çoğu için bu maç real madrid'in bol gol atıp kolay kazanacağı maçlardan biriydi. sonuçta bir maçta madridliler ludo’dan daha tecrübeli bir takım olan basel’e tam 5 gol atmışlar ve rakipleri tarihinde ilk kez şampiyonlar ligi’nde yer almanın heyecanını yaşıyorlardı.
maçın başında her iki takım da dengeli oynadı. kartallar maçın hemen başında 2 kontra atak yapıp reallilerden çekinmediklerini kanıtladılar. 6. dakikada ceza alanı önüne doğru kullandıkları korner atışının önce arkaya aşırtılması ardından da marcelinho’nun kafasıyla 1-0 öne geçtiklerinde, razgrad’tan 400 km uzaktaki stadyumda herkes havalara fırlıyordu.
11. dakikada real madrid penaltı kazandı ama ronaldo’nun sola doğru attığı topu bulgar kaleci stoyanov nefis bir şekilde kurtardı ve tüm stadyum bir kere daha havalara fırladı. peri masalı ( http://www.mehmetalicetin...asali-ludogorets-razgard/) devam ediyordu.
24. dakikada bu sefer ronaldo (bence kendini rakibe takıp şov vari bir atlatışın ardından) ikinci kez penaltı atışı kullandı ve yine kalecinin soluna ama yerden bir vuruşla beraberliği getiren golü attı.
çoğu için maçın geri kalan kısmında beyazlar bol gol atacak ve rahat bir galibiyet alacaklardı. ama razgradlılar, zaman zaman tecrübesizliklerinin bir göstergesi olarak hatalar yapsalar da, genel olarak hem iyi top kontrolü ve paslaşmalar yapıyorlar, hem de çok sıkı kontra ataklara imza atıyorlardı. bu da rakiplerinin çekingenliğinden yararlanıp maçı tek kaleye çevirip bol bol gol atan real madrid için oldukça ters geliyor ve tedirgin oynamalarını sağlıyordu. elbette ronaldo ve bale’in hızlı hareketleri her zaman tehlike yaratıyordu ama bulgarlar da defansta son derece dikkatliydiler ve kaleci stoyanov çok iyi işler çıkarıyordu.
ilk yarı 1-1 sona erdi. ikinci yarıya kısa bir süre real madrid baskısını izlesek de sonrasında razgradlılar oyunu dengeleyip kontra ataklarına devam ettiler. önce portekizli espinho ve ardından brezilyalı uzaktan nefis şutlarını casillas nefis çıkartıyor buna karşılık bulgar kaleci de 2 tane çok iyi kurtarışa imzasını atıyordu.
maçın son anlarında real madrid kulübedeki iki önemli gol silahını benzema ve james’i de oyuna alarak iyice zorlandığını ispatlıyordu. 77’de marcello’nun ortası ve benzemanın bomboş şutu ile beyazlar 2-1 öne geçtiler. benzema’nın vuruşundan önce onu savunan defans oyuncusunun yere yuvarlanmasını ise tekrar pozisyonlarında bir türlü net olarak anlayamadım. golden önce faul vardı diye bol bol itiraz ettiler ama ne olduğunu bir türlü çözemedim.
son 10 dakikada realliler bol bol zamandan çalma telaşı içinde, ludogoretsliler ise beraberlik golü peşindeydiler. uzatma anlarında kullanılan kornerin ardından çok önemli bir karambol yaşandı ama bir türlü top kaleyi bulmadı ve maç da 2-1 real madrid’in üstünlüğü ile sona erdi.
şl’deki ilk maçlarında deplasmanda 90+’da yedikleri penaltı golüyle liverpool’a 2-1 yenilerek briçok kişiyi şaşırtan ludogertsliler, bu sefer de, tarihinde 2. kez bulgaritana gelen real madrid’e kök söktürmelerine rağmen sahadan aynı skorla yenik ayrıldılar ama 2 hafta arayla 2 dünya devi takıma karşı mütevazi kadrolarıyla ortaya koydukları futbol için benim gibi birçok futbolseverin alkışını hak ettiler.