amerika milli güreş ekii de, üç karşılaşma yapmak üzere 17 aralıkta şehrimize gelecek
şehrimizde karşılaşma yapacak olan isveç henselborg takımı dün, saat 16 da hususi bir isveç uçağiyle şehrimize gelmiştir. yeşilköyde, basın mensupları ve alâkalılar tarafından karşılanan oyuncular oradan mano palas oteline götürülmüşlerdir.
birçok mili oyuncuyu ihtiva eden henselorg takımında bilhassa milli takım kalecisi karl svensson ve sol açık sylve bengtsson büyük bir varlık olarak göze çarpmaktadırlar.
16 oyuncudan müteşekkil kafileye, nedemuhl başkanlık etmektedir. ayrıca, bir antrenör ve bir gazeteci de takımla birlikte gelmişlerdir.
kafiledeki oyuncuların isimleri şunlardır: karl svensson, hans malmstrom, harry zigler, sven - ore svensson, standy lppeltofti, ake jönsson, nils jönsson, sven persson, ake sandell, karl frank, sylve bengtsson, karl persson, john wikoahl, stig karlsson, gerhard andersson, bertil, karlsson.
hakiki kuvveti hakkında esaslı bir fikre sahip bulunmadığımız misafir isveç takımının, bugün yapacağı maçta alabileceği netice merakla beklenmektedir
halit talayer
üç maç yapmak üzere pazartesi günü şehrimize gelen, isveç dördüncüsü helsingborg takımı, ilk karşılaşmasını bugün inönü stadında galatasarayla yapacaktır. bugünkü kuvveti ve takımı teşkil eden elemanlarının şahsi kabiliyetleri itibariyle, bundan evvel şehrimize gelmiş bulunan elfsborg takımından üstün bir kuvvete sahip olmadığı aşikar sayılabilecek isveç ekipinin, burada yapacağı maçlarda ne derece tatminkâr oyunlar çıkarabileceği mevzuunda fikir beyan etmek mümkün değildir. sadece, milli takımın kalesini müdafaa eden, ve son yapılan dünya kupası maçlarında bütün futbol kritiklerinin haklı takdir ve sevgilerini kazanan svensson ile, son dört maçtır isveç milli takımının sol açık mevkiinde yer alan bengston’un, klâslarına yakışır güzellikte bir oyun çıkararak, seyircileri hiç olmazsa şahsî kabiliyetleri ile tatmin etmesi ümit edilebilir.
isveç takımının idaresi ve oyuncuları, elfsborg’un şehrimizden hiç galibiyet alamadan ayrılmasını göz önünde tutarak, buraya hazırlıklı ve muhakkak iyi neticeler alabilmek maksadiyle geldiklerin ileri sürmektedirler. bu gibi şahsi düşüncelerin ise, bir takımın arzuladığı muvaffakiyete erişebilmesinde ne derece tatminkâr bir rol oynıyabileceğini tahmin etmek güç değildir.
misafir isveç takımiyle bugün ilk karşılaşmayı yapacak olan galatasaraylılar, bilhassa son haftalarda çıkardıkları güzel oyunlariyle, taraflarında birinci devrenin sonu ve ikinci devre için haklı bir ümit uyandırdılar. zira, oyuncuların şahsi kabiliyetlerinde bir artış ve takımın oyun tarzında da, galatasaraya yakın bir canlılık hissedilmektedir.
galatasaray takımının, bugün sahaya, naci ve bülent gibi iki kıymetli müdafi oyuncusundan mahrum olarak çikacağı söyleniyor. son yapılan milli maçlarda sakatlanması sebebiyle bursada tedavi gören naci'nin bugün takımında oynayıp oynıyamıyacağı kat'i surette belli değildir. bülent ise, italyaya gitmesi sebebiyle, muhtemelen, bugün oynıyamıyacaktır. bu takdirde, sarı - kırmızılıların şu tertiple bir kadro ile oynamaları kuvvetle muhtemeldir. turgay (samim) - fazıl, necmi - musa, muzaffer, reha (özcan) - hikmet, recep, gündüz, reha, bülent.
iki âs oyuncusundan mahrum bulunmasına rağmen, bu kadrosiyle daha kuvvetli birdurum arzeden galatasarayom bugünkü maçta isveç karşısında iyi bir netice alması beklenir. una karşılık rakibi tanımmamak ve oyun sistemlerine ilk maçları olması dolayısiyle, yabancı kalmak gibi mahzurların da, maçın neticesi üzerinde değiştirici roller oylayabileceğini asla hatırdan çıkarmamak lâzım gelir.
zevksiz geçen oyunda, her iki takım da muhakkak gollük fırsatlardan istifade edemediklerinden, maç 1-1 beraberlikle neticelendi
halit talayer
üç karşılaşma yapmak üzere şehrimize gelen isveç helsingborg takımı, ilk maçını dün inönü stadında galatasaray’la yaptı. nispeten tenha seyirci kütlesi önünde oyanan maça, orta hakemi sulhi garanın idaresinde her iki takım şu kadrolarla çıktılar:
helsingborg: karl svensson - hans malmstrom, harry zigler - svenore svensson, standy lipeltofti, ake jönsson - nils jönsson, sven persson, ake sardell, karl frank, siyi ve benetsson.
galatasarayın vuruşuyle başlanan oyunun ilk dakikaları karşılıklı akınlarla geçti; bu arada, çok yakın mesafeden çekilen bir çift vuruş cezasında, isveç sol içinin sıkı şutu avut. (dak. 4)
iki tarafın ilk golü çıkarmak gayretiyle oynadıkları bu dakikalar zarfında, oyun ağır ve zevksiz cereyan ediyor. 9 uncu dakikada, hikmet'in sağdan yaptığı ortada, top direğin hemen yanından avuta çıktı. isveçliler de, u arada tehlikeli akınlar yapmaktan geri kalmıyorlar. nitekim, muzaffer'in vuramadığı topu süren isveç santrforunu ancak favulle durdurabildiler. muzaffere çarparak kornere çıkan faul atışından sonra, çekilen kornerde turgay topu yumrukla uzaklaştırdı.
mukabil akında, reha’nın pasına, gündüz’ün vurduğu vole direğin hemen üstünden avut. (dak. 13)
15 inci dakikada, naci’nin çektiği frikik atışında, gündüze faul yaptılar, hakemin çift vuruşla cezalandırdığı bu hareketi musa’dan aldığı pasla recep avuta attı.
galatasaraylılar bu arada biraz canlandılar. buna karşılık, özcan ve bülent'in bozuk oyunlları netice almalarına mâni oluyor.
20 nci dakikada isveç santrforunun yavaş giden şutunu turgay elinden kaçırdıysa da ikinci bir atılışla tuttu. bunun peşisıra naci'nin çektiği frikik avut.
isveçli misafirlerimiz, galatasaray müdafaa oyuncularının müşterek hatalarından istifade ile ilk gollerini kazanıyorlardı; fakat çok yakından çekilen şutu turgay güzel bir yumruk vuruşuyle kornere çıkardı. (dak. 22)
galatasaray takımının, bilhassa sol tarafı çok bozuk oynuyor. bu taraftan inkişaf eden bütün akınlar, oyuncuların en rahat pozisyonlarda bile topa vuramamaları yüzünden neticesiz.
30 uncu dakikada, soldan gelen ortaya isveç santrforunun vurduğu kafa, turgayı aşarak boş kaleye girerken, gol posta çarparak avuta çıktı.
devrenin bundan sonraki dakikalarında her iki kale de karşılıklı tehlikeler atlattıysa da gol olmadı; ve son beş dakikada hâkimiyeti ele alan sarı kırmızılıların yeni bir akınında ilk devre 0-0 beraberlikle sona erdi.
bu devreye galatasaraylılar, bülent’i takımdan çıkartarak şu tertipte oynuyorlardı. hikmet, muhtar, gündüz, reha, recep.
ikinci devre de, aynen birincide olduğu gibi ağır ve zevksiz başladı. zira her iki takım da kale önüne kadar indirdikleri akınlara rağmen, netice alacak tarzda çalışamıyorlar. bu da, oyunun bu şekilde cereyanında mühim roloynuyor.
galatasarayın ilk golü
16 ncı dakikaya kadar bu şekilde devam ederken 18 içinde gündüze yapılan favulü, hakem laysmene sorarak penaltı ile tecziye etti. nacinin sıkı şütü, direğin hemen altından isveç kalesinde. helsingborg’un beraberlik golü
bu golü müteakip biraz canlanan isveçliler, bu arada ilk ve son gollerini de kazandılar; ve sol açığın frikikten çektiği şüt, muzaffer’e çarparak kaleye girdi. (dak. 21)
devrenin bundan sonraki dakikalarında isveçliler, demarke vasiyetlerde yakaladıkları toplarla çok tehlikeli durumlar yaratmakla beraber, beceriksiz davranmaları netice almalarına mâni oldu.
galatasaraylılar ise, isveç takımının akınlarına, daha tehlikeli inişlerle mukabele etmekten geri kalmadılar. ve maç da bu netice değişmeden, takımların attıkları birer golle 1-1 beraberlikle neticelendi.
dün 1-1 beraberlikle sona eren helsingborg -galatasaray karşılaşması, maçı seyre gelenleri tatmin mevzuunda hayli zevksiz ve durgun cereyan etti. zira, bütün gayretlerine rağmen, oyunu ahenkli bi şekle sokmaya muvaffak olamıyan her iki taraf oyuncuları da, kalitesi düşük bir futbol gösterisi yaptılar.
isveç takımının, bundan evvelki şehrimize gelen elfsborg’dan üstün bir tarafı olmadığı gibi, saha ortasında da daha zevksiz bir futbol oynuyorlar. kale önlerinde, en müsait fırsatlardan dahi istifade edememek zaafı ise, helsingborg'da da mevcut nitekim, yüzde yüz golle sona erebilecek akınlarının neticesiz kalmasında, bu eksiklikleri mühim rol oynuyor.
helslngborg'un, kaleci, santrhaf ve sol bekleri dünkü maçın en muvaffak oyuncularıydı. galatasaray takımında ise, turgay, naci, muzaffer, musa başarılı bir oyun çıkardılar. gündüz de, her zaman olduğu gibi forvet hattının sürükleyicisiydi.
ikinci devrenin sonlarına doğru ciddi bir baskı kuran isveçlilerin üstünlüğü istisna edilirse, oyunun bitmesine 15 dakika kalana kadar, maçın müsavi şartlar altında cereyan ettiğini ileri sürmek mümkündür.
maçın hakemi sulhi garan, bazı yanlış kararları hariç, maçı iyi idare etti.