artun ünsal'ın "tribün cemaatinin öfkesi: ticarileşen türkiye futbolunda şiddet" kitabından;
bıçaklar konuşunca...
(...)
kazanmak, sonunda şampiyon olmak... türkiye'de ligler her geçen yıl daha gergin ortamlarda oynanıyor. tribünler karışıyor, hatta protokol tribünleri karışıyor, sahalar karışıyor ve elbette cezalar geliyordu: galatasaray 20 kez pfdk'ya sevkedilecekti. fenerbahçe de toplam 16.5 milyar lirayla en fazla para cezası alan kulüp olacaktı. gençlerbirliği dışında kalan 17 süper lig takımı toplam 114 milyar lira para cezası ödeyecekti. futbol federasyonu disiplin kurulu'nun (ffdk) 2003/2004 sezonunda kulüplere verdiği saha kapama, para ve ihtar cezalarında fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş ve trabzonspor gibi lig şampiyonluklarını tekellerinde tutan dört büyüklerin başı çekmeleri, düşündürücü bir durum. ayrıca, çıkan olaylar nedeniyle fenerbahçe ve beşiktaş'ın sahalan ikişer kez kapatıldı. işin ilginç yönü sahası iki kez kapatılan bir başka takımın da, yıllardır seyircisinin "fair-play" anlayışı ile övünen denizlispor olmasıydı. adanaspor, çaykur rizespor, elazığ ve galatasaray maçlarını seyircisiz oynamak zorunda kalıyorlardı. gençlerbirliği ise hiç ceza almayarak, hem tribünlerin hem de sahaların "en efendisi" olduğunu bir kez daha kanıtlıyordu.