golümüzü atan "canavar" burhan sargın ile yapılan röportajdan;
sizin 1-0’lık maçtaki golünüz çok enteresanmış, anlatabilir misiniz?
14. dakika oynanıyor. mustafa bir top gönderdi ortadan.suat kafaya çıktı, ondan seken topu 18’in dışından,sol voleyle uzak köşeye attım. o kadar güzel bir goldü ki, şaşırdım doğrusu! ama fotoğrafı dahi yok elimde; ben bile bir daha göremedim. şimdiki gibi tekrarlar yok ki o zaman. tv hiç yok! fotoğraf da olmayınca kimse göremedi. ben de topu kalede gördüm zaten. güzel bir anıdır. o pazar bu maçı oynadık, sonra çarşamba günü de rövanşa gittik italya’ya,tarafsız sahaya. 25’e kadar 1-0 galipti rakip, sonra beraberlik geldi. sonra onlar yine gol attı, 2-1 oldu.ben gol attım 2-2 oldu. averaj sistemi olmadığı için iş kuraya kaldı. orada da bilinen hikaye. franco kardeşimiz geldi çekti kurayı, götürdü bizi dünya kupası’na! olan isviçre’de yer ayırtanlara, ispanya maskotu yapanlara oldu.
ilk basımı 2004 yılında olan halit kıvanç'ın "futbol! bir aşk..." kitabından;
ama istanbul'daki maçta... her şeyden önce takımımız, neredeyse baştan aşağı değişmişti. ilk ispanya maçındaki onbir'den sadece üç oyuncu (lefter, burhan ve rober) vardı. işte rövanştaki kadromuz: turgay şeren (gs) - rıdvan bolatlı (ankara karagücü), basri dirimlili (fb) - mustafa ertan (ankara karagücü), çetin zeybek (kasımpaşa), rober eryol (gs) - lefter küçükandonyadis (fb), suat mamat (gs), feridun bugeker (fb), burhan sargun (fb), coşkun taş (bjk).
oyuna öylesine hızlı başlıyordu ki ay-yıldızlı onbirimiz, ispanyollar da şaşırıyordu. madrid'de rahatça dört golle yendikleri takımın yerinde şimdi çok güçlü bir ekip vardı. veeee... maçın henüz 16. dakikası oynanırken... bir stad dolusu insanı havaya fırlatan bir bomba patladı sanki dolmabahçe'de... "goooooool!!!" sesleri her yanı çınlatıyordu. burhan öyle müthiş vurmuştu ki topa... kaleci carmelo'nun uçuşu, sadece kale arkasındaki foto muhabirlerine verilen bir pozdan ibaret kalmıştı. türkiye, o dev lspanya karşısında 1-0 öndeydi şimdi. ispanyollar, hele mağrur golcü kubala "siz şimdi görürsünüz" edasıyla topa koşuyor, ama bizim çocuklar inanılmaz bir çaba ile rakiplerine beraberlik fırsatı bile vermiyordu. alman hakem schmeitzer maçın son düdüğünü çalarak, ay-yıldızlı takımımızın 1-0'lık galibiyetini futbol dünyasına duyuruyordu.
halit kıvanç'ın diğer iki ispanya maçı anıları için;
saat 15 de mithatpaşa stadında yapılacak olan maçı alman hakemleri idare edecek
türkiye ile ispanya arasın daki dünya futbol kupası eleme maçlarının ikıncisi bugün saat 15 te üç alman hakemin idaresinde mithatpaşa stadında oynanacaktır maç memleketin her tarafında büyük bir alâka toplamış bulunmaktadır. müsabakayı takip etmek üzere dört bir taraftan futbol meraklıları gelmektedir. nihai kadro resmen ilan edilmemiş olmakla beraber takımımızın turgay — rıdvan, basri — mustafa, çetin, rober — lefter, suat feridun, burhan, coşkun tertibiyle oynaması çok muhtemeldir.
maç, gerek stadyom civarında bulunanlara gerekse istanbul ve ankara radyoları ile bütün yurda naklen yayınlanacaktır.
maçı seyretmek için kıbrıstan 40 kişi geldi
bugün oynanacak millî futbol maçını seyretmek üzere dün kıbrıstan 40 kişilik bir kafile gelmiştir. kıbrıs türklerinden müteşekkil kafile halen orada antrenörlük yapan eski milli takım kaptanlarından galatasaraylı naci özkaya da bulunmaktadır.
6 ocak madrit mağlûbiyetinin revanşı için bugün dolmabahçe stadında millî takım, ispanya ile karşılaşıyor
bu müsabaka takımımıza, dünya kupasi maçlarına iştirak yolunu açabileceği gibi bu kapıyı tamamiyle de kapatabilir. netice ne olursa olsun, bugün, gençlerimizden beklenen; temiz, güzel ve iyi bir maç çıkarmalarıdır. diğerleri ancak bunun arkasından düşünülecek şeylerdir. bu mevzuda, ayyıldızlı formayı temsil edecek elemanlara güvenimiz tamdır
dünya futbol şampiyonası eleme maçılarının ikincisini bugün mithatpaşa stadında ispanya milli takımı ile yapıyoruz. bilindiği gibi eleme maçlarının ilki 6 ocakta madritte oynanmış takımımız ilk devreyi 1-1 beraberlikle kapamasına rağmen ikinci devrede yediği gollerle 4-1 mağlubiyetle ayrılmıştı. işte bu gün ayyıldızlı forma bu 4-1 in rövanşını oynıyacaktır.
her iki tarafın da neticede tesir edecek üstün tarafları olduğunu kabul etmek gerekir. ispanyollar futbol aleminde en iyi diyemezsekte birinci sınıf memleketler arasında yer almakta dırlar. nitekim bundan evvelki dünya şampiyonası maçlarında mümtaz bir derece elde etmeleri, futbolun mucidi ingiltereyi tarafsız sahada mağlûbiyete uğratmaları (1-0), ve avrupa takımlarına karşı kazandıkları çeşitli muvaffakiyetler rakiplerimiz lehine kaydedilecek puanlardır.
buna karşılık avrupa klasmanında istikrarsız oyunumuz yüzünden bir dereceye girememiş olmakla beraber zaman zaman avrupanın şöhretlerini dize getirebilmişizdir. işte almanya, işte isveç, işte isviçre galibiyetleri ve işte ispanya ve yugoslavya beraberlikleri..
oyuncularımız milli maçlarda ırkımıza has heyecan ve takatin üstünde sarfettiği bitmez enerji ile diger millet futbolcularının fevkinde başarı gösterdiği bir hakikattir. sisstem meselesine gelince; wm'yii bilhassa yerden güzel tatbik eden ispanyollar karşısında takımımız sisteme sistemle mukabele ederek oynıyacaktır ki kanaatimizce de en makulü de budur. zira ispanyada mezo sistemile karşı koymamızın lüzumsuzluğunu netice ortaya koymuştur. takımımızın ispanyolların yerden oyun tarzını bozacak şekilde havadan ve aynı sistemle yani wm ile mukabele etmesi icap eder.
saha, seyirci ve iklim şartları ise lehimizedir. bir takımın kendi sahası ve ve seytircisi önünde daha rahat oynayacağı tabiidir. takımımızın son durumuna gelince muhakkak ki çıkarabildiğimiz en iyi onbir diyemeyiz fakat federasyon, devamlı tenkit yağmuru karşısında biraz daha faal olmak lüzumunu hissetmiş a, b, c, namzet takımlar arasındaki karşılaşmalar müteakip üç hazırlık maçı yapmıştır. federasyonun bu çalışmalarda daha ziyade genç elemanlara önem vermiş ve üzerlerinde ısrar etmiştir. temenni edelim ki bugünkü maçta bu ısrarın semeresini almış olsun.
morali tekrar düzelen turgay muhakkak ki en iyi kale bekçimizdir.
maçın büyük yükünü omuzlarında taşıyacaklar ise bek ve haf oyuncularımız olacaktır. süratli ispanyol forvetlerini bilhassa iki açığı, beklerimiz gayet yakından marke etmeleri gerekir. zira madritteki maçı takip edenler 100 m'yi futbol ayakkabısı ile 11,2 saniyede kat eden iki açığın mağlûbiyetimizi hazırladıklarını ifade etmektedir. yan jaf ve insaytların vazifeleri ise iki açık ve santrfora topun gittiği yerleri yani rakip takımın insayt ve haflarını yakın oyunla muattal bırakmak ve fırsat buldukça hücumları tanzim etmek olacaktır. müdafaanın kilidi mesabesinde olan orta hafımıza ise meşhur kubala karşısında bir hayli iş düşecektir.
hücum hattının lefter, suar, feridun, burhan, coşkun tertibiyle oynaması kuvvetli bir ihtimaldir. iyi gününde olduğu taktirde müdafaayı karıştıracak olan feridunun yanında gol koklayıcı burhan ve üstün form gösteren suat neticeye varabilirler. yeter ki santraforumuz topla fazla oynıyarak hücumdaki sürati azaltmasın. sağ kanadın anlaşmış oyunubu ve usta futbolcu lefterin nefis sıyrılışlarla yapacağı ortalar ve her fırsatta kaleyi denemesi ispanya müdafaasını müşkül durumlarda bıracaktır.
alman hakemi emil schmetzen'in orta, yine alman albert deutsch ve a. malssner'in yan hakemliğini yapacakları maçta milli formayı taşıyacak futbolcularımızın şanslarının yaver, başarılarının tam olmasını temenni ederiz.
macaristan spor bakani, kubalanın, ispanyada oynamasina izin verirken "kübala macaristanda kalsaydı, dünyada bizi yenecek takım bulunamazdı." demişti. bu kabalanın klâsını meydana koyma bakımından oldukça enteresan bir beyanattır.
aslen çekoslovak bir ailenin çocuğu olan kubala ilk olarak macar tabiyetinde idi. bir kaç sene evvel hürriyeti seçerek italyaya geçti ve bir müddet orada italyan takımlarında başarılı oyunlar çıkardı.
geçen sene ispanyadan parlak bir teklif alması üzerino italyadan ayrılarak madrite gitti ve orada yerleşerek ispanyol tabiyetine geçti.
başta ingilizler olmak üzere brezilyalılar ve macarlar kubalayı "ideal" futbolcu olarak kabul etmektedirler.
işte bugün sahada seyredeceğimiz kubala böyle bir futbolcudur.
dünya (jül rimet) kupası tertip komitesinin almış olduğu bir kararla bu maçlarda oyuncu değiştirmek yoktur. herhangi bir sebeple oyundan çıkmak mecburiyetinde kalan oyuncunun yeri maalesef boş kalacaktır. yalnız kaleciler (o da sakatlanmak şartıyla) değiştirilebilirler.
6 ocatan buyana yani iki ayı mütecaviz bir müddetten beri dedikodusu devam edegelen ve ancak şu son günlerde «takımın moralini sarsınasın!», «bozgunculuk yapıyor demesinler!» filân gibi mülâhazalarla biraz hafifleyen tenkitlerle dayanağı olan milli maç nikayet bugün oynanıyor.
hayırlısı olsun. ne diyelim ümit az da olsa var demektir. ve varolunca da insan ona bağlanıyor. daha doğrusu bağlanmak istiyor.
4-1'lik madrit mağlubiyetinden sonra futbol federasyonunun geçirdiği şaşkınlık devresi, bu devrenin mahssulü olan alfabetik takımlar ve gayrı kabili tatbik çalışma programı ile doğurduğu neticeler ve şu son günler cümlenin malûmu...
bu itibarla tekrar aynı mevzular üzerinde durmak artık lüzumsuz. yapılan yapılmış yapılamayan kalmış (ki yapılamayanların yekûnu yapılabilenlerden bir hayli fazladır) ve nihayet 14 mart gelmiş çatmıştır.
milli maçların havası başka oluyor. bu manevi kuvvetden gerek ferden gerekse takım halinde oyuna tesir ettiği ve bilhassa bizler gibi mazisi tarihin bir hayli derinlerine inen ve şerefli sayfaları bol olan milletlerde, bu tesirin daha da kuvvetli olduğu su götürmez bir hakikattir. ve zannediyorum ki; bu maçtaki yegane dayanağımız ve ümidimiz de işte budur. şimdiye kadar yapmış olduğumuz milli maçlarda kazanılmış beklenilmeyen zaferlerde aynı manevi kuvvetin büyük rolü olmuştur.
lehimize olan bu noktayı böylece kaydettikten sonra şimdi takımımızın bu günkü durumuna şöyle bir göz atmak herhalde faydadan hali olmayacaktır.
şunu peşinen söylemek icabeder ki: milli takım kampına çağırılmış olan elemanlardan (ve hatta çağırılmamış olanlar dahil) kurulacak olan her hangi bir takımın normal şartlar altında ispanyollar karşısında bugün için bir galibiyet hatta beraberlik almasını beklenemez.
bu bir revanş maçıdır. revanş müsabakasına; kazanan aldığı galibiyeti kaçırmamak için; kaybeden de biraz intikam almak için hazırlanır. yani ikincisinin daha sıkı çalışması icabeder. bu maalesef bizim için böyle olmamıştır. birbuçuk ayı bir keşmekeş içinde geçirdikten sonradır ki ancak takıma layık elemanları seçebilmiş ve açtığı kamp içinde profesyonel kümenin en yumuşak iki takımına karşı yaptığı üç hazırlık maçıyla bugünkü çetin karşılaşmaya hazırlanmış olduğunu zanneden federasyonun kanatimizce aldanmıştır.
işte bu yüzden güzel bir oyundan sonra az farklı bir mağlubiyet bizler için iyi bir netice sayılmak icap eder. beraberlik ise bizlerle beraber bu yolda bir hayli tenkide uğrayan federasyonun yüzünü güldürecek bir sonuç olacaktır.
takımımızın bu maçta tatbik edeceği sistem ve teşekkül tarzı maalesef, bundan evvelki maçlarda da olduğu gibi şu ana kadar (maça 24 saatten az bir zaman kalmıştır) resmen açıklanmamıştır. bundan umulan fayda nedir? ne yalan söyliyelim bir türlü kestiremiyoruz.
her şeye rağmen bugün ay-yıldızlı forma altında milletimizi temsil edecek olan gençlere itimadımız tamdır.
eminiz ki; onlar üzerine düşen vazifeyi yapmasını bilecektir. hepsine muvaffakiyetler temenni ederiz.
takımızın golünü burhan attı. çarşamba günü ispanyollarla romada tekrar karşılaşıyoruz
türkiye - ispanya milli futbol karşılaşması dün mithatpaşa stadında 25 bini aşan bşr seyirci önünde oynanmıl ve takımımız 14 üncü dakikada burhanın attığı golle 1-0 galip gelmiştir.
ilk maçta madrid'de ispanyollar ikincisini ise milli takımımız kazandığından üçüncü nihai karşılaşma önümüzdeki çarşamba günü romada oynanacaktır. takımımız salı sabahı italyaya hareket edecektir.
dün otuz bine yaklaşan mahşeri bir seyrici kalabalığı önünde milli takımımız, ispanyayı 1-0 yendi
güzel bir maç çıkaran takımımız oyunun yegfine golünü, birinci devrenin 14. dakikasında burhanın aysğından kazandı. misafirlerimiz çok sert oynadılar. çarşamba günü roma'da ispanya ile üçüncü ve son karşılaşmamızı yapacağız. bu müsabakanın neticesi bizi isviçre'ye götürebilir
günlerdenberi sabırsızlıkla beklenen türkiye - ispanya milli maçı dün mithat paşa stadında oynandı ve gençlerimizin 1-0 galibiyetiyle neticelendi. tahmin yazımızda da beklediğimiz gibi futbolcularımız milli maçlarda ırkımıza has o mi11i heyecan ve azimle oynayarak galibiyete giden yolu bulmağa muvaffak oldu. moralman türkiyeye çok üstün geleb ispanyollar, ay-yıldızlı formayı taşıyan gençlerdeki büyük azim karşısında, galibiyetteki şanslarının azaldığını görünce işi sertliğe döktüler ve hattâ büyük bir takımdan beklenmiyecek derecede sert, kasti ve çirkin hareketler yaptılar.
bizim takım, maçın önemiyle mütenasip bir dikkat ile oyuna başladı. lehimize olan rüzgârın da tesiriyle ilk yarım saat içerisinde ispanyollar yerden oyun tarzını havadan mukabele ve wm sistemini lâyıkiyle tatbik etti bu müddet içerisinde bizim takım adeta bir fırtına idi. fakat zamanla ispanyolların oyun da müsavafı temine ve bilhassa dünya çapında şöhreti haiz santrforları kubala vasıtasile lalemize tehlikeli olmağa başlayınca, antrenör lefter'i sağ bek ve rıdvanı ikincibir ha olarak ikame etmekle kuvvetli rakiplerimiz karşısında kademeli müdafa kurarak, ispanyolların «geçilmez» tabirini kullandukları birliği vücuda getirdi. nitekim dün bütün müdafaa elemanlarımız üzerlerine düşen vazifeyi sonuna kadar başardılar. hücum hattında ise feridun 30 dakika yorulmaksızın sağa sola yaptığı ataklarla ispanyol müdafaasını vazifesini yapamaz hale getirdi. suat ve burhan ileri geri çalışmalarıyla coşkun nefis ortaları ve lefter taktik icabı müdafaaya yardım eden oyunu ile gayeye müştereken erişmiş oldular.
netice olarak dünkü oyun azim ve enerjinin zaferiydi. ispanyollar belli bir birsistem dahilinde oynıyan, top kontrolüne sahip, süratli bir ekip olmalarına rağmen müdafaamızı aşamayınca telaşlandılar ve bozuldular ve bu maç sonuna kadar devam etii. hakemin idaresi vasattı.
maçın safahatı
mithatpnşa stadı daha günün erken saatlerinde yükünü almış bulunuyordu. saha bu maç için kağıthaneden getirilen çimlerle yamanmış ve o eski «kel» hüviyetini unutturan bir şirinlikle karşımıza çıkmıştı. hava biraz sert ve zaman zaman güneşili... kısacası tam «futbol havası»..
müsabakanın başlamasından bir saat kadar önce ispanyol idareciler ve eşofmanlı olarak sağiçleri venancio sahaya çıktılar. 5 dakika kadar devam eden ısınma hareketleri, top sürme, şut talimleri yaptılar ve tekrar içeri girdiler. sonradan öğrendiğimize göre tek seçici ve antrenör ayağında arızası olan venancio'yu maçtan çnce son bir defa deniyormuş. mâlum olduğu üzere dünya kupası karşılaşmalarında oyun arasında adam değiştirme olmadığından idarecileri titizlikle üzerinde duruyorlar.
biraz sonra spiker takımları okudu. halkta heyecan son haddini budlu...
nihayet saat 14.48 ilk olarak ispanya takımı göründü. arkadan turgayun kaptanlığını yaptığı milli kadromuz... seyirciler muazzam tezahüratlar yapıyorlar. bandonun sesi dahi âvâzeler arasında işitilmiyor.
takımların santra yuvarlağında tribünleri muvazi olarak dizilip milli marşların okunmasından sonra kaleler tayin ediliyor. kırmızı fanila, mavi külot ve sarı-kırmızı çorap giyen rakiplerimiz dolmabahçe tarafındaki kaleyi alıyorlar.
oyuna 15.04 te bizim takım başlıyor. ilk anda saha ortasında iki faul yaptık. feridun burhana bir top aktarıyor. fakat çok ileri pas suata ceza sahasının sağ tarafında faul yapıyorlar. lefterin ortasına coşkunun vurduğu kafa kalecide.
ispanyolların hücumunu sağ kanadımız kesiyor. roberin verdiği pasla lefter şütünü çekiyor. sol taraftan avuta çıkıyor. takımımızın hâkim oyunu seyircileri coşturuyor. muazzam tezahürat arasında hücum üstüne hücumlarımız ispanyolları şaşırtıyor.
lefterin kaleye arkası dönük olarak nefis bir makasla feriduna onun da burhana verdiği pasla burhan dalıyor gollük bir vazıyeti ortahaf güçlükle önliyebiliyor.
6. dakika, nefis bir hücumu,muz daha.. suatın derinleme pasını kavalıyan coşkun avut çizgisi üzerinden ortalıyor feridun ve burhanın müşterek atağına rağmen kaleci fedakar bir plonjonla takımını bir golden kurtarıyor. turgaya tek top bir geri pas şeklinde 8 nci dakikada geliyor. suattan pas alan coşkunun ispanya müdafaası uzaklaştırıyor. roberin uzaktan bir şutu kalecide.
galibiyet golümüz
14. dakika: suatın mahirane bir pasını burhan soliç mevkiinde yakalıyor. topu havada iken kontrol ettikten sonra üst direğin altını bulan nefis bir vole ve ilk golümüz ispanya ağlarına mıhlanıyor. türkiye: 1 - ispanya 0.
golle beraber yine hücumdayız. lefterin şutu beklerden dönüyor. 16 ncı dakikada müdafaamız ofsayt diye duraklıyor. hakem devam etmelerini işaret edince sol iç alsua şütünü çekiyor. neyse top kalemizi bulmuyor ve bir golden kurtuluyoruz.
akınlarımız devam ediyor. lefterin ortasına coşkun kafa vuruyor. top ceza sahasu içinde yerde yatan ispanyol müdafiinin koluna çarpıyor. fakat kasıt bulunmadığı için hakem teziye etmiyor.
ispanyollar zamanla oyunu yarı sahamıza aktarıyorlar. bütün ümitler kubalada. hücumda, geri oynıyarak orta hafımızı üzerine çekmekle açılacak gedikten insayt ve açıklara fırsat hazırlayıcı bir oyun tarzı var. fakat çetin çok uvaffakiyetli bir maç çıkarıyor. antrenör puppo sandronun direktifiyle lefter 4 üncü br hafbek gibi oynamağa başlıyor.
26 nci dakikada ispanyolların çok tehlikeli bir hücumunu çetin önlüyor. tekrar topu havale ediyorlar turgay yumrukluyor. fakat tehlike geçmiş değil. nitekim kalecimizin yerde bulunduğu sırada attıkları üçüncü şütü çetin ayak koyarak uzaklaştırıyor ve rahat bir nefes alabiliyoruz.
kubalanın ani bir şutu üstten avutta oyun daha ziyade ortalarda cereyan ediyor. bidayetteki hız kayboldu.
devre sonlarına doğru sağdan atılan korner ile gerilerden havale edilen topu turgay önlüyor ve devre 1-0 galibiyetimizle kapanıyor.
ikinci devre
ispanyollar başladılar ve ilk hücumları avut. biz yine aynı taktikle oynuyoruz. yani lefter geride bek olarak çalışmakta. sağ açığın bir ortasını turgay gayet güzel önledi.
3 üncü dakika: müessif bir hadise, ispanyol sol bek lefteri sert bir darbeye yere yıkıyor. bu hareketi oyuncumuz karşısındaki azcini gösteriyor. çıkması muhtemel bir hâdiseyi idareciler ve ilgili memurlar kosuşarak yatıştırıyorlar.
burhanın sert bir inişi avutla neticeleniyor. lefterin faul atışı direkleri sıyırarak çıkıyor.
ilk anlarda yine hakimiz. ispanyol müdafaasını zorluyoruz. fakat çok sert oynuorlar. güzel bir akınız suat lefterin pası ile sağdan iniyor. ortaladığı topa coşkun ayağında fazla beklettiğinden kaptırıyor.
23 üncü dakikada kubalanın derinlemesine vuruşuna turgay çıkarak mani oluyor. lefter topu sağa deplâse olan feriduna uzattı. coşkunun ani ve nefis volesi köşeden dışarıda.
feridunun tehlikeli bir hücumu müteakip turgay fevkalâde bir kurtarış yapıyor. uzun degajında top yere bir defa vurduktan sonra ispanyol kalecisini buluyor. kalecimiz kısa süren bir sakatlık geçiriyor. herkes heyecan içinde neyse, çabuk geçiştiriyoruz. oyun sonları yaklaşmakta. ispanyollar son bir gayretle yükleniyorlar. kubalayı çetin ceza sahası dışında faulle durduruyor. yine kubalanın çektiği ceza atışı kalemizi karıştırıyor. çok tehlikeli bir durum önce basri bilahara rıdvana top çarparak girmiyor. turgaya faul yapıyorlar ve bundan böyle savuşturuyoruz.
son dakikalarda suata olan faulu lefter fişek gibi bir şutla kaleye havale ediyor. kıl payı farkla dışarda kale çerçevesini bulsa kalciyi affetmiyecek bir şut doğrusu.
top ortalarda oynanırken hakemin maçı bitirien düdüğünü müteakip saha bütün inzibati tedbirlere rağmen bir anda seyircilerle doluyor. mithatpaşa stadında grülmiyen bir vaziyet. halk coşlkun bir sevinç ile oyuncularıma koşuyor. hepsi omuzlarda soyunma odalarına götürülüyor ve tarihi maçta bu suretle şöhretli ispanyol onbiri karşısında 1-0 galibiyetimizle nihayet buluyor.
bizim soyunma odası bir bayram yeri halinde idi. tabi ispanyollarda vaziyet tamamen tersi. misafir oyuncuların hiç birisi konuşmak istemedi
dün oynanan milli maçı müteakip türk milli takımı aeş'e ispanya milli takımı ise üzüntü içinde soyunma odalarına çekilmişlerdir. hiç ümid etmedikleri bir netice ile karşılaşan ispanya milli takımı oyuncularının ağzlarından bir tek kelime almak mümkün olamamıştır. yalnız meşhur kubala'nin arkadaşlarına sinirli sinirli şunları söylediği işitilmiştir: «— beni santrfor oynatmak la büyük hata ettiler sonra arkadaşlarım sanki yeminli imişler gibi beni beslemekten çekindiler. yoksa maçın akıbeti başka türlü ve muhakkak lehimize olurdu-»
ispanya futbol federasyonu genel sekreteri sinyor don, ramirez ise şunları söylemiştir: «— türkler neticeyi haketmişlerdir. bizimkiler çok bozuk ve dağınık idiler. madritte de ispanya milli takımı başarılı bir oyun çıkarmış türkler ise çok bozuk oynamışlardı. eeğer müsaade ederseniz. romadaki üçüncü ve nihaî maçı biz kazanalım..»
ispanya milli takımının kaptanı puohades de türk milli takımının başarısını övmüş ve sözlerini şu şekilde bitirmiştir: «— doğrusu bu neticeyi.hiç beklemiyorduk romada türkler bizi bu kadar kolay sıkıştıramıyacaklardır. en çok feridun, turgay, burhan ve çetini beğendim. bilhassa feridun takımınızın galibiyetinde büyük rol oynamıştır.»
türk milli takımına tahsis edilen soyunma odasında bir bayram havası hâkimdi herkes önüne geleni kucaklıyor ve rastgele yüzünden gözünden öpüyordu. futbol federasyonu reisi orhan şeref apak, etrafını saran gazetecilere şu beyanatı vermiştir: «- çocuklarımızın hepsi ellerinden geleni ortaya koymuşlar ye madritteki kötü intibaı silmişlerdir. inşallah romada da galip geleceğiz.»
milli takımımızın antrenörü puppo saadro ise neticeden büyük memnuniyetini belirttikten sonra sözlerine şöyle devam etmiştir: «- lehimizdeki neticeye rağmen ispanyolların kuvvetli bir ekip olduğunu unutmamak lâzımdır. bütün çocuklar kendilerine tembih ettiklerimi harfiyen yerine getirdiler.
ispanya millî takımının oyununu bozmamız galibiyetimiz âmil olmuştur. buna muvaffak olan bir takımın rahat bir oyun tutturması ve galibiyet temin etmesi gayet tabiidir. lefter, direktifimiz üzerine geriye geçmiş ve dördüncü haf olarak oynamıştır lefter bi vazifesini tahminimizin fevkinde başarmış ve takımına çok faydalı olmuştur.»
nihayet oyunun yegane golünün kahramanı burhan ise birşeyler söylemek için çabala mışsa da heyecanı müsade etmemiş: «— çok heyecanlıyım... siz ne isterseniz yazınız... çok heyecanlıyım...» diyebilmiştir.
ayyıldızlı forma dün dolmabahçede madrit mağlûbiyetinin revanşmı hepimizin sevinçten yaşaran gözlerimiz önünde de ispanyollardan söke söke aldı.
oynadık ve kazandık. neticenin tek gollü oluşu bu galibiyetin asla tesadüfi olduğu zehabını uyandırmamalıdır. takımımız oyunun başından sonuna kadar rakibine üsttün olduğıınu göstermiştir. atılan tek gol işte bu hâkimiyetin yegâne meyvasıdır. ve onun için çok kıymetlidir.
esas itibarile bize üstünlüklerini kabul ettiğimiz ispanya milli takımı dün beklenilen oyunu gösteremedi. kanaatimizce bunun sebebi; ispanyolların yabancı sahalarda iyi maçlar çıkaramamalarından ziyade takımımızın taktiği île güzel oyunu olmuştur.
oyuna netice almak gayesiyle bir fırtına gibi giren ^ onbirimiz, ispanyollar henüz kendilerini toparlamaya vakit bulamadan burhanın ayağından kazandığı nefis golle galip duruma yükselince kıymetli rakiplerimiz büsbütün bozuldular. ve bu arada bilhassa müdafaa elemanlarından üçünün ısrarla sert oyuna temayül göstermeleri de her halde kendi menfatlerine olmadı.
saha ortasında top alışverişinde bizden üstün olmalarına rağmen; müdafaamzıın canlı ve girgin oyunu maç müddetince rakiplerimize kaleye şut atmak imkânını vermedi gibi birşey.
ilk devrenin son onbeş dakikasını açık ve oyalayıcı bir tabiye ile geçiştiren misafirlerimizin ikinci devre başında bize bazı süprizler hazırlamakta olduklarına inanmak üzere idik.
yanılmışız. hernekadar ikinci devrede birinciye nazaran daha canlı idiyseler de maalesef yine dolgun değillerdi. takımımızın oyunları ile biraz hırpaladılar. mukabele edilmemesi icabederdi kanaatindeyiz.
mecbur kubala da, dün yerini yadırgamış isteksiz bir futbolcu edası seziliyordu. bir iki top alışı ve verdiği müstesna paslarla vücut çalımları klasını kâfi derecede gösterdi.
sağ açık miguel ise, eşsiz sür'ati ve topa hâkimiyeti ile göz doldurdu.
bizim takıma gelince; takım oyunu içinde hepsi iyi idiler. bilhassa lefterin dördüncü bir haf olarak geri çalıştığı anlarda müdafaamız fevkalade idi. ve yiııe aynı anlarda for hattımız kifayetsiz kalmaktaydı. buna rağmen ispanyol müdafaası akınlarımızın çoğunu kesınek için büyük sıkıntı çekti.
bütün oyuncularla beraber bu zaferi kutlayan milletimizi candan tebrik ederiz.