millî futbolcumuz, lazio'nun eski takımını mağlûp edeceği kanaatinde
galip bülkat roma'dan bildiriyor
can bartu yarın roma’nın olimpic stadında eski takımı fiorentina'ya karşı oynayacaktır.
geçen hafta lazio'nun inter’e 3-1 yenildiği maçta yer alan ve iyi bir oyun çıkaran bartu, «beni italya’ya transfer eden eski kulübüme karşı iyi bir oyun çıkaracağım. galip geleceğimizi zannediyorum. zira, hem maç kendi sahamızda hem de lazio, iyi durumda» demiştir.
antrenör mannocci de, bartu'nun, inter maçında yenilmelerine rağmen fevkalâde oynadığını söylemiş, yine büyük kozum can ve governato, ikisi iyi oynarsa maçı almamamız için ortada hiç bir sebep göremiyorum, şeklinde konuşmuştur.
lazio: idilio cei, pierluigi pagni, giampietro vitali, diego zanetti, piero dotti, vito d amato, paolo carosi, nello governato, can bartu, antonio renna, nicola ciccolo
fiorentina: enrico albertosi, giuseppe brizi, sergio castelletti, ugo ferrante, bernardo rogora, giancarlo de sisti, juan carlos morrone, mario brugnera, giovan pirovano, kurt hamrin, paolo nuti
note: giornata di pioggia, temperatura fredda; terreno molto allentato. ammoniti: brugnera, carosi, rogora e nuti. calci d'angolo: 5 - 5 (0 - 4). spettatori: 15.000 circa con 6.500 paganti per un incasso di £. 8.450.000.
seppur senza reti, l'incontro con la fiorentina, disputato su un campo assai pesante, non manca di emozioni. mannocci torna a contare su cei e pagni, schierando così la sua formazione tipo; chiappella è privo di tre giocatori (bertini, merlo e maschio). ı viola hanno dalla loro la tradizione, non perdendo all'olimpico, in campionato, da ben nove stagioni. dopo qualche schermaglia iniziale, sono gli ospiti a farsi vivi con un gran tiro di nuti che costringe cei a rifugiarsi in angolo. segue poi la risposta dei romani con renna preceduto dall'uscita tempestiva di albertosi. al 22' bella combinazione morrone - de sisti - hamrin con la difesa che rimedia in corner. ci prova cinque minuti più tardi ancora nuti, ben servito da de sisti: tiro fuori. alla mezz'ora ancora un'uscita di albertosi, stavolta su d'amato. vivaci gli ultimi minuti della prima frazione con un goal annullato a hamrin per fuorigioco, un bolide di de sisti che cei sventa da par suo e una bella azione di d'amato che sbaglia l'ultimo tocco per servire al centro. tutti negli spogliatoi con una fiorentina apparsa più tonica rispetto all'undici di mannocci. al 50', un errore di zanetti, spiana la via del goal all'ex morrone (tanti applausi per lui dai suoi vecchi tifosi), ma il "gaucho" spara di poco fuori. un minuto dopo la palla buona capita tra i piedi di governato che però non approfitta di una svista in area di ferrante. al 58' calcio di punizione per la lazio e il tiro dello specialista vitali costringe albertosi a una difficile parata in due tempi. biancocelesti in avanti, ma la difesa gigliata tiene alla lontana i pericoli. dopo due punizioni senza esito degli ospiti, la lazio stringe i tempi negli ultimi minuti a disposizione. all' 81' ci vuole un super albertosi per togliere da sotto l'incrocio dei pali un colpo di testa di renna su dosato cross di dotti. ıl portiere della nazionale si ripete poco più tardi su forte conclusione di ciccolo. proprio allo scadere il goal del successo è tra i piedi di d'amato che fa tutto bene, ma calcia a rete senza la dovuta potenza. una buona partita, al tirar delle somme, un equo pareggio che soddisfa sia mannocci quanto chiappella. l'ottima prova di entrambe le difese conferma il risultato finale in una giornata che registra peraltro 5 risultati a reti bianche. vincono solamente il brescia che espugna ferrara e il torino che s'impone in casa sull'atalanta. si chiude così il girone di andata con la lazio che si migliora di un punto rispetto al campionato precedente. questa la classifica generale al giro di boa: ınter (p.25), milan (p.24), napoli (p.23), juventus (p.21), bologna (p.20), fiorentina (p.19), cagliari e roma (p.18), brescia, torino e l.r.vicenza (p.17), lazio (p.16), foggia (p.15), s.p.a.l. (p.14), atalanta e sampdoria (p.13), catania (p.10), varese (p.6).
milli futbolumuz bâzı italyan gazetelerinin kendisi ile uğraşmasından şikayetçi
galip bülkat roma'dan bildiriyor
lazio'nun profesyonel futbolcusu can bartu, «italyan basını sadece benimle değil, bütün yabancı futbolcularla uğraşıyor > » demiştir.
ecnebi oyuncuların dışardan transferinin dondurulması ile daha çok göze battığını açıklayan bartu, «italyada büyük bir futbol sanayii var. onun çarkları arasında kimler ezilmedi ki!» demiş ve sözlerine şunları eklemiştir: «dünyanın her yerinde ki büyük şöhretli futbolcular italya’ya akın etmektedir. bizim paramızla astronomik sayılacak meblağlar almakta ve bu transfer ücretlerini hak edebilmek için de profesyonelliğin bütün şartlarını yerine getirmektedirler. türkiyedeki profesyonellikle, italya'daki profesyonellik arasında dağlar kadar fark vardır. burada her şey bir plâna ve programa bağlıdır. teknik yöneticiler ne isterse onu yapmak bir profesyonel oyuncunun vazifesidir. beş senelik zaman içersinde türkiye’de dik kafalı bir futbolcu sayılmama rağmen bu sanayie kendimi uydurmuş durumdayım. fiorentina’da tutunmam bir hayli güç oldu. o zamanki hocam hidegkuti'nin çok yardımını gördüm. daha sonra venezia'ya geçtim. orada da çetin bir mücadelem oldu. sonra biliyorsunuz lâzio’ya transfer oldum. antrenörüm mannocci beni seviyor. takım arkadaşlarımın hepsinden memnunum. hattâ italya’daki bazı gazetecilerin aksi iddialarına rağmen lazio'lu taraftarlar da beni çok seviyor. öyle maçlar vardır ki benim için flamalar yazarak ve hep bir ağızdan «forza bartu!» (haydi can!) diye bağırarak beni teşci etmişlerdir. bir müsabakadan sonra gazetecilerin iyi veya kötü oynadığımı tenkid etmeleri en tabii haklarıdır. ancak bu gazetecilerin içinde bazıları kasıtlı davranmakta. antrenörüm bunlara aldırmamamı tavsife ediyor. benim de menfaatini, umursamadan hedefime doğru ilerlememi icap ettiriyor. lâkin, yabancı bir diyarda olduğum için haksız ithamların bazen beni fazlası ile üzdüğünü ve moralimi bozduğunu ifâde etmek isterim. türkiye'ye dönüp dönmemek konusunda bir kararım yok. daha bir müddet italya'da kalmak ve futbol oynamak istiyorum. iddialar bir yana italya'da herşeye rağmen kendisinden bahsettiren gazetelerin sütununda yer alan türk futbolcusuyum.»
daha sonra can bartu, fenerbahçenin ligin ilk devresinde başarısızlığa uğramasından üzüntü duyduğunu konuşmasına eklemiş. «roma’ya uğrayan fenerbahçeli taraftarlar, bana sen ve lefter olsaydı. sarı - lâcivertli takım bu hale düşmezdi diyorlar. bu düşünce doğru değildir. futbolde başarıyı bir veya iki kişiden beklemek hatâdır. takım halinde herkese düşen görev vardır. bugünkü anlayış içersinde ben de, lefter de olsaydım fenerbahçe'yi istenilen mevkiine ulaştıramazdık.» şeklinde konuşmuştur.
italyan gazetelerine göre "laziolu taraftarlar bartu'yu sevmiyor"
corriere dello sport yazarı ezio luzzi'nin fikri: «can'ı kendi memleketinde görmeseydik kl+âs ve şöhretinden şüphe ederdik»
italyanları yakından tanıyanlar, hele bir süre italya'da bulunmuş olanlar, akdenizin bu ateşli insanlarının kıymet hükümlerinde ne kadar kaypak olduğunu iyi bilirler. çabuk bezenir, övmek için kelime bulamazlar. sonra birden döner, kötülemek için kelime aramağa başlarlar. bu, özellikle yabancı futbolcuların italya'da çektiği sıkıntıların en büyük nedenidir.
vaktiyle jimmy greaves'lerin, denis law'ların bile bu dertlerin içinde yüzdüğü sonraları ise bizim lefter’lerin, metin'lerin aynı sıkıntıların pençesinde kıvrandığı hatırlardadır. şimdi bütün hepsi can bartu'nun başında...
yine manşette
önceki transferlerinde de böyle olmuştu ama, lazio'daki son haftaların öncekileri bile aratıyor. italyan gazetelerinin huyu malûm: ya manşetten methiye ya da yine manşetten tenkit... can, ikincisine hedef oldu yakınlarda... günlük spor gazetesi «corriera dello sport», uzun süre iyi notlar verdiği «mükemmel futbolcu», «müstesna top cambazı» diye övdüğü can’ı, şimdi de en büyük topunun ağzına yerleştiriyor. işte geçenlerde lazio - fiorentina maçını vesile edip yine manşete çıkardılar: «can bartu’nun artık tahammülü kalmadı!»
«ezio luzzi» imzasını taşıyan uzun bir de yazı... can'ın memleketinde büyük bir yıldız olduğunu anlatıyor luzzi. «lazio’nun yakın doğu seyahatinde görmesek inanmazdık. kartal burunlu, zeytuni ciltli bartu'nun memleketinde böylesine şöhrete sahio olduğu hususunda şüpheye düşebilirdik ama gördük» diyor. ve hemen ardından kalemini kılıç gibi kullanmağa başlayıp «fakat» diye devam ediyor, «fakat can, lazio taraftarları için sempatik, sevimli bir insan değil. hiç bir zaman da olmadı.»
«can koşmuyor»
yazara görr, can lazio'nun oyun stiline uymuyor. «lazio'da ilk dakikadan son dakikaya kadar koşmak şart» diyor luzzi «bartu'nun oyun temposu ise kesik kesik... eline çok uygun imkânlar geçerse klâs bir ıoyuncu hüviyetine bütünebiliyor.»
«corriere dello sport»un manşetten başlayıp son sayfaya kadar uzayan yazısında can kadar lazio antrenörü mannocci'ye de hücum var: «can orta saha adamı değil... mannocci hatâlıdır... başlangıçta lazio iyi sonuölar alırken, hatâyı söyleyenler mahçup olmuştu. fakat lazio başarısızlıklara sürüklenmeüe başlayınca, artık her jafadan bir ses çıkıyor. işte bu arada bartu'nun adı da bahis konusu oluyor.»
«türk ne düşünüyor»
gazete, mannocci'nin görüşünde ısrar etmekle büyük sorumluluk altına girdiğini ekliyor: «fiorentin karşısında da lazio hezimete uğrayacak olursa, onu ancak tanrılar kuratarabilir...»
«corriere dello sport» sık sık lehine yazdığu can'ı böyle hücum oklarına hedef tutarken, «ya türk ne düşünüyor?» sorusunu atmaktan da kendini alamamış. gazeteci ile can arasında biraz sert geçtiği sanılan bir konuşmanın da sütunlara aktarıldığını görüyoruz. önce sâkin cevap vermiş can: «sukûnete ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. bütün bu tenkitlere hiç de müstahak değilim. şu ana kadar vazifemi sadakatla yaptığıma eminim. eğer manocci beni tutuyorsa, bir değere sahip oluşumun neticesidir bu... fazla gol atmak için talihim yaver girmemiş olabilir. şampiyona da henüz bitmiş değil...»
«kulaklarımı tıkadım»
fiorentina özlemini de araya sıkıştırıyor bartu «ben fiorentina'da iken daima alkış yağmuruna tutuluyordum. lecco’ya karşı oynarken o uğursuz sakatlığa uğramasaydım, belki de hâlâ menekşe rengli formayı giymeğe devam ederdim. floransa’da beni herkes sevgi ile anıyor, isteyen chiapella'ya sorsun bunu...»
gazeteci, «demoralize mi oldun?» derken, can, «hayır, diye atılıyor ne diye olacak mışım? sahaya gayet sakin çıkıyorum. antrenör de bana gevezeliklere kulak asmamamı, doğru bildiğim yolda yürümemi söylüyor.»
can, o gün «pazar maçında göreceksiniz beni... zincirlerimden boşanacağım...» demiş gazeteciye... mannocci de florentina'yı «eski fiorentinalı» ile yenmek ümidini açıklamış... ezio luzzi ise pek o bu görüşe yanaşmıyor: «can oyunu başladığı gibi bitiremiyor» diye ısrar ediyor...
yalnız bir gerçek var ki, bu hükmü veren «corriere dello sport» tan ibaret değil... «la gazzetta dello sport» ta yer alan bir yazıda da «bartu ila governato hârika anlaştılar. hele bartu müdafaa ve forvet arasındaki topları iyi paslarla dağıttı. bartu'yu marke için birkaç fiorentina'lı yer değiştirdi» deniyor. ama yazının bitişi öteki gazetenin görüsünden az farklı: «ancak bartu ikinci yarıda yoruldu ve tesirsiz hâle geldi.»
lazio kulübü idarecileri corriere dellosport gazetesini, kulübün iç işlerine katışmakla itham etmişlerdir.
idareciler, corriere dello sport gazetesinin yaptığı yıkıcı neşriyat ile futbolcuların moralini bozduğunu ifade etmişlerdir.
selâhiyetli bir idareci. «can binaz yorgundur o kadar. bizden iki hafta ıçin izin istedi, talebini kabul ettik. ayni şekilde geçen hafta governalo’ya da izin vermiştik» demiş ve şunları söylemiştir: «corriere dello sport gazetesi bir mesele ortaya çıkarmaya çalışmaktadır. can isteseydi, kendisini yarıda kalan milân maçında bile oynatacaktık.»
antrenör mannoci ise, şu şekilde konuşmuştur: «benim en iyi elemanım can'dır. bunu lâf olsun diye söylemiyorum. can, hem ileri ve hem do geride oynuyor. halbuki sacco sadece ilerinin adamı. kararlıyım. izin bittikten sonra can'ı devamlı oynatacağım.»