25 ocak 1935 cuma günü, galatasaray ile vefa takımlarını karşı karşıya getiren maçta, 3 futbolcu hastanelik olmuştu.
25 ocak 1935 cuma günü galatasaray ve vefa takımlarının, “fenerbahçe stadyomu”nun o eşsiz çayırına çıktıklarında bu maçı kazanmak ve lig yarışında avantaj sağlamaktan başka bir düşünceleri yoktu
meşin yuvarlağın tekmeyle ilk yuvarlanmaya başladığı günden itibaren öyle tatsız olaylara, büyük kavgalara tanık olunmuştur ki, yazmak, sayfalara taşımak akıllara zarar verir. işte 25 ocak 1935 cuma günü galatasaray ve vefa takımlarının, “fenerbahçe stadyomu”nun o eşsiz çayırına çıktıklarında bu maçı kazanmak ve lig yarışında avantaj sağlamaktan başka bir düşünceleri yoktu.
karşılaşma gayet normal başlamış, henüz 10. dakikada enver vefa’nın golünü atmış, galatasaray buna 19. dakikada salahaddin ve 35. dakikada da münevver’in penaltısıyla karşılık vermiş ve 2-1 öne geçmişti ki, tekmeler havada uçuşmaya, sahada adeta bir facia yaşanmaya başlamıştı.
öyle ki; g.saray’dan salahaddin’in sağ ayağı, diz kapağından kırılmış, yediği tekmelerin şiddetinden avni’nin kafası yarılmış, türk futbolunda “aslan” lakabıyla nam salmış ve galatasaray’a adını vermiş nihat bekdik’in de diz kapağı çıkmış; bu üç oyuncu da oyuna devam edemeyerek hemen tedavi altına alınmışlardı. 65. dakikada necdet’de hakem ahmet adem tarafından oyundan ihraç edilince, o yıllar oyuncu değiştirme imkanı olmadığından 7 kişi ile oyuna devam etmek zorunda kalan galatasaray, yine de maçı 2-1 kazanmayı başarmıştı.
bacağı kırılan salahaddin baygın durumda şişli sıhhat yurdu’na kaldırılmış, operatör m.kemal bey tarafından 45 dakika süren bir ameliyatla kırılan bacağının kemikleri yerlerine getirilmiş ve bacak alçıya alınmıştır. avni ve nihat da alman hastanesine yatırılarak tedavi altına alınmıştı.
26 ocak tarihli cumhuriyet gazetesinin bu karşılaşma ile ilgili yorumu oldukça ilginçti:
“futbol tarihimizde pek az tesadüf edilen bu üçüzlü felaket, vefalıların her ne pahasına olursa olsun oyunu kazanmak için baş vurdukları sert ve kırıcı oyundan müsabakayı idare eden hakem ahmet ademin de müsamaha ve likaydisinden ileri gelmiştir. oyun daha sert bir şekil almak istidadını gösterdiği halde hakem buna mani olacak tedbirleri almamıştır.
hakemden yüz bulan oyuncular da istedikleri gibi serbest kalarak kafa kırmakta, göz çıkarmakta hiçbir mahzur görmemişlerdir.
maddi ve manevi bütün mes’uliyeti üzerine alarak bir oyunun idaresini en vasi salahiyetle kabul eden bir hakemin, bu gibi facialara sebebiyet vermesi, dikkatle üzerinde durulacak bir meseledir.
..............
fakat futbol sahasını kanlı bir muharebe yerine döndüren ve buna sebebiyet verenler hakkında alınacak tedbirler ne kadar şiddetli olursa sporumuz o kadar fayda görecektir.”