18 ekimde batı almanya ile yapılacak «a» ve ümit millî maçına hazırlanan takımlarımız bugün ankara'da kampa gireceklerdir. almanya maçlarına kadar millî takımlarımız devamlı kamp yapacaklar, bu arada sabri kiraz ve selâhattin torkal'ın nezaretinde çalışmalarına da devam edeceklerdir. «a» millî takımımız 17 ekimde almanya'nın köln şehrinde yapılacak maç için 14 ekimde hareket edecektir.
...
ümit millî kadroda bulunan futbolcular ise şöyledir:
yavuz (f.b.) ismail, abdurrahman, burhan, doğan (eskişehir), mustafa (altay), muharrem (mersin), özer (göztepe), adem (samsun), necati (bursa), yasin, ekrem, samim (g.s.), zekeriya, faruk (b.j.k.), cevher, vahdettin (bolu), erol (giresun)
pazar günü batı almanya ümit takımı ile karşılaşacak olan ümit takımımızın kadrosu açıklanmıştır.
ümitlerimiz, batı almanya karşısında şu tertiple sahada yer alacaktır:
yasin - timuçin, vadi, ismail, ekrem - burhan, doğan, sinan - k. ali, faruk, şevki.
ümit takımı adayları dün sabah ve öğleden sonra çalışmışlardır. antrenör selâhattin torkal, antrenmanların maç gününe kadar devam edeceğini söylemiştir. dünkü çalışmaya, sakat olan abdurrahman katılmamıştır.
maç biletleri de dünden itibaren satışa çıkarılmıştır. bilet fiyatları: kapalı 25 lira, açık 15 lira, kale arkaları 7,5 lira olarak tesbit edilmiştir.
almanlar bugün geliyor
alman ümit takımı bugün ankara'ya gelecektir. almanlar yarın 15.30'da 19 mayıs stadı'nda antrenman yapacaklardır.
yarın ankara 19 mayıs stadında alman ümitleri ile karşılaşacak olan ümit takımımız, dün ankaragücü genç takımı ile yaptığı son hazırlık karşılaşmasından sonra açıklanmıştır. 4-3-3 düzeni ile oynayacak olan ümitlerimiz sahaya şu kadrolarıyla çıkacaklardır:
ümit millî takımı kaptanı faruk, bugün batı alman ümitlerine karşı 53. defa millî formayı giyecektir. böylece en fazla millî formayı giymiş futbolcu ünvanına sahip olan faruk, turgay şeren'in rekorunu, bulgaristan'da yapılan balkan ümitler şampiyonasında bulgaristan'a karşı oynayarak kırmıştır. lefter ve turgay'dan sonra üçüncü olarak altın madalyaya hak kazanan faruk, almanya maçıyla ilgili olarak şunları söylemiştir: «53. defa millî formayı giyerken, almanları mağlûp ederek memleketimize bir zafer hediye etmek isterim. almanlar tesis ve ekol olarak gerçekten bizden oldukça üstün durumdalar. ama futbol bu, sahada oynayan kazanır.»
alman ümitleri köln'deki neticenin şaşkınlığı, seyircinin tezahüratı ve millî marşların heyecanından olacak maçın ilk onbeş dakikası içinde çekingen ve ürkekti.
10. dakikada stegmayer tek başına ceza sahasına girdi. şut çekmekte gecikince, ekrem ve ismail biraz faulle bu tehlikeyi önlediler. bundan üç dakika sonra nickelin yakından gollük bir şutunu yâsin yatarak güzel kurtardı.
30. dakikada stegmayer'in ortasını nickel altı pas üzerinden güzel bir kafa vuruşu ile kalemize gönderdi. yâsin uçarak bunu da kurtardı.. 39 uncu dakikada nickel bütün defansımızı atlattı, ancak yakından çektiği şutta top direği sıyırarak avuta gitti.
alman ümitleri artık futbollerini ümitlerimiz kadar seyircimize de kabul ettirmiş ve bir golü arıyorlardı. o da pek gecikmedi 41. dakikada almanların sağdan kazandığı korneri hoeness çekti. yâsin'i aşan bu kornere haebermann, altı pasla avut çizgisinin birleştiği yerde kafasını vurdu. yerden kalemize gelen top o sırada kalenin köşesini kapayan ekrem'in bacakları arasından ağları buldu.
almanlar galip duruma geçmelerine rağmen güzel bir gol atmamışlardı. bu tesadüfi bir sayı idi. ancak oyunlarının hakkı olan güzel gol de 65. dakikada geldi. hoeness santra civarından sağaçığa doğru uzun bir top attı. ceza sahamızın köşesinde o sırada beichler vardı.. bir anda üzerine çıkan ismail'den kurtuldu ve sert bir vuruşla fileleri ikinci defa havalandırdı.
lekesiz masmavi bir gün, ısıtan parlak bir güneş vardı dün ankara'da. büyük bir seyirci kalabalığı koşup gelmişti 19 mayıs stadına. önceki günkü köln başarımız zaten onların içlerini de ısıtmıştı adeta... daha doğrusu artık bezmek üzere oldukları futbolumuza yeniden ısınmışlardı. ümit millî takımımızı şevkle desteklemeğe kararlıydılar... evet, sahada oynanan maç türkiye — almanya ümit millî takımlar maçıydı... ama, ne yazık ki, maç bitiminde tribünler pek ümitsizce boşaldılar...
alman takımının genel olarak sahaya yayılışını 1—3—4—2 diye rakzamlandırabiliriz. ama, bu düzen oyun içerisinde türlü varyasyonlar göstermekte ve alman futbolcularının çok yönlü futbolcular oluşları daha maçın başında takımımızı şaşkına döndürüverdi...
en geride bir libero bırakıp onun önündeki üç adamları ile bizim üç adamımızı adam adama marke eden alman'lar, orta sahayı 6, 8, 7, 9 numaralı futbolcuları ile kontrol ediyorlardı... en ileride ise, klâsik çizgi açığı olarak sol açıklarını ve her yerde dolaşan 10 numaralarını bırakıyorlardı. bu durumda bizim defans karşısında marke edecek adam arıyor bulamıyor, ne yapacağına bir türlü karar veremiyordu. az da değildi bu kararsız adamlar. ekrem, ismail, erol, abdurrahman, ömer... adeta oyun dışı olmuş, kalelerinin önünde bir hat halinde bekleyen yarı takımdı bunlar. sonra almanların dört kişi ile kontrol ettikleri orta sahada kaybolan sadece iki adamımız daha burhan ve doğan en ilerde de geri alman üçlüsünün değil, kendi güvensizliklerinin, beceriksizliklerinin ve çabasızlıklarının markajından kurtulamayan muharrem ile faruk... necati'yi savunmuyorum, o elinden geleni yaptı bence... daha fazlasını zaten yapamazdı bu kadar kimsesizce...
şimdi bu acıklı görünüşe bir de alman orta sahasından ilerdeki ikililerin darmadağın ettikleri defansımıza beklenmedik adamlar tedbir alınamayan flaşlar gibi devamlı sızışları da düşünün..
kısaca dün adeta gölge, gövde antrenmanı yaptı almanlar.. hatta gölgesi bile yoktu takımımızın.. daha doğrusu onlar kendi kendilerine oynadılar..