vatan, g.birliği başkanı ilhan cavcav’ın 2005 yılında tbmm şike ve şiddet araştırma komisyonu tutanaklarına girmiş bir başka olay ifadesine ulaştı.
27 ekim 2002’deki maç
cavcav’ın tutanaklara geçen ifadelerine göre 27 ekim 2002’de ankara’da oynanan ve 1-1 beraberlikle sonuçlanan maçtan önce beşiktaş kaptanı tayfur havutçu, beşiktaş’tan eski takım arkadaşı g.birliği kaptanı ümit bozkurt aracılığıyla f.bahçe’yi yenmeleri halinde 400 milyar prim ödenmesi konusunda anlaştı. olay ilhan cavcav ve zamanının g.birliği teknik direktörü ersun yanal’ın kulağına gelse de ikilinin olaylara karışmadığı ve alınan beraberliğin sonrasında da beşiktaş tarafının vadedilen parayı göndermediği de belgelerde yer aldı. işte cavcav’ın ağzından tutanaklarda yer alan olay..
ilhan cavcav: evet, bir tanesi de bıraktı işte kenara. ve dolayısıyla, bakın, böyle bir olayı da, ben, bizzat yaşadım. f.bahçe’yle oynuyoruz ankara’da. orada tayfur diye bir kaptan var; bizde de ümit bozkurt diye kaptanımız var, o da beşiktaş’tan geldi bize. telefon etmişler ’400 milyar lira, f.bahçe’yi yenerseniz..’
kaptan, kaptana telefon ediyor; başkanlar yok.. ümit geldi hocaya, hoca ’ben karışmam..’ demiş; ersun yanal hoca. menajer var bizim cem onuk diye bir arkadaşımız, o bana böyle böyle.. ben yine -galibiyete veriyor- ’al’ demiyorum ama sayın başkan, ’al’ desem..
“ben karışmam oğlum; ben duymadım, görmedim, işitmedim.. bunlar kaptan, o da beşiktaş’tan geliyor ya, ‘tamam’ diyorlar, geliyorlar. burada f.bahçe’yi yendik; 2-1 mi, 1-1 mi, 1-0 mı, 2-0 mı ne yendik. (maç youla ve washington’ın karşılıklı attığı gollerle 1-1 berabere bitti) para?.. para yok... para yok... baktım... sinan diyormuş ki -işte, sinan o zaman orada- geliyor gidiyor bilmem ne; vermediler.. bir daha oynadı, yine para.. ’yok kardeşim’ dediler, ’parayı getir, ondan sonra..’ yani, o bakımdan, bunları...”
“tabii ki, şunu yapmak lazım: ben, sayın federasyonumuza da söyledim. bugün federasyonun başında olan arkadaşımız sayın bıçakçı -uzun yıllardır tanırım- çok namuslu, dürüst, iyi bir insan; ancak, tabiî, etrafında olan insanlar, konularına vâkıf olmakla beraber, bu federasyon kurulu oluşurken, sayın levent bıçakçı’nın arzusuyla oluşan bir kurul olmadı; bu, sonradan, böyle, tepenin üzerine geldi.
şike komisyonu başkanı haluk ipek (akp sivas): toplama.
ilhan cavcav: toplama bir şey oldu. bu bakımdan, federasyonun bir karar alması lazım. her ne kadar yönetmelikte olmasına rağmen... ben, şimdi, biraz evvel dediğim gibi ’ yahu, ilhan bey, kardeşim, bunu yazılı -sözlü ifade ediyorum- bir hale getir..’ deseniz siz bana, yok.. şimdi, koskoca adam, geliyor ’ ben vermedim, vereni ve aldım diyeni mahkemeye veririm” diyor. kardeşim, sen bunu dersen, ben nasıl ispat edeceğim sayın milletvekilim; edemem..