oradaydım...o tarihi zafer akşamında cenevre'de stade de genevé de tribünde yer alan 30.000 kişiden biriydim...belki de hiç kimsenin hayal bile edemediği bir maça tanık olmaktan son derece mutluluk duydum...tribünlere geldiğimizde herkes beraberlikte penaltılara gidilmesi ihtimali üzerinde konuşuyordu...tribünlerde çek cumhuriyeti taraftarlarının " çeki çeki" şeklindeki tezahüratı sayıca bizden fazla olmaları sebebiyle atmosferi değiştirmişti...maç başladı, ilk 15 dakikada iki stoperimize de çıkan sarı kart hakeminde objektifliği konusunda düşündürdü bizi. her şey ortada gidiyordu ki koller'in kafayla attığı gol geldi..beklemiyorduk açıkçası, devre arası fatih hocanın bir şeyler yapabileceği umudu konuşmalarımıza yansıyordu...ikinci yarının başında bir defans hatasıyla yediğimiz 2. gol bir anda şok etkisi yarattı hepimizde..tribünün en ütündeydim ve ayağa kalkıp allahıım bize bir mucize göster dedim...bir mucize olması lazım ki bu maçı çevirelim diye söyleniyordum.arkadaşlarım ne yaptığıma anlam verememişlerdi 76.dakikada bir anda topu filelerde gördük arda atmıştı bu bile bizim umutlanmamıza yetmişti... bir gol daha atar penaltılara götürürüz diye bağırıyordum...vakit daralıyordu atacağız ikinciyi mucizeyi yaşayacağız diyordum...hadi nihat nerelerdesin bir gol de sen at derken kaleci chech elinden kaçırıverdi topu ve orda biten nihat beraberlik golünü attığında kendimi nereye fırlatacağımı şaşırmıştım.. yan taraftaki çinli turistlerin üstünde buldum kendimi.. oldu işte oldu mucize oldu diye bağırırken tam önümde oturan bir arkadaşım döndü 3 ü de atarız dedi...skorboard'ta süre kalmamıştı nasıl atacaktıkki, penaltılara gitmesi bile büyük mucizeydi... bir anda top bize göre sol kanada açıldı nihat topun etrafında adeta dans etti önce, topu düzeltişi pozisyon alışı ve vuruşu tv görüntülerinde ağır çekimde izlendiğinde bile harikuladeydi.. ve top kale direğinin altına çarpıp içeri girdi...yıkıldı sandım stade de genevé...çek taraftarlar duvarlara vuruyordu kafalarını...bizim tarftarda ise çılgınca sevinç vardı herkes bir yerlere atlıyor zıplıyor ve boğazı yırtılırcasına sevinç çığlıkları atıyordu... istediğim o mucize gerçekleşmişti...70. dakikada türkiye'den arayan arkadaşlarım gittiğin maça bak, rezil olduk diye telefon etmişlerdi... son düdükten bir kaç dakika sonra ben aradım arkadaşlarımı ve onlara şunu söyledim : " şu anda her biriniz burada, bu stadda olmak ve yazılan tarihe tanıklık etmek isterdiniz eminim...ama bişte ben burdayım" o müthiş geceyi ize yaşatan ve isviçre'yi kırmızı beyaz türk bayraklarıyla donatmamıza imkan sağlayan o altın çocukların her birini alınlarından öpüyorum...teşekkürler çocuklar...