ispanyollarla bugün karşılaşıyoruz. ay-yıldızlı takımımız bu suretle 51 inci maçını oynayacak. avrupanın sayılı milletlerinden olan ispanyolların önünde futbolcularımızın ne yapacakları merakla beklenmektedir.
şimdiye kadar ispanyol futbolunu hiç görmemiştik. bugün seyredeceğimiz iberik yarımadasının futbol temsilcilerinin bizce meçhul olan memleketlerinin futbolunu hakkiyle temsil edecekleri muhakkaktır.
ispanya futbolu deyince hemen aklımıza «zamoran» geliyor. en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün futbol meraklılarımız ispanyol futbolunun bu müstesna kıymetini tanımaktadır. onun ismi dünyanın her tarafında olduğu gibi memleketimizde de «iyi kalecilik» in sembolü olmuştur.
bugün artık zamora bilfiil futbol oynamamaktadır. ricardo zamora ispanya milli takımının tek seçicisidir. ve bugün mithatpaşa stadında zamora'nın adamları ile ay-yıldızlı futbolcular karşılaşacaklardır.
şöhretli ve sempatik ispanyollarla yapacağımız bu milli futbol maçının iki memleket arasındaki spor temaslarının daha fazla sıklaşmasını temenni ederken meşhut- zamora ile beraber şehrimizde bulunan futbolcuları .sevgiyle selamlar ve muvaffakiyetler dileriz.
milli takımımızın arka arkaya uğradığı mağlubiyetlerden sonra merakla beklenen türkiye - ispanya millî maçı bugün
kimsenin inkâr edemeyeceği hakikat şudur ki: ispanya futbolu hem teknik, hem de taktik bakımından bizden üstündür
ispanyol takımının en tehlikeli oyuncusu solaçık gainzadır
sulhi garan
bir haftadır dedikodusu devam eden ispanya milli maçı, nihayet bugün mithatpaşa stadında bir italyan hakemi -beynelmilel hakem carpani-nin idaresimle saat 16.45 te oynanacaktır. dün yarımda, dolmabahçede bir saat kadar idman eden ispanyollarantrenmanda göz doldurucu hareketler yaparak seyredenlerin takdirini toplamışlar ve tatmin edici hünerler göstermişlerdir. ekseriyetini orta boyluların tesşkil ettiği ve uzun boylu olanlarının da sağlam yapısı ilk nazarda görülen ispanyol futbolcuları cüsse ve sıçrama kabiliyetleri bakımından bizimkilerden üstün oldukları gibi: uzak mesafelerden attıkları ve kaleyi buldukları şütlerle kudretlerini derhal belli ediyorlar. hem seleksiyoner, lıem de antrenör olan -dünya çapında meşhur- zaınora'nın seçtiği ve çalıştırdığı ispanya milli takımının vasfı hücum hatlarının, müdafaaya nisbetle daha kuvvetli olduğudur.
iki açığı ve bilhassa takım kaptanı solaçığı gainza en tehlikeli, süratli ve en çok çekinilecek oyuncusudur. dün de yazdığımız şekilde w.m. tarzını tatbik eden; fakat bu sistemi ingilizler kadar ahenkli massedemiyen ispanyollar; hız ve gayretleri sayesinde hücum insiyativibi elde etmekte ve sık gol pozisyonlarına girebilmektedirler.
diğer taraftan; top alış-verişini gayet güzel yapan, stop ve kontrol etmesini iyi bilen rakiplerimiz, geriden desteklenen hucumlarını merkezden inkişaf ettirerek açıklardan şüt denemesine geçmektedirler. sistemlerini. futbolcularının kabiliyetini ve takım oyunlarını birkaç gündür izaha çalıştığımız ispanyollarına karşı her şeyden evvel çok mukavim hir müdafaa tabyası tesis etmemiz şarttır. ondan sonra haflar arasında kuvvetli bir irtibat ve 90 dakika durmadan gayret. türkiye - ispanyol milli futbol maçı için lüzumlu teknik bilgilerin; alakadarlar tarafından futbolcularımıza verileceğini ve ehemmiyetli tavsiyelerde bulunulacağını tahmin elmekle beraber arkadaşımız refik osman topun bu husustaki tenbihatını da sütunlarımıza geçirmiş bulunuyoruz.
diğer taraftan: üzerinde önemle durulması gereken bir nokta da; futbolcularımızın maçtan evvel veya oyun içerisinde sinirlerine ve heyecanlarına hakim olmaları meselesidir ki; bu yapılmadığı takdirde mağlubiyet peşin kabul edilmiş olur ve oyun kaybedilir.
kimsenin inkar edemiyeceği hakikat şudur ki; ispanyollar ve ispanya futbolu; hem teknik, hem de taktik bakımdan bizden üstündür.
şu hale göre müdafaa oyununu önceden kabul edip; fırsat buldukça hücuma geçmek ve netice almak en akıl karı iştir. yalnız isviçre maçında vuku bulduğu gibi elde ettiğimiz fırsatları kullanamazsak gayeden uzaklaşır, sade didinmiş oluruz. futbol temaslarında gaye her ne kadar galibiyet veya mağlûbiyet değilse de hayli zamandır acısını çektiğimiz, ve tada tada artık çoktan bıktığımız mağlûbiyetleri bir kenara bırakarak cümlenin hasretle beklediği galibiyeti görmek hem hakkımız, hem de zevkimiz olacaktır. idarecilerimizin mükemmel bir takım teşkil etmelerini, futbolcularımızın da güzel oyun oynıyarak iyi bir netice almalarını istiyoruz.
irlandayı 6-0 mağlûp eden ispanya millî futbol takımı ile dün 0-0 berabere kaldık
şöhretli ispanyol milli futbol takımı ile milli takımımız dün dolmabahçe stadında karşılaştılar. çok canlı ve güzel bir oyun çıkaran milli takımımız müteaddit gol fırsatı kaçırmış ve maç 0-0 berabere neticelenmiştir.
milli takımımız göz doldurucu ve tatmin edici bir oyun oynamasına rağmen fırsatlardan faydalanamadı
takımımızda mustafa, garbis, naci, ali ihsan, muzaffer bilhassa muvaffak oldular
türkiye — ispanya milli futbol maçı dün tribünleri tamamıyla dolu mitnatpaşa stadında oynandı. ay - yududı takımın 51 inci maçı olan dünkü karşılaşma milli ekibin arka arkaya uğradığı mağlûbiyetler dolayısiyle meraklı bekleniyordu. sahaya ilk evvela maçın hakemi carpani, onu hemen takiben de göğüslerinde sarı atma bulunan kırmızı forma ve mavi donları ile ispanyollar çıktılar. biraz sonra ay - yıldızlı futbolcular büyük tezahürat arasında gözüktüler. milli marşlar çalındıktan sonra takımlar şu kadrolarla oyuna başladılar:
türkiye: turgay (g.s.), nuri (kaptan) (g.s.). vedii (b.j.k.), mustafa (ank. k. g.), a. ihsan (b.j.k.). nusret (b.j.k.), isfendiyar (vefa), şevket (b.j.k.), garbis (vefa), muzaffer (g.s.), ismet (vefa).
ilk hücumu oyunun hemen ilk dakikası dolarken biz yaptık. ismetin soldan yaptığı orta ispanya kalesi için çok tehlikeli oldu. topa yetişen ispanya sağbeki alonso vaziyete hakim oldu ve tehlikeyi savuşturdu. 7 nci dakikada onsekizin biraz dışından kazandığımız frikiki naci çekti. top üstten kaleye girerken romallets nefis bir yumruk çıkışiyle kornere çıkardı.
ay-yıldızlı takımın güzel oyunu devam ediyor
takımımız oyunun ilk dakikasından itibaren başladığı güzel oyununu devam ettiriyorduç ispanyollar devamlı akınlarımız karşısında müdafaayı tercih ediyorlardı. 10 uncu dakikada sağ tarafa aktarılan top isfendiyarı buldu. isfendiyar topu biraz sürdükten sonra ortaladı fakat kaleci bunu şevket, garbis ve ismetin müşterek atağına rağmen önelemeye muvaffak oldu.
garbis'in şaheser bir volesi direğe vuruyor
takımımızın baskısı devam ederken 16 ncı dakikada garbis sağdan gelen topa nefis bir vole yapıştırdı. kalecinin ellerinden seken top yan direğe vurup geri geldi. yetişen biosca tehlikeyi uzaklaştırdı. bu kaçırdıgımız en büyük fırsattı. 18 inci dakikada ispanyollar mukabil bir hücuma geçtiler. gainza topu ortaladı. müdafaamız bu tehlikeyi kornerle önledi. basoranın korneri kale önünü karıştırdıysa da turgay topu yakaladı. 22 nci dakikada ismet şüt çekmeyip topu aradan ortaya geçirdi. ispanyol kaleci büyük bir tehlike içinde kaldı. fakat muzafferin şütü avut.
takımımızın sağhafı mustafa nazarı dikkati celbediyor
milli takımımızda sağhaf mustafa bilhassa canlı oyuna ile tebarüz etti. ileri geri çalışmaları ile dün hakikaten diğer arkadaşları gibi iyi bir maç çıkardı.
27 nci dakikada ispanyolların kazandığı frikiki gainza çekti. topu sağaçık basora'ya geçirdi. o'nıın kaleye attığı sıkı şüt turgay'ın ellerinde kaldı.
musftafa onsekiz dışında yakaladığı topu sert bir vuruşla kaleye havale etti. kaleci romallets bu tehlikeli şütü iyi takip ettiği için tutarak bir gol fırsatını önledi. 37 nci dakikada gainza'nın görerek santrfora geçirdiği pası cesar iyi kullaarak kaleye sıkı bir şüt çekti. fakat bunu turgay planjonla yakaladı.
43 üncü dakikada şevketin aradan verdiği topu ismet müsait pozisyonda olmasına rağmen iyi kullanamadı, çektiği şüt kalecinin kucağında kaldı. devre biraz sonra 0-0 berabere bitti.
ikinci devre ve her iki takımın gayreti
ikinci devreye her iki takım da canlı ve gayretli başladı. birinci dakikada gainza'nın tehlikeli ortası kalemizi bulduç fakat turgay tehlikeyi berteraf etti. bir dakika sonra cesar'ın attığı şütü de turgay kurtardı. 5 inci dakikada bir korner kazandık. şevketin ortasına ismetin kafasını ispanyollar uzaklaştırdı. mustafa tekrar doldurdu. buna garbisin attığı kafa üstten az farkla avuta çıktı. 13 üncü dakika gainza'nın tehlikeli bir otası tam tehlike yaratacağı sırada a. ihsan topu kafayla uzaklaştırdı. tekrar mukabil hücuma geçtik. muzafferin ismetten aldığı pasa attığı şüt avuta çıktı.
maç çok sür'atli ve heyecanlı bir tempı ile oynanmaya başladı. 37 nci dakikada ismetin ortasını kaleci kurtardı.
ispanyollar netice almaya çalışıyorlar fakat...
ispanyollar netice almak için çok çalışmaya başladılar. fakat takımımızın güzel oyunu buna fırsat vermiyordu.
oyunun son dakikalarında gainza'nın iki şütünü öüdafaamız uzaklaştırdıktan sonra türkiye - ispanya milli futbol maçını 0-0 berabere bittiğini ilân eden hakem carpani'nin düdüğü işitildi.
zamora "takımınız hakikaten canlı ve güzel bir oyun çıkardı" diyor
maçtan sonra ispanyol milli takımı tek seçicisi meşhur ricardo zamora bir arkadaşımıza şunları söyledi: «maç çok temiz oldu. türk takımı hakikaten canlı ve enerjik bir oyun çıkardı. bizim takım ise kendinden beklenen oyunu çıkaramadı. güzel istanbulda türklerle yaptığımız bu maçtan çok memnunuz»
ispanyol milli takımı kaptanı gainza ise kısaca: «maç çok güzeldi. türklerin enerjisi karşısında oyunumuzu çıkaramadık» dedi.
dünkü 51 inci milli maçımızı seyreden fransız lille takımı idarecileri ve futbolcuları, ispanya karsısında çıkardığımız üstün oyunu çok beğendiklerini gizlemediler.
lille takımı kafile başkanı henri krecshtmar: «türk on biri bir enerji ' küpü idi. ispanyolların kuvvetli kadrosu asıl oyununu sizin canlı takımınız karşısında çıkaramadı. takım kaptanı solaçık gainza bütün kudretine rağmen türk müdafaası karşısında kifayetsizdi» demiştir.
fransız milli takımı ve lille kaptanı jean baratte maç hakkında şunları .söylemiştir: «ben ispanya milli takımını çok iyi bilirim, çok iyi futbol oynarlar. maç kalite itibariyle pek yüksek olmamakla beraber sizin takım daha iyi oynadı. türk takımında solic, santrhaf, santrfor ve sağbek nazarı dikkati çeken elemanlar. sağhaf da mükemmel bir muavin oyuncu olduğunu gösterdi. sağbekiniz ispanyol solaçıgı gainza önünde muvaffak oldu»
türkiye - ispanya maçının tenkidi galip de gelebilirdik
sulhi garan
ispanyollar dün göz doldurucu bir futbol oynamadılar. bunda, saha yabancılığı, hava ve seyahat şartlarının mühin rolü olduğu kadar; bizim çocukların da hakikaten güzel ve mukavim futbollarının tesiri büyük idi.
ummumiyetle denebilir ki; türk milli takımı ispanyalılardan daha hâkim; zaman zaman daha kıvarak müşahade edildi ve daha çok gol pozisyonuna girdi.
fakat ne yazık ki; yüzde yüz gole gidecek bir topun sanki nişanlamışcasına direğe çarpması ve cidden mükemmel br kaç şütün; ispanyol kalecisi tarafından tam müdahake ile savuşturulması bu müsabakanın galibiyetimizde bitmemesini intaç eden âmillerin en ehemmiyetlilerini teşkil etti.
maçın birinci devresinde hücum insiyativi tamamen bizimkilerde idi. rakiplerimiz ancak oyunun ikinci yarısında, hattâ ikinci devrenin ancak bidayetinde ve otuzuncu dakikadan sonraki on dakikalar içerisinde bize tefevvuk edebildiler. geri kalan zamanda teşebbüs hep türk takımında idi.
ekibimizin bütün ferdleri çalıştılar ve muvaffak oldular. yalnız sağiç iel sağaçık kendilerinden beklenilen oyuna lâyıkiylr göstermediler.
turgay'ın büyük iş düşmemekle beraber, fevkalâde suples yaparak kornere çıkardığı şütle; bizim müdafilerin arasından ve üç metreden karışıklıktan gelen topu ani olarak bloke etmesi lehine kaydedilecek güzel hareketlerdi.
vedii ve -bilhassa ilk devrede- naci; mustafa ve nusret adamlarını yakından marke ederek fırsat vermediler.
ali ihsan soğukkanlı oyunu ile her tarafa yetişti ve tereyağından kıl çeker gibi ispanyol muhacimlerinden topları aldı.
gabris delici atakları ve zorlaması ile karşı takım müdafaasını hayli güç durumlara soktu. muzaffer forvette hem nazım vazifesini gördü, hem de muavin hatlı ile muhacimler arasında iyi bir irtibat tesis ederek saha ortasındaki boşluğu doldurdu.
ismet bir kaç hareketi müstesna, takıma hayli faydalı oldu ve ispanyol müdafaasını çok defa üstüne çekerek. sağ kanadımızı demarke bırakmağı başardı; böylece forvette bir insicam yaratılmasını temin etti.
berabere bitirdiğimiz ilk devreden sonra oyunun ikinci yarısına başlarken veya daha sonra takımımızda bir tadilât yapılmalı mıydı?
bu münakaşa edilebilecek, lebde ve aleyhde fikirler ileri sürülecek bir meseledir.
bu hususu başka bir yazımızda tetkik etmek üzere dünkü türkiye - ispanya maçının en kritik noktasına parmak basmak istersek, şu hakikati kendi kendimize itirafa mecburuz:
müteaddit gol pozisyonunu elde etmemize rağmen faydalanamıyoruz. bunun bir takım için ne kadar tehlikeli olduğunu ve o takımın müdafaasının küçük bir hatası ile aleyhe vuku bulacak sayının -gol çıkarılmadığına göre- mağlûbiyeti nasıl tevlit edeceğini hiç hatırdan çıkarmamamız icabetler.
netice: yazımızın başında da tebarüz ettirdiğimiz gibi, bir 90 dakikanın kısmı âzamını hakim oynadığımız ispanya maçının biraz becerikliliğimiz, biraz da şanssızlığımız dolayısıyle dün kazansaydık yunan'stan ve farklı 'sv'.re ma[lub'yetler'ne ra[men dünya piyasasında ehemmiyetli bir yere oturabilecektik.
fakat hemen açıklayalım ki, türkiye - ispanya maçı gerek futbol kalitesi, gerekse centilmenlik ve takım oyunu bakımından lehimize not verdiren mükemmel bir müsabaka oldu, hem futbolcularımızı, hem de seyircilerimizi elhak doyurdu.
bu başarılarından dolayı ay-yıldızlı on bir futbolcumuzu tebrik ederiz.
bu maçta ispanya milli takımının teknik direktörlüğünü yapan ricardo zamora ile türk milli takımında bombacı bekir lakaplı bekir refet teker arasında geçen bir olay 31 mayıs 2000 tarihli yenişafak'ta şu şekilde yer almış;
öykümüz 1928 amsterdam olimpiyat kampı'nda geçiyor. ispanya milli takımı antrenman yapıyor; dönemin efsane kalecisi zamora da işi gösteriye dökmüş. antrenmanı izleyenler arasında dünyanın dört bir yanından pekçok ünlü futbolcu var. zamora bu oyuncuları sırayla sahaya davet edip penaltı attırıyor. adamcağızların şutlarını birbiri ardına kurtaran zamora ortada çalım satarak dolaşıyor. bizim solaçık bedri de "bu işi olsa olsa 'bombacı' bekir çözer!" diyerek arkadaşını aramaya çıkıyor. "bombacı" o sıra barakasında tıraş olmakta; arkadaşının ısrarlarına dayanamayıp yarım kalmış tıraşıyla soluğu sahada alıyor. paçasını hafifçe sıvayıp sakin tavrıyla biraz geriliyor ve atabeyoğlu'nun deyişiyle "o amansız sol şutlarından birini oturtuyor!" top ağlarda, zamora mahcup. top bir kez daha bekir'in önüne konuyor; yine sol şut, yine gol. zamora çareyi topu başka birisine yollamakta buluyor. izleyenler merakla "kim bu yaman futbolcu?" diye sorarken bizim futbolcular hep bir ağız bağrışıyor: "türk bekir! türk bekir!" o sıra "bombacı" bekir yarım kalan tıraşını bitirmek için barakanın yolunu tutmuş bile.
sonuç: biz herkese haddini bildirmesini seven bir milletiz.