ya, sen golü attıktan sonra sanki her şey olup bitmiş gibi sahada uykulu gözlerle dolaşır mısın!.. işte böyle olur! eloğlu beraberlik golünü atar. gel de ayıkla bakalım pirincin taşını. sofya’da mı, prag’da mı, viyana’da mı, şimdi nerede paylaşacaksın kozunu?
iddiasız, sere serpe uzanıp yatıveren magdeburg’u galatasaray lâübali oyunu ile inatçı, azimli ve direnen bir rakip haline getiriverdi. bunun bizce tek mes’ulü, sarı - kırmızılı takımdır. nitekim maçın sonunda ilk defa böyle beynelmilel bir müsabakada bizi temsil eden bir takımın ıslıklandığına, sert protestolarla karşılandığına şahit olduk.
halkın bu affedilmez hâtâyı işleyenler karşı reaksiyonu da amansız oldu...
ne söylesek boş. ilk yirmi dakikalık o avrupai oyun... ve sonrası. yehudi menuhin'in verdiği konseri alaturka bir parça ile bitirişi gibiydi..
acımadık, haklı olarak kızdık. bu hâtâyı işleyenlere...