roma — bu akşamki maçı kazanmak kamerun için yarı finale kalmaktan öteye büyük anlamlar taşıyor. ingiltere'yle boy ölçüsen afrika temsilcisi, futbol dünyasında hatırı sayılır bu devrim yarattı bile. fifa başkanı joao havelange, 1994 kupasına katılacak afrikalı takım sayısının üçe çıkarılacağını söyledi. avrupalı takımların birinin feda edilmesi anlamına gelen bu gelişme, kamerun'un şimdiye dek gösterdiği olağanüstü başarı saysinde gerçekleşti.
ingiliz hooliganlarından yaka silken italyanlar da sırf ingilizlere inat olsun diye kamerun için amigoluk yapıyorlar. ingiltere'nin yan finalde oynamasını istemeyen torino tamamen kamerun bayrakları ile bezendi. şu sırada kolera salgını söylentileriyle çalkalanan napoli ise fakirlerin dayanışması adına kamerun'a sempati gösteriyor.
kamerun gazeteleri, mısır'ın elenmesinin hıncını almak için kamerun'un tüm gücünü ortaya koyacağım yazıyor. futbolun en eski takımı de karşılaşacak olan bu en genç futbol takımı (1962'de fifa'ya girdi) tüm kara kıtanın soluğunu oluğunu arkasında hissediyor. bu maç futbolu icat eden ingilizlerle artık yaval yavaş 2 binli yıllar futbolunun yeni umudu gözüyle bakılan bir afrika takımı arasında olması açısından da ilgi yaratıyor.
ama karşılaşmanın en ilginç yönü kamerunluların, eski sömürgeci patronları ingilizlerle sahaya çıkıyor olmaları. "yebilmez aslankarın" takım kaptanı tataw'ın babası sömürgeci bir ingiliz'in şöförüymüş örneğin. maça oyundışı bırakıldığı için katılamayacak olan n’dib de kamerun’un ingiliz sömürgesi olan yöresinden geliyor. yalnız kamerun'un değil avrupalıların da bu maça yaklaşımında tarihin kolay silinmez ağırlığı hissediliyor. örneğin 28 haziran tarihli le monde gazetesi “çeyrek finallerde kamerun ekibinin varlık göstermesi, bu dünya kupası düzeyinin genel düşüklüğünün belirtisidir. fransızlar bir yanda kendileri kupaya katılamadıklarından, bir yandan da ingiltere gibi sömürmüş olduktan kamerun'un çeyrek finalde sahaya çıkmasından rahatsızlık duyuyorlar.
maça tüm yönleriyle gösterilen bu yoğun ilgi, kamerunlu futbolcularda gerilim yaratıyor. "yenilmez adamlar" a özel bir güç verdiği söylenen büyücü onoma dismas tüm gayretleriyle özel ayinler yaparken takımın umudu roger millai kendisini pek iyi hissetmediğini söylüyor. 40-45 dakikadan sonra çok yorulan 38 yaşındaki gol kralı, sağ omuzunun ağrılarından yakınıyor. ve "ama yine de ingiltere'ye bir gol atacağım. ben beceremezsem bunu muhakkak takım arkadaşım oman bıyık yapacaktır. hiç merak etmeyin" diyor.
"yenilmez aslanlar"ın özel büyücüsü onomo dismas'tan daha az gündemi işgal eden teknik direktör valery nopomniaski'de bu değişik takımın "en muamma" yönlerinden birini oluşturuyor. takımı ile çeşitli çevirmenler sayesinde irtibat kuran nopomniaski ile aslanlar arasında genel bir kopukluk hissediliyor. oyuncular, teknik direktör içim "onun gerçekte nasıl bir insan olduğunu bilmiyoruz. doğrusu bunun için özel bir çaba da harcamıyoruz" şeklinde konuşuyorlar.