5.si yugoslavya2da düzenlenen 1976 avrupa futbol şampiyonasını finalde belçika 1972'nin sahibi federal almanya'yı 2-2 tamamlanan maçın ardından penaltı atışları sonucunda 5-3 yenen çekoslavakya kazandı.
federal almanya bu kupada 2. kez final oynadı.
çekoslovakya -------------- 1 ivo viktor 2 karol dobias (dk. 109 frantisek vesely) 3 jozef capkovic 4 anton ondruš 5 ján pivarnik 7 antonín panenka 8 jozef moder 10 marian masny 11 zdenek nehoda (dk. 80 pavel biros) 12 koloman gögh 17 jan svehlik
almanya -------------- 1 sepp maier 2 berti vogts 3 bernhard dietz 4 hans georg schwarzenbeck 5 franz beckenbauer 6 herbert wimmer (dk. 46 heinz flohe) 7 rainer bonhof 8 uli hoeness 9 dieter müller 10 erich beer (dk. 80 hans bongartz) 11 bernd hölzenbein
penaltılar -------------- marian masny (1-0) rainer bonhof (1-1) zdenek nehoda (2-1) heinz flohe (2-2) anton ondruš (3-2) hans bongartz (3-3) ladislav jurkemik (4-3) antonín panenka (5-3)
sarı kartlar -------------- dk. 55 karol dobias (çekoslovakya) dk. 59 jozef moder (çekoslovakya)
not: 1960-1980 arası takımlar eleme maçları sonucu 4 takım finallerde oynayacak şekilde maçlar yaptılar. bu 4 takım seçilen ülkede tek maç üzerinden eleme maçları yaptılar. kazananlar final, yenilenler 3.lük maçı yaptılar.
bu maçta gol atan hoelzenbeın bernd şuana kadar bir avrupa şampiyonası finalinde gol atan en yaşlı futbolcudur. 20.06.1976 da oynanan final maçında gol attığında 30 yıl 103 günlük idi.(doğum tarihi:09.03.1946)
kupa tarihi genelinde en geç maçta puan kaybeden takımlar sscb ve almanya olup herikiside tüm turnuvalar boyunca 4.maçlarında ilk puanlarını kaybetmişlerdir.bu maç almanyanın avrupa futbol şampiyonası tarihinde oynadığı 4.maç olup daha önceki 3 maçlarını kazanmışlardı.
sscb ise kupa tarihinde oynadığı aşağıdaki 4.maçında ilk puanlarını kaybetmişti.
yıl 1976... yugoslavya’da düzenlenen avrupa şampiyonası’nın final maçı 2-2 tamamlanmış. 2-1 önde olan çekoslovakya, batı almanya’nın son dakika golüne engel olamamış ve kulpundan yakaladığı kupayı iki elle yukarıya kaldıramamış. zamanın almanya’sı da almanya hani! sepp maier, bonhof, beckanbauer, hoones ve holzenbeinlı tam bir yıldızlar topluluğu. iki sene öncesinin de dünya şampiyonu. çekoslovakya’da ise zamanın en iyi kalecilerinden ivo victor, defansta ondrus, ileride de nehoda ve mansy ikilisi var. tabiri caizse taş gibi takım; ama rakip de almanya. finale gelinceye kadar batı almanya, çekoslovakya, hollanda ve yugoslavya’nın tüm maçları uzatmaya gitmiş ve 120 dakika oynanmış. finalde de turnuvanın geleneği bozulamadığı için geçilmiş 5’er penaltıya. çekoslovakya 4’te 4 yaparken, batı almanya 4’üncü penaltıyı hoones’in ayağından kaçırmaz mı! işte kader anı ve topun başında antonin panenka... seneler geçmiş; ama biz ekran karşısında seyrettiğimiz o son penaltıyı asla unutamamışız. nasıl unutalım ki? internete girip de panenka soyadını yazınca karşınıza şu satırlar çıkıyor: the best penalty all of time (tüm zamanların en iyi penaltısı). panenka topa yan olarak geliyor ve dokunuyor. sepp maier topu soluna beklediği için sola adım atıp uçuyor, yere düşüyor, spiker aut diye bağırıyor. fakat top kaleye giriyor. çünkü büyük usta panenka, topa neredeyse kleps çekiyor. öyle yavaş vuruyor ki kaleci maier yere düştüğü anda daha top yolculuğuna devam ediyor. dünyanın en iyi penaltıcısının cevaplarına geçmeden önce bir konuya açıklık getirmekte fayda var. biz çek cumhuriyeti’ne sadece sparta prag-beşiktaş maçını seyretmek için değil; gençlik yıllarımızın en değer verdiğimiz futbol kahramanlarından panenka’yla röportaj yapmaya gitmiştik. bir başka ifadeyle, genç arkadaşımız yasin tuncer, bizi panenka’nın menajerine ulaştırmasaydı prag’a muhtemelen gitmeyecektik. işte karşımızda antonin panenka...
hiç penaltı kaçırdınız mı?
önemli maçlarda sadece bir penaltı kaçırdım. ama o kaçırdığım penaltının ardından ikinci penaltıyı gole çevirdim. maçı da farklı kazanmıştık.
rapid wien’de oynarken beşiktaş’a da 2 penaltı golünüz vardı.
hayır bir.
ama ben iki penaltı hatırlıyorum.
ceza sahası ihlali olduğu için penaltıyı iki kez attım. ama bir gol oldu haliyle.
genelde kalecilerin soluna atardınız, niye?
topa vurmadan muhakkak kalecinin hareketlerine bakar, vuruşumu ondan sonra yapardım. kalecinin sol tarafa gittiğini gördüğüm anda topu sağ tarafa son anda çevirirdim.
ama ben de birkaç tane penaltı kaçırdım. önemli maçlarda ise hiç kaçırmadım. tam penaltı anında seyirciler olağan üstü bir ses çıkarıyor, herkes sinirli ve telaşlı bir hal alıyor. ben onları hep gol atarak rahatlattım. iyi konsantre olduğum zamanlar hiç hata yapmadım.
ya o almanya’ya karşı attığın penaltı? bence dünyanın gördüğü en iyi penaltıydı o.
bence de! evet sonraları deneyenler oldu; ancak patenti bana ait (gülüyor). benden sonra kalenin ortası da tercih edilir oldu.
sepp maier’e o penaltıyı atmayı nasıl cesaret edebildin?
o zamanlar gençtim ve o cesareti kendimde buldum. şimdi yapabilir miyim, bilemiyorum. genellikle o dönemde sert penaltı tercih edilirdi. slop (topun dibine vurularak atılan) penaltıyı bende görüp öğrendiler.
bakarak mı, bakmadan mı attın o penaltıyı?
elbette maier’in uçtuğunu gördükten sonra topu yavaş şekilde kalenin ortasına gönderdim. o penaltı hünerli ayakların ve aklın eseriydi. yani ortada risk yoktu.
kaç golünüz var?
çoğu frikik ve penaltıdan olmak üzere 150 civarında herhalde.
küçükken izlediğim futbol belgesellerinde beni en çok etkilemiş görüntü panenka'nın bu maçta attığı penaltı golüdür.çok sayıda futbolcu taklit etmiştir daha sonra bu vuruş stilini.totti'nin de vardır buna benzer bir penaltı golü, oldukça da kalitelidir ama panenka'nın penaltısının taklitleri içinde tolga'nın fener'e attığı penaltı golü dışında bende büyük hayranlık uyandırmış, hafızamda derinden yer edinmiş başka penaltı golü yoktur.sebebi belki de, panenka'nınkinin ilk olması, tolga'nınkinin de bizim için çok değerli olmasıdır.hayatım boyunca unutamayacağım üç penaltı golü; 1.panenka(1976) 2.pančev(1991) 3.tolga(2001)
kasım 2007 tamsaha dergisinden cem zamur'un yazsısından:
20 haziran 1976'da belgrad'da sergio gonella'nın yönetiminde finale çıkıldı. çekoslovakya, viktor,dobias, capkovic, ondrus,pivarnik, panenka, moder, masny,nehoda, gögh, svehlik onbiriyle sahadayken, rakibi federal almanya,maier, vogts, schwarzenbeck,beckenbauer, dietz, wimmer,bonhof, uli hoeness, dieter müller,beer, hölzenbein tertibindeydi.
final hızlı başladı. 8. dakikada ceza sahası içinden kaleye gönderilen şutu maier çıkardı. ancak top nehoda'nın önünde kalmıştı ve yaptığı ortada svehlik'in vuruşu bu kez maier'i çaresiz bırakmıştı.25'te ise almanların kafayla uzaklaştırmaya çalıştığı top ceza sahası dışında dobias'ın önüne düşüyor ve onun sol ayağıyla gelişine vurduğu top sağ direk dibinden ağlarla buluşuyordu.çekoslovakya rahatlayamadan golü yedi. sağ kanattan gelen ortaya voleyi yapıştıran müller, skoru 2-1'e taşıdı. ikinci devre de aynı tempoda oynanıyor ama almanlar klasikleri haline gelmiş gollerini bu sefer 89'da hölzenbein'in kafasından buluyordu. uzatmada iki takım birbirine üstünlük sağlayamayınca, final penaltılara gidiyordu. penaltı yarışı hiç kaçırılmayacak gibi başlamıştı.
masny, nehoda, ondrus, jurkemik çekoslovaklar adına gol kaydetti.almanlar bonhof, şohe, bongartz'la golü bulurken uli hoeness topu dışarı attı. çekoslovaklar son vuruşu panenka'yla kullanacaktı.işte unutulmaz, futbol literatürüne “panenka penaltısı” adıyla girecek olan vuruş o sırada geldi. 7 numaralı formasıyla topun başına geçtiğinde sanki kimse bunun gol olacağına ihtimal vermiyor, “nasıl olsa şans bir şekilde almanlara yine güler,”diyordu. tüm stat sessizliğe gömülmüştü. panenka topa doğru gelirken herkes nefesini tutmuştu.birden inanılmaz bir hıza ulaştı, o kadar ki vuruştan sonra kendisi de gol çizgisini geçmişti. mühim olan o hızla gelip o topa, o şekilde vurabilmekti. topa başka bir şey yaptı, havada asılı kalan top saniyelerce orada kaldı sanki. kendi soluna yatan maier'in yapacağı bir şey yoktu. süzülen topla panenka çizgiyi sanki aynı anda geçtiler.
mühim olan elbette öyle bir baskı altında bu penaltıyı atabilmekti.alman spiker mikrofondan bir tanım bulmakta güçlük çekiyor,“inanılmaz, çılgınca, şizofrenik”diyordu. alt metninde hem beklenmedik bir hamleyle rakibi ekarte etmek hem de sanki bunun eninde sonunda bir oyun olduğunu,o kadar da ciddiye almamak gerektiğini bildiren binlerce şifre gizlenmiş bir vuruştu sanki. işte bunun için gelmiş geçmiş en iyi penaltı vuruşudur o. kendi adıma “bunu seyrediyorsa en çok cruyff eğlenmiştir,” diye düşündüğümü hatırlıyorum.
“tondo” panenka yıllar sonra o penaltıyı avusturya-çek cumhuriyeti maç kitabında şöyle değerlendirecekti: “niçin öyle kullandığımı bilmiyorum. teknik direktörümüz son penaltıyı benim atacağımı söyledi. hoeness kaçırdıktan sonra, sanatsal bir dokunuş yaptım. bu tarz vuruşlara on beş seneden beri çalışıyordum.sepp maier sol köşeye yatınca, ölçüp kalenin ortasını ince gördüm.” bu tanım, zamanında mustafa denizli'nin bu vuruş için söylediği “panenka kleps çekti”yle birebir örtüşüyor
şampiyonanın ilk 3 maçı, uzatmada tamamlanabilmişti. final, uzatmada da tamamlanamadı ve şampiyon, penaltı atışları sonucunda belirlenebildi. çekoslovakya ile almanya arasındaki final, yüksek kalitede, zor bir maç oldu. ilk yarıyı 2-1 önde tamamlayan çekoslovaklar önünde almanlar, rakiplerinin kaybettiği bir toptan kazandıkları bir pozisyon ile maçın son dakikasında 2-2'lik eşitliği sağladılar. normal sürenin bu skorla tamamlanmasının ardından uzatma dakikalarında da skorda değişiklik olmadı. penaltı atışlarına geçildi. 7 başarılı penaltıdan sonra çekoslovakya 4-3 öndeyken, uli hoeness'in vuruşunda top direkten döndü. büyük baskı altındaki antonin panenka, hayatındaki en zor penaltı atışını yapmak üzere topun başına geldi ve sepp maier'in boşalttığı tarafa vurdu. çekler zafere ulaşmıştı.
ilk basımı 2002 olan "dünya kupası" kitabında mehmet demirkol'un "(federal) almanya'yı sevmek" başlıklı yazısından;
karanlıktı yugoslavya... hangi mevsim, hangi tarih hangi günün akşamı olduğunu bilmiyorum. öyle boşlukta bir gün yugoslavya'da hava karanlık ve kasvetli olmalı. tv'den öyle görülüyor, ben öyle görüyorum ya da...
kahramanlarım, çekoslavakya'yla final oynuyor. 6 yaşındaymışım. 'mışım' diyorum çünkü o dönemden başka bir şey hatırlamıyorum. yaşıma sonradan yaptığım hesapla varıyorum. sadece o karşılaşma var... +120 dakika. hatırladığım ilk büyük maç. hatırladığım ilk maç... her saniyesi beynime kazılı. tertemiz bir dimağın üzerine kazman ilk yeşil zeminli data. hiç unutamadığım sekans ise uzun süre rüyalarıma giriyor sonra...
hoeness penaltıyı kaçırmış. topun başında uzun saçlı, sırça bıyıklı, çirkin bir adam. sporcuya benzemiyor. bizim bakkala benziyor daha çok. adı panenka'ymış. spiker öyle diyor. daha önce hiç görmediğim (daha sonra bir kez totti, bir kez gençlerli tolga'dan -geri model benzerlerini- gördüğüm), o gün için adlandıramadığım, ama hiç hoşlanmadığım (hoşlanmamam taraftarlığımdan) stilde attığı penaltı en büyük kahramanım maier'i allak bullak ediyor. (kahramanımı o gün edinmişim. babam anlattı daha yeni. iki yıl önce dünya kupası'nı kazanmışlar. dünyanın en iyi takımını yenmişler. hollanda'yı... onlarda bir adam varmış, sarı fare... her şeyi yapabilirmiş sahada. onun takımını bile yenmişler. bunlar muhteşem adamlar olmalı!..) top havada süzülüyor. ekrandan nereye gittiği belli olmuyor. dışarı gitti; öyle olmalı. hayır... top süzülüp filelere dokunuyor. sadece dokunuyor. bu nasıl penaltı. (sonradan çekoslavakya bilardo şampiyonu olduğu da efsane oluyor panenka'nın) tekrarlanmalı. onay için babama bakıyorum. o çekoslavakya'yı tutuyor galiba. hain!
sevinç... bütün çekoslavaklar o hiç sevmediğim adama doğru koşuyor. henüz küfür öğrenmemişim. ne diyebilirim? nasıl sinirimi çıkarabilirim? ağlıyorum. babam garip bir ifadeyle bakıyor suratıma. "bu çocuk deli" diyor herhalde. ne bileyim, ben çekoslavakyalılaştıramadıklarınızdanım. ayrıca yoğurdu da sarmısaklayarak saklarım.
ilk basımı 2002 olan christian eichkler'in "futbolun beceriksizleri ansiklopedisi" kitabından;
lineker, gary, 1976 avrupa şampiyonasında hoeness'in kaçırdığı penaltı sayesinde takımını avrupa şampiyonu yapan çekoslovak oyuncu antonin panenka'nın fotoğraflık penaltısından 15 yıl sonra aynı ustalığı sergilemeye çalıştı. ancak, ingiliz hücum oyuncusu, wembley stadyumumda brezilya karşısındaki maçta topu küstah pir şutla kaleye göndermek yerine, kalecinin kendini yere atmasına bile gerek kalmayacak şekilde kaleye yuvarlamıştı. lineker böylece 49. milli golünü ve bobby chariton'un rekorunu kırma fırsatını da kaçırmıştı.
a penalty shoot-out was required to decide the final for the first time; antonín panenka applied a coup de grace never to be forgotten.
as in the semi-final against hosts yugoslavia, west germany came from two goals down to force extra time in this thrilling final. dieter müller and bernd hölzenbein, in the dying seconds, cancelled out first-half strikes from ján švehlík and karol dobiaš.
this time, though, franz beckenbauer and co were unable to find a winner in the additional half-hour and for the first time a major international tournament final went to penalties. the first seven spot kicks found their target before uli hoeness fired over for the holders; antonín panenka applied the coup de grace.
the defending champions got off to a poor start when berti vogts gave the ball away close to his own penalty area after eight minutes. koloman gögh drew a fine save from sepp maier, but zdeněk nehoda was quick to cross from the right, and švehlík arrived from deep to drive the ball in.
despite the setback west germany appeared to have found their poise only to concede again after georg schwarzenbeck fouled gögh. marián masny's free-kick was only half cleared and dobiaš's angled shot sneaked past maier.
within three minutes helmut schön's world and european champions were back in the game when rainer bonhof's cross found müller, whose acrobatic volley nestled in the net. with beckenbauer again making his long runs from deep, the world champions threatened to overrun their opponents, only to find ivo viktor in the form of his life.
the 34-year-old made a string of saves, pushing away heinz flohe's drive and a trademark bonhof free-kick. but just when it seemed he had done enough viktor's resistance was broken by hölzenbein's header from a bonhof corner. extra time followed, and then a penalty shoot-out.
after hoeness skied west germany's fourth attempt it was up to panenka to win the match for czechoslovakia, and he did so in audacious fashion, achieving immortality by waiting for maier to dive before chipping down the middle. "if it were patentable, i'd have it patented," he joked.
czechoslovakia: ivo viktor, karol dobiaš (dk. 109 et františek veselý), jozef Čapkovič, anton ondruš (c), ján pivarník, antonín panenka, jozef móder, marián masný, zdeněk nehoda (dk. 80 pavol biroš), koloman gögh, ján švehlík
yedekler: ladislav jurkemik, dušan galis, alexander vencel
teknik direktör: vaclav jezek
west germany: sepp maier, berti vogts, bernhard dietz, hans-georg schwarzenbeck, franz beckenbauer (c), herbert wimmer (dk. 46 heinz flohe), rainer bonhof, uli hoeness, dieter müller, erich beer (dk. 80 hans bongartz), bernd hölzenbein
yedekler: peter nogly, manfred kaltz, rudolf kargus
beyaz nokta 20 haziran 1976'da final heyecanı yaşanıyordu. belgrad'daki kızılyıldız stadı'nın yolunu tutanlar, avrupa futbol şampiyası tarihinde bir ilke şahitlik edeceklerini bilmiyordu.
yaşlı kıta'nın organizasyonunda zafere ulaştıktan sonra dünya kupası'nı da kaldıran almanya, mutlak favoriydi. beckenbauer'in dalya dediği ve 100. milli maçına çıktığı karşılaşmanın başlarında çekoslovak fırtınası esmişti. berti vogts'un hafiften sarpa sardığı bir anda şvehlih perdeyi açmış, dobiaş biraz pas tutmaya başlamış panzerler'in file bekçisi maier'i avlamıştı.
yarı finalde olduğu gibi 2-0 geriye düşen almanya yine geri geliyordu. ceza sahası içinde unutulan dieter müller farkı bire indirirken, volesiyle gol krallığını ilan ediyordu. son dakikada kornerden gelen topa kafayı yapıştıran bernd hölzenbein mücadeleyi uzatmalara taşıyordu.
uzatmalarda başka gol olmuyor, belgrad'da tarih yazılıyordu. ilk defa büyük bir futbol organizasyonunun galibini seri penaltı atışları belirliyordu. 1968'de bir daha tekrarlanmak zorunda kalan final, artık beyaz noktada bitecekti.
ilk atışı kullanan marian masny, maier'i ters köşeye yatırarak çekoslovakya'yı öne geçirmişti. alman futbol tarihinin en iyi orta saha oyuncularından biri olan ranier bonhof, 11 metreden affetmemişti. hollanda'yı yıkanlardan nehoda kolaylıkla fileleri bulurken, panzerler'i yugoslavya karşısında ipten alan flohe, ıvo viktor'u ters köşeye yatırmıştı.
ondruş, milli takımı uzunca bir süre bırakmış almanların efsanevi penaltıcısı paul breitner'in bile gurur duyacağı bir atışa imza atmıştı. köşeyi yerden sert gören savunma oyuncusu, turnuvanın yıldızlarından biri olmuştu. panzerler adını skoru eşitlemek schalke'de görev yapan hans bongartz'a düşmüştü. sadece dört defa milli olmuş orta saha oyuncusu iyi vurmuştu.
daha önceki vuruşlarda rakiplerinin dikkatini dağıtmak için çabalayan maier, dördüncü atış öncesinde topa arkasını dönüyordu. penaltıyı kullanacak ladislav jurkemik, meslektaşını hakeme şikâyet ettikten sonra hırsını meşin yuvarlaktan çıkarıyordu.
uli hoeness'in belgrad semalarına gönderdiği toptan sonra stattaki heyecan artıyordu. çekoslovakya'nın artık şampiyonluk için bir gole ihtiyacı vardı. penaltı noktasına gelen antonin panenka topun dibine girdiğinde tüm dünya ayağa kalkıyordu. o güne kadar görülmemiş bir atışa imza atan orta saha oyuncusu adını bir vuruşa veriyor, yenilmez armadayı yıkıyordu. panenka penaltısının doğumuyla almanya yenilmiş sayılıyordu!
*ocak 2012 tarihli tam saha dergi'nin 86. sayısından alıntıdır.