıkarmadığı için iş daha fazla kızıştı. hele lüzumsuz ve yerinde olmayan “ofsayt,, çalan hakem oyunu çığnndan çıkardı.
bu dakikalardan sonra (yemece) sistemi bütün manasile hâkim oldu. toptan evvel adama hücum eden oyuncuların ortasında top daha ziyade bir çarpışma vasıtası gibi kaldı.
bu çetin ve haşin oyunu dakikalarca seyrettik. partinin sonlarına doğru, ruslar soldan geniş bir akma başladılar. sol iç biraz bir akına başladılar. sol iç biraz (ofsayt) vaziyetine girer gibi oldu. bizimkiler garip bir dugunluk içinde hakemin düdüğünü bekler gibi oyunla alâkalarını kestiler.
durakladığımız esnada ortaya geçirdikleri pası ok gibi bir şütle üçüncü gole tahvil ettiler.
oyunun bitmesine sekiz dakika kala sağdan bir rus hücumu başladı. cenah hafini atlıyan sağ açık kalemize doğru sokulan bir sürüşle ilerledi, önüne çıkan müdafiimizi sol içe verdiği bir pasla atlatan sağ açık dördüncü ve son golün yapılmasında yegâne amil oldu.
dördüncü rus golünden sonra bizimkiler gevşediler. esasen fazla da yoruldukları belli oluyordu. son dört dakika içinde iki taraf da bir şey yapamıyarak cenkleşip durdular. dünkü oyun da bu şekilde 4-0 aleyhimize neticelendi.
haber aldığımıza göre eylûlün on beşinde rusya’dan şehrimize yedi kişilik bir rus güreş heyeti ile yirmi dört kişiden mürekkep bir rus futbol takımı gelecektir. güreşçiler arasında rusya’nın maruf ağır ve hafif siklet güreş şampiyonları vardır. bunlar burada çoban mehmet, himmet ve kara ali pehlivanlarla karşılaşacaklardır. futbolcular da darülfünun futbol takımı ile müsabaka yapacaklardır.
10 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli cumhuriyetten;
rus milli takımı geliyor
darülfünun takımımızın bundan iki sene evvel rusya’ya yaptıkları seyahate karşılık olmak üzere rus millî takımı 16 teşrinievvel pazar günü şehrimize gelecektir. rus millî takımı şehrimizde iki müsabaka yapacaktır. ilk müsabaka 21 teşrinievvel cuma günü fenerbahçe stadyomunda, ikinci müsabaka da 23 teşrinievvel pazar günü taksim stadyomunda yapılacaktır. rus millî takımile, darülfünun futbol takımı karşılaşacaktır.
rus futbolcularile beraber güreşçiler de gelecektir. rus güreşçileri, şehrimizde güreşçilerimizle maç yapacaklardır.
12 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli cumhuriyetten;
halkevi spor şubesinin bir tebliği
istanbul 11 (a.a.) — halkevi, spor şubesi riyasetinden:
iki maç yapmak üzere şehrimize gelecek olan rus karışık takımına karşı şubemiz takımına tesbit için azalarımızdan aşağıda isimleri yazılı olan futbolcuların 14 teşrinievvel cuma günü saat 15 te kadıköy fenerbahçe stadında bütün levazımlarile beraber bulunmaları ehemmiyetle rica olunur.
ulvi, avni, nihat, tevfîk, bürhan, suphi, mehmet, rebii, necdet, (g. s.), hüsamettin, yaşar, muzaffer, cevat, fikret, zeki, niyazi (f. b.), hüsnü, şeref, eşref, hakkı, nuri (b.), süleyman (v.), enver (i. i. b.).
13 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli cumhuriyetten;
rus millî takımı geliyor
rus misafirimiz büyük merasimle karşılanacak
sovyet cumhuriyetleri ittihadı sporcularından mütevekkil bir futbol kafilesinin yakında şehrimize geleceğini yazmıştık.
istihbaratımıza nazaran gelecek kafile yirmi zattan mürekkeptir. kafile reisinden maada hakem, teşkilât mümessilleri, gazeteciler de dahildir.
kafile istanbul’da bulunduğu müddetçe (halkevi) nin misafiri olacaklardır.
dost millet sporcularının lâyıkile izaz ve ikram edilmesi için tedabiri lâzime ittihaz edilmiştir.
geçen sene rusya’ya gitmiş olan türk kafilesi erkânını teşkil eden taip servet ve zeki rıza ve kemal rifat beylerden mürekkep bir heyeti mahsusa teşekkül etmiştir.
rus misafirlerimize fevkalâde merasimle bir istikbal hazırlanmaktadır.
misafirlerimizin 15 teşrinievvel cumartesi sabahı saat sekiz ile dokuz arasında muvasalatları mukarrerdir. ayrıca bir heyeti mahsusa kendileini kavaklardan istikbal edecektir.
şehre çıktıkları zaman da parlak bir merasim yapılacaktır.
halkevi spor şubesi bütün azasına ve kulüplerine sureti mahsusada tezkereler göndererek hepsini istikbal merasimine davet etmiştir.
13 teşrinievvel (ekim) 1932 tarihli cumhuriyetten;
misafirler hareket ettiler
moskova 12 (aa) — sovyet futbolcuları dün akşam türkiye’ye gitmek üzere trene binmişlerdir. türkiye sefiri ve beden terbiyesi azası ve umum kâtibi sporcuları selâmlamışlardır.
sporcular ayrılmazdan evvel moskova karışık takımı ile maç yapmıştır. bu maçı 20 bin kişi seyretmiştir. sovyet karışık takımı moskova karışık takımını bire karşı iki sayı ile yenmiştir.