yardımcı hakemler: volkan ahmet narinç, hakan yemişken
4. hakem: koray gençerler
gözlemci: turgay güdü
temsilci: abdülkadir kardeş, şevket canıtez, hüseyin altuntoprak
antalyaspor a.ş.: ferhat kaplan, nazım sangare (dk. 72 aydın karabulut), charles fernando basilio da silva, maicon marques bitencourt, mostapha el kabir, yekta kurtuluş, william vainqueur (dk. 59 emre güral), luis francisco grando, sakıb aytaç, ondrej celustka, deniz kadah
yedekler: ozan evrim özenç, yusuf çelik, zeki yıldırım, mustafa inan, harun alpsoy, musa nizam
teknik direktör: david badia cequier
gençlerbirliği: per johannes hopf, ahmet oğuz, siarhei palitsevich, aleksandar scekic, elvis kofi okyere wiafe manu, murat duruer, ousmane cardinal ndiaye, dialo samba guidileye, petar skuletic (dk. 68 kamal issah), zeki yavru (dk. 76 ahmet ilhan özek), jailton lourenço da silva (dk. 85 vedat muriç)
yedekler: taha cengiz demirtaş, numan soysal, yıldırım mert çetin, alper uludağ, abdul rahman khalili, orhan şam, mehmet taş
teknik direktör: ümit özat
goller: (0-1) dk. 58 jailton lourenço da silva (ayakla) (1-1) dk. 88 [penaltıdan] deniz kadah
sarı kartlar: dk. 84 yekta kurtuluş (antalyaspor a.ş.) dk. 57 ousmane cardinal ndiaye, dk. 63 ahmet oğuz, dk. 84 jailton lourenço da silva, dk. 89 dialo samba guidileye (gençlerbirliği)
ümit özat bu sefer de taraftara saldırdı 9-12-2017 | klasspor.com
oğlu ömer soylu ile birlikte antalyaspor maçını izlemek için şehre giden mehmet soylu, takım ile aynı uçağa denk geldi.
daha önce kendisine sosyal medya hesabı üzerinden özel mesajla kendisine hakaret ettiği gerekçesi ile dava açtığı gençlerbirliği teknik direktörü ümit özat ile havaalanı aktarma otobüsünde karşılaşan mehmet soylu, sözlü saldırı ve hakaretlerine mağruz kaldı.
tüm takım futbolcularının ve çalışananlarının bulunduğu otobüste diğer yolcuların yanında küfürler savurduğu iddia edilen ümit özat'ı yardımcı antrenörler ve kulüp çalışanlarının uzaklaştırdığı öğrenildi.
babasına olan saldırıyı cep telefonu ile kaybetmek isteyen 15 yaşındaki ömer soylu'ya da futbolculardan zeki yavru'nun müdahale ettiği, telefonu alarak ses kaydını sildiği öğrenildi.
ümit özat'ın sözlü tacizlerinin uçak içinde de sürdüğü, diğer yolcuların tepki göstermesi ardından tartışmanın sona erdiği öğrendildi.
gençlerbirliği'nin taraftar grubu alkaralar, teknik direktör ümit özat'ın taraftarlara saldırdığını iddia etti
gençlerbirliği teknik direktörü ümit özat'ın, antalyaspor ile 1-1 berabere kaldıkları maçın dönüşünde kırmızı-siyahlı bir baba ile oğluna saldırdığı iddia edildi. gençlerbirliği taraftar grubu "alkaralar", yaptıkları açıklamayla ümit özat'a ve başkan murat cavcav'a tepki gösterdiler.
işte "alkaralar" adlı taraftar grubunun "mafya bozuntusu" başlıklı o açıklaması...
"her yaşanan kepazeliğin ardından ümit özat ve şürekası daha fazla çirkinliğe imza atıp, daha fazla yüz kızartabilir mi derken güne bir başka rezillikle başladık.
antalyaspor deplasmanından takımla birlikte aynı uçakla dönen taraftarımız mehmet soylu ve oğlu ömer'e saldırıldı. daha önce de mehmet soylu'ya sosyal medya aracılığıyla küfür eden ve bunun hesabını hukuk önünde verecek olan ümit özat, dünkü maç sonrası yolcuları uçağa taşıyan otobüste mehmet soylu'nun yanına gelerek küfür ve ağır hakaretlerle saldırdı.
bu sırada ümit özat'ın basın danışmanı olarak geçen ancak gönüllü kulluğunu yapan, ne idüğü belirsiz, kafilede ne işi olduğu dahi anlaşılamayan mustafa çevik ile futbolcularımızdan zeki yavru ise mehmet soylu'nun oğlu ömer'i sıkıştırıp elinden cep telefonunu alarak ümit özat'ın küfür ve hakaretlerinin olduğu ses kaydını silme cüretini gösterdiler.
bu yaşanan hadise ümit özat'ın bir taraftara küfür etmesinden ziyade her bir gençlerbirliği taraftarına ve bu tribünün tümüne edilmiş bir küfürdür. koskoca gençlerbirliği camiasının mafya bozuntusu bir adamın egemenliğine girmesini sağlayan iradesiz ve basiretsiz başkan murat cavcav ile piyon yöneticilerin bir tepki koymalarını beklemek beyhude olacaktır, farkındayız. ancak gençlerbirliği taraftarı da hemen herkesin çok sevdiği mehmet soylu'ya yapılmış bu saldırıyı öyle kolay kolay unutmayacak, hesabını soracaktır.
gençlerbirliği birkaç zibidinin, birkaç aşağılık herifin oyuncağı olamayacak kadar büyük bir kulüptür, büyük bir kültürdür. o nedenle bir kez daha hatırlatmakta beis görmüyoruz: kendisine gençlerbirlikli diyen her bir kimse murat cavcav, ümit özat ve leş kargaları bu kulübün sahip olduğu tüm değerleri yok etmeden önce tepki vermeli, bu zihniyetten kurtulunması adına üzerine düşeni yapmalıdır.
cavcav ve özat elbet bir gün gidecek ve gençlerbirliği yine taraftarlarının gençlerbirliği olacaktır ama o gün geldiğinde de hatırlanan düşmanların sözleri değil, dostların sessizliği olacaktır."
32. deplasmanım ve gördüğüm 34. stad: antalya stadyumu (485 km)
antalya stadyumu'nun ankara 19 mayıs stadyumu'na uzaklığı: 485 km.
(...)
hangi ara değerlerimizi bu kadar yitirdik?
maçın bitiş düdüğü ardından sinirle arkamı döndüm ve arkadaşlara dert yanmaya başladım. “oldukça kötü bir performans sergileyen, pozisyon yaratamayan, mental olarak kötü günler geçirdikleri her hallerinden belli olan antalyaspor karşısında üstün oynayıp bir de öne geçtikten sonra ne gerek vardı bu kadar korkup, gömülmeye? jailton’un şov yaparcasına 2 kere kendini yere atıp rakip oyuncuları, taraftarları hatta hakemi azdırmaya, kendi takım oyuncularını mental ve fiziksel olarak oyundan uzaklaştırmaya ne hakkı vardı?” diye...
bu arada mehmet soylu’nun sesini duydum, “mali gelsene bak burada ne var!” sinirimden olacak, “ne olabilir ki!” diye kendi kendime söylenerek yürümeye başladım. yanlarına gittiğimde, mehmet abi, “bak bu arkadaşlar ısparta’da okuyorlarmış ve behzat ç.’yi izleyip gençlerli olmaya karar vermişler. bu da ilk maçlarıymış, kalkıp ısparta’dan gelmişler” dedi. “nasıl gençlerli oldum” hikayelerine bayılan biri olarak maçı unutmuş hikayenin güzelliğine dalmıştım. tanıştık, muhabbet ettik ardından da bir anı fotoğrafı çekeyim diye mehmet abi, sultan ve necet’ten poz vermelerini rica ettim. mehmet abi, “sen de gel mali” dedi. telefonu bir başka arkadaşa verip fotoğraftaki yerimi aldım. günün en güzel hikayesiydi...
birkaç saat sonra telefonuma mesajlar yağmaya başladı. ümit özat, daha önce küfrettiği ve bu yüzden de davalık olduğu mehmet abi’ye oğlu ömer’in önünde küfür ve tehditler yağdırmış. futbolculardan zeki yavru ve görevini bilmediğim ama özat’ın yanından bir dakika ayrılmayan mustafa çevik, korkmuş bir şekilde ses kaydı almaya çalışan ömer’in telefonunu zorla alıp kayıtları silmiş. olay hem uçağa giden otobüste, hem de uçakta devam etmiş, özat susmasını isteyen yolculara bile terslenmiş.
şaşkın bir şekilde yazılanları okurken aklıma necdet ve sultan geldi. tüm iyi niyetleri, tüm sevgi doluluklarıyla kulübe sempati duyan, ceplerinden verdikleri parayla atlayıp deplasmana gelen, takımı destekleyen necdet ve sultan! birkaç saat önce kendileriyle muhabbet eden, hikayelerini öğrenen ve heyecanla diğerlerine aktaran, fotoğraf çekindikleri mehmet soylu’nun kulüp teknik direktörü tarafından saldırıya uğradığını öğrenince, sempati duydukları gençlerbirliği hakkında ne düşüneceklerdi?
rakip takım, taraftar ve futbolcularına her koşulda saygı duyan gençlerbirliği mi gerçekti, yoksa teknik direktörü herkesin önünde, oğlu yanındaki taraftara saldıran, küfürler eden ve tehditler savuran gençlerbirliği mi gerçekti?
kulüp ve taraftarların ilmek ilmek örerek oluşturduğu değerleri, yaklaşık bir yılda yok etme başarısı gösteren güzide gençlerbirliği yönetiminin, susmaya devam ederek suça ortak olduğunu anlaması için daha ne kadar rezilliğe imza atılması, daha ne kadar değerlerimizin aşağılanması gerekiyor bilmiyorum ama, en azından birileri, her koşulda, “unutulmamalıdır ki ben ilhan cavcav’ın oğluyum” diye övünen murat cavcav’a, babası döneminde böyle rezillikler yaşansaydı, ilhan cavcav ne yapardı, onu söyleseler bari...