izlemeyenler için, maçın skoru çok tuhaf gelebilir...
doğru... gençlerbirliği, kendi sahasında hiçbir zaman bu sayıda gol yemedi, bu derece büyük bir bozgun yaşamadı...
ama şu bir gerçek... bakırköy, dün biraz dikkat etse, bonkör davranmasa, hezimetin ölçüsü "tarihi" olurdu…
evet... konuk ekip, kupada bir üst tura yükselme başarısını gösterirken şov yaptı, futbol ziyafeti çekti, rakibini ezdi geçti...
kutlamak gerekir... bu oyunla, güzel gollerle, şık hareketlerle ankaralı futbolseverlerin doğrusu gözünün pası silindi...
novak'ın takımını adeta maestro gibi yönetmesi.. araskiewicz’in gol yollarında çok fırsatçı davranması... bakırköylü geri kalan futbolcuların da oyun disiplininden bir an olsun kopmadan, "dişe diş" mücadele vermesi "hayranlık uyandıracak" cinstendi...
eğer dünkü oyun lig maçlarında "ara sıra da olsa" tekrarlansaydı, herhalde bakırköy şu anda "en flaş" ekipler arasında başı çekerdi...
gençlerbirliği mi? hiç sormayın...
dün acınacak halleri vardı... her hattı ile tel tel döküldü. sanki fenerbahçe, trabzonspor, beşiktaş gibi büyük takımlar karşısında "aslan kesilen ekip" bu değildi...
sahada muhakkak ki düşüşü devam etti. unutamayacağı, etkisiden uzun sure kurtulamayacağı derin bir yara aldı... allah'tan ligin devre arasındayız...
yoksa, gençlerbirligi'nin, girdiği karanlık tünelden çıkması çok daha zor olacaktı...
genç oyuncuları ile büyük başarılar elde eden gençlerbirliği'nin son haftalarda yaşadığı trajediyi şöyle özetlemek mümkün: