izmir (hususî) — millî kümeye izmir namına iştirak edecek takımları kat’î surette belli edecek son müsabakalar yapıldı.
...
ikinci ve daha mühim maçı altayla altınordulular yaptılar. altınorduluların millî kümeye seçilebilmesi için bu maçı muhakkak kazanmaları lâzımdı. bu itibarla ilk dakikadan güzel ve hâkim bir oyun tutturdular ve iki de gol atmağa muvaffak oldular. altaydan saim iki gol atarak beraberliği temin edince maç çok heraretli bir şekil aldı. adil altınordu lehine verilen penaltıyı kaçırdıktan birkaç dakika sonra kafa ile üçüncü bir gol atıp kabahatini telâfi etti. fakat altaylılar da maçın neticesine beş dakika kala üçüncü ve beraberlik sayılarını yaptılar ve oyunu bu vaziyette bitirmeğe muvaffak olarak millî kümeye seçilmek hakkını ellerinden bırakmadılar.
izmirdeki antrenörün altay - altınordu maçında vermiş olduğu bir frikik cezası aleyhindeki yazı üzerine antrenörü gördüm. bana şunları söyledi:
«— ortada bariz bir yanlışlık vardır. frikik cezasında kaleci ve oyuncuların yerlerinden uzaklaştırılmıyacağını çocuklar bile bilir. oyunun birinci devresinde altınordu kalecisi, topun üstüne yatmış, fazla kalmıştı. kendisine, bunun tekerrürü halinde frikik cezası vereceğimi söyledim. müstehziyane gülmekle mukabele etti. ikinci haftayımda bir kurtarış yaptı, fakat topun üstünde yatarak kalkmadı. ben de futbol nizamatının hakeme verdiği emri yerine getirdim, frikik cezası verdim. oyunculara nerede durabileceklerini işaret ettim. altınordunun kaptanı olan merkez muavin, kaleci de dahil olduğu halde bütün oyuncuları geriye çekti. maksadı, altaylı oyuncu ceza vuruşunu yaparken topu doğrudan doğruya ağlara attığı takdirde bir ofsayd temin etmiş olmak imiş. halbuki, bu oyuncu bir geri pası yaparak topu arkadaşlarına verdi ve her iki taraf oyuncularının çıkışı neticesinde altaylılar daha çabuk davrandılar ve topu ağlara taktılar. yani, oyuncuları ve kaleciyi geriye alan ben değilim, takım kaptanıdır. nitekim bunu altınordulu oyuncular da biliyorlar. şekil, gazetelere yanlış aksetmiş ve kavranılamamıştır. yazıldığı şekilde bir ceza verilmesine esasen imkân tasavvur edilemez.»
mehmet yüce'nin, "idmancı ruhlar: futbol tarihimizin klasik devreleri: 1923-1952, türkiye futbol tarihi - ikinci cilt" kitabından;
izmir ligi (1936-37)
izmir ligi ise iştirâk eden kulüplere bakıldığında geçen seneki hüviyetinde idi. güçler ise aynı nispette değildi. meselâ bu sene göztepe çok iyi bir performans sergileyerek yarışmayı altay ile puan puana bitirmeyi başardı:
izmirspor ligin son maçına çıkmayarak izmir demirspor'a hükmen mağlup oldu.
10 ocak 1937'de oynanan maçta altay 5-0 öndeyken buca sahayı terk etti.
7 şubat 1937 tarihinde oynanan maçta bornova kulübü, müsabaka 4-0 olunca sahayı terk etti. altınordu hükmen 4-0 maçı kazandı.
ligin bitimini müteakip altay ve göztepe henüz kulüpler birleşmeden evvel, mart'ın başında bir dostluk müsabakası yaptı ve maçı 6-5 altay kazandı (ancak bu müsabaka için şampiyonluk müsabakası denmemiş).
ilk iki sırayı alan altay ve göztepe, izmir'i milli küme'de temsil etme hakkına sahip oldular. ancak kulüplerin birleşmesi nedeni ile izmir'i üçok ve doğanspor kulüpleri temsil etti.
puan cetveline baktığımda averaj kuralının ilk defa vurgulanması ile altay şampiyon oldu demek mümkün. izmir futbol tarihini anlatan kitapları incelediğinde sami özok'un altınordu tarihini anlatan kitabında 21 şubat 1937 pazar günü oynanan altay-altınordu müsabakası için şöyle yazıyor: ''... böylece altay 3-3 beraberliği temin ederken, altınordu, adil vasıtası ile bir penaltı atışından yararlanamayınca şampiyonluğu altay'a kaptırmıştı.''