milli ligin dördüncü haftası bugün şehrimiz, ankara ve izmir'de oynanacak 6 maçla başlayacaktır.
saat 17'de fenerbahçe, ptt ile karşılaşacaktır. dün ankara'ya giden sarı - lâcivertliler hafta içinde iki zorlu maç oynadıklarını ve bu sebeple orgun olduklarını fakat ptt'den güç de olsa iki puan alacaklarını bildirmişlerdir.
fenerbahçe'nin ptt'ye karşı çıkacak muhtemel tertibi şöyledir: hâzım - tuncay, özcan - şeref, özer, ali ihsan - selim, nedim, şenol, birol, aydın
farklı kazandığı beşiktaş ve petrolul galibiyetlerinden sonra fenerbahçe'nin yenilişi de muhteşem oldu
güzel bir oyun çıkaran ptt, sarı - lâcivertlileri sahadan sildi: 2-0
kahraman bapçum ankara'dan bildiriyor
o bir zamanların efsane takımı olan ferençvaroş'u mithatpaşa stadında galatasaray karşısında duman olup giderken seyredip de şaşan istanbul seyircisi!..
sizler dün ankara'da olmalıydınız da daha üç gün önce pelrolul karşısında hkiki bir futbol devi olan fenerbahçe'nin ptt karşısında nasıl eridiğini görmeliydiniz.
ankaralı seyirci milyonluk fenerbahçe ile düpedüz alay ediyor ve şüphesiz şaşıyordu... haklıydı bunda çünkü bir taşra takımının idarecisine bu takımın hepsi satılık deyip dünkü maçı gösterseniz 500 lira verip de transfer edecek adam bulamazdı fenerbahçe takımında..
bu neden böyle idi? üç gün önce akılları durduracak bir maç yüzünden yorgun düşmeleri bahane olamaz. çünkü insan yorgun olur ama böylesine çaptan düşmez yorgunluk yüzünden.
oyuna ptt'nin kapanmadan başlaması beraberlik için galibiyete oynaması ilk bakışta fenerbahçe'ye büyük şans veriyordu. bir de baktık ki oyunun düğümü ptt defansı ile fenerbahçe forveti arasında değil, tam aksine civa gibi ptt forveti ile ağır ve beceriksiz fenerbahçe defansı arasında kurulmuş ve fenerbahçenib iki büyük kozu yân haflar, müdafaa kademesine gömülüp kalmışlar.
şenol'un kaçırdığı gol
ilk yarım saatte daha atak olan ptt ciddi bir fırsat yakalayamadı ama, fenerbahçe de ilk pozisyonu ancak 32. dakikada gördü. birol'un sola açtığı topla aydın kaçtı ve yerden ortaladı. cavit'in kesemediği top şenol'un ayağına geldi. değil şenol, hiç kimse bu topu dışarı atamazdı. ama o dışarı attı. ptt hemen yaptığı kontratakta, uzun düşen bir topu kovalayan ziya'nın ayağından ilk golünü kazanıverdi. hem de kalecinin en zayıf yerini bulup yapılmış temiz bir plâse ile.
aradan 11 dakika geçecek ve 44. dakikada fenerbahçe'den beklenen bir sırada yine ptt yapacaktı golü. altan'ın sağ tarafta özer'i çalımlayarak geçtikten sonra ortaya yuvarladığı topa yüksel süratle daldı. tuncay kovalayamadı yükseli. o da sıyrıldı ve yine yerden bir plâse ile ikinci golü yaptı.
fenerbahçe'nin ikinci devrede gol çıkartamaması akla gelmezdi. elbette bu forvet dirilecek ve nitekim devrenin daha ikinci dakikası dolmadan aydın'dan gelen topla kendini kale önünde bulan şenol şutunu patlatsa cavit'in burnunun dibinden... ama inadına durakladı. yetişip yıktılar. penaltıyı şenol attı. cavit uçarak topu karşıladı fakat hakem kalecinin atıştan önce fırladığını görüp atışı tekrar ettiriyordu. ikinci penaltı da auta gitti.
fenerbahçe forvetini bilenler bekliyordu ... ve beklediler. taa 90 ıncı dakikaya kadar ve hiç bir şey olmadı.
ptt iyi idi. girgin, atak, çevik ve cesur bir defans kuruluşu vardı. hızlı, becerikli, sempatik futbol oynayan bir hücum kuruluşu vardı.
hak edilmiş bir galibiyet aldılar. ama bu kadrosu ile fenerbahçe'yi ne ptt'liler, ne başka takım bu kadar silik bir daha göremezlerdi.
ferençvaroş'u görüp şaşan istanbul seyircisi dün ankara'da olmalıydı da bir de fenerbahçe'yi görmeliydi... hangi mütevazı anadolu kasabasının idmanyurdu takımı bundan daha iyi ve arzulu olamazdı ki...