almanya ile türkiye'nin 19. kez karşı karşıya gelecekleri maç.
iki takım bugüne kadar 1954 dünya kupası ve 2008 avrupa şampiyonası finalleri, 1972, 1980, 1984, 2000 avrupa şampiyonası elemeleri ve 7 özel maç oynadı.
bu maçlarda türkiye 3 ve almanya 12 maç kazandı. 3 maç berabere bitti. türkiye 12 gol attı ve 43 gol yedi.
2012 avrupa futbol şampiyonası elemeleri (a) grubu'nda, yarın akşam deplasmanda almanya ile karşılaşacak olan (a) milli takım'da arda turan sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarıldı.
türkiye futbol federasyonu (tff) yetkililerinden alınan bilgiye göre, milli takım kafilesi, bugün tsi 14.30'da berlin'e hareket edecek, arda ise kafileden ayrılarak istanbul'a dönecek.
bu arada, arda'nın yerine bir başka futbolcunun kadroya çağrılmayacağı açıklandı.
bu maç öncesi en fazla konuşulan ve polemik yapılan mevzu son dünya kupasında alman milli takımında göz dolduran, sezon başında da real madrid'e transfer olup orada da nefis işler başaran türk asıllı futbolcu mesut özil'in maçta neler yapacağı... haliyle her kulvarda çok fazla polemiği yapılacak bir konudur bu...
yardımcı hakemler: michael mullarkey (eng), peter kirkup (eng)
4. hakem: andre marriner (eng)
almanya: manuel neuer (gk), heiko westermann, sami khedira, mesut özil (dk. 90 cacau), lukas podolski (dk. 86 christian träsch), miroslav klose (dk. 90 marko marin), thomas müller, holger badstuber, philipp lahm (c), per mertesacker, toni kroos
maç öncesi mesut özil'in hafta içi "türkiye için özel olarak hazırlandım" açıklaması yüzünden çok fazla polemik oldu. zaten maçın başında türk futbolcuları çok gergin görünüyorlardı. hatta bir pozisyonda klose hamit'e faul yaptı. özür dilemeye geldiğinde hamit kalkıp arkasını döndü felan...
maçtan önce basına yansıyan özer hurmacı ve sabri'nin ilk 11'de olacağı haberi şok etkisi yarattı. zira 2 oyuncu da kendi takımlarında bile forma bulamazken almanya gibi zor bir takıma oynayacak olmaları şaşkınlık yarattı. hatta birçok kişi "yok canım daha neler" dedi ama maç başladığında 2 oyuncu da ilk 11'de idi...
aurelio maçın 24. dakikasında sakatlanarak oyundan çıktı.
bir hava topu mücadelesinde kaleci neuer'in topu yumruklamak için çıkması ve servet'in yüzüne gelen kolu nedeni ile servet'in burnu kanadı. 2-3 dakika saha içinde ve dışında tedavi oldu.
sakatlıklar yüzünde ilk yarı bizim pek alışkın olmaıdığımız uzunlukta tam 5 dk uzadı.
42. dakikadaki klose'nin golünden önce neredeyse 40 metreden yapılan orta ve alman futbolcunun neredeyse arkasına düşen topa uzayarak kafa vurması çok iyidi. klosenin golü attığında ise neredeyse herkes "ofsayt" dedi.
ilk yarıda tutuk görünen mesut özil, özellikle 2. yarıda verdiği paslarla kendini bulmuştu.
maçın 79. dakikada boşa kaçması ve volkan ile karşı karşıya iken ters köşeye plasesi gerçekten güzeldi. keşke bu futbolcu bizde oynasaydı diye düşündüm haliyle ama mesut bugünkü kadromuzda olsa idi bu şekilde oynayabilecek miydi işte asıl sorulması gereken soru da bence bu...
mesut golünden sonra sadece ufak bir koşu yaptı. sevinç gösterisinde bulunmadı.
servetin volkana pas vermesi ve volkanın degajının kısa düşmesi ile bir anda klose volkan ile karşı karşıya kaldı. topu volkanın beşiklerinden filelere gönderdi. ardından gole sevinmedi. hatta yanına koşan bir futbolcuya "sakin" şeklinde işaret yaptı. bu hareketi mesut'un türk olması ve türkiyeye 3. golü attığından mı yaptı yoksa kaleci hatası yüzünden basit bir gol için mi yaptı anlayamadım.
undeterred by a massive turkish presence in the stands, germany prevailed with two miroslav klose goals and one for mesut özil.
two miroslav klose goals either side of a mesut özil effort gave germany a comfortable victory in the battle of the uefa euro 2012 group a pacesetters, though turkey could not fault their support at the olympiastadion.
berlin's large turkish community meant that the sell-out, 74,244-strong crowd was dominated by fans of the visiting team, but joachim löw's side never forgot that they were the home side, with their greater attacking endeavour rewarded. klose headed their opener before half-time, and picked up a second three minutes from the end after özil had made it 2-0.
with bastian schweinsteiger and arda turan absent, both sides were without key midfielders but looked no worse for that from the start, playing some stylish, short-passing football. sami khedira went close on 12 minutes, but volkan demirel caught his effort from a tight angle. the turkey goalkeeper denied özil soon afterwards, fending away a low shot following a lovely one-two with khedira.
turkey's first real chance came after 36 minutes when a long ball sent halil altıntop surging forward, but holger badstuber's challenge on the edge of the area denied him a one-on-one with manuel neuer. germany then opened the scoring. volkan managed to turn a close-range thomas müller header on to the crossbar from a philipp lahm corner, but the on-rushing klose had no trouble nodding in the rebound.
per mertesacker headed just over in first-half added time, and toni kroos and khedira had further chances just after the break before neuer produced a world-class save to deny halil altıntop after a long, low pass from the right found him unmarked at the far post. turkey did their best to turn up the heat as the clock ticked down, but inevitably left space for their hosts at the other end.
a warning was sounded as, following a tee-up from özil, lukas podolski squandered a gilt-edged chance, but while volkan managed to keep khedira out again from another move, in a quick thrust forward after 79 minutes lahm picked out özil, and he coolly slotted home. turkey's misery was complete when volkan played the ball straight to klose three minutes from the end, the striker punishing the slip to the full.
die «boy-group» von joachim löw hat den härtetest im hexenkessel olympiastadion bestanden und steuert weiter auf direktem kurs richtung em-endrunde 2012.
durch treffer von tor- phänomen miroslav klose (42./87. minute) und mesut özil (79.) gewann die deutsche fußball-nationalmannschaft den qualifikations-hit gegen die türkei in berlin verdient mit 3:0 (1:0) und führt die gruppe a souverän mit neun punkten an.
auch die pfiffe von fast 40 000 türkischen anhängern in der mit 74 244 zuschauern ausverkauften arena gegen jungstar özil konnten den wm-dritten nicht aus dem takt bringen. mit einem weiteren erfolg am 12. oktober in kasachstan will die auswahl des deutschen fußball-bundes ihr zählerkonto auf die maximalzahl von 12 aufstocken.
«die mannschaft hat einen unglaublichen willen gezeigt, viel lauffreude. ıch denke, wir haben klar verdient gewonnen», fasste joachim löw die 90 minuten zusammen. «es ist beeindruckend, wie die mannschaft im moment spielt. neun punkte - es war ein perfekter start, mehr ist nicht drin, mehr geht nicht», sagte kapitän philipp lahm nach dem sieg gegen den vermeintlich stärksten gruppengegner. für wm-torschützenkönig thomas müller hat die mannschaft «die euphorie von der wm ein bisschen mit rübergenommen».
für die einzigen misstöne an einem stimmungsvollen fußball-abend sorgten türkische anhänger, die deutschlands mittelfeldstar özil im spiel gegen das land seiner vorfahren bei fast jedem ballkontakt gnadenlos auspfiffen. doch der 21-jährige von real madrid ließ sich durch die unfairen pöbeleien nicht aus dem konzept bringen, spielte sich in der zweiten halbzeit frei und gab mit dem späten 2:0 die antwort auf dem platz. stark im aufbau agierte aber auch toni kroos, der den part des verletzten bastian schweinsteiger überaus offensiv interpretierte. dafür spielte sami khedira mit erfolg den abräumer vor der abwehr.
mitte der ersten halbzeit erkämpfte sich der wm-dritte durch konsequentes nachsetzen ein übergewicht und verdiente sich damit die pausenführung. dabei unterstrich klose einmal mehr seinen unschätzbaren wert für die mannschaft. ın seinem 104. länderspiel stand der münchner drei minuten vor der pause goldrichtig und staubte zum führungstor ab, als ihm der von der latte zurückprallende ball quasi auf den kopf fiel. dem 56. länderspiel-tor ließ klose drei minuten vor dem ende den 57. treffer folgen und nimmt nun in der deutschen rangliste allein den zweiten platz hinter «bomber der nation» gerd müller (68) ein.
die von den schnellen türken immer wieder geforderte ınnenverteidigung mit holger badstuber und per mertesacker hinterließ einen sicheren eindruck. probleme offenbarte indes heiko westermann, der von löw auf der linken abwehrseite etwas überraschend den vorzug vor england-legionär jerome boateng erhalten hatte. die fehlende abstimmung des neu-schalkers mit seinem vordermann lukas podolski schuf den türken im zweiten durchgang immer wieder raum für gefährliche angriffe.
das erste offensive achtungszeichen für die deutsche mannschaft setzte in der 12. minute sami khedira, der sich auf der rechten seite energisch durchsetzte, aber keinen abschluss zuwege brachte. vier minuten später kam real-clubkollege özil erstmals in schussposition, scheiterte aber mit seinem schwächeren rechten fuß an gäste-keeper volkan demirel. wenig später bot sich lukas podolski die chance zum führungstor, doch der kölner jagte den ball in den abendhimmel (24.).
aber auch die türken, bei denen coach guus hiddink überraschend halil altintop als einzige sturmspitze aufgeboten hatte, waren torgefährlich. ın der 36. minute rettete badstuber mit entschlossenem einsatz vor dem frankfurter und verhinderte das sicher scheinende 0:1. das fiel jedoch nach einer münchner co-produktion noch vor der halbzeit auf der gegenseite. müller köpfte nach präziser flanke von kapitän lahm aufs tor, volkan lenkte den ball mit den fingerspitzen an die latte und den abpraller nickte klose über die linie.
nach der pause erhöhten die türken das tempo. eine tolle parade von manuel neuer gegen halil altintop bewahrte die deutsche mannschaft sieben minuten nach wiederbeginn vor dem drohenden ausgleich. heraufbeschworen hatte die gefährliche situation podolski mit einem leichtfertigen ballverlust an der seitenlinie. auf die nächste gelungene deutsche angriffsaktion mussten die fans bis zur 70. minute warten. doch der von özil glänzend bediente podolski brachte den ball aus zehn metern nicht an volkan vorbei. doch elf minuten vor dem ende beseitigte özil die letzten zweifel am sieg.
euro 2012 eleme gruplarındaki almanya - türkiye maçı öncesinde uefa'nın resmi sitesinde büyük bir hata yapıldı.
karşılaşma öncesinde ilk 11'leri uefa.com sitesinde görenler büyük bir şaşkınlık yaşadı.
a milli takımımızın ilk 11'inde galatasaraylı savunma oyuncusu servet çetin ekibimizin kalecisi olarak, fenerbahçeli milli kaleci volkan demirel ise defans oyuncusu olarak gösterilmiş.
bu tabloyu görenler şaşkınlıklarını gizleyemediler
almanya ile oynanan eleme grubu maçının ilk yarısında mehmet aurelio sakatlanarak oyundan çıktı.
aurelio'nun ilk yapılan kontrolleri sonrası sol arka adalesinde yırtık olabileceği şüphesi belirlendi. tecrübeli oyuncunun milli takım kadrosundan çıkatılacağı ve yarın istanbul'a döneceği öğrenildi. aurelio'nun istanbul'da yapılacak kontrolleri ve mr sonrası sakatlığı ile tedavisinin ne kadar süreceği kesin olarak belirlenecek.
milli futbolcunun sol arka adalesinde 1. dereceden yırtık olması halinde en az 1 ay sahalardan uzak kalacağı belirtildi.
2012 avrupa futbol şampiyonası grup elemelerinde türkiye'nin dün gece almanya'dan aldığı 3-0'lık mağlubiyet macaristan spor medyasında geniş yer buldu.
macaristan'ın tek günlük spor gazetesi nemzetisport, “klose duble yaptı, özil de türklere gol attı” başlığı attığı haberinde, “almanya aldığı bu rahat galibiyetle puan kaybetmeden grubundaki liderliğini sürdürdü” diye yazdı.
macaristan'daki diğer gazete ve internet haber siteleri ise “türk mesut özil türklere acımadı” başlığını kullanırken, türkiye'nin karşılaşmada bir varlık gösteremediğini, almanya'nın hiç de beklemediği rahat bir maçla rakibini 3-0 yenerek yoluna puan kaybetmeden devam ettiğini yazdı.
macar spor medyası, türklerin sanki kendi sahasında oynar gibi seyirci desteğini arkasına almasına rağmen neden başarılı olamadığının düşündürücü olduğunu, hollandalı teknik adam hiddink'in bu mağlubiyetin baş sorumlusu olduğu görüşünü savundu.
alman milli takımının türk kökenli oyuncusu mesut özil, almanya-türkiye karşılaşmasında maçın ikinci yarısında türkiye'ye karşı attığı gol için “gol attıktan sonra tabii ki çok sevindim” dedi
alman futbol federasyonu'nun internet sayfasına açıklamada bulunan özil, karşılaşmada gol atmak kendisi için çok önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu: “gol attıktan sonra tabii ki çok sevindim. ancak atalarıma ve kökenime olan saygımdan dolayı büyük sevinç çığlıkları atmamak spontane bir karardı. kazanma hedefimize ulaştığımız için çok mutluyum. alman milli takımı, özellikle maçın ikinci yarısında çok iyi oynadı. gelen fırsatları çok iyi değerlendirdi. kazanmayı hak ettik.”
“tribünlerde türk taraftarın ıslıkları altında oynamak nasıl bir duyguydu?” sorusuna yanıt veren mesut özil, şunları söyledi: “tamamıyla oyuna konsantre oldum, etrafımda olup bitenlere gözümü kapattım adeta. performansımı göstermek istedim ve bunu başardığıma inanıyorum. takımım ve taraftarım beni çok iyi destekledi. bundan dolayı çok memnunum.”
almanya-türkiye karşılaşması sonrası ayak bilek kemiğinden sakatlanan özil, sakatlığı konusunda da şunları kaydetti: “hala ağrılarım var. alman milli takım doktorları ve fizyoterapistler tarafından çok iyi tedavi ediliyorum. bir an önce tekrar sağlığıma kavuşmak ve salı günü yapılacak kazakistan maçında oynayabilmeyi ümit ediyorum.”
mesut özil stand beim 3:0-sieg der deutschen nationalmannschaft im em-qualifikationsspiel gegen die türkei im berliner olympiastadion im blickpunkt von millionen von fans aus beiden ländern.
der 20-malige nationalspieler, der im sommer von werder bremen zu real madrid wechselte, bot dabei eine starke leistung. persönlicher höhepunkt war dabei natürlich, dass er das zweite deutsche tor erzielte. weniger erfreulich war dagegen, dass er vor dem treffer ohne verschulden des gegners einen tritt auf den linken knöchel bekam und deshalb am wochenende mit dem training pausieren musste.
die besondere atmosphäre im berliner olympiastadion, sein tor gegen die türken und seine perspektiven im nächsten em-qualifikationsspiel gegen kasachstan in astana am dienstag (ab 19 uhr, live im zdf) schildert der 22 jahre alte mittelfeldspieler im gespräch mit nationalmannschaftspressesprecher harald stenger.
frage: mesut özil, wie fällt die bilanz des sieges gegen die türkei aus?
mesut özil: es war natürlich ein besonderes spiel für mich, weil ich gegen meine freunde gespielt habe. ıch bin glücklich, dass wir unser ziel erreicht haben zu gewinnen. die mannschaft hat gut gespielt, vor allem in der zweiten halbzeit, in der wir uns viele chancen herausgespielt haben. wir haben verdient gewonnen.
frage: ein thema in den medien war unter der überschrift "pfiffe der türkischen fans gegen mesut özil" die stimmung auf den rängen. wie erlebt man das auf dem rasen?
özil: ıch habe das ausgeblendet und mich allein auf mein spiel konzentriert. ıch wollte meine leistung bringen und das ist mir gelungen. das team und unsere deutschen fans haben mich toll unterstützt. das freut mich riesig.
frage: warum gab es keinen torjubel nach dem 2:0?
özil: natürlich war ich nach dem tor total happy. es war eine tolle sache für mich, dass ich in diesem spiel ein tor geschossen habe. aber es war eine spontane entscheidung, nicht groß zu jubeln - aus respekt vor der heimat meiner vorfahren.
frage: wie ist der fitnesszustand? ıst ein einsatz gegen kasachstan gefährdet?
özil: ıch habe immer noch schmerzen. doch ich vertraue der vorzüglichen behandlung durch unsere nationalmannschaftsärzte und -physiotherapeuten. ıch hoffe, dass ich rechtzeitig fit werde und will unbedingt spielen.
berlin’de ummadığımız bir yenilgi aldık. önceki geceden beri “bu yenilgiyi almamalı mıydık” , yoksa “bu yenilgiyi aslında ummalı mıydık” ikilemi içinde gidip geliyorum. neyse ki önümüzde koskoca 7 müsabaka duruyor, ikincilik için en ciddi rakibimiz belçika’yı mağlup ettik, almanya’yla da rövanş oynayacağız. öyleyse galiba berlin’den dersler çıkarıp yola inanarak devam etmemiz gerek.
mesut dersi
herhalde cuma gecesinin en güzel dersiydi “mesut özil”… zonguldaklı harika çocuk, 22 yaşında ne kadar olgun olunabileceğini gösterdi, alman takımına liderlik yapmayı hak ettiğini bir kez daha ispat etti. demek ki artık bu oyuncularla ilgili kararları alırken “bize gönderilen mektuplar var”dan fazlasını söylememiz lazım. “löw, mesut’u kaç kez oynatacak ki” yanlışına da bir daha düşmememiz.
ilkay, oğuzhan ya da taner de almanya/hollanda formasını seçebilirler, onların başarılarıyla da gurur duyarız, hiç şüpheleri olmasın. ama yeter ki, bir daha almanya formalı bir türk oyuncu çıkıp, “hiçbir türk yetkili beni izlemedi ki!” demesin.
capello dersi
tabii ulusal takıma yeni oyuncular kazandırmak için onları daha fazla izlemek, hocalarla daha fazla temas kurmak lazım. sabah spor, hiddink’in (beşi istanbul’da) toplam sadece 6 maç izlediği haberini yapmıştı. okurumuz akgün özsoy’dan da capello’nun bir haftada neredeyse o sayıda maç izlediği detayı geldi: fabio capello, geçen hafta cumartesi gününü bolton-tottenham, m.united-sunderland, pazarı arsenal-blackburn, chelsea-liverpool, pazartesiyi de villa-m.city maçlarını izleyerek geçirmiş.
yani capello’nun bir hafta sonunda izlediği takım sayısı 10… hiddink’inse sezon başından beri izlediği toplam süper lig ekibi sayısı 7!
kura dersi
şunu da kabul etmek lazım, karşımızda dünyanın belki de en iyi iki milli takımından biri vardı. grubumuz kolay bir grup değil… milenyumda büyük turnuva yarı finali görmüş iki takımı bir araya getiren sadece iki gruptan biri (diğeri de hollanda-çek cumhuriyeti’ni eşleştiren 9. grup).
öyleyse artık bu elemelere birinci torbadan girmek (ve bir daha almanya’yla bu aşamada eşleşmemek) için daha kararlı olmak lazım. fıfa sıralamasında daha üstlere tırmanabilmek için özel maçlarda daha kuvvetli rakipler yenmemiz gerek. romanya güzel bir adımdı, devamı umarım amsterdam’da gelir.
maınz dersi
kasım’da hollanda’yla oynayacağımız hazırlık maçı tabii bizim için başka önemler de arz ediyor, bu müsabakanın türkiye’2014 kadrosunu kurmak için ilk adım olacağı inancını da taşıyoruz. kadroda yeni bursalılar olacağını umut ediyoruz mesela. aynen alman sporseverlerin bundesliga lideri mainzlılar’ın ulusal takıma alınmasını beklediği gibi…
löw, türkiye maçı öncesi yaptığı basın toplantısında mainzlılar’ı yakından izlediklerini, ekim’i atlattıktan sonra bu futbolculara (özellikle 20’likler holtby ve schürrle’ye) şans vereceğini açıkça ifade etti. ben hiddink’ten ya da ekibinden bursalılar ile ilgili böyle bir açıklama duyduğumu doğrusu anımsayamıyorum.
olgunluk dersi
löw’ün, 20’likler holtby ve schürrle’ye şans vereceğine kamuoyunun inancı tam, çünkü zaten cuma gecesi türkiye önüne çıkardığı kadroda o jenerasyondan adamlar var: kroos 1990, müller, badstuber ve marin 1989, mesut 1988’li… kulübede boateng (1988) var, sakatlanmasaydı grosskreutz (1988) da olacaktı.
bizim ulusal takım kadrosuna alınıp alınmamasını halen tartıştığımız genç(!) volkan şen’se 7 temmuz 1987 doğumlu… cuma geceki 11’imizde de 1 ocak 1988’den daha sonra doğmuş tek oyuncu nuri şahin’di.
pasaport dersi
gerçi en azından nuri şahin cuma gecesi sahaya ilk 11’de çıktı diye seviniyoruz, ama bu tercihin berlin’e özgü olduğuna dair de endişelerimiz var. ilerideki 5 adamımızdan dördünün almanya doğumlu olması; bunlardan özer, nuri ve halil’in kazakistan-belçika maçlarında aldığı toplam dakika sayısının 11’le sınırlı kalması şüphe uyandıran detaylar…
hiddink’ten beklediğimiz almanya’ya karşı almanya, avusturya’ya karşı avusturya doğumlularla oynayıp “günlük ekstra motivasyon beklentisi” içinde olması değil, pasaportlara bakmaksızın istikrarlı/adaletli bir kadro yapması.
sinan dersi
hiddink’in, almanya önüne almanya doğumlularla çıkmasının yanına bir de şu detayı ekleyin: sadece 1 ay önce türkiye-belçika maçında yedek kulübesinde oturan belçika ligi oyuncusu sinan bolat, bugün almanya-azerbaycan kadrosunda 4 kaleci içinde yok!
sinan henüz ay-yıldızlı formayla resmi bir dakika oynamadığı için belçika takımında yer alma şansına da sahip… eğer hiddink sinan’dan uzun vadede faydalanmayı düşünmüyor, onu sadece belçika maçlarına saklıyorsa(!), bu genç oyuncuya büyük bir haksızlık yapılıyor demektir.
kimlik dersi
hiddink’in rakibe göre uygulamalar yapması tabii ki anlaşılabilir, hatta desteklenebilir bir yöntem… ancak bu maçta umutlarını nuri’ye bağlayıp, sonra (aurelio çıkınca) o adamı hiç alışık olmadığı mesut markajıyla görevlendirmek, biraz bizim kimliğimizle çelişen bir uygulama oldu.
aynen sabri-hamit kozunu, rakibin lahm-müller kanadını durdurmak için ters çizgide heba etmek gibi… bu hareketle hem sahadaki tek resmi skorerimiz hamit’i kilitledik, hem de aldığımız önlem hiçbir işe yaramadı: almanya’nın iki golü solumuzdan geldi. hem de birincide ortayı lahm yaptı, kafayı müller vurdu.
boy dersi
belki küçük bir detay, ama üstünde düşünmeye değer: müller’in kafasında onu bozmaya çalışan adam 174 santimlik gökhan gönül’dü. sahaya 175 santimin altında 4 oyuncuyla (gökhan, sabri, emre, özer’le) çıktık. sol bekte ismail’in yerine tercih edilen sabri de, selefinden 7 santim kısaydı.
ekol dersi
berlin’den alınacak en büyük dersse galiba şu meşhur “ekol meselesi” … hiddink’i getirirken yaptığımız en büyük yanlışlardan biri buydu: kamuoyu söz birliği etmiş, hollandalı hoca’nın bize bir futbol ekolü tanımlamasını istiyordu.
almanya’da yaşananları gördük, biz kimliğimizin dışına çıkıp başka bir futbol oynayamıyoruz. biz ofansif düşünceli bir takımız. bizim çocukları bağlasan durmuyorlar. bizim -beğeniriz ya da beğenmeyiz- bir futbol ekolümüz var: beraberlikten memnun olmuyoruz, hep galibiyet aramak istiyoruz. yenilgiyi kabullenen bir ekip değiliz, mücadeleciyiz, hırslıyız, kolay vazgeçmiyoruz… (avrupalıların deyimiyle) türkler otobüse binmeden maç kazanılmış sayılmıyor.
bizim bir futbol ekolümüz var. hiddink’in yapması gereken de bize yeni bir ekol tanımlamak değil, bu anlayışımızı ehilleştirmek, bilinçli hale getirmek ve mümkünse geliştirmek.
2012 avrupa futbol şampiyonası elemeleri (a) grubu'nda, deplasmanda almanya'ya 3-0 yenilen (a) milli takımın teknik direktörü guus hiddink, rakiplerinin galibiyeti hak ettiğini söyledi.
karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan hiddink, çok güçlü bir takıma karşı oynadıklarını belirterek, ''almanya galibiyeti hak etti. 25 dakika eşit bir seviyede onları takip ettik. aureilo oynasaydı bile sorunlarla karşılaşabilirdik. son gol fazla oldu. çok güçlü bir takıma karşı oynadık. alman takımı orta sahada baskın geldi. almanya'nın galibiyeti doğru bir sonuç'' diye konuştu.
hiddink, nuri şahin'in performansıyla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: ''nuri'nin performasından hayal kırıklığına uğramadım. orta sahadan ileriye atak yapamadık. genç oyuncular büyük maçta kendini göstermeye çalışır. zaman gerekiyor. insiyatifi yakalaması gerekiyor. bu büyük bir ders oldu. ileri gidemeyince sorunlarla karşılaştık. aurelio'da lif kopması var. durumu iyi görünmüyor. servet aynı şekilde hastaneye gidecek.''
maçta forma giyen oyunculardan nuri şahin de basın toplantısında, skor 1-0 olduktan sonra dağıldıklarını belirterek, ''bizim açımızdan iyi geçmedi. 1-0 olduktan sonra dağıldık. halil abi atsaydı sonuç değişebilirdi. biz çok kötü oynadık. almanya üç puanı hak eden taraftı'' dedi. nuri, maçta performansından memnun olmadığını ifade ederek, ''iyi oynamadım. dortmund'da çıkışım vardı, ama bugün iyi oynamadım. elimizden geleni yaptık. dikine oynayıp golü arayabilirdik. istedik, ama olmadı. almanya hak ederek üç puanı aldı. bugün aurelio'nun sakatlanması bizi etkiledi. maçta oynadığım pozisyonun performansımda etkili olduğunu düşünmüyorum'' diyerek sözlerini tamamladı.
alman milli takımının verdiği “en çok gol atanlar” istatistiğine göre bu maçta 2 gol atan miroslav klose, milli takımdaki gol sayısını 57'ye yükseltmiş.
“en çok gol atan” futbolcu ise 68 golle gerd müller yer almaktadır.
deutschland gewinnt auch drittes em-qualifikationsspiel
miroslav klose und mesut özil haben deutschland in berlin zum sieg geschossen. bayern-stürmer klose leitete den verdienten 3:0 (1:0)-erfolg im umkämpften spitzenspiel gegen die türkei ein (42.) und sorgte mit seinem 57. tor im nationaltrikot auch für den schlusspunkt (87.). den zweiten treffer erzielte özil (79.).
nach dem dritten sieg im dritten spiel ist deutschland nun alleiniger spitzenreiter der gruppe a und auf dem besten weg zur em 2012 in polen und der ukraine. bereits am dienstag muss die mannschaft von bundestrainer joachim löw, der den 42. sieg in seinem 60. länderspiel feierte, in astana gegen kasachstan antreten.
die türken mussten trotz lautstarker unterstützung ihrer zahlreichen fans im ausverkauften berliner olympiastadion nach zwei erfolgen dagegen einen ersten dämpfer hinnehmen. für trainer guus hiddink war es im fünften spiel mit drei ländern die fünfte niederlage gegen deutschland.
das führungstor der dfb-elf in der 42. minute war balsam für die zuletzt geschundene fußballer-seele der profis von bayern münchen, die mit einer dreierkombination alleine verantwortlich für den treffer waren: einen kopfball von thomas müller nach flanke von lahm lenkte türken-keeper volkan demirel an die latte und den pfosten, klose verwertete den abpraller aus kurzer distanz. der zweitbeste torschütze der deutschen länderspiel-geschichte überflügelte mit seinem 104. einsatz franz beckenbauer und ist nun alleiniger vierter der ewigen bestenliste.
ım dfb-team hatte toni kroos im defensiven mittelfeld den platz des verletzten wm-stars bastian schweinsteiger eingenommen, der hamburger heiko westermann agierte als linker außenverteidiger. die türken begannen mit drei bundesliga-profis, die allesamt in deutschland geboren und aufgewachsen sind: hamit altintop (bayern münchen), seinem zwillingsbruder halil (eintracht frankfurt) und nuri sahin (borussia dortmund).
neuer pariert glänzend
die "milliler", von ihren fans und dem mit freundschaftsschal neben bundeskanzlerin angela merkel sitzenden ministerpräsident recep tayyip erdogan euphorisch angefeuert, blieben in der von taktik geprägten ersten halbzeit ohne nennenswerte torchance. der wm-dritte hatte in der neuauflage des em-halbfinals von 2008 (3:2 für deutschland) dagegen einige: miroslav klose verpasste den ball knapp (9.), sami khedira scheiterte ebenso an volkan (11.) wie özil (16.). die türken mussten bereits mitte der ersten halbzeit zudem einen schock verkraften, als der gebürtige brasilianer mehmet aurelio wegen einer verletzung am linken fuß ausgewechselt werden musste.
nach dem wechsel schien das dfb-team das spiel zunächst im griff zu haben, hätte nach einem fehler von lukas podolski aber fast den ausgleich kassiert. doch der schalker keeper manuel neuer parierte gegen den völlig frei vor ihm aufgetauchten ex-schalker halil altintop glänzend.
das dfb-team verteidigte aber mit großem einsatz und kam durch özil zum zweiten tor. nach einem schönen pass von lahm blieb der spielmacher ganz ruhig und ließ volkan keine chance. einen fehler des türkischen schlussmannes nutzte klose zum 3:0.
almanya karşısında alınan 3-0'lık yenilginin, ağır bir mağlubiyet olduğuna katılmadığını belirten hiddink, ''biz dünya birincisi gibi konuşmayı seviyoruz. almanya'ya karşı ağır bir yenilgi ifadesine katılmıyorum. ağır diyorsanız, 2-0 yenildiğimizde hafif olmuyor da 3-0'mı ağır oluyor. volkan üçüncü goldeki hatasını kabul etti. gerçekçi olursak çok şey kazanırız. artık duygusal ifadeler kullanmak istemiyorum. oyuncularımın kazanmaya istekli olduklarını söyleyebilirim. tabii ki volkan pişman. birinci golde kafayı vurdurduğumuz için pişmanız. mesut'u tutamadığımız için pişmanız ama önemli olan oyunun geneline ilişkin pişmanlıklar duymamamızdır. ilk 11, yedek ve tribündeki tüm oyuncularımın arkasındayım.
emre belözoğlu: ''almanya maçında herkes kendi performansını sergileseydi maçın sonucu böyle olmazdı''
milli futbolcu emre belözoğlu, arda turan'ın hem kendileri hem de türk futbolu için çok önemli bir oyuncu olduğunu söyledi.
futbolda bir oyuncu için yapılan değerlendirmeleri doğru bulmadığını ifade eden belözoğlu, ''takım halinde düşünülmesi gerekiyor. almanya maçında takım olarak refleks veremedik. o maçta herkes kendi performansını sergileseydi maçın sonucu böyle olmazdı'' dedi.
bu tür karşılaşmalardan sonraki maçların önemli olduğunu dile getiren belözoğlu, bunun farkında olduklarını ve azerbaycan maçına bu şekilde hazırlandıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
''böyle durumlarda sahiplenmek çok önemlidir. biz de takımı sahipleniyoruz. tecrübeliler olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. ben uzun zamandır milli takımda oynuyorum. biz futbolcular bazı şeyleri abartıyor olabiliriz. belki geç farkına vardım ama biz de bazen abartıyoruz. sadece sahada mücadele etmeliyiz. bunun dışındaki tepkiler doğru değil. elimizden geldiğince takıma sahip çıkmaya çalışıyoruz. zaten biz değil, bu formayı kim giyerse giysin elinden geleni yapar ve sonuna kadar mücadele eder. azerbaycan maçının öneminin farkındayız. bu durumu düzeltmek için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum.''
nihat kahveci: ''almanya maçını alsaydık şu an kral gibiydik''
ay-yıldızlı futbolcu nihat kahveci ise emre ve kendisi gibi futbolcuların böyle maçların nasıl olduğunu bildiklerini kaydederek, ''almanya maçında sahada ya da değil, herkes pay sahibidir. almanya maçını alsaydık şu an kral gibiydik. her zaman çok abartıyoruz. ortayı bulmalıyız. kazansak da gruptan kesin çıktığımızı söylemezdik. kaybettik, ancak çıkamadığımızı da kesin olarak söyleyemeyiz'' diye konuştu. milli futbolcu selçuk inan da kötü oynadıklarında dersler çıkardıklarını belirterek, ''almanya maçından da ders çıkardık. azerbaycan maçını kazanmak istiyoruz ama kazanamasak da bu bir facia değil'' dedi.