spor mehafilinde deveran eden bir rivayete nazaran selânik şampiyonu aris takımının ziyaretini iade etmek üzere iki futbol takımının yunanistan’a gitmesi hükümetçe tensip edilmiş ve kulüplerin masraflarının hükümet tarafından tesviyesi esası karargir olmuştur. bu seyahatin tertip ve icrasına futbol federasyonunun kısmen tanınan, kısmen de tanınmıyan reisi muvaffak bey memur edilmiştir. federasyonları tanımıyan kulüplerin bu seyahate iştirak ettirilmeleri ihtimali pek az olduğundan atina’ya fenerbahçe ile beşiktaş'ın götürüleceği söylenmektedir.
geçenlerde yazdığımız gibi siyasi bir cemile olarak iki futbol takımının yunanistan’a gitmesi matlûp olduğundan bu seyahatin icrası hususu muvaffak beye havale edilmiş, muvaffak bey de, ikiye ayrılan istanbul kulüplerinden kendi tarafını iltizam eden iki kulübü göndermeğe karar vermiştir. bu kulüplerden biri istanbul şampiyonu fenerbahçe, diğeri de istanbul üçüncüsü beşiktaş’tır.
fenerbahçe takımı, bu ay nihayetinde muvaffak beyin riyasetinde atina’ya giderek orada iki maç yapacaktır. beşiktaş takımı da ayni tarihte selâniğ’e gidecek, beşiktaş selânik’te maç yaptıktan sonra atina’ya geçecek, fenerbahçe'nin atina’da ikinci müsabakayı yaptığı gün beşiktaş’ta ayni sahada başka bir atina takımile karşılaşacaktır.
yunan sporcuları ayın 21 inde şehrimize geliyorlar
yunan şampiyonu olimpiyos takımı iki maç yapmak üzere bu ayın 21 inde şehrimize gelecektir. yunan sporcuları bu ayın 22 ve 24 ünde galatasaray ve fenerbahçe ile iki maç yaptıktan sonra memleketlerine döneceklerdir. bu yunan takımında maruf beş kardeşler oynamaktadır. takımın muhacim hattı tamamile bu beş kardeşten mürekkeptir.
ilk maçı cumaya fener'le, ikincisini pazara galatasaray'la yapacaklar!
yunanistan'ın en kuvvetli takımı olan olempiyakos bu cuma fener'le pazar günü de galatasaray'la maç yapacak. yunan takımı, bu maç için mükemmelen hazırlanmıştır. sonbaharda şehrimizde 2-2 fener’le berabere kalmasına mukabil, galatasaray’a 1-5 yenilen aris takımının akibetine uğramamak için de eksiklerini diğer kulüplerden tamamlamıştır. yunan’lılar, bu ikinci temasa fevkalâde ehemmiyet verdikleri için her halde azamî gayretle de oynıyacaklardır.
buna mukabil bizim takımlarımızın pek ciddî çalışmadıklarını söyliyebiliriz. esasen, antrenörsüz olan takımlarımızın çalışma şekilleri de gayrifennî ve usulsüzdür. bu noktayı düşününce tamamen nikbin olmak ta kabil değildir. bizim en büyük istifademiz, kendi sahamızda maç yapmaktan ibarettir ki bu da az bir şey değildir. bulgar’lara yenildikten sonra, sırp’lara karşı iyi netice alan takımlarımızın kuvvei maneviyeti de yükselmiştir. fenerbahçe’nin kaptanı zeki bey galatasary’la fener birbirinin eksiklerini tamamladıkları halde her iki maçı da - fevkalâde bir talihsizlik olmadığı takdirde - kazanacağımızdan emindir.
dün her iki takım da, taksim stadyomunda ayrı ayrı takımlarla ekzersis maçları yapmışlardır. galatasaray’ın kurtuluş takımile yaptığı idmana, nihat’tan ve kemal faruki’den mahrum olarak ikinci takım oyuncularile çıkmış ve idman esnasında kaleci avni de düşerek kolu incindiğinden hastaneye götürülmüş, bundan sonra kalecisiz kalan galatasaray kurtuluş’a 1 - 3 mağlûp olmuştur. esasen son günlerde galatasara’yın bazı oyuncuları garip bir haleti ruhiye ile hem çalışmamağa, hem de maçlarda gayretsiz oynamağa başlamışlardır. onun içindir ki cuma günü beykoz’da yaptıkları ekzersis maçını da gene 1 - 3 kaybetmişlerdir.
bir yunan takımının geleceği ve galatasaray’ın büyük bir imtihan geçireceği şu sırada bu gevşeklik hayırlı alâmet değildir.
sarı kırmızılılara, kendilerini galip getiren o meşhur eski azimlerini göstermelerini, gene öyle azimle çalışmalarını, gene öyle azimle oynamalarını tavsiye ederiz. kaleci avni’nin sakatlanması üzerine kalecisiz kalan galatasaray’ın ulvi’yi getirtmesi muhtemeldir.
fener’lilere gelince, onlar da cuma günü 0 - 6 mağlûp ettikleri italyan’larla tekrar bir ekzersis maçı yapmışlar ve bu defa da 0 - 5 galip gelmişlerdir. fakat, fener’in öyle şişirildiği gibi mühim bir kuvvet teşkil etmiyen italyan’lara karşı aldığı bu çok güzel neticelere rağmen, onun da kalecisi iyi değildir, müdafaası biraz zayıftır. binaenaleyh biz de fener kaptanı zeki beyin fikrine iştirak eder ve takımlarımıza birbirinin eksiklerini itmam ederek sahaya çıkmalarını tavsiye ederiz.
olempiyakos şehrimize gelecek yunan takımı şampiyon oldu
atina 18 (a.a.) — velodrome sahasında dün yapılan yunan milli futbol şampiyonası müsabakasında olimpiyakos bir sayıya karşı hasmı fanathinakos’u üç sayı ile mağlûp ederek yunanistan futbol milli şampiyonluğunu kazanmıştır.
perşembe günü geliyorlar
olempiyakos maçları tertip heyetinden :
1 — yunanistan şampiyonu olempiyakos kulübü 21 mayıs perşembe günü izmir vapuru ile saat 16,30 da galata rıhtımına vâsıl olacak ve sporcu arkadaşlarımız tarafından istikbal edilecektir.
2 — 22 mayıs cuma günü taksim stadyomunda yapılacak olempiyakos - fenerbahçe ve 24 mayıs pazar günü oynanacak olempiyakos - galatasaray maçlarını idare etmek üzere sureti mahsusada davet edilen bulgar federasyonu erkânından m. kaçef 21 mayıs perşembe sabahı saat 10,5 konvansiyonelile sirkeci’ye vâsıl olacak ve teşkilât erkânı, kulüp mensupları tarafından karşılanacaktır.
3 — cuma günkü müsabakaya ait biletler bugünden itibaren beyoğlu’nda stadyom gişelerinde, istanbul tarafında da milli spor zeki rıza mağazasında tevziine başlanacaktır.
bilet fiatları şöyledir:
balkon numaralı ön sıra 5, diğer balkon mevkilerile saha kenarı numaralı sandalya ve kanepeler 3, tribün sivillere 2, zabitan, asker ve kulüp mensuplarına 1, sivillere duhuliye 1 liradır. kulüp mensuplarının duhuliyesi 80 kuruştur.
4 — cuma günü stadyom kapıları halkın yer bulmakta müşkülât çekmemesi için tam saat 13,30 da açılacak ve 16,30 da kapanacaktır. müsabaka tam saat 17 de başlıyacaktır.
bulgar hakem yunan'lılarla yapılacak maçları idare edecek
yunanistan şampiyonu olimpiyakos takımile yapılacak müsabakaları idare etmek üzere bulgar federasyonu erkânından m. kaçef şehrimize davet edilmiştir. yunan’lılar, bu maça azamî ehemmiyet verdiklerinden her hangi bir ihtilâfa meydan verilmemesi için oyunların idaresi bitaraf bir hakeme havale edilmiştir.
m. kaçef yarın sabah saat 10 da trenle şehrimize gelecek, spor rüesası tarafından istikbal edilecektir.
yunan’lı futbolcular da yarın akşam saat 4,30 da vapurla gelecekler, bütün sporcular tarafından istikbal edileceklerdir.
22/5/931 cuma günü icra edilerek ikinci takım lik maçları:
ikinci takımlar, kadıköy sahasında:
fenerbahçe - anadolu saat 10 hakem refik osman bey galatasaray - eyüp saat, 11,15 hakem refik osman bey istanbul spor - kumkapı saat 12,30 hakem refik osman bey süleymaniye - kasımpaşa saat 13,45 hakem refik osman bey
şehrimizi ziyaret edecek olan yunan federasyonuna mensup (olimpiyakos) takımı ile yapılacak maçlar dolayısile birinci küme lik maçları tehir edilmiştir.
futbolcularla beraber bir çok gazeteci ve seyirci de gelmektedir
atina 19 (a.a.) — olimpiyakos futbol takımı yarın izmir vapurile istanbul'a hareket ederek cuma günü galatasaray ile ve pazar günü fenerbahçe ile birer maç yapacaktır. her iki oyunun hakemi bulgar kançef'tir.
takım gramatikopulos, kurandis, krisanthopulo, lekkos, panopulos, koroneos terezakis ve sofras ile dört andrianopulos kardeşlerden mürekkeptir. takıma antrenör swenck ile atina ve pire’nin bir çok gazeteci ve spor meraklıları refakat etmektedir. takım istanbul’dan sonra izmir'e giderek karşıyaka takımı ile bir maç yapacaktır.
1 — yunanistan şampiyonu olimpiyakos klubü dün pire'den izmir vapurile hareket etmiş ve bugün saat 16,30 ta galata rıhtımına muvasaletleri mukarrer bulunmuştur. yunanistan’a giden idmancılarımıza karşı yunan halkının gösterdikleri yakın alâka ve samimiyete bir mukabele olmak üzere istanbul sporcuları misafirlerimizi büyük tezahüratla istikbal edeceklerdir. cuma ve pazar maçlarında da muhterem temaşagerlerin vekar ve sükûnla müsabakalare takip etmelerini ve bitaraf hakem mösyö kaçefi ve oyuncularımızı müşkül vaziyette bırakmamalarını rica ederiz.
2 — hakem mösyö kaçef de bugün saat 10 da sirkeci istasyonuna vasıl olacaktır.
3 — stadyom gişelerile milli spor mağazasında satılmakta olan biletlere nazaran cuma günü stadyom kapılarının evvelki günkü tebliğimizde muharrer saatten evvel kapatılması ihtimaline binaen temaşagerlerin stadyoma muayen maç zamanından evvel teşrifleri mercudur.
cuma günkü neticeden sonra bugün iki taraf ta azamî gayretle çalışacak
bugün yunanistan şampiyonu olimpipiyakos ile galatasaray takımı karşılaşıyor. bu maçtan evvel, cuma günkü fener maçında vuku bulan müessif bir hâdiseden bahsedelim. fener'lilerin gol yaptığı sırada yunan takımının kalesini sarmış olan seyircilerden bir kısmı sahadan içeri fener muhacimlerini kucaklamağa koşmuşlardı.
bu arada olimpiyakos kalecisinin birdenbire yere yuvarlandığı görüldü. kaleciyi kaldırdılar tekrar düştü ve nihayet beş dakika sonra kendine geldi.
bu baygınlık bir gazetenin yazdığı gibi, gol yemekten mütevellit teessürden değil; seyircilerin birinden bir yumruk yemekten ileri gelmişti. bu şayanı teessüf hâdise zabıtanın kalenin etrafındakileri biraz geri sürmesi ve zabıta âmirleri tarafından yunan kafile reisine beyanı itizar edilmesi üzerine kapandığa da yunan gazetecileri bu müessif hâdiseyi memleketlerine telgrafla bildirmekten hali kalmadılar, rumca gazeteler de vak’ayı yazdılar. esasen, cuma günkü maçta seyircilerin kısmen parmaklıklar dahilinde piste girmesine müsaade etmekle bu gibi hâdiselerin zemini hazırlanmıştı. zabıta kuvvetleri de halkın sahaya fazla taşmasına mâni olamadılar ve hemen daima olduğu gibi maç seyrine dalarak halkın çizgilerden içeri girmesine mâni olmadılar. maamafih pist dahiline her eline makine alan ve kendisine gazete fotoğrafçısı süsü verenleri, ondan sonra da bir çok seyirciyi içeri bırakınca zabıtanın söz dinlemiyen yüzlerce asabî seyirci ile başa çıkması kolay bir iş değildi.
misafirperverliğe ve sporculuğa yaraştıramadığımız bu gibi hâdiselerin önüne geçmenin en iyi çaresi parmaklıklar dahiline kimseyi bırakmamaktan ibarettir.
bugünkü maçı kim kazanacak? olimpiyakos’un oyununu gördük. her zamanki iyi oyununu oynıyamıyan fener’in karşısında muvaffak olamadı. maamafih tam kudretini gösteremediği şüphesiz olan yunan şampiyonu iyi bir takımdır. cuma günü yol yorgunluğile iyi oynıyamadıklarını, bugün daha iyi oynıyacaklarını ümit ve tahmin ediyorlar.
alınacak neticede her şeyden evvel galatasaray takımının nasıl çıkacağına bağlıdır. galatasaray’lıların sürpriz yapmak hevesine kapılmıyacaklarını ümit ederiz. eğer iyi bir takım yaparlar ve sarı kırmızıya has yüksek azimle canlı bir oyun oynarlarsa cuma günkü oyununa nazaran olimpiyakos’u mağlûp edebilirler.
galatasaray takımının bugün şu şekilde çıkacağı tahmin ediliyor:
galatasaray kaptanı maç hakkındaki fikirlerini şöyle hulâsa ediyor:
«— bizim on birin kıymetini (bilhassa son haftalardaki formumuz itibarile) kat’î değişmez teknik terazisine tartarsak, çıkan netice bize ferah bir nefes aldıracak gibi değildir. fakat bir de takımların hesaba girmiyen, teraziye vurulmıyan, gözle görülmiyen bir cevheri vardır. içimizde yanan enerji alevi bizi bir anda olduğumuzun fevkine çıkaran azim...
ben pazar oyununu bu tarafımızdan bekliyorum. bizim çocuklar aris karşısında olduğu gibi o yüreklerindeki alevle parladıkları oyunun cereyanı da talih rüzgârlarını fena estirip maneviyatımızdaki ışığı sondürmezse takımın galibiyet meş’alesi oyunun sonuna kadar yanar ve biz kazanırız. biz böyle oyunları çok oynadık. kâğıt üstündeki hesapları çok kere altüst ettik.»
maçtan sonra, türk ve yunan takımları kolkola ve samimî bir surette alkışları arasında sahayı terkettiler
yunanistan şampiyonu olimpiyakos takımı dün ikinci maçı galatasaray takımımızla yaptı ve bu defa da 2-0 mağlûp oldu. galatasaray takımının, cuma günü fenerbahçe’nin kazandığı galibiyeti takviye ve tarsin eden dünkü parlak zaferinden sonra artık türk futbolunun komşu yunanistan futboluna faik olduğunu cesaretle iddia edebilir ve bundan dolayı da bir iftihar hissi duyabiliirz.
futbolcularımız, bulgar leviski takımına hiç te lâyık olmadıkları halde mağlûp olmanın acısını, belgrat ve yunanistan şampiyonlarını büyük farklarla mağlûp etmek suretile çıkarmışlardır. artık yüreklerimizi sızlatan o mağlûbiyetin ıstırabını unutur ve oyuncularımızın o fena ve gevşek oyunlarını affedebiliriz.
yunan şampiyonu olan bu takımı dün ikinci defa yenmekle spor tarihimaze parlak bir sahife daha ilâve edilmiş oldu. olimpiyakos takımının buraya nasıl bir ümit ve nasıl bir haleti ruhiye içinde geldiğini düşünürsek elde ettiğimiz muvaffakiyetin büyüklüğü bir kat daha artar: dün bize çok güzel bir zafer daha kazandıran galatasaray takımını bütün heyecanımızla tebrik ve takdir ederiz.
stadyom, cuma günkü kadar kalabalık değildi, maamafih balkon ve bütün tribünler, dolmuş, duhuliye mevkiinin dört tarafı insanla çevrilmişti.
dün saha kenarındaki iskemleler kaldırılmış, bu suretle sahaya kimse çıkarılmamıştı.
bu suretle ilk defa stadyomda ciddi bir inzibat tesis edilmiş, zabıta ve stadyom idaresi birinci defa olarak vazifesini yapmış bulunuyordu.
dünkü maçın neticesi hakkındaki düşünceler maçtan evvel çok muhtelifti. bir çokları yunan şampiyonunun bir günlük istirahatten sonra daha iyi oynıyacağını ileri sürüyor ve maçı kazanacaklarını ümit ediyordu. diğer bir kısım da galatasaray’ın canlı bir oyun gösterebildiği takdirde mutlaka galip geleceği kanaatini besliyordu. hakikat, ikinci şekilde düşünenlerin noktai nazarında isabet ettiklerini gösterdi. galatasaray, hakikaten sarı-kırmızı’ya has olan canlı, azimkar ve ateşli bir oyun oynadı, bu suretle rakibine faik olduğunu bilfiil isbat etti ve muvaffak oldu.
zaferin kıymeti büyüktür.
galatasaray, selanik şampiyonu «aris» takımına karşı da ayni şekilde hareket etmiş, iki gün evvel fenerbahçe ile berabere kalan aris’i 1-5 münhezim etmişti. dünkü maçın neticesi her ne kadar aris maçındaki gibi muhteşem olmamakla beraber ondan daha şereflidir. çünkü olimpiyakos selânik şampiyonu değil, bütün yunanistan kulüplerini mağlûp ederek yunanistan şampiyonu olan kuvvetli bir ekiptir. iftihar edebileceğimiz asıl nokta da budur.
takımlar saat beşte sahaya çıktılar. evvelâ misafirlerimiz, sonra galatasaray geldi. misafirlerimiz, gene halkı selâmladılar ve şiddetle alkışlandılar.
saha ortasında mutat merasim yapıldı, bayraklar teati edildi. nihat birinci devrede rüzgâra karşı oynamağı tercih etti, sıralandılar. galatasaray dün yazdığımız gibi şu şekilde idi:
ulvi bürhan vahyi suphi nihat mithat mehmet kemal faruki necdet lâtif rebii
yunan takımı fener’e çıktığı şekilde idi.
hakem m. kaçef, 5,15 te oyuna başlama işaretini verdi. oyuna biz başladık; onlar mukabele ettiler ve biz sağdan yunan kalesine inerken leblebi mehmet kale önünde düştü, bu güzel akın neticesiz kaldı. üçüncü dakikada bize bir favul oldu, müşkülâtla kurtarabildik. arka arkaya misafirlere iki favul cezası verildi, bunlardan da bir netice hasıl olmadı.
galatasaray hücumda ve ilk gol!
üçüncü dakikadan sonra galatasaray faikiyeti aldı. muntazam hücumlar yapıyorlar. beşinci dakikada rebii’den mehmed’e giden güzel bir pası, mehmet demir gibi bir şütle sol zaviyeden ağlara taktı. galatasaray beşinci dakikada ilk golü yapmıştı. şiddetli alkışlar bu golü tes’it etti.
galatasaray ateşlendi, arka arkıya hücum yapıyor, rebii yıldırım gibi kaleye indi, fakat favul yaptı, hücum neticesiz kaldı. misafirlerimiz 9 uncu dakikada korkulu bir akınla kalemize kadar indiler, müdafaamız tehlikeyi atlattı; topu muhacimlere gönderdi. galatasaray sağdan, soldan mütemadiyen akın yapıyor, soldan yapılan hücumların çoğunu lâtif bozuyor. rebii bu hücumlardan birinde kaleye girerken ceza çizgisi içinde bir çelme ile düşürüldü, fakat hakem penaltı yerine frikik cezası verdi, gol olmadı. bu dakikalarda galatasaray, misafirlerin kalesini bir çember içine almış gibi idi, korkulu akınlar yapıyor, her an gol vaziyeti ihdas ediyordu. on beşinci dakikaya kadar belki 10 dan fazla akın yaptık. bunların ekserisi sol taraftan oldu, çok tehlikeli variyetler ihdas ettik. buna rağmen ikinci sayıyı kaydetmedik ki, bunun âmili lâtif'in bozuk oyunu idi.
yunan'lılar hücuma geçiyor!
misafirlerimiz 16 ıncı dakikadan sonra bu müşkül vaziyetten kurtuldular. iyi bir akın yaptılar, avut oldu. 22 inci dakikaya kadar misafirlerimiz nisbî bir hakimiyet tesisine muvaffak oldular. bu sıralarda ulvi güzel bir kaç kurtarış yaptı. 22 inci dakikadan sonra galatasaray gene akına başladı. necdet, rebii'nin güzel bir pasını kaçırdı, pasla beraber gol de kaçtı. böyle bir vaziyetle 29 uncu dakikada gene karşılaştık, bu da ötekinin akibetine uğradı. otuzuncu dakikada bize bir korner oldu. dışarı attılar. arkasından galatasaray yıldırım gibi yunan kalesine indi, mehmet ortaya güzel bir pas daha verdi. bu da boşa çıktı. 36 ıncı dakikada mehmet topu sürerek kaleci ile dört metrede karşı karşıya kaldı, fakat topu kalecinin avucunun içine attı. 40 ıncı dakikadan sonra misafirlerimiz tekrar hücuma geçtiler, ulvi bir kaç kurtarış daha yaptı. misafirler gol yapmak için çok uğraşıyorlar, fakat arslan nihad’ın hakikaten ortasında arslan gibi oynadığı müdafaamız bırakmıyordu. ilk devre bu suretle sonuna kadar devam etti ve bitti.
ikinci devrede
ikinci devrede herkes lâtif'in değiştirileceğini ümit ediyordu, fakat bu akıllıca hareket yapılmadı, latif ipka edildi.
ikinci devrenin başından dokuzuncu dakikasına kadar misafirlerimiz, galatasaray’ı sıkıştırdılar. arka arkaya hücum ediyorlar, kalemize kadar iniyorlar, müdafilerimiz zorlukla bu hücumları kesebiliyorardı. bu vaziyet bir müddet devam etti. yunan'lılar bir gol atarak müsavatı tesis etmek istiyorlardı.
galatasaray'ın ikinci golü
dokuzuncu dakikada bizimkiler hücuma geçtiler. kemal faruki necdet’e güzel bir pas verdi, kuvvetli bir şüt ve gol. galatasaray ikinci golü atmış ve galibiyeti emin bir hale getirmişti. maamafih vaziyet başka goller yapmağa da müsait idi. lâtif bir aralık düzelir gibi oldu ve bütün oyun imtidadınca birinci ve sonuncu olan şütünü atabildi. o da havaya gitti. devrenin ortasından sonra hücumlar mütekabil bir şekil almıştı. fakat birinci devredeki kadar müessir olamıyordu. bu canlı, ateşli ve seri oyun galatasaray'ı olduğu kadar yunan şampiyonunu da yormuştu. rebiinin bir çok güzel hücumları bile golle neticelenmedi.
misafirlerimiz bir aralık güzel sayı fırsatları ihzar etmeğe muvaffak oldular, fakat zamanında şüt atamadıklarından galatasaray müdafaası gol fırsatı vermedi. galatasaray da bir çok hücumlar yaptı ise de gol fırsatları kaçırdı ve oyunun bu şekli değişmeden galatasaray’ın 2 - 0 galibiyeti ile hitam buldu.
yunanistan şampiyonu, dün galatasaray’ın karşısında, cuma günü fenerbahçe’nin karşısında oynadığı oyun kadar müessir bir oyun oynamamıştır.
misafirlerimiz, cuma günü ilk devrede tamamen hâkim oynamışlar, fakat sayı yapamamışlardı. halbuki dün arasıra devam eden kısa faikiyetleri istisna edilirse oyun tamamen galatasaray’ın hâkimiyeti altında cereyan etmiştir.
galatasaray’lılar umumiyetle iyi, canlı ve atılgan oynadılar. rebii, kemal faruki, nihat, suphi en gayretlileri idi. sonra, vahyi, bürhan ve necdet ve leblebi mehmet te gayertli oynadılar. ulvi, fedakâr ve mahirdi. eski oyunlarına nazaran, kendinden beklenen kudreti gösteremedi. mithat'ın eskisi kadar çalışmadığı ve anform bir halde bulunmadığı görünüyordu. maamafih önünde geriye hiç yardım etmiyen lâtif'in bulunması da mithat'ın oyununu bozdu. lâtif, bermutat, birinci haftayımda, nefessiz bir kukla gibi oynadı, ikinci devrede biraz canlandı ise de gene asla eski lâtif değildi. mühacim hattında dünün cansız oyunu, rebiinin harikûlâde gayretlerini de ekseriya akim bırakıyordu. galatasaray kaptanı birinci devrede lâtif'in yerinde genç ve atılgan bir oyuncu oynatacak, ikinci devrede lâtif'i binnisbe yorgun hasmın karşısına çıkaracaktı.
lâtif'in fena oyununa rağmen bu gencin ısrarla oynatılması, onu çalışmaktan menediyor. anlaşılıyor ki lâtif'e, galatasaray sol iç muhacim mevkiinin gediklisi olduğu kanaati gelmiştir ve onun için çalışmıyor. sahadaki 22 oyuncu içinde en cansızı, en nefessizi o, idi. demir gibi şütleri olan bu oyuncunun bir buçuk saatte yalnız bir tek şüt atacak kadar aciz göstermesi hazindir. kendisine biraz çalışmasını tavsiye ederiz. dün lâtif senebaşındaki oyununu oynıyabilseydi veyahut onun yerinde ihtiyatta bekliyen genç muhacimlerden her hangi biri oynatılsaydı galatasaray'ın karşısında olimpiyakos ta, aşağı yukarı, aris'in haline düşecekti.
hakem m. kaçef'in oyunu gene temiz ve çok bitarafane bir şekilde idare ettiğini burada memnuniyetle kaydetmeliyiz. bundan başka umumiyetle müsabakanın gayet nezih bir şekilde ve dostça cereyan ettiğini de iftiharla yaşabiliriz. sonra halk, fazla gürültü yapmadan maçı takip etmiş, iki takımda da güzel oynıyanlar, güzel hareketler alkışlanmıştır.
oyun bittikten sonra yunan'lı misafir oyuncular büyük bir nezaket göstermişler, galataaaray’lı oyuncuları, güzel oyunlarından ve kazandıkları galibiyetten dolayı birer birer tebrik ederek ellerini sıkmışlardır. sonra da iki takımın oyuncuları kolkola girerek şimdiye kadar hiç bir ecnebi maçında görülmemiş bir şekilde samimiyetle ve halkın alkışları arasında sahadan çıkmışlardır.
maçın hitamından sonar hakem m. kaçef’le görüştük. m. kaçef, bu oyunun cuma günkünden daha teknik oynandığını ve neticesinin oynanan oyuna nisbetle tam yerinde bir galibiyet olduğunu söyledi.
dün gece olimpiyakos takımı şerefine türkuvaz’da bir ziyafet verilmiş, misafirler, kafile reisi, galatasaray futbolcuları, fener kaptanı zeki b., beşiktaş kaptanı şeref b. hazır bulunmuştur.
ziyafetin sonunda galatasaray'ın sabık reisi abidin daver b. bir nutuk irat ederek sporcular arasındaki bu samimî temasların faydasından bahis ve devamını temenni etti. cuma günkü maçta bir seyircinin fazla asabiyeti yüzünden sporcuların ve bütün memleket halkının müteessif olduğunu, fakat bunun her hangi bir kaste makrun olmadığını anlattı. bundan sonra galatasaray futbolcuları misafirler şerefine 3 defa yaşa bağırarak selâmladılar.
müteakiben kafile reisi; abidin daver beye cevap vererek bu temaslardan gayet memnun, galatasaray ve fenerbahçe’nin gösterdiği samimiyete müteşekkir bulunduklarını, daver beyin işaret ettiği hâdiseyi hiç nazari itibara almadıklarını, fazla asabiyet yüzünden her memlekette bu gibi hâdiselerin vuku bulduğunu ve buna fazla ehemmiyet vermenin doğru olmadığını söyledi ve:
«— burada iyi yetişmiş sporcular gördük. bunlar bizim için örnek olabilir.» dedi.
yunan futbolcuları da türk futbolcuları şerefine 3 kere şa bağırdılar ve ziyafet geç vakte kadar eğlence içinde devam etti.
yunanistan futbol federasyonu yunanistan'a giderek türk - yunan sporcuları arasında maç temasını temin eden spor erkânından şerafettin beye müsabakadan 4 saat evvel şu telgrafı göndermiştir:
«türk - yunan karşılaşması münasebetile iki kardeş milletin sulh, medeniyet ve terakki yolundaki azminin asil birer hâdimi olan türk futbolcularile bu karşılaşmanın âmili olan zatı âlinizi hürmetle selamlarız.»