metin oktay, danimarka ile milli maça çıkacak. soyunma odasında hazırlanırken o dönemki futbol federasyonu ve rahmetli orhan şeref apak gelirler. metin'e 'sen oynamayacaksın' derler. çünkü doktorlar 'biz ona hissettirmeden muayene ettik. kalp spazmı geçiriyor.' o ısrarla 'benim bir şeyim yok' dese de maça çıkarmadılar. seyirci kızdı, bağırdı ama metin maça çıkamadı. gerçi bu olaydan sonra da çok yaşadı, oyunlar oynadı ama bu olay onu çok yıkmıştı. o günlerde; 'yahu ben kalp hastası mıyım?' diye kızıyordu.
halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
metin metin metin... yine bir milli maça çıkıyorduk. ve metin oktay yoktu takımda. daha doğrusu ay-yıldızlı formayı giymişken çıkarmıştı sırtından... türkiye-danimarka maçı öncesinde takım açıklanmış, metin de giyinmeye başlamıştı. bu sırada futbol federasyonu başkanı orhan şeref apak odaya geliyor, doktorların kararını açıklıyordu. "kalp spazmı" teşhisi konan metin'in dinlenmesi gerekliydi. doktorlar oynamasına asla izin vermiyordu. böylece metin giydiği milli formayı çıkardı, tribüne geldi. birol'un golüyle 1-0 öne geçmiştik bu maçta.. fakat galibiyeti koruyamamış, sonunda kendi sahamızda 1-1 beraberliğe boyun eğmiştik.
bologna'da kötü oynayanları kadro dışı bırakacağını söyleyen orhan şeref apak "danimarka'ya yeni bir tertiple çıkacağız" dedi
namık sevik bologna'dan bildiriyor
bologna bozgunu, milli takım kafilesinde büyük huzursuzluk yaratmış ve federasyon başkanı apak, kabahatin futbolcularda olduğunu söy leyerek «muvaffak olamayanları kadro dışı bırakacak ve danimarka'ya yeni bir tertiple çıkacağız» demiştir.
«futbolumuzun kalkınabilmesi için easlı bir reform lâzımgeldiğini» ileri süren apak, «devletin kontrol ve ve yardımı olmazsa, hiç bir netice alınamaz. futbolumuz devlet eliyle kalkındırılmalı, sağlam bir antrenör tutulmalıdır. bologna'da muvaffak olamayan oyuncuların artık kadrodan çıkarılması ve gençlere fırsat verilmesi lazımdır. bu bakımdan gelecek haftaki danimarka milli maçına yeni ve genç bir tertiple çıkılmasına çalışacağım» şeklinde konuşmuştur.
danimarka ve habeşistan millî maçları kadrosu belli oldu. turgay şeren, ahmet berman ve kadri aytaç takımda yok
12 aralık'ta istanbulda danimarka, 16 aralıkta ise adis-ababa'da habeşistan ile karlılaşacak olan milli takımımızın 21 kişilik namzet kadrosu, futbol federasyonu tarafından dün tespit edilmiştir.
federasyon erkanı, yaptığı müzakereler sonunda italya kadrosunda bulunan galatasaraylı futbolculardan turgay, ahmet berman ve kadri'yi çıkarmış, bunların yerine göztepe'den ali (kaleci), çağlayan, nevzat, fenerbahçe'den tuncay, beykoz'dan yordan, karagümrük'ten aydın, gençlerbirliği'nden abdullah'ı kadroya dahil etmiştir.
bugün açıklanacak olan «a» ve ümitler takımı futbolcularından müteşekkil namzet kadrounun antrenörlüğünü ise spajiç yapacaktır. cumartesi günü kampa girecek kadro, danimarka maçını müteakip 18 kişiye indirilecektir.
yeni milli takım kadrosunu teşkil eden 21 futbolcunun isimleri şöyledir: candemir, suat, mustafa, tarık, metin, talat, uğur (galatasaray), naci, şşeref, tuncay (fenerbahçe), özcan, sabahattin, şenol, birol (beşiktaş), yordan (beykoz), aydın (karagümrük), abdullah (gençlerbirliği), ogün (karşıyaka), ali, çağlayan, nevzat (göztepe)
türkiye - danimarka milli maçının bilet fiyatları şöyle tespit edilmiştir. numaralı tribün 30 lira, kapalı tribün 15 lira, açık tribün 10 lira, duhaliye 2.5 lira.
maç biletleri pazartesi gününden itibaren kulüplere, cemiyetlere ve teşekküllere verilecektir.
avrupa kupasında malta'yı 3-1 mağlup eden danimarka takımı bugün şehrimizde
milli kadromuz çarşamba gübkü karşılaşma için bu akşam kampa alınıyor. hakemler yugoslav
danimarka milli futbol takımı, çarşamba günü mithatpaşa stadında milli takımımız ile yapacağı karşılaşma için, bugün hususi bir uçakla istanbul'a gelecektir.
iskandinavya şampiyonluğunu kazanan ve roma olimpiyatlarında ikinci olan danimarka takımı, şehrimizdeki ilk antrenmanını yarın yapacaktır. 6-0'lık italya hezimetine rağmen büyük bir alaka ile beklenen müsabakaı yugoslavya federasyonuna ait şu hakem triosu idare edecektir: zeceviz konstantin (orta hakem), lado jakse, vlado tavses (laysmen)
italya dönşü revizyona tabi tutulan milli futbol takımımız, bugün kampa girecektir. yarın ise mithatpaşa stadında muhtemelen son hazırlık maçını beyoğluspor ile oynıyacaktır.
danimarka ve fifa ikinci başkanı ebbe schwartz, "türk futbolunu tanımıyorum, maç için bir şey söyleyemiyeceğim" dedi. takımımız kampta
çarşamba günü milli takımımızla karşılaşacak olan danimarka milli futbol takımı dün akşam özel bir uçakla şehrimize gelmiştir. misafirler kendilerini getiren uçak hava meydanına önceden bildirilen saatten evvel geldiği için futbol federasyonu başkanı ve azaları tarafından ancak kaldıkları otelde karşılanabilmişlerdir.
eski uefa ikinci başkanı ve şimdi ki uefa ikinci başkanı ve danimarka futbol federasyonu reisi ebbe schwartz türk futbolunu tanımadıkları için maç hakkında bir şey söyleyemeyeceğini belirtmiştir. antrençr poul petersen ise, maça iddialı çıkacaklarını, fakat futbolumuz hakkında kesin bir malumata sahip olmadığını açıklamıştır.
bugün mithatpaşa stadında antrenman yapacak olan danimarka milli takımı, milli takımımızla yapacağı karşılaşmaya avrupa kupasında maltayı yenen tertibi ile çıkacaktır.
34 kişilik danimarka milli takım kafilesinde 6 idareci, menecer antrenör, 17 futbolcu ve 9 gazeteci bulunmaktadur. gazeteciler, malta'da yalmnız müdafaalarının bozuk oynadığını bildirmişlerdir.
milli takımımız kampa girdi
çarşamba günü mithatpaşa stadında danimarka milli takımıyla karşılaşacak milli takımımızın 22 kişilik namzet kadrosu dün akşam kampa girmiştir. namzetler bugün mithatpaşada antrenman yapacaktır.
türkiye - danimarka milli takımları futbol tarihindeki ilk karşılaşmalarını bugün mithatpaşa stadında yapılacaktır.
bu, türk milli takımının 90 ıncı müsabakası olacaktır. şimdiye kadar oynadığı 89 müsabakanın 35 ini galip, 14 ünü berabere ve 40 ını mağlup bitiren milli takımımız 142 gol atmış, 172 gol yemiştir.
bugün 258 inci karşılaşmasını yapacak danimarka ise, oynadığı 257 maçta 126 galibiyet, 37 beraberlik, 84 mağlubiyet almış, rakip kalelere attığı 640 gole mukabil 475 gol yemiştir.
iki takımın, 1962 yılı içerisinde yaptıkları milli maçlar ve neticeleri şöyledir:
milli takım kaptanlığına getirilen metin oktay'ın bir müddet futbol oynamaması doktorlar tarafından istenmiştir. doktorlar, yorgunluk dolayısiyle genç futbolcunun istirahat etmesi gerektiğine işaretle «kesin kararımızı yarın (bugün) vereceğiz» demişlerdir.
beden terbiyesi umum müdürlüğü, milli takımımızın 2500 metre yükseklikte adis-ababa'dakt habeşistan maçını gözönünde tutarak futbolcuların sıhhi muayenesini yaptırmıştır. dün kampa gelen doktorlar, metin'in elektrokardiografisini alarak tetkik etmişlerdir. daha sonra ordinaryüs profesör muzaffer esat güçhan tarafından muayene edilen metin'e, lüzumlu ilâçlar verilmiştir. saat 15.00'ten gece saat 23.00 e kadar şöhretli futbolcu beş doktora muayene ettirilmiştir. bu doktorlar arasında ordinaryüs profesör ekrem şerif egeli ve kalb mütehassısı doktor ali tanrıyar'ın isimlerinin bulunduğu haber verilmiştir.
doktorların metinin oynatılmatması kararı yanında, federasyona mensup bâzı şahısların, metini beş dakika oynattıktan sonra takımdan çekmek istedikleri ifade edilmiştir. bugün teknik komite saat 10 da kampta doktorların muayenesinden sonra kesin karara varacaktır.
metinin rahatsızlığı ile alâkalı olarak konuşan doktor selâhattin akel «metin'i dikkatli bir muayeneden geçirerek gerekli ilâçları verdik. bugün mutlak istirahata sevkedildi. ilâçların tesir derecesini ölçtükten ve yarın bir elektrokardioğramını aldıktan sonra kesin karara varacağız. doktor arkadaşlar ile yarın saat 10.00 da kampta toplanacağız. teknik komite, kararını bizim raporumuzdan sonra verecektir.» demiştir. millî futbolcunun muayenesinin neticesi merakla beklenmektedir.
türkiye - danimarka bugün saat 14.30'da mithatpaşa'da
milli takımımız bugün mithatpaşa stadında saat 14.30'da danimarka ile karşılaşacaktır.
yugoslav federasyonundan konstantin zeveviç, jakse lado ve tavzas vlado'nun idaresinde oynanacak maça takımımız «özcan - candemir, süreyya - suat, sabahattin, mustafa, ogün, birol, şeref, metin, uğur» tertibi ile çıkması teknik komite tarafından kararlaştırılmıştır.
ancak, doktorların metinin oynamasına müsaade etmemesi ve sabahattin'in de sakatlığının nüksetmesi sebebiyşe takımımızın tertibinde yeniden değişiklik yapılmıştır. buna göre ay-yıldızlı takım kati olarak belli olmamakla beraberşu tertibi ile sahada yer alacaktır: özcan - candemir, süreyya - suat, yordan, mustafa - ogün, birol, şeref, talat, uğur.
metin oynamadığı takdirde milli takımımızın kaptanlığını suat mamat yapacaktır.
danimarkalı idarecilerle varılan anlaşmaya göre takımlar bütün oyun devamınca ikişer, sakatlanma halinde de birer kaleci ve birer oyuncu değiştirebileceklerdir.
italya karşısında ağır mağlubiyetten sonra geniş çapta bir değişikliğe uğrayan milli takım, genç hüviyetine rağmen bugnkü karşılaşmada galibiyet fırsatını ele geçirmeye çalışacaktır. rakiplerimizin gözünü yıldıran saha şartları ve rakiplerimizin henüz tanımak forsatını bulmadığı heyecanlı milli maç seyircisi, milli takımımızın bu maçtan galibiyetle ayrılmasında mühim rol oynayacaklardır.
danimarkalılar «beraberlik için iyi netice olur» diyorlar
cumartesi günü maltada malta'yı 3-1 yenerek avrupa milletler kupasının ikinci turuna yükselen danimarka takımı sahada şöyle dizilecektir: gaardhoje - johannes, p. jensen - e. jensen, j. madsen, petersen - berthelsen, christiansen, ole madsen, troelsen, clausen
iskandinavya futbolunun «sürptiz» ekibi danimarkanın, milli takımımız için de tehlikeli bir rakip olduğu muhakkaktır. malta galibiyetinden sonra, istanbuldaki maçtan da ümitli oldujlarını söyleyen danimarkalılar mithatpaşa stadında maç kazanmanın güç olduğunu açıklamış ve «bu sahada bizim için beraberlik iyi netice olur» demişlerdir.
antrenör poul petersen bugünkü karşılaşma hakkında şunları söylemiştir: «türk takımının hücum taktiği ile oynayacağını sanıyorum. biz de kontrataklarla rakip müdafaayı delmeye çalışacağız. sahanın kuru olması, bu kötü saha şartları altında dahi bizim için küçük bir avantaj sayılabilir. futbolcularımızın hepsi maça hazır. eksiğimiz yok. nihayet, türk seyircisi önünde imtihan verecek, türk takımına karşı iyi bir maç çıkarmak arzusundayız.»
danimarka milli takımının golcü kaptanı ole madsen ise «türk takımının çok sert oynadığını duyduk. futbolunuz hakkında başka bir malumatımız yok. italyadaki son mağlubiyeti telafi etmek arzusuyla, takımımızın hızlı ve sert oyanaycağı muhakkaktır. fakat, biz de aynı derecede iddialıyız. maçın 1-1 veya 2-2 bitmesi büyük ihtinal dahilindedir.»
istanbulda danimarkalıları çok zor bir maç bekliyor. türk takımının bolognadaki mağlubiyetine rağmen, bunun sadece bir müdafaa taktiğinden doğduğu düşünülürse, revanşı jendi seyircisi önünde almak için çok çalışacağı muhakkaktır. danimarka karşısında prestijini kurtarmak için bir hayli ter dökecekleri su götürmez bir hakikat olduğuna göre türk takımı maçın favorisidir.
danimarkaya gelince, her yüzde yüz amatör takım gibi ne zaman nasıl oynıyacağını belli olmaz. tam manasiyşe «komik takım» denilebilir. malta'da geçen cumartesi 3-1 galio gelmemize rağmeni şyş oynamadık. şayet maltalılar gayrete gelselerdi, bu maç 3-3 bitebilirdi. bilhassa müdafaamız çok kötü oynadı. bugün iki bekimize takımda devamlı kalabilmeleri için son şans verildi. maltada en iyi oynıyanlar orta haf john madsen, kaleci ve sağ haf jensen idi. santrafor ole madsen çok güzel bir gol atmasına rağmen, maçın büyük bir kısmında pasif kaldı. hasta olması bunu bertaraf edecek bir mazerettir. şimdi, o ve iki açık türk takımı için bir tehlikedir.
mithatpaşa sahası da bizim için bir engel sayılacaktır. şimdiye kadar danimarka takımlarının bu kadar kötü bir sahada oynadığı vaki değildir. iki gündür yapılan antrenmanlarda, futbolcularımızın sahadan çok korktuklarını müşahade ettil. türk futbolcuları için avantaj olan sahanın bu durumu ve seyircinin tezahüratı. danimarka için aynı avantaj kopenhag'da vardı...
ıslak ve çamur sahada daha çok teknik bilgiye sahip olan türk futbolcuları amatör takımımız karşısında bu bakımdan da üstün olacaktır. fakat danimarkalılar mücadele etmesini bilirler. şampiyon esbjerg takımından kurulu olan müdafaa şimdiye kadar böyle mücadelelerden sık sık galip çıkmıştır. nitekim, ligde oynadıkları 22 maçta, ancak 13 gol yemişlerdir. sofya'da üç yıl önce 2-1 kaybetmemize rağmen iki gün önce yunanistanı atina da 3-1 mağlûp etmiştik. böylece değşik zamanlarda bazan iyi mücadele ettiğimiz ortaya çıkar. romadaki olimpiyatları da hatırlatmak gerekir...
eğer rakkam olarak maç hakkında bir netice söylemek icap ederse, 3-1 türklerin galip geleceğini tahmin edebilirim. danimarkalı futbılcuların hepsinin bir arada iyi oynadıkları maçlar ender olduğu ve türkiyenin son 6-0'lık mağlubiyeti göz önüne getirilirse böyle bir tahmin yapmak hiç de güç değildir.
acıların en acısı evlat acısıdır derler. ne acısı olursa olsun büyük üzüntülerden yakanızı bir an evvel sıyırıp toparlanamazsanız, üst üste binecek yeni küçücük üzüntülerin bile altından kalkamaz olursunuz. şu 6-0 da milletin yüreğini evlat acısı gibi yaktı kavurdu, hâla kavuruyor da milletin derken, milli takım futbolcularının ve idarecileri de bunun içinde. hatta taa başında geliyor pek tabii...
halbuki şimdi yeni bir milli maç arifesindeyiz. yani bir evlat gittiyse, yeni bir evlat var kucağımızda. gidene kahırlanayım derken, maazallah bu da gidiverir elden. eğer 6-0 cidden yaralar açmışsa yüreklerimizde, üzüntüden morfinlenmiş gibi gevşemektense o yaraların üzerine tuz ekmişçesine büsbütün hareketlenmeliyiz bu maçta.
anlıyacağınız, her milli maçtan evvel aslanlar diye coşturagittiğimiz millilerimiz sahada yaralı aslanlar gibi kükremelidirler bu hafta.
takım daha iyi tertiplenebilirmiş, sistem yanlışmış, taktik noksanmış, bütün bunların konuşma sırası değil bence bugün konuşmak için harcıyacağımız enerjiyi sahada hep bir ağızdan söyleyeceğimiz milli marşa saklıyalım ve 6-0'ı unuttuğumuzu onların da unutması gerektiğini anlatmak için yaralı aslanlarımızı maç boyu teşvik edip, alkışlayalım.
bugün için formda olmadığımız tartışılmayacak kadar açıktır.
üstelik haritada küçük görünen danimarka'nın da futbolculukta avrupa'nın lakburüstü takımlarından aşağı olmadığı bilinen şey... şu halde bu maçı «çantada keklik» saymamız biraz garip sayılır.
iyi ama bu maçı kazanamayacak mıyız? yoo?.. kazanırız şüphesiz. bir defa türkiye'de ay - yıldız ne zaman karşısında görse heyecandan yerinde duramaz olan biz türkler önünde hiç kimse ay - yıldızlı formayı kolay yenemez bu biiir. bizim futbol sahası dediğimiz acaip tarlada hiç kimse «futbol» oynayamaz, bu da ikiiii!
acı bir mağlûbiyetten tam 10 gün sonra, bir milli maç daha ... doğrusu, milli takımımızın kıbrıs - israil - italya turnesinde gördüklerim, bugünkü maç için fazla iyimser olmamı önlüyor. örtmeğe çalışmak ne kazandırır: kıbrıs'taki dostluk maçından tutun da, israilde net bir galibiyet aldığı karşılaşmaya ve nihayet rakamlarda ifadesini bulan italya hezimetine kadar, üç msabaka da milli takımımızın futbol olarak ortaya bir şeyler koymadığını belirtmek tâzım...
ancak, 6-0'ın üstünden günler geçtikçe, italya'da spor yazarlarında ve diğer futbol otoritelerinde maç ertesinden farklı hava müşahede ettim. italyanlar türk takımının 6-0 yenilecek kadar basit, zayıf bir ekip olmadığını, türk futbolunun bu derece aşağı seviyede bulunmadığını kabul ediyorlardı. hadise uzaklaştıkça meseleyi daha soğukkanlı tahlil etmiş ve bu hükme varmışlardı. 6-0'ı daha ziyade tatbiki istenen taktiğin hatalı oluşunu, futbolcuların kötü günlerinde bulunuşuna bağlıyorlardı.
milli takımımızın son turnede formda ve başarılı görünmedi. ama yabancı sahada oynamanın güçlüğünü ve dezavantajlarını da insafla düşünmek icapeder. bu bakımdan, bugün kendi toprağında, alıştığı sahada oynayacak futbolcularımızın daha düzgün, daha ahenkli çlışmaları beklenir. kadrodaki yeni isimlerin azmi, eskilerin de 6-0'ı unutturma gayreti, arzulanan futbolu ve neticeyi sağlayabilir. aksi halde, bir danimarka mağlubiyeti, italya hezimetinin izlerini derinleştirir ve bu da, türk futbolu için üzücü olur.
unutalım mı 6-0'ı? bir fırsat işte bugünkü maç. unutmak değilse bile, acısını hafifletmek, daha doğrusu türk futbolunun böylesine bozguna müstahak olmadığını ispat için iyi bir fırsat ..
danimarka'ya karşı parlak bir sonuç alabilir ve bunun yanısıra mükemmel bir futbol gösterebilirsek, bologna'daki 6-0'ı anormal bulanlar artacak, fakat aksi halde yani başarısızlık zincirine yeni bir halka eklendiği takdirde de, 6-0'ı normal sayanlar çoğalacaktır.
danimarka ile ilk defa karşılaşıyoruz. tanıdığımız bir takım değil... dünya futbolunda bir macaristan, bir brezilya, bir ingiltere, bir italya şöhretine rahip olmayan bir ülkenin takımı.. ama hiç ihmale gelmeyeceğini anlamak için, mazisine şöyle bir bakmak yeter. biz 90 ıncı milli maçımızı oynarken, misafirlerimiz 258 inci milli maçlarına çıkıyorlar. son olimpiyatta, daha iki yıl önce gümüş madalya kazandıran ikinciliğie ulaştılar. bu yl içinde ise -bizim geçen yıl iki maçta da tek farkla yenebildiğimiz- norveç'i 6-1'lik mğalubiyete uğrattılar. ve gerçek amatör bir futbol ekibi.
hem bu sefer, geçen haftalardaki gibi saha ve seyirciden yana endişe de yok. saha bizim... seyirci bizim... şartlar hep tarafımızda... danimarka antrenörü «bu sahada kazanmamız zor» deyişindeki hakikat payı, az değil... o halde parlak zafer şarkıları söylemeden girişlecek bir tahmin de, ay - yıldızlı takımın galibiyete daha yakın olduğunu gösterecektir. herhalde sşans ölçüsü, turkiye'nin yenmesi ihtimalini, yüzde 50'nin üstüne çıkarıyor. ama sadece galibiyet değil, iyi futbol da istiyoruz onun yanında... tribündeki onbinlerin arasında bir «fifa ikinci başkanı» nın da bulunduğunu hatırlamak lazım. dünya futbolunun bu 2 numaralı adamına «türkler bologna'da nasıl da 6-0 yenilmiş? pekalâ iyi futbol oynuyorlar.» dedirtmemiz şart bugün...
evvela, bir noktada uzlaşmamız lazım: bugünkü milli takım türk futbolu icin bir dönüm maçı değil. . milli takımın başında bulunanların da futbolculara bunun aksini telkin ettiklerini sanmıyoruz... milli müsabaka heyecanına çoktandır hasret seyirci, bir kaç gün evvel italya'da bozguna uğrayan milli formanın temsilcilerini mutlaka ve mutlaka destekleyerek, galibiyetin mithatpaşa'da kalmasını isteyecektir.
anlaşılması gereken nokta; futbolda temiz bir etiket sahibi olan danimarka'ya karşı çıkarılan kadronun bir reform kadrosu olmadığıdır. yine bir gerçeğe parmak basmak lâzım: bugün seyredeceğim milli takım, son büyük kasırganın eseridir. milli takım, italya maçını bir beraberlikle veya az farklı mağlubiyetle bitirmiş olsaydı, bugün mithatpaşa'da oynayacak takım, bugünkü takım olmayacaktı. bu sebeple reform, gençlik, revizyon gibi laflar etmekte mana yok. hele, federasyon, şikayetleri ortadan kaldıracak yolu bulsun. türk futboluna sözde değil, sahada istikamet versin. o zaman, türk futbolunun bir dönüm noktasında olup, olmadığını tartışırız...
bu büyük tenkidi, milli takıma, oyun içinde mesuliyetsizlik değil, rahatlık havası duysun düşüncesiyle lüzumlu gördüm... kısacası, danimarka'ya karşı oynayacak çocukların sırtına milli maç mesuliyetinden sonra bir de bozgunun ağırlığını yklemeye hakkımız yok... biri milli maç... öteki, plan, hesap, dikkat, cesaret ve zaman işi...