ay-yıldız, 2006 almanya elemelerinde danimarka'yı ezdi. bir penaltı hediye etti, bir kaçırdı. futboluyla alkışlandı, nihat'ın beraberlik golü teselli olmadı.
parken stadı'na girince anılar depreşti, 17 mayıs 2000'de g.saray kopenhag'da uefa kupası'nı alarak tarih yazmıştı. o unutulmaz gecede seyirci gücü yarı yarıyaydı. milli takım da o anılara yeni bir kopenhag hatırası ekleyebilir miydi? danimarka futbol federasyonu'nun hazırladığı kitapçıkta yer alan hakan şükür "parken'e çıkmak heyecan verici olacak" diyordu. kitapçıkta hakan'ın bol bol fotoğrafları vardı ama kendisi danimarka'da yoktu.
ibrahim hileye yenik düştü ersun hoca danimarka'yı durdurma adına bir kadro sahaya sürdü. top çalma, çalım atma, topu kullanma becerisi yüksek emre-okan ikilisi orta alandaydı. ilk 5 dakikada ürkek ve temkinliydik. nihat'ın köşeye giden şutunu kaleci çıkardıktan sonra güvenimizi kazanıp aklımızla oynamaya başladık. orta alanı defansa yakın tutuyor, danimarka'ya kontraatak yapmaları için boş alan bırakmıyorduk. hüseyin ilk toplara iyi basıyor, servet-tolga ikilisi yüksek ortalara geçit vermiyordu. danimarka gravesen ile oyunu kuruyor, gronkjaer'i ibrahim'in bölgesinden hücuma kaçırmaya çalışıyordu. futbolcularımız nerede duracaklarını ve rakibi nasıl karşılayacaklarını ezbere biliyorlardı. danimarka'ya pozisyon vermiyorduk. ancak ibrahim'in grankjaer'in futbol hilelerine yenik düşmesi sonucu 27. dakikada penaltıdan golü yedik. 3 dakika sonra grankjaer'in maskesi düştü, okan'a attığı yumruğun bedelini kırmızı kartla ödedi. 10 kişi kalan danimarka savunmaya kapandı.
parken'i zindan ettik yanal ikinci yarı sinirleri bozulan ve oyundan düşen ibrahim'i çıkarıp tuncay'ı oyuna aldı. okan'ı sağa, ümit özat'ı sola çekti. danimarka'yı kalesine hapsetmiştik. helveg topu elle düzeltince 58'de penaltı kazandık. toplara hep mermi gibi vuran nihat kız biçimi bir vuruş yapınca penaltıyı kaleci jensen'e teslim etti. ersun yanal, "ya hep ya hiç" mantığıyla cesur bir hamle yaptı, servet'ı çıkarıp, necati'yi oyuna aldı. kurduğumuz baskının meyvasını ümit özat'ın ortasında nihat'ın nefis golüyle 70. dakikada aldık. danimarka skoru korumak için çırpınırken son 10 dakikada inanılmaz goller kaçırdık. hele gökdeniz'in arka direkte kaçırdığı gol inanılmazdı. dersimize iyi çalışmıştık, sahada aklımızla yüreğimizi birleştirerek cesurca ve korkmadan oynadık. danimarka'ya parken stadı'nı zindan ettik. 1 puan için milli takıma teşekkürler, yanal'a da alkışlar.
milli takım'ın yıldızı tuncay şanlı, "maçın hakkı bu değildi. her türk vatandaşı bu oyuncularla gurur duymalıdır" dedi.
milli takım'da maç sonrası bütün oyuncularda beraberlik için üzüntü ama ortaya koydukları futbol için de duydukları gurur vardı. ikinci yarıda oynayan tuncay, "çok iyi mücadele ettik. maçın hakkı bu olmamalıydı. sanırım maçı izleyen her türk vatandaşı bizimle gurur duymuştur, duymalıdır. galibiyeti kaçırdığımız için üzgünüm" ifadesini kullandı.
hepsini kutluyorum teknik direktörü ersun yanal ise mücadeleyi "futbolcularımı kutluyorum. çok iyi mücadele ettiler. iki devrede de üstün olan taraf bizdik. ancak kazanamadığımız için üzgünüm. 3 puan almamız işten değildi. bu grupta her türlü sonucun alınabileceğini söylemiştim. görüşüm değişmedi" dedi.
danimarka'nın birinci kalecisi sörensen'in sakatlığı milli takımımız adına sevindiriciydi. ama onun yerine oynayan jensen, arkadaşından da dişli çıktı. milli takımımız, rakip kaleye 11'i isabetli 17 şut çekti. bunların biri gol oldu, biri direkten döndü, kalanlarda ise jensen gole izin vermedi.
maç kitapçığı hakan şükür'ün resimleriyle doluydu. piontek de takımın otelini ziyaretinde "hakan'ın direkt kesilmesi hata" dedi.
milli takımımız'ın ve danimarka'nın eski teknik direktörlerinden alman sepp piontek, dün ay-yıldızlı ekibin kampını ziyaret etti. ersun yanal'la görüşen piontek, "aklımın bir yarısı her zaman türkiye'de. danimarka ile de duygusal bağım var. iki takımın aynı gruba düşmesi üzücü. umarım türkiye ve danimarka dünya kupası finallerine katılırlar. çünkü ikisi de buna layık" dedi.
eski dostlar geldi tecrübeli hoca ayrıca hakan şükür'ün milli takım'a alınmaması ile ilgili olarak da "çok kaliteli bir futbolcu. direkt olarak kesilmesi hata. ben olsam onu kadroya alır, joker olarak kullanırdım" ifadesini kullandı. maçı eski f.bahçeliler högh, nielsen ile trabzonspor'un eski kaptanı lars olsen de izledi. maç için hazırlanan kitapçıkta hakan şükür hemen her yerde vardı. danimarkalı gazeteciler de tecrübeli yıldızın kadroya çağırılmadığına inanamadıklarını ve bu konuda türkiye'den bilgi almaya çalıştıklarını söylediler.
serkan kart cezalısı karşılaşmada sarı kart gören serkan balcı, cezalı duruma düştü. daha önce gürcistan maçında da sarı kart gören genç oyuncu, 17 kasım'da istanbul'da oynanacak ukrayna maçında takımdaki yerini alamayacak.
milli takım'ın hocası ersun yanal, kazakistan maçındaki 11'de üç değişiklik yaptı. cumartesi günü cezalı olduğu için kadroda olmayan okan buruk, sakatlığı yüzünden oynayamayan emre belözoğlu ve kulübede oturan ibrahim üzülmez, dün akşam ilk 11'e girdiler. kazakistan karşısında sahaya çıkan deniz, danimarka önünde sakatlığı nedeniyle kadroya giremezken necati ile serkan da yedek soyundu. böylece kazakistan maçında sıfır olan sahadaki beşiktaşlı sayısı, dün 2'ye çıktı. ilk 11'de ise hiç g.saraylı yoktu. bu istatistikte trabzon 4 oyuncuyla (fatih, gökdeniz, hüseyin, tolga) liderliği ele geçirirken onu 3 futbolcuyla f.bahçe (rüştü, ümit özat, servet) izledi.
danimarka deplasmanında alınan tek puanla rakibe avantaj verilmedi, ama galibiyet kaçırıldığı için sevinç buruk oldu. otoritelerde de "2 puan kaybettik görüşü" ağır bastı.
türkiye, dünya kupası elemelerinde danimarka ile deplasmanda 1-1 berabere kaldı. gürcistan ve yunanistan beraberlikleri sonrası bu skor belki maç öncesi kamuoyunda "iyi" diye yorumlanabilirdi ama kopenhag'da sergilenen futbol sonrası tepki farklı oldu. çünkü, danimarka defansta martin laursen, orta alanda claus jensen, david jensen ve morten wighorst ve forvet peter madsen'in yokluğunda beklenen futbolunu oynayamadı ve bir diğer sakat yıldızı thomas sörensen'in yokluğunda kaleyi koruyan skov-jensen'in muhteşem performansıyla yenilgiden kurtuldu.
"skora yansıtamadık" türkiye ise, gronkjaer'in atılması sonrası maçın üçte ikisini 10 kişi oynamak zorunda kalan güçlü rakibine karşı bir de penaltı kaçırdığı maçta tek puanla yetindi. teknik direktör ersun yanal da 90 dakika sonrası güzel futbollarının karşılığı olan üç puanı alamadıklarını belirtirken "iki yarıda da üstün olan taraftık. soğuk geceyi futbolumuzla ısıttık. topa sahip olduk, pozisyonlar ürettik ama top çizgiyi geçmedi. tek üzüntüm kazanamamak" yorumunu yaptı.
"sevinç-üzüntü birarada" yanal, "kuralar çekildiğinde 'her şeyin olabileceği bir gruba düştük' demiştik. bu açıdan bakınca sonuçlar beklediğimiz doğrultuda diyebiliriz. kazakistan-danimarka virajından 4 puanla çıkmak avantaj. futbolumuzun karşılığını alamadığımız için üzüldük, futbolcularımızın çok arzulu oluşuyla sevindik. biz yeni bir takımız. belirli bir anlayışı ve kenetlenmeyi yerleştirmeye çalışıyoruz. takımın danimarka'da bu yöndeki görüntüsü beni hedef için umutlandırdı" diye konuştu.
şansal büyüka danimarka'da bana göre iki puanı kaybettik. 90 dakikanın 60 dakikasını 10 kişi oynayan bir rakip, son derece kötü oynayan ve ciddi eksikleri olan bir rakip karşısında, kötü oynamadığımız bir maçtan beraberlikle ayrılıyorsak aldığımız bir puana sevinmek değil, kaybettiğimiz iki puana üzülmek gerekir.
ahmet çakar son yılların en güzel maçını oynadık. danimarka'yı sahasında yakın zamanda böylesine rezil eden başka bir takım yok. rakibe pozisyon vermedik. penaltı dahil, net fırsatlar yakaladık. ama yenemediğimiz için 2 puanı kaybeden taraf bizdik.
sinan engin bana göre avrupa'ya futbol dersi verdik. bir takımın nasıl oynaması gerektiğini gösterdik. toplu hücum- toplu savunmanın en güzel örneklerini sergiledik. kazanmamız gerekiyordu. maalesef kazanamadık ve 2 puan kaybettik. yazık oldu!
attila gökçe iki puanı bıraktık. milli takım, bence son beş yılın en iyi futbolunu oynadı. penaltı kaçırıyor, rakibinden daha çok pozisyona giriyor, daha çok şut atıyorsun. bunların karşılığı galibiyet olmalıydı. bir de futbolsever olarak futboldan keyif almayı hatırlattı bize milli takım..
kenan onuk iki puan kaybettik. 10 kişi kalmış bir danimarka'yı da yenememek başarısızlık. çünkü danimarka öyle büyütülecek bir takım değil. ayrıca önümüzdeki maçların neler getireceğini de bilmiyoruz. birinciliği istiyorsak, bu tür kayıpları asgariye indirmeliyiz.
hıncal uluç gürcistan ve yunanistan'dan sonra iki puan da danimarka'ya hediye ettik. 60 dakika 10 kişi ve bu kadar kötü oynayan danimarka'yı bir daha bulmamız zor. bu defa kaybedilen iki puanda ersun yanal'ın rolü yok. yapılabilecek en iyi şeyleri yaptı.
ömer üründül böylesine güçlü rakipleri deplasmanda yenmek her zaman zordur. okuduğum yorumların aksine danimarka'nın net 5 atağı vardı. alınan 1 puan iyi olsa da, ele geçiriler fırsatları değerlendirememek kayıptır. çünkü danimarka en önemli oyuncusunu kaybedip 60 dakika 10 kişi oynadı.
federasyon başkanı bıçakcı: "galibiyeti kaçırsak da sonuç sevindirici. oynadığımız iyi futbolun mimarı da hocamızdır".
dünya kupası grup elemeleri 2.grup'ta, liderlik için çekiştiği danimarka ile deplasmanda 1-1 berabere kalan a milli takımımız, dün sabah yurda döndü. havaalanında konuşan futbol federasyonu başkanı levent bıçakcı, "galibiyeti kaçıran taraf bizdik. ama yine de sonuç bizim için sevindiricidir. millilerimiz çok üstün ve başarılı bir oyun ortaya koydu. ve bu oyunun mimarı da ersun yanal'dır" dedi.
"telafi ederiz" teknik direktör ersun yanal, atatürk havalimanı'nda sessizliğini korurken futbolculardan beşiktaşlı okan buruk, "kazanabilirdik ama olmadı. diğer maçlarda bunu telafi ederiz" açıklamasını yaptı.
millilerimizin, danimarka ile 1-1 berabere kalıp, galibiyeti kaçırması, danimarka basınında geniş yer buldu. futbolcularımızın alınan 1 puandan dolayı sevindiklerini ama ersun yanal'ın mutlu olmadığını yazan gazeteler, grubun favorisi olarak da danimarka ve türkiye'yi gösterdiler.
"günün adamı skov" ülkenin en büyük gazetesi morgrenavisen jyllands-posten, "danimarka dram yaşadı. yenilgiyi kaleci skov önledi" ifadesini kullandı. gronkjaer'in gördüğü kırmızı kartın haksız olduğunu iddia eden politiken ise, "nihat'ın kaçırdıkları danimarka'yı kurtardı" yorumunda bulundu. ülkenin sansasyonel gazeteleri ekstra bladet ile bt ise, "aptal gronkjaer batırdı; golcümüz tomasson kurtardı" diye yazdı. öte yandan danimarka resmi radyosu, danimarka'nın dünya kupası elemeleri'nde parken stadı'ndaki son 24 maçta hiç kaybetmediğini duyurdu.
futbol federasyonu a milli futbol takımı sorumlusu davut dişli, "gruptaki en büyük rakibimiz danimarka ile sahasında berabere kalarak, finaller için büyük avantaj yakaladık. kopenhag'dan çıkardığımız 1 puanla, 2006 dünya kupası finalleri için dev bir adım attık" diye konuştu.
olsen yönetimindeki danimarka, hızlı kanatları ve sağlam defansıyla avrupa’nın en güçlü ekiplerinden.
piontek'in 80'lerde su yüzüne çıkardığı danimarka o zamandan bu yana avrupa'nın en güçlü ekipleri arasında. euro 2004'te de mücadele edecek olan kırmızı- beyazlıları piontek döneminin yıldızlarından morten olsen çalıştırıyor. hızlı kanat oyuncuları ve sağlam savunmasıyla her zaman tehlikeli olan danimarka'nın yıldızları arasında milan'lı jon dahl tomasson, everton'lı thomas gravesen ve chelsea'li jesper gronkjaer yer alıyor. danimarka milli takımı ile oynadığımız 5 maçta 1 galibiyet aldık.