önceki turda zonguldakspor ve bursaspor'u kupanın dışına iten fakat kupayı almayı aklından bile geçirmeyen gençlerbirliği'nin, "biz bu kupayı alabilirz" demeye başladığı maçtır. gençlerbirliği'nin tek sayısı o yılın flaş golcüsü ama cumhurbaşkanlığı kupasında antalyaspor'la anlaştığı için takımı gençlerbirliği'nin galatasaray karşısında yalnız bırakan özcan'dan gelmişti.
ilk basımı 2003 yılında olan tanıl bora'nın "ankara rüzgarı: gençlerbirliği tarihi" isimli kitabından;
ekrem üstündağ, o günkü koşullarda gençlerbirliği'nin ligi ve kupayı birarada götürmesinin hem malî yük getirdiği hem de dar kadroyu zorladığı için hiç kolay olmadığını hatırlatıyor. zaten ilk iki tur geçildiğinde doğrusu "devamını getirme" fikri de pek uyanmamıştı kimsenin kafasında. bu fikri uyandıran, bu inancı doğuran, çeyrek finalde gösterilen büyük başarı olacaktı.
çeyrek finalde rakip zorluydu: şampiyonluk kovalayan ve o sırada lig ikinciliğine tırmanmış bulunan trabzonspor.
ankara'daki ilk maça, gençlerbirliği orta saha ve forvet elemanlarının bütün marifetlerini sergilediği fırtına gibi bir oyunla başladı. trabzonspor'u boğduğu bu yarım saatlik oyundan, ancak bir sayı çıkartabildi: 17. dakikada özcan'ın golüyle öne geçti. sonra durulup geri çekildi, üzerine gelen trabzonspor'a pek fazla fırsat da vermeden maçı 1-0 tamamladı.