almanya maçı öncesinde milli takımımız sıkıntılı. aurelio'nun cezası tamamlanırken, kaleci volkan kırmızı karttan dolayı bir maç daha forma giyemeyecek.
emre aşık, arda turan ve tuncay şanlı sarı kart cezalısı durumuna düştüler.
sakat oyuncular tümer, emre belözoğlu ve emre güngör'ün de durumları kritik. sakat futbolcular arasında 5 gün sonraki almanya maçına sadece servet'in yetişmesi bekleniyor. oyunun son anlarında sakatlığı nedeniyle çıkmak zorunda kalan ve yerini gökdeniz'e bırakan nihat'ın durumu ise çekilecek mr'dan sonra belli olacak.
çeyrek finalde portekiz'i yenerek yarı finale yükselen ve yarı finalde milli takımımızın rakibi olan almanya'nın futbol tarihi başarılarla dolu.
hemen hemen tüm futbol organizasyonlarında yer alan almanya'yı 1998-99 sezonunda fenerbahçe'yi çalıştıran joachim löw çalıştırıyor. 3 fifa dünya kupası kazanan (1954, 1974, 1990) almanya, kendi ülkesinde düzenlediği 2006 dünya kupasında yarı finalde italya'ya elendi. almanya 3 kez de avrupa şampiyonu oldu. 1972'de şampiyonayı ülkesinde düzenledi ve kazandı. 1980'de italya'da kupayı kaldırdı. 1996'da ise ingiltere'de çek cumhuriyeti'ni "altın gol" ile yenerek kupaya uzandı.
almanyanın avrupa macerası
1972 şampiyon 1976 finalist 1980 şampiyon 1984 gruptan çıkamadı 1988 yarıfinalde elendi 1992 finalist 1996 şampiyon 2000 gruptan çıkamadı 2004 gruptan çıkamadı
sakat ve cezalı oyuncuların durumu nedeniyle almanya ile çarşamba günü yapılacak yarı final maçı öncesi büyük sıkıntı yaşayan milli takımlar teknik direktörü fatih terim’in, şakayla karışık söylediği söz bir anda gündeme damgasını vurdu.
5’i sakat, 4’ü de cezalı olmak üzere 9 oyuncudan faydalanamayan terim’in elinde, biri kaleci olmak üzere toplam üç yedek kaldı. la gazetta dello sport’a konuşan terim, “uefa’ya aciliyet durumunda üçüncü kaleciyi orta alanda oynatıp, oynatamayacağımı sordum. şaka olsun diye sordum, ama kısmen gerçeklik payı da var. tolga’nın ayaklarına hakimiyeti kötü! ama sahaya çıkaracak bir ilk 11 bulacağım” dedi.
ay-yıldızlı ekipte, cezalılar volkan, tuncay, arda ve emre aşık’ın yanı sıra, sakat servet ile kadrodan çıkarılan nihat ve emre güngör forma giyemeyecek. sakatlıkları süren emre belözoğlu ve tümer’in durumu ise belirsizliğini koruyor.
fatih terim’in sözleri ardından futbol camiasında bir anda, “kaleci tolga orta sahada oynar mı, oynamaz mı?” tartışması ortaya çıktı. avrupa şampiyonası statüsünde net ifadelerle yer almayan bu durumu, uefa’ya sorduk. milliyet’e konuşan uefa yetkilisi, kalecilerin, maç listesine kaleci olarak yazılmaması durumunda başka bir pozisyonda oynayabileceklerini açıkladı.
fıfa kokartlı eski hakem, milliyet yazarı metin tokat da, kalecilerin başka bölgede görev yapabileceğini söyledi.
tokat: aksi hüküm yok
tokat, “futbol oyun kurallarının 3. maddesi oyuncu sayısı ile ilgilidir. bu madde oyun, biri kaleci olmak üzere her biri 11 oyuncudan oluşan 2 takım arasında oynanır der. her ne kadar avrupa şampiyonası öncesi uefa’ya bildirilen 23 kişiden 3 tanesi kaleci olarak belirtilmiş olsa da müsabaka listesinde yedek kaleci olarak yazılan bir oyuncu hakeme haber vermek şartıyla oyuncu olarak oynayabilir. futbol oyun kuralları kitabında bunun aksi bir hüküm yoktur. fatih terim’in basın toplantısında söylemiş olduğu espiri de olsa gerekli görürse almanya ile oynayacağımız yarı final maçında tolga’yı oyuncu olarak oynatmasında kurallar gereği yasaklayıcı bir hüküm yoktur” açıklamasını yaptı.
yeni oyuncu katılamıyor
uefa sözcüsü william gaillard, turnuvanın ilk maçından sonra takımlara yeni oyuncuların dahil edilemeyeceğini açıkladı. gaillard, kadrosundaki sakat ve cezalı oyuncuların çokluğu nedeniyle gündeme gelen türkiye’nin talebine ilişkin, kadroya sonradan oyuncu çağrılamayacağını, bunun uefa kurallarına aykırı olduğunu söyledi. gaillard, “bir takımın maçtan önce 8 oyuncusu kalmışsa, acil bir toplantı yaparız. fakat bize bununla ilgili bir talep gelmedi” ifadesini kullandı.
milliler'in euro 2008'de gerçekleştirdiği mucizeler, dünyada gündemi belirliyor... internette türklerin nasıl alt edileceği fikirleri dolaşıyor...
türk milli takımı hırvatistan’ı da devirince, almanları ciddi bir ’telaş’ sardı. bu telaş, internet ortamındaki sohbet sitelerinde hararetli tartışmalar ve ’geyiklerde’ de şakayla karışık kendini hissettiriyor.
şu sıralarda sohbet odalarında, ’çılgın türkler’in nasıl yenilebileceği konusunda sayısız geyik dönüyor. kimi alman, ’hakem dahil kimse saat takmasın’, kimi ’türkiye 2 gol yemişse, top ’kare’ olanla değiştirilsin" diyor... türkiye’nin avrupa şampiyonası’nda yarattığı ’çılgın türkler’ efsanesi, yarı finalde rakibimiz olan almanya’da futbolseverlerin bir numaralı gündem konusu.
almanya çapında internetteki ’chat (sohbet)’ siteleri, "çılgın türkler’e karşı maç nasıl kazanılır?" sorusu ve verilen absürd cevaplarla dolu. işte çeşitli internet siteleri ve chat odalarında geçen ’çılgın türkler’ geyiğinden bazı örnekler:
türklere karşı kazanmak isteyen takım kesinlikle ilk golü atmamalı.
türkiye’ye rakip olan takım öne geçerse, gol sonrası türk takımının santra yapmasına vakit kalmamalı.
türkiye maçlarında oyun süresi 90 dakika olmamalı.
hakemlerin kollarındaki dışında, tüm statta saatler kaldırılmalı. antrenör, teknik heyet ve seyircilere maç süresince saat kullanma yasağı konmalı.
uefa kural değişikliğine giderek, bir takımın iki golü arasında en az bir dakika geçmesi gerektiğine dair yeni bir kural uygulamalı.
a, n ve s’ye özel yasak
üç değişiklik hakkını kullanmış takımların kalecilerinin kırmızı kart görmesi halinde başka bir oyuncuyu kaleye koyması yasaklanmalı.
adı ’a’, ’n’ veya ’s’ (arda, nihat ve semih’i kastediyorlar) ile başlayan türk futbolculara, maçın son dakikasında rakip ceza alana girme yasağı konmalı.
türk takımının kalesi elastik direklerden yapılmalı.
statlara türk seyirci alınmamalı.
türkiye uefa’dan çıkarılıp, başka bir kıtanın futbol federasyonuna dahil edilmeli.
maçın son iki dakikasında türkiye’ye karşı oynayan takım en az 2-0 önde ise, yuvarlak değil, kare şeklindeki bir top ile oynama kuralı getirilmeli.
türklerin hepsi che guevara gibi
aynı şekilde, alman internet sitelerinde, türkiye’nin neden bu kadar başarılı olduğuna dair geyikler de var. bunların bir kaç örneği de şöyle:
türk futbolcuların hepsi solcu. efsane devrimci che guevara’nın "gerçekci olalım, imkansızı isteyelim" prensibini ilke edinmişler.
futbolda gol yemeden, gol atmanın mümkün olduğuna inanmıyorlar.
ayaklarıyla değil kalpleriyle oynuyorlar.
maç boyunca oynamadıkları için, son dakikalarda rakiplerine göre çok daha enerjili ve dinamik oluyorlar.
"avrupa’ya dahil değilsiniz" diyen siyasetçilere avrupa kupasını alarak cevap vermek istiyorlar.
hiç bir futbolcularının sabit pozisyonu yok. hepsi heryerde oynabiliyor; hatta santrforu kaleye geçebiliyor. (kırmızı kart gören volkan yerine tuncay’ın geçmesini kastediyorlar.)
milli takımımız'ın euro 2008'de şampiyonluğa ulaşabilmesi için milli takımlar teknik direktörü fatih terim'in, f.bahçe ile bağlantısı olan teknik adamlara üstünlük sağlaması gerekiyor.
turnuvanın yarı finalindeki rakibimiz almanya milli takımı'nın şu anda başında bulunan teknik direktör joachim löw, 1 haziran 1998 tarihinde fenerbahçe'nin başına geçmiş ve bir sezon sarı-laecivertli ekibi çalıştırmıştı. joachim löw, kısa bir süre de adanaspor'da teknik direktörlük yapmıştı.
yarı finaldeki bir diğer ekip rusya'da milli takım teknik direktörü guus hiddink de sarı-lacivertli takımda bir dönem teknik adamlık yapmış bir isim. 1990-91 sezonunda fenerbahçe'yi çalıştıran hollandalı teknik adam, rusya ile çeyrek finalde turnuvanın favorilerinden hollanda'yı elemeyi başarmıştı.
son dünya şampiyonu italya'yı penaltı atışları sonunda 4-2 yenerek adını yarı finale yazdıran son takım olan ispanya'da milli takım teknik direktörlüğünü yapan isim luis aragones.
tecrübeli teknik adam, f.bahçe'de görev yapan bir isim değil, ancak brezilyalı teknik direktör arthur zico ile yollarını ayıran f.bahçe'nin luis aragones ile şampiyona sonunda sözleşme imzalayacağı iddia ediliyor. böylelikle euro 2008'de yarı finale yükselen 3 teknik adamın, f.bahçe ile bağlantısı oluşuyor.
milli takımımız'ın şampiyonada mutlu sona ulaşabilmesi için fatih terim'in, rakiplerinin f.bahçe ile bağlantısı olan teknik adamlarını da yenmesi gerekiyor.
fatih terim'in, öncelikli rakibi joachim löw... ay-yıldızlı ekibimiz, 25 haziran çarşamba günü basel'deki saint jakob park stadı'nda almanya karşısına çıkarken, fatih terim de rakibi joachim löw gibi takımının ismi finale yazdırmaya çalışacak.
panzerler karşısında turun geçilmesi halinde fatih terim'in rakibi, ya guus hiddink ya da luis aragones olacak.
avrupa şampiyonası'nda almanya ile yarı finalde yapacağı maç öncesi eksik oyuncular nedeniyle sıkıntı yaşayan türkiye'de, teknik direktör fatih terim'in esprili biçimde (üçüncü kaleci tolga zengin'i orta sahada oynatıp oynatmayacağımı uefa'ya sordum) şeklindeki açıklamalarına karşın genç kalecinin küçükken mahalle aralarındaki maçlarda dahi kalecilik yaptığı ortaya çıktı.
daha önce futbola başlangıç hikayesini trabzonspor dergisi'ne anlatan genç kaleci, futbola her trabzonlu gibi kendisinin de mahalle aralarında futbol oynayarak başladığını belirtti.
daha sonra idmanocağı minik takımına gittiğini ifade eden tolga zengin, “bu takım ile birlikte 2 defa trabzon birincisi olduk ve 1996 yılında trabzonspor'a geçtim. o günden bu yana da trabzonspor formasıyla mücadele ediyorum” dedi.
küçük yaşta mahallede futbol oynarken hep kaleye geçtiğini ifade eden tolga zengin, “kaleciliğe karşı kendimde yetenek olduğunu fark ettim. şu ana kadar da bundan hiç pişmanlık duymadım” diye konuştu.
trabzon idmanocağı kulübü genel sekreteri kamil anahar ise tolga zengin'in idmanocağı kulübü'nde forma giymeye başladığı dönemde de yöneticilik yaptığını belirterek, “bir gün altyapı antrenörümüz hacı kakışım, büyük bir sevinçle soyunma odasına girdi. (müthiş bir kaleci buldum, elleri adeta fırıncı küreği gibi. yarın onu idmana çıkaracağım) dedi ve bunun ardından tolga'yı bünyemize kattık” dedi.
tolga'nın idmanlara başladıktan sonra yeteneklerini hemen ortaya koyduğunu ifade eden anahar, “trabzonspor'un dikkatini çekti ve 1,5 yıl sonra bordo-mavili kulübe transfer oldu. takip ettiğim idmanlarda kale hariç başka bir mevkide görev yapmadı. fatih hoca da zaten orta sahada oynama durumunu esprili bir biçimde dile getirdi. tolga, kale hariç başka bir yerde oynamakta zorluk çeker” diye konuştu.
türk milli takımı'nın tarihinde ilk defa avrupa futbol şampiyonası'nda yarı finale yükselmesi azerbaycan basınında günlerdir bayram havası estiriyor. azeri gazetelerinde çoşkulu manşetlerle verilen haber ve yorumlar arasında yeni müsavat'ın bugünkü sayısında spor yazarı ervin mirze'nin "heyret ,ey türk" başlıklı yazısı azeri türklerinin duygularını en iyi yansıtanlardan biriydi. mirze'nin içten ve samimi olarak azeri türkçesinin lezzetli sözcükleriyle kaleme aldığı köşe yazısı aynen şöyle;
heyret,ey türk! (şaşırttın ,ey türk)
bir defasında türkiye'nin bir nömreli idman neşri "fanatik" dergisi dünyanın en güçlü futbolcularından olan c. ronalda'ya böyle bir sual vermişti: eğer türkiye kulüplerinden davet gelse,gidersen mi? ronaldo ise, idmancı centilmenliyine yaraşmayan tarzda özünden razı şekilde bele cevap vermişti: ---men,türkiye adlı devleti tanımıram... ......heee,tanıdın mı ronaldo?
***
....avrupa çempiyonatının stantından bir neçe gün evvel dünyanın en büyük bukmekır kontorlarından(bahis şirketlerinden) "vilyam holl"öz değerlendirmelerini açıklamışdı.hemin vakit ünlü futbol bahisçisi türkiye'ye,avstriya ve rusiya ile birlikte en aşağı şansı vermişti.ay ulduzluların hatta gruptan çıkacağı bile sual altına alınmıştı. ....ne geder sehv(yanlış) edip,ne geder pul itirdiğinizin farkındasızmı,cenap şirket sahipleri....
***
....."türkiye'nin yakın 20 yılda avrupa birliyinin üzvü(üyesi) olması hayaldir"türkiye'yi kurumda görmek istemeyen bazı avrupa devletlerinin başçiları,parlamentarları bele düşünürler. hayal,gerçekleşiyor,cenaplar,türkiye artık avrupa'dadır. birbir sıradan çıkardıkları da, öyle avrupa birliyinin üzvü olan devletlerin yığmalarıdır(milli takımlarıdır),isviçre,çekiya, xorvatiya. növbe ise,almaniyanındır.
***
öten defa yazmıştık,yene tekrar edirik,elahazret(allah varki) futbolu,bize esrarengiz bir temaşa(gösteri) seyrettiren futbolcuları kati şekilde siyasete katmak istemezdik.viyana kapılarına geder gedip çıkmış şanlı ,muzaffer osmanlı ordusunu da hatırlatmak fikrinde deyilik. amma,neyleyek,dünen gece türkler viyana'yı feth ettiler axı! onlar bir daha sübut(ispat) etdiler axı,türk ruhu olan yerde ne avrupa,ne xorvatiya. ve ne de almaniya... bunu da göreceyik inşallah,üç günden sonra.
***
dünen muhtelif internet sitelerinde türkiye-xorvatiya oyunu ile bağlı azerkeşlerin(taraftarların)şerhlerine göz gezdirdim. rusya'nın kazan vilayetinden bir tatar balası belece de yazmışdı: "vstante,mı idyom"(qalkın ayağa,biz gelirik!) adını yazmamıştı.eşşi neye lazım ki?adımız türk,hamımız türk, hamımız arda,rüştü,şentürk! he,sağol,şentürk.türk dünyasına (şen) bayram getirdiyine göre. teşekkürler,imperator fateh... heyret,ey türk!
alman basını, çeşitli haber ve yorumlarla, 2008 avrupa futbol şampiyonası yarı finalinde çarşamba günü yapılacak almanya-türkiye maçına çok geniş şekilde yer verirken, ''b.z'' gazetesi, ''almanya'nın 80. dakikada 4-0 önde olmasının yeterli olmayabileceği, ancak bir 5-0'ın finale çıkma anlamına gelebileceği'' değerlendirmesi yaptı.
almanya'nın önde gelen spor dergilerinden kicker, birinci sayfadan verdiği haberde, alman ve türk bayrakları üzerine alman birinci ligi takımlarından bayern münchen'de oynayan hamit altıntop ile bastian schweinsteiger'in fotoğraflarına yer vererek, ''hassas düello'' başlığını kullandı.
derginin iç sayfasında ise türk milli takımı teknik direktörü fatih terim, ''yanardağ terim'' başlığıyla tanıtıldı. terim'in disipline önem veren bir teknik direktör olduğu belirtilen haberde, profesyonel futbolcu olarak galatasaray'da ön plana çıktığı dönemde de her zaman mücadele etme ve hiçbir zaman teslim olmama felsefesini şimdi de futbolcularına aktardığı, milli takımın da bunu basel, cenevre ve viyana'da yapılan maçlarda uyguladığı kaydedildi.
fatih terim'in ''kolay bir yolu gitmiyoruz, biz zoru başarıyoruz'' şeklindeki sözlerine yer verilen haberde, terim'in de kolay yolu seçmediği, babasının ayağının kesilmiş olması nedeniyle bir oto tamirhanesinde çalışarak para kazandığı, bunun yanı sıra büyük bir çalışkanlıkla futbol kariyerini sürdürdüğü aktarıldı.
terim'in oyuncu ve teknik direktör olarak sık sık bir yanardağ gibi parladığı ifade edilen haberde, milli takımdaki futbolcuları da çocukları gibi sevdiği kaydedildi.
milli takım oyuncuların tanıtıldığı haberde ise ''ağaç kesen ormancılar ve at yarışı oynayanlar'' diye söz edilerek, bazı oyuncuların ingiltere'den, rio de janeiro'dan ve berlin'den geldikleri ve çarşamba günü türkiye için oynayacakları belirtildi.
ballack: türkler çok tehlikeli bir rakip
alman milli takım kaptanı michael ballack, ''die welt'', ''berliner morgenpost'' ve ''b.z'' gazetelerinde yayınlanan röportajında, türklerin turnuvada farklı oyunlar sergiledikleri için ne yapacaklarının bilinmediğini belirterek, ''hırvatistan maçında yenik duruma düşmelerine rağmen bir dakika içinde oyuna geri döndüler. bu, şanstan farklı bir şeydi. kendilerine gerçekten inandılar ve uzatma dakikalarında bir gol attılar. böyle bir şeyi onların dışında sadece almanya yapabilir. türkler alman mantalitesine sahipler'' şeklinde görüş belirtti.
türkleri çok tehlikeli bir rakip olarak değerlendiren ballack, yarı finale çıkmalarının büyük bir başarı olduğunu, türkleri ancak doğru bir oyun ortaya koyarak yenebileceklerini ifade etti.
ballack ayrıca, türklerin hırvatistan'a karşı iyi bir oyun sergilemediklerini, defansta da değişik, ilginç bir oyun oynadıklarını kaydetti.
ancak bir 5-0 finale çıkma anlamına gelebilir
''b.z'' gazetesi, milli takım kalecisi rüştü reçber'i günün sporcusu seçerek, rüştü'nün her türk gibi mücadeleci ve penaltılarda bir dev olduğunu, japonya ve güney kore'de düzenlenen dünya kupası'nda eski alman milli takım kalecisi oliver kahn'ın ardından en iyi ikinci kaleci seçildiğini belirtti.
yorumda ayrıca, almanya'nın 80. dakikada 4-0 önde olmasının yeterli olmayabileceği, ''ancak bir 5-0'ın finale çıkma anlamına gelebileceği'' şeklinde görüşe yer verildi.
alman birinci lig takımlarından hertha bsc berlin'in eski oyuncusu, babası türk, annesi alman olan malik fathi de kime şans dileyeceğini söylemesinin zor olduğunu belirterek, ''yarı türk olduğum için gururluyum, yarı alman olduğum için de mutluyum'' dedi.
''berliner kurier'', ''b.z'' ve ''berliner morgenpost'' gazeteleri ayrıca, terim'in kaleci tolga'yı oynatabileceği şeklindeki haberlere yer verdiler. ''b.z'' gazetesi, terim'in, ''hiç kimse oynayacağı yeri kendi seçemez'' şeklindeki sözlerini aktardı.
''berliner morgenpost'' gazetesi, ''almanya kazansa da gurur duyarız'' şeklinde almanya'da yaşayan türklerin söylediği bir sözü başlığa çıkarttı. bazı türklerin maçla ilgili görüşlerine yer verilen haberde, türklerin hepsinin türk milli takımının maçı kazanmasını istediğini, ancak almanya'nın kazanması durumunda da kutlamalara iştirak edeceklerini söyledikleri ifade edildi.
''frankfurter allgemeine zeitung'' gazetesi de türk milli takımı hakkında ''hiçbir şeyden korkusu yok'' başlığını kullanarak, ''inanılmaz, türkler yarı finalde ve ülkelerinde ebediyete kadar kahraman olabilirler'' yorumunu yaptı.
bild gazetesi ''acaba ne kadar aptallar - ard alman bayrağını yanlış gösterdi'' başlığıyla verdiği haberde, alman birinci televizyon kanalı ard'de yayınlanan haber bülteninde türk bayrağının yanında alman bayrağının yanlış bir şekilde gösterildiğine dikkati çekti.
haberde, alman bayrağının renklerinin siyah, kırmızı, sarı yerine, kırmızı, siyah, sarı şeklinde gösterildiği belirtilirken, ''tüm zamanların en büyük futbol partisini birlikte kutluyoruz'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de ebru arabacı, fatoş badem ve meral sayan adlı türk kızlarla 3 alman kızın almanya-türkiye maçıyla ilgili görüşlerine yer verilerek, iyi oynayan takımın kazanması durumunda üzülmeyeceklerini söyledikleri ifade edildi.
türk ve alman taraftarlar için başkent berlin'deki ''brandenburger tor'' (brandenburg kapısı) önünde kurulacak eğlence alanının da genişletileceği haberini veren gazete, berlin eyaleti içişleri bakanı ehrhart körting ile berlin emniyet müdürü dieter glietsch'in, eğlenceler sırasında ciddi bir olayın meydana geleceğine inanmadıklarını söyledikleri ve glietsch'in, maçı kazanan tarafla birlikte eğlence alanında kutlama yapacağını belirttiği aktarıldı.
türklere 11 kez teşekkürler
''türklere 11 kez teşekkürler'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de almanya'ya başlangıçta ''misafir işçi'' olarak gelen türklerin, beraberinde bir çok şey getirdikleri belirtilerek, özellikle 11 şey için teşekkür edildi. başbakan angela merkel'in de çok sevdiği belirtilen döner ve ayranla, tarkan'ın oryantal tarzda getirdiği pop müziğe, berberlere, ayrıca geç saatlere kadar açık kalan türk manavlarına teşekkür edilen haberde, komedyen kaya yanar, rejisör fatih akın, yazar akif pirinççi, tanınmış sunucu gülcan kamps, oyuncu sibel kekilli ve turizm ülkesi olarak türkiye'nin kazanılmış olması için de teşekkürler sıralandı.
alman milli takım kalecisi jens lehmann'ın da ''hayatımı ortaya koyacağım'' şeklindeki sözlerini başlığa çıkartan gazete, türk milli takımının oyuncu eksikliği nedeniyle de teknik direktör fatih terim'in kaleci tolga'yı orta sahada oynatabileceğini yazdı.
''frankfurter rundschau'' gazetesi de birinci sayfadan verdiği haberde, almanya'da doğup büyüyen bir türkün ''almanya'da doğdum, türkiye'yi tutuyorum'' şeklindeki sözünü başlığa çıkarttı ve 12 türk vatandaşının bu yöndeki görüşlerini aktardı.
almanya daha önce avrupa futbol şampiyonasında oynamış olduğu 5 yarıfinalden 4 tanesini kazanmış,sadece 1988 de kendi evindeki yarıfinalde kupayı alacak olan hollandaya yenilmişti.
en son 1996 da ingiltereyi yarıfinalde penaltılarla yenip finale çıkan almanya ,euro2000 ve 2004 deki başarısızlıklardan sonra gene final peşinde.almanyanın daha önceki yarıfinalleri şöyle; 1972 belçika 2-1 galibiyet 1976 yugoslavyia 4-2 galibiyet(uzatmalarda) 1988 hollanda 1-2 mağlubiyet 1992 isveç 3-2 galibiyet 1996 ingiltere 1-1 (penaltılarla 6-5).
almanya 1996 dan sonra büyük turnuvalarda 2002 ve 2006 dünya kupasında yarıfinal oynamış,2002 de güneykoreyi 2-0 ile geçmiş,2006 da ise kendi evinde italyaya yenilmişti.
türkiye ise 2002 dünya kupasında yarıfinalde brezilyaya 1-0 kaybetmişti.o maçtan kadroda kalan 2 futbolcu kaleci rüştü ve emre belözoğlu.o maça nihat ve emre aşıkta oyuna girmemiş ama yedek kulübesinde maçı seyretmişlerdi.
türkiye almanya ile isviçre topraklarında en son 1954 dünya kupasında karşılaşmış,aynı grupta ,grubun açılış maçında bern de karşılaşmışlar,türkiye daha 4.dakikada 1 -0 öne geçmeine rağmen maçı 4-1 kaybetmişti.daha sonra türkiye koreyi 7-0 yenmiş,almaya macaristana 8-3 yenilmişti.o kupadaki statü gereği macaristan seribaşı olduğundan almanya ve türkiye macarların ardından gruptan çıkacak takımı belirlemek için gene karşılaşmışlar,bu sefer almanya zürihteki maçı max morlock (3), hans schäfer (2) ile fritz walter ve ottmar walter in golleri ile 7-2 kazanmıştı.
iki takım en son ekim 2005 te atatürk olimpiyat stadında karşılaşmışlar halil altintop (25’) ve nuri (89’) gollerine almanlar oliver neuville ile 90 da cevap vermişler,maç 2-1 galibiyetimiz ile bitmişti.o maçtaki kadrolar ise şöyle;
almanya: oliver kahn, patrick owomoyela, per mertesacker, lukas sinkiewicz, marcell jansen, bernd schneider, torsten frings (sebastian deisler 46), tim borowski (mike hanke 73), bastian schweinsteiger (thomas hitzlsperger 82), lukas podolski, kevin kuranyi (oliver neuville 46).
türkiye ayrıca euro2000 elemelerinde aynı grupa olduğu almanyadan iki maçta 4 puan almayı başarmıştı.ekim 1998 de bursa da 1-0 yenmiş,ekim 99 da münichte 0-0 berabere kalmıştık.
almanyanın türkiyeye karşı son galibiyeti gelsenkirchen de oynanan ve rudi völler in gol attığı 1-0 lık maç.
alman teknik direktör joachim löw fenerbahçe (1998/99) ve adanaspor as (2000/01) takımlarını da çalıştırmıştı.fenerbahçede iken kaleci rüştü ile fatih terimin çalıştırdığı galatasaraya karşı tsyd kupasında 1,ligde iki maç yapmış,sezon öncesi tsyd kupasında fatih terim löwlü fenerbahçe stadında fenerbahçeyi 4-1 yenmiş,ligde ilk yarı fenerbahçe stadında 2-2 berabere kalmış,ali sami yende ise 2-0 yenmişti.
fatih terim ayrıca 1999-2000 sezonunda uefa kupasında bir alman takımını almanyada yenen ilk teknik direktör olmuş ve maçı 2-0 galatasaray bv borussia dortmund karşısında kazanmıştı. o maçta emre belözoglu ve jens lehmann da karşılıklı oynamışlardı.
maç penaltılara kalırsa milli takımın tarihğinde birtek hırvatistan maçı var penaltılara kalan.
almanya ise büyük şampiyonallarında ; euro 1976 da şampiyon çekoslavakyaya finalde kaybetti,ama daha sonra 5 penaltıya giden maçı da kazanmayı başardı.bunlar;
1982 dünya kupası yarıfinalinde fransa,(normal süre 1-1,uzatma 3-3,penaltılarla 5-4)
1986 dünya kupasında çeyrekfinalde evsahibi meksika,(normal süresi ve uzatması 0-0 biten maçta 4-1)
1990 dünya kupasında yarıfinalde ingiltere,(normal süre ve uzatma 1-1,peanltılarla 4-3)
euro96 da yarıfinalde evsahibi ingiltere, (normal süre ve uzatma 1-1,peanltılarla 6-5)
2006 dünya kupasında çeyrek finalde arjantin(normal süre ve uzatma 1-1,peanltılarla 4-2)
türk milli takımında iki almanya doğumlu futbolcu var.hakan kadir balta berlin, hamit altıntop gelsenkirchen doğumlu
hamit kariyerine alman bölgesel liginde sg wattenscheid da başladı ve 2003 de fc schalke 04 takımına geldi.schalkede iken alman forvet kevin kuranyi ile birlikte oynadı. şuandaki takımı fc bayern münchen de ise alman milliler marcell jansen, miroslav klose, philipp lahm, lukas podolski ve bastian schweinsteiger takım arkadaşları.
alman milli takım kaptanı ballack ve kaleci volkan demirel bu sene şampiyonlar ligi çeyrek finalinde karşılaştılar,ilk maçta 2-1 kazanan fenerbahçe,londradaki maçı 2-0 kaybederken ilk gol ballacktan geldi.her iki maçta da mehmet aurélio, kazım kazım ve semih şentürkte fenerbahçe forması ile ballacka karşı forma giymişlerdi..
galatasaraylı ayhan akman, servet çetin, emre güngör, mehmet topal ve arda bu sene uefa kupasında bayer leverkusen takımına elendikleri maçlarda oynarken alman milli simon rolfes e karşı oynadılar.
alman milli piotr trochowski 2001-02 uefa 19 yaş altı şampiyonası eleme turunda almanyanın 2-1 yendiği maçta son dakikada türkiyeye gol atmıştı.
2004 de hamit altıntop uefa 21 yaş altı şampiyonasında 1-1 biten maçta almanyaya gol atmıştı.o maçta thomas hitzlsperger de bizden volkan demirel ve servet çetine karşı oynamışlardı.
rené adler, marcel jansen ve mario gómez 2004de 1-1 biten avrupa 19yaşaltı turnuvasında türkiyeye karşı formsa giydiler.
fatih terim'in "yeni oyuncu" isteğini geri çeviren uefa'nın euro 96'da almanya'ya özel izin verdiği ortaya çıktı. 96'tı da 4 sakat, 2 cezalısı olan almanya’ya özel izin verilmişti.
euro 2008 için son oyuncu değiştirme saatini, ilk maçın başlama düdüğü olarak belirleyerek ekstra futbolcu getirme yolunu kapatan uefa, euro 96’da aynı durumdaki alman milli takımı’na tanıdığı ayrıcalığı unuttu. uefa’nın euro 2008 statüsü, takımların 23 kişilik oyuncu listelerinde sakatlıklar nedeniyle yapabilecekleri son değişiklik hakkını söz konusu takımın ilk maçının başlama düdüğüne kadar saklı tutuyor.
ancak bir takımın şampiyonadaki ilk maçının başlama düdüğü çaldığı andan itibaren 23 kişilik kadroda değişiklik yapmak mümkün olmuyor. örneğin vieira’yı ciddi sakatlığı olmasına rağmen turnuvaya getiren fransa teknik direktörü domenech, romanya maçının başlama düdüğüne kadar doktorlardan bilgi aldı.
bu konudaki en ekstrem örnek ise euro 96 finali öncesi yaşandı. 4 sakat ve 2 cezalı oyuncusu olduğu için uefa’dan özel izin isteyen almanya milli takımı, son müsabaka öncesi werder bremenli jens todt’u özel izinle kadrosuna eklemişti
2008 avrupa futbol şampiyonası'nda, çeyrek finale lider olarak gelen takımlardan 3'ü turnuvanın dışında kalırken, sadece 1 ülke yoluna devam etti.
türkiye'nin de yer aldığı (a) grubu'nu lider olarak tamamlayan portekiz, çeyrek finalde almanya, (b) grubu'nun birincisi hırvatistan, türkiye ve (c) grubu'nun zirvesindeki hollanda'da da rusya karşısında sahadan yenilgiyle ayrıldı.
(d) grubu'nda 3 maçını da kazanan ispanya ise çeyrek finalde karşılaştığı italya önünde normal ve uzatma dakikaları golsüz sona eren mücadelede penaltı atışları sonrasında rakibine 4-2 üstünlük sağlayarak, yarı finale adını yazdırdı.
şampiyonanın yarı finalinde, 25 haziran çarşamba günü basel'de almanya-türkiye, 26 haziran perşembe günü viyana'da rusya-ispanya karşılaşmaları yapılacak. rakiplerine üstünlük sağlayacak takımlar 29 haziran pazar günü avusturya'nın başkenti viyana'daki ernest happel stadı'nda kupaya uzanabilmek için mücadele verecek.
sadece almanya normal sürede kazandı
(b) grubu'nda ikinci sırada yer alarak (a) grubu birincisi portekiz ile çeyrek finalde karşılaşan almanya, rakibini normal sürede mağlup eden tek ülke olma özelliğini taşıdı. 3-2'lik sonuçla almanlar, yarı finalde türkiye'nin rakibi oldu.
“ölüm grubu” olarak adlandırılan (c) grubu'nda oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla otoritelerin en büyük favorisi konumundaki hollanda ise sürpriz bir şekilde rusya karşısında normal süresi 1-1 biten maçta, rakibine uzatma dakikalarında boyun eğdi. rusya, “portakalları” 3-1 yenerek, kupanın dışında bıraktı.
çeyrek finalin en ilginç maçı hırvatistan ile türkiye arasında oynandı. normal süresi 0-0 sona eren maçta uzatma dakikalarına geçildi. bu bölümünün 119. dakikasında golü bulan hırvatlara, (a) milliler, uzatma bölümünün son saniyelerinde semih ile cevap verdi ve mücadele 1-1 berabere sonuçlandı. penaltılarda ay-yıldızlılar, rakibini 3-1 yenerek, almanya ile yarı finalde mücadele etme hakkını kazandı.
türkiye gibi ispanya da italya karşısında sonuca penaltı atışları sonrasında ulaştı. normal süresi ve uzatma bölümü 0-0 tamamlanan maçta ispanya, “gök mavililer”e 4-2 üstünlük sağlayarak, grupta 4-1 yendiği rusya ile yarı finalde eşleşti. ispanya-italya karşılaşması 120 dakikası da golsüz sona eren tek maç oldu.
kenardan gelenler ve golleri
çeyrek final maçlarında yedek kulübesinden gelen 4 ayrı takımdaki 4 ayrı oyuncu gollere imza attı.
portekiz'den postiga, hırvatistan'dan klasniç, (a) millilerden semih ve rusya'dan torbinski rakip ağları havalandırmayı başardı. postiga ve klasniç'in golleri takımlarının elenmelerine engel olamadı. ay-yıldızlılarda semih kaydettiği golle maçı penaltılara götürürken, rusya'dan torbinski'nin uzatmanın 112 dakikasındaki golü takımının 2-1 öne geçmesini sağladı ve bir üst tura çıkmasına yardımcı oldu.
goller
2008 avrupa futbol şampiyonası'nın çeyrek finalinde oynanan maçların normal sürelerinde toplam 7 gol atılırken, uzatma dakikalarında ise 4 gol kaydedildi.
portekiz-almanya (2-3) maçında 5, hollanda-rusya (1-1) mücadelesinin normal süresi içinde ise 2 gol atıldı. hırvatistan-türkiye karşılaşmasında normal süre golsüz sona ererken, uzatma bölümlerinde ise her iki taraf da birer gol buldu. çeyrek finalin normal ve uzatma süreleri golsüz tamamlanan tek maçı ispanya-italya karşılaşması oldu. taraflar 90 ve ardından 30 dakikalık bölümde de gol kaydetmeyi başaramadı.
normal ve uzatma süresi içinde toplam 11 golün atıldığı çeyrek finalde gol dakikaları ise şöyle: 0-15.....................: 0 16-30....................: 2 31-45....................: 1 ilk yarı uzatma..........: 0 46-60....................: 1 61-75....................: 1 76-90....................: 2 ikinci yarı uzatma.......: 0 91-105...................: 0 106-120..................: 4
golcüler
nuno gomes ve postiga (portekiz), schweinsteiger, klose ve ballack (almanya), klasniç (hırvatistan), semih (türkiye), pavlyuchenko, torbinski ve arshavin (rusya), van nistelrooy (hollanda), çeyrek final mücadelelerinin golcü isimleri olmayı başardı.
hakemler
isveç, italya, slovakya ve alman hakemler çeyrek finalde de uefa'nın görevlendirdiği isimler oldu.
portekiz-almanya maçında isveçli peter fröjdfeldt, hırvatistan-türkiye mücadelesinde italyan roberto rosetti, hollanda-rusya karşılaşmasında slovak lubos michel ve ispanya-italya müsabakasında da alman herbert fandel görev yaptı.
kartlar
çeyrek final karşılaşmalarında hakemler toplam 19 kez sarı kartlarına başvururken, hiç kırmızı kartlarını kullanmadı. 6 sarı kartın çıktığı hollanda-rusya maçı en çok kartın gösterildiği çeyrek final mücadelesi oldu. bu maçı 5 ile portekiz-almanya mücadelesi izlerken, hırvatistan-türkiye ve ispanya-italya maçlarında ise toplamda 4'er kart gösterildi.
türkiye, grup maçlarında olduğu gibi yine en çok sarı kart gösterilen ekip oldu. hırvatistan karşılaşmasının hakemi italyan rosetti, (a) milli takım için 4 kez sarı kartlarını kullanırken, rakip hırvatistan ise hiç kart görmeden mücadeleyi tamamladı.
maçın adamları
çeyrek finaldeki 4 karşılaşmada, almanya, türkiye, rusya ve ispanya'dan oyuncular “maçın adamı” kategorisine seçildi. türkiye'den hamit altıntop, almanya'dan bastian schweinsteiger, rusya'dan andrei arshavin ve ispanya'dan ıker casillas “ maçın adamı” olmayı başardı. ispanyol kaleci casillas, grup maçlarında bu istatistiklere giren hırvat kaleci pletikosa'dan sonra bu kategoride yer alan ikinci “file bekçisi” oldu.
futbolcuların performanslarının sıralandığı uefa ındex’inde, kimin iyi olduğunun belirlenmesi için sahaya yerleştirilen 16 kamera futbolcuların tüm hareketlerini kaydetti. işte castrol-ındex’in sonuçlarına göre euro 2008’in en iyi oyuncuları...
•hırvat ıvica olic saatte 31,76 km’ye ulaşan hızıyla turnuvanın en hızlı futbolcusu oldu. •isviçreli valon behrami’ye sadece bir maçta tam 14 kez faul yapılması, onu en çok faul yapılan futbolcu yaptı •alman michael ballack ise behrami’nin tersine sadece bir maçta 14 faul yaparak, turnuvanın en sert oyuncusu oldu. ayrıca 46,27 kilometre ile turnuvada en çok koşan ikinci oyuncu. •çek petr cech bir maçta 18 kurtarış yapması ile diğer rakiplerini sollayarak en iyi kaleci oldu. •gol pasında birinci: takımını gole götürecek pası vermek konusunda, hamit altıntop üç asist ile birinci sırada. •ispanyol david villa, şu ana kadar attığı dört golle şimdillik turnuvanın gol kralı konumunda. •portekizli christiano ronaldo şut atmak konusunda birinci. sadece bir maçta dört tane şutu var portekizli yıldızın. •alman lukas podolski de turnuvada attığı üç golle david villa’yı takip ediyor. •alman philip lahm 165 başarılı pas ile en isabetli pas veren isim oldu. ayrıca lahm, savunmada da en iyi isim seçildi. •tuncay şanlı turnuvada en çok koşan isim oldu. tuncay, euro 2008’de tam 46,54 km yol kat etti. •çek marek jankulowski, bir oyunda giriştiği ikili mücadelelerin 13’ünden başarıyla çıkarak bu alandaki en iyi isim oldu.
massimo busacca, isviçre’nin göbeğinde yaşıyor. urs meier’den sonra isviçre hakemliğinin patronu konumunda. 7-8 sene gibi kısa bir süreçte hızla yükseldi. bu yükseliş busacca’ya her türlü maçın yolunu da açmış oldu. zaman zaman büyük hatalar yapsa da uefa ve fıfa’nın merkezinde yaşıyor olması o hatalarının görülmemesine neden oldu. bu durum diğer hakem arkadaşlarıyla aradan sıyrılmasına ve mesafeyi de açmasına neden oldu. türk futbol kamuoyu onu sevilla-fenerbahçe maçından hemen tanıyacaktır.
fenerbahçe’nin tarih yazdığı o maçta volkan, penaltı kurtarışlarıyla kahraman olmuştu. maçı fena da yönetmemişti ancak on dakikada üç fenerbahçeli futbolcuya arka arkaya üç kart çıkarttı. bu kartlar ucuz kartlardı. yani isviçreli hakemin kart hovardalığı var. buna dikkat etmek lazım. gelelim esas probleme; massimo busacca isviçreli. türkiye, kimi eledi? isviçre’yi...
türk milli takımı son üç-dört yıllık süreçte kiminle problem yaşadı? isviçre milli takımı ile. gruptan çıkmayı belirleyecek isviçre-türkiye milli maçından önce isviçre medyası şiş-kebaba kimi geçirdi; fatih terim’i, başka, türk milli takımı’nın yıldız oyuncularını. yani isviçre medyası “türk milli takımı’nın hocası ve talebelerini kebap yapıp yiyeceğiz” dediler.. yiyemediler kursaklarında kaldı. bu acı kolay kolay geçmez. yağmur ile gelen türk milli takımı’nın galibiyeti isviçre’de şok yaratmıştı. korkum şudur; massimo busacca’nın aşırı milliyetçi bir yapısı var. “bunu işine karıştırır mı?” demek istemiyorum.
massimo busacca’nın da hakemliğinden asla şüphe etmiyorum, daha önünde uzun yılları var. yarı final ne ki? o gelecekte avrupa ve dünya şampiyonası finalleri yönetecek. isviçreli yaşadığı bu sendromu işte bu nedenle işine karıştırmayacağını söylüyorum. gene de temkinli olmakta fayda var.
artık herkes terimi eleştirmekten bıkmıştır ama ben bu adamın önlenmez egosu ve kibirini hala içime sindiremiyorum.belkide ümit karan,yıldıray,halil,mehmet yıldız,mehmet topuz bu takımda olsaydı yarı finale bile çıkamayabilirdik ama şans faktörü doğruların önüne geçmemeli. asıl kahramanlar susarken yanlışlarına rağmen bu takımı mahfetmeyi başaramayan terimin kendini ön plana çıkarması ve saha kenarındaki şovlarına artık katlanamıyorum. transfer piyasasını alt üst eden arda ve servet takımın motivasyonu bozulmasın diye transferle ilgili tek kelime etmezken sinyor terim italyan gazetelerine italyayı çok özlediğini çekinmeden söyleyebiliyor. mehmet demirkol yazmış bu konular hakkında çok hoş çok doğru paylaşmak istedim.
ayırt ediyorum
maçın 88. dakikası içindeydik. evimizdeydik. oynadığı son 11 resmi maçta sadece 4 gol yiyen rakibimize karşı bir maçta 4. golü atmayı başarmıştık. rakip artık dağılmıştı. 3 gündür süren baskı organizasyonu sahadaki presle birleşince durum onlar için içinden çıkılmaz bir hal almıştı.
en azından 5 dakikalık bir uzatmayla birlikte, bir gol için fazlasıyla vakit vardı. bir gol her şeyi değiştirecekti. gol bulmak mümkün, hatta kolaydı. ama...
88. dakikada attığı golle hat-trick yapan tuncay bize her şeyin bittiğini söyledi. tarihin en garip sevincine imza atarak... bu ülkenin belki de en yılmaz, en kaderini kabul etmez, en isyankâr, en karakterli(lerinden biri) oyuncusu, bir maçta avrupa’nın en az gol yiyen takımına 3 gol atan yıldız, ‘kahretsin’ diye bağırarak sağ kolunu şöyle bir salladı. ve attı havluyu! maç o an bitmişti. tuncay bize takımın içinde bulunduğu ruh halini anlatıyordu.
daha 5 dakika vardı neresinden baksanız ve bu iş olmayacaktı. olmadı da! olan sadece maçın sonundaki korkunç rezalet oldu. hâlâ utancını yaşadığımız o hezimet, o perişanlık...
işte beni, belki de hepimizi en çok şaşırtan, bu olaydan, yani isviçre maçından 3 yıl sonra böylesine bir karakter değişimine uğramış olmamız. galipken kaybetmiş ruh halinden belki de tarihin en inanılmaz geri dönenine dönüşmemiz.
peki ne değişmiş olabilir?
terim’e yapılan ‘herkesi ileri yolladı, inancını kaybetmedi’ şişirmelerini geçiniz. teknik direktörümüz hep aynı. sadece ismi değil. o günkünden belki de daha sinirli ve kontrolsüz duruyor kulübede.
oyuncularını her hatada nasıl acayip bir şekilde haşladığını görüyor olmalısınız. terim çocuğumun okul takımdaki antrenörü olsa, hemen, hiç düşünmeden alırım çocuğu takımdan. hatta okuldan. çünkü almazsam gün gelir ya psikolojisi bozulmuş olarak kendisi bırakır ya da bir emre belözoğlu’na dönüşür. hani ayaklarından çok kolları ve dili çalışan 3 senedir neredeyse hiçbir şey oynamayan bir büyük yetenek. onun günahı mı bu? hayır! 18 yaşındayken uefa yarı finalinde milyarların gözü önünde bir çocuğu döverseniz, o da 25 yaşında sizin için hareket çeker tabii. hem de bir kez değil. iki, üç kez...
bu kendinden geçme hali bilinç dışı olsa, hadi yine neyse diyeceğim. ama çoğu kez değil. çünkü siz tv’den o kendine has mimikleri, hareketleri izlerken çoğu zaman ona bakan bir tek oyuncu bile olmadığını görmüyorsunuz. yani aslında bu jest ve mimikler oyunculara değil, delice bir hırsa tapanlara yapılıyor çoğunlukla.
sonra da intikam. neden anneleri arıyor muşuz? ‘anne ne anlar futboldan? utanmıyor musunuz?’ böyle diyor terim. ben olsam bunu söylediğim için utanırdım. neden anlamasın? anlamadığını nereden biliyoruz? yaptığımız işi beyin cerrahlığıyla karıştırmamak lazım. futboldan anlayan anne bol, emin olun. anlamak da kolaydır. misal; mia hamm’in ikizleri olunca dünyanın gelmiş geçmiş en iyi kadın futbolcusu unvanı elinden mi alındı? anlamaz mı artık futboldan? merak ediyorum terim’in çevresindeki anneler ne düşünüyor bu açıklama hakkında? nasıl bir üstü örtülü ayrımcılık bu? ya da aslında belki de daha önemlisi: anneler reklamda oynarken, hem de tam da bu konulu bir reklamda oynarken oluyor da, gazeteci onları arayıp sorunca neden olmuyor? söylesenize!
asıl siz ayrımcılık yapmaya utanmıyor musunuz? hiçbir değişiklik yok terim’de. yanında benim bu ülkede en çok güvendiğim gazetecilerden bazıları hatta ustam da olmasına rağmen olup biten bu! hiçbir şey değişmiyor. l’equipe’teki makalenin başlığı gibi ‘terrible terim’. saha kenarında planlanmış, ama kontrol dışı bir kibir, öfke gösterisi. basın toplantısında hesaplaşma, düello çağrıları... kime olduğu belli değil. ahmet çakar’a, erman toroğlu’na mı? neden? halbuki terim de, erman ve ahmet hocalar medyada neyse teknik direktörlük dünyasında o. aynı tarz, aynı sivrilik. aynı kendinden başkasını kabul etmezlik. aynı ego, aynı aynı...
ancak neyseki farklı olanlar var milli takım’da. kendini geliştirenler ve ders alanlar. bu takımı ayağa kaldıranlara, soğukkanlılıklarını koruyanlara bakın, onların değerini bilin.
tek yumurta ikizi kadro dışı kalmış hamit’e misal. hamit, raşit çetiner döneminde israil ümit milli maçının bitimine (29 ocak 2003) bir dakika kala oyuna alınarak, almanlar’dan kapılmıştı. aslında daha iyi görünen, daha parlak bir kariyer vaat eden halil’di. belki o olmasa biz hamit’i alamayacaktık ve çarşamba günü karşımıza alman milli takımı formasıyla çıkacaktı. bu adam, isviçre maçında rakip kovalayan değil, kavgayı ayırmaya çalışanlardandı. işte bu psikolojideki bir genç adam ve onun gibi arkadaşları, cumartesi akşamı diğerlerini, aslında fatih terim’i de yerden kaldıranlardı. sonra penaltı noktasına hiç kaçmadan, muhteşem bir güvenle, sırtlarını çevirmeden gidenler de onlardı. şampiyonanın en kötü oyunlarını üst üste oynamasına rağmen bu takım bu mucizeleri üst üste yaratıyorsa işte bu adamların sayesindendir. her ne kadar şovu yapanlar onlar olmasa da benim şampiyonlarım onlar. çarşamba elenseler de, finale çıksalar da onlar her türlü takdirin üzerinde olacaklar.
ben ayırt ediyorum.
saha kenarında garip şovlar, korkunç kavgalar yapan terim’in sergilediklerini, temsil ettiklerini değil, ilhan’ın golünden sonra küçük bir çocuk gibi zıplayarak sahaya koşan şenol güneş’in anlattıklarını seviyorum. varsın vizyonu, misyonu olsun ve karizması olmasın. ve ona yaptığım bir haksızlık varsa bir kez daha özür diliyorum.
terim basın mensubu, şovmen ayırt etmiyor, ama ben ediyorum. ben emre ve benzerlerini değil, hamit gibileri seviyorum ve bu takımı bunun için seviyorum. ve inanın güneş’i çok özlüyorum.
iddaa'nın 'tek maç' programına aldığı tarihi maçta türkiye'nin galibiyetine 5.50, beraberliğe 3.60, almanya'nın galibiyetine 1.35 oranları verilirken, maçın 'alt' oranı 1.70, 'üst' oranı ise 1.70 olarak belirlendi.
alman basını, 2008 avrupa futbol şampiyonası'nda yarı finalde yarın akşam oynanacak almanya-türkiye maçıyla ilgili haber ve yorumlara geniş şekilde yer vermeye devam ederek, karşılaşmanın çok çekişmeli geçeceği görüşüne yer verdi.
berliner kurier gazetesi birinci sayfadan, ''berlin, futbol savaşı öncesinde titriyor'' başlığıyla verdiği haberde, almanya'nın türkiye'ye karşı oynayacağı karşılaşmanın ''yılın maçı'' olduğunu ve berlin'de yaşayan yaklaşık 200 bin türkün karşılaşma öncesi coştuklarını belirterek, türklerin avrupa şampiyonası finaline çıkma rüyasının gerçekleşmesini umduklarını ifade etti. başkentte yaşayan türklerin görüşlerine yer verilen haberde, ''gerçekten takımlarının finale çıkacağına inanıyorlar. 'almanya da bizim vatanımız olmasına rağmen biz almanları yeneceğiz, çünkü biz daha iyiyiz' diyorlar'' denildi. ''futbol savaşının'' barış içinde geçmesi gerektiği kaydedilen haberde, berlin polisine diğer eyaletlerden gelen polislerin güvenliği sağlamak için yardımcı olacakları bildirildi. ''terim'e artık sadece dua etmek yardımcı olur'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de ''sihirbaz terim yarın hangi tavşanı şapkadan çıkartacak?'' ifadesine yer verilerek, servet, tümer ve emre belözoğlu'nun sağlık ekibi tarafından maça yetiştirilmeye çalışıldığı belirtildi.
-falko götz'ün görüşü-
''falko götz bize türk futbol kalbini açıklıyor'' başlığı altında yayınlanan diğer bir haberde ise galatasaray'ın eski oyuncusu götz'ün, türk oyuncuların ülkeleri ve halkları için bir şeyler yapma konusunda hırsları bulunduğunu söylediğini aktardı türk oyuncuların başarılarının bir diğer nedeninin de futbolcuların vatanlarıyla özdeşleşmeleri olduğunu, bunu batı avrupa'daki insanların anlayamayacağını ifade eden götz, ''türkler kendi aralarındaki rekabeti unutuyorlar. galatasaray ya da fenerbahçe taraftarı olmak, bu günlerde bunlar bir rol oynamıyor'' dedi.
türk milli takımının yaşlıları ve gençleri aynı şekilde coşturduğunu belirten götz, bu konuda kadınların da erkeklerden aşağı kalmadıklarını kaydetti.
götz, türk futbolcuların yarın birer kahraman olabileceklerini ifade ederek, ''türkiye yarın, kim sahada olursa olsun yarı finalde yeteneğini gösterecek'' görüşünü aktardı.
-''başarının fatih'i''-
bild gazetesi de ''şimdi avrupa şampiyonası favorisiyiz'' başlığıyla eski tanınmış futbolcu günter netzer'in maçla ilgili görüşlerini aktardı.
netzer, türk milli takımına büyük hayranlık duyduğunu belirterek, almanya'nın türkiye'yi yenebilmesi için çok profesyonelce oynaması gerektiğini söyledi.
''başarının fatih'i'' başlığıyla verilen diğer bir haberde de milli takım teknik direktörü fatih terim tanıtıldı. terim'in uzlaşmacı olmayan ve saldırgan yönetim tarzından dolayı ''imparator'' lakabıyla anıldığı, adanaspor, galatasaray ve milli takımda daha önce libero olarak oynayan terim'in, medyayla sürekli tartışma içinde olduğu, ancak terim'in bunu, oyuncularını motive etmek için kullandığı belirtildi.
terim'in ''hiçbir zaman pes etmeyen takıma sahip olduğum için mutluyum. çünkü ben yenilmeyi sevmiyorum. eşimle tavla oynarken bile kazanmak isterim. her zaman'' şeklindeki ifadelerine yer verilen haberde, fatih terim'in eşi fulya terim'e önemli kararlarda da danıştığı ifade edildi.
hamit altıntop da fatih terim'in bir baba gibi davrandığını, tecrübelerinden faydalandıklarını ve kendisinden çok şey öğrendiklerini belirterek, ''bizim başarımız onun başarısıdır. biz finale çıkacağımıza kesinlikle inanıyoruz. almanya'dan korkmamıza gerek yok'' dedi. gazetenin diğer bir haberinde de alman milli takımı teknik direktörü joachim löw'ün harun arslan adında bir türk danışmanı olduğu kaydedildi.
gazetede ayrıca, almanya-türkiye maçını yönetecek isviçreli hakem massimo busacca'nın bugüne kadar alman milli takımına uğurlu geldiği ifade edildi.
babası türk, annesi alman olan bsc hertha berlin'in eski oyuncusu malik fathi de gazeteye yaptığı açıklamada, türklerin moralinin çok yüksek olduğunu, ancak almanya'nın favori gösterildiğini belirtti.
-''1-9-1 taktiği''-
berlin'de yayınlanan ''b.z'' gazetesi de terim'in gizli bir taktik ile oynayacağı şeklinde bir haber vererek, ''terim: 1-9-1 taktiğiyle oynayacağım'' başlığını kullandı.
götz de gazeteye yaptığı açıklamada, türk oyuncuların her birinin analizini yaptı.
hamit altıntop da kölner express gazetesine yaptığı açıklamada, almanya maçının kendisi için ayrı bir önem taşıdığını belirterek, ''ben almanya'da doğdum ve yetiştim. kendimi hem türk hem de alman olarak hissediyorum'' dedi.
türkiye'nin turnuvada çok başarılı olduğu şeklindeki görüşlere de katıldığını ifade eden hamit, ''çok kuvvetli bir takım olduğumuzu biliyoruz. fazla tecrübeli değil, ancak çok istekli bir takımımız var. turnuvada her maçtan sonra daha da iyi bir maç çıkarttığımızı düşünüyorum. herkes gördü ki, hiçbir zaman pes etmiyoruz'' görüşünü dile getirdi.
isviçre maçının son dakikalarında arda'nın attığı golün önemine değinen hamit, o andan itibaren takımın kendine olan inancının daha da arttığını kaydetti.
almanya maçında bayern münih'te oynayan futbolculara dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren hamit, ''özellikle michael ballack'a çok dikkat etmeliyiz. bu maçın benim için diğer bir önemi de arkadaşlarıma karşı oynamam olacak. ben kendimi hem alman, hem de türk olarak görüyorum. bu maç umarım iki ülke insanlarını daha da birbirine yakınlaştırır'' dedi.
hamit, 2004 yılında yunanistan'ın şampiyon olmayı başardığına, kendilerinin de bunu başarabileceğine dikkati çekerek, ''biz buna inanıyoruz. neden olmasın. sonuçta biz de futbol oynuyoruz'' diye konuştu.
hamit ayrıca, kardeşi halil'in dubai'de tatilde olduğunu hatırlatarak, kendisiyle günde dört kez telefonda görüştüğünü belirtti.
milli takımlar teknik direktörü fatih terim, (a) milli futbol takımı'nın almanya ile yarın yapacağı 13. avrupa şampiyonası yarı final maçıyla birlikte 76. milli sınavını verecek.
(a) milli futbol takımı'nın başında ilk maçına 11 nisan 1990 tarihinde kopenhag'da danimarka'ya karşı 1-0 yitirilen özel maçta çıkan fatih terim, daha sonra 1993-1996 yılları arasında görev yaptığı milli takımı, 17 ağustos 2005'de sofya'da bulgaristan ile yapılan özel karşılaşmadan bu yana çalıştırmaya devam ediyor.
ay-yıldızlılar, (a) milli futbol takımı'nın başında en çok maça çıkan teknik adam unvanını elinde bulunduran fatih terim yönetiminde yaptığı toplam 75 maçta, 35 galibiyet, 22 beraberlik, 18 yenilgi alırken, 110 gol atıp, kalesinde 84 gol gördü.
avrupa futbol şampiyonalarında yarıfinellerle ilgili istatistikler(2008 deki iki yarıfinal maçı bu istatistiklere dahil değildir)
şuana kadar avrupa futbol şampiyonası finallerinde 1960 dan beri oynanan 201 maçta 5 final maçıda dahil olmak üzere 26 maç uzatmaya gitmiş,13 maç penaltı atışları ile sonuçlanmış.1980 de çekoslavakya ve italya arasındaki maçın normal süresi berabere bitmiş ve doğrudan penaltı atışlarına gidilmişti.
şuana kadar avrupa futbol şampiyonasında 2008 yarıfinalleri hariç 22 yarı final oynanmış ve fransa -portekiz (2000), hollanda-batı almanya (1988) ve batı almanya-yugoslavya (1976) maçlarında ilk golü atan penaltılara kalmayan maçlarda kazanmış,bu 3 maçta ise 2000 de fransa ,1988 de hollanda ve 1976 da almanya ilk golü yemelerine rağmen maçı kazanabilmişler.bunlardan almanya yugoslavyaya karşı 1976 da 2-0 geriden gelip 4-2(uzatmada) kazanmış.
almanya ayrıca 1996 da ingiltereye karşı 1-0 mağlup duruma düşmüş,normal süre ve uzatma 1-1 berabere bitmiş,penaltılarla kazanmış .
ispanya da danimarkaya karşı 1984 yarıfinalinde aynı şeyi yapmış.
bu güne kadar yarıfinallerde 13 takım ilk golü atıp öne geçmiş,8 i maçı kazanıp finale çıkmış,2 tanesi berabere kalmış,3 tanesi ise mağlup olmuş,elenmiş.
2 beraberlik ile ilgili istatistik ise şöyle;
danimarka 1992 de hollanda 1-0 öne geçmiş,daha sonra danimarka 2-1 öne geçmiş,normal süre ve uzatma 2-2 bitince penaltı atışlarında danimarka 5-4 kazanmış ve finale çıkmıştı.
1984 de gene aynı danimarka 1-0 öne geçmiş daha sonra ispanya beraberliği sağlamış,normal süre ve uzatma bu şekilde bitince maçı penaltılarla ispanya 5-4 kazanmış.
yarıfinallerde uzatmalarda 10 gol atılırken,ilk uzatmada 2,ikinci uzatmada ise 8 gol atılmış. dieter müller 1976 da almanya ,yugoslavyayı uzatmada 4-2 yenerken uzatmada 2 gol atabilen tek futbolcu.
11 yarıfinal maçı uzatmaya gitmiş ve bunlardan 5 tanesi penaltı atışları ile sonuçlandı.bunlar:
danimarka 4-5 ispanya (1984).
hollanda 4-5 danimarka(1992)
fransa 5-6 çekcumhuriyeti (1996)
ingiltere 5-6 almanya (1996)
hollanda 1-3 italya(2000)
alan shearer 1996 yarıfinalinde almanyaya 2 dakika 14.saniyede gol atarak yarıfinallerdeki en erken golü atmış oldu.
yarıfinallerdeki en farklı sonuç 1960 da sscb nin çekoslavakyayı 3-0 yenmesi.
ıtalya - sscb (1968), çek cumhuriyeti-fransa (1996) ve hollanda-italya (2000) maçları ise 0-0 biten yarı final maçları.
alman milli takımından 5 futbolcu bu turnuvada tüm maçlarda her dakika sahadaydılar( jens lehmann, philipp lahm, per mertesacker, christoph metzelder ve michael ballack). miroslav klose ve lukas podolski ise her maç ilk 11 de başlamalarına rağmen her dakika sahada kalamadılar.
podolski euro2008 eleme gruplarında 8 gol atarlen,klose 5 gol attı.gruplarda en fazla gol atan oyuncu ise 13 golle kuzey irlandalı david healy olmuştu.
almanyanın en önemli istatistiği 4 golü cezasahası dışından atması,bu turnuvada sadece ispanya 5 gol ile onlardan iyi
michaal ballack,ispanyol david villa ile birkitw 14 serbest atış kullanmış ki bu turnuvada şuana kadar lider oldukları bir istatistik
philippe lahm 4 maçta toplam 254 pas yapmış ki bu da maç başına ortalama 63,5 demek .bu alanda lider lahm iken ikinci sırada rus zhirkov 246 pas yapmış.
almanya elemlerde 12 maçta toplam 35 gol atarken ortalaması maç başına 2,92 oldu.san marinoyo deplasmanda 13-0 yendikleri maç ta avrupa şampiyonası elemeleri ve finallerinde yeni rekor oldu.eski rekor 1984 elemelerinde ispanyanın maltayı 12-1 yendiği maçtı.
almanya cezalı futbolcu yok,joachim löw avusturya maçında hickersberger ile tartışınca hakem tarafından oyundan atılmış ve 1 maç ceza alarak portekiz maçını tribünden seyretmişti.
türkiye de ise
türk milli takımından 7 futbolcu bu turnuvada tüm maçlarda oynadılar: nihat kahveci, semih şentürk, hakan balta,emre aşık, hamit altıntop, tuncay şanlı ve kazım kazım. hakan, hamit ve nihat hep ilk 11 de başladılar
türkiye turnuvada 87 faul ile en fazla faul yapan takım iken ispanya 81 faulle ikinci
türkiye bu turnuvada sadece 9 dakika galip oynayabildi.
elemelerde hakan şükür 6 gol atmış,tuncay ve nihatın 3 golü var
almanya elemelerde 35 gol atarken türkiye 12 maçta 25 gl attı.
volkan demirel, emre aşık, tuncay ve arda turan cezalı,mehmet aurelio nun ise cezası bitti,
semih şentürk son 9 maçında fenerbahçe ve milli maçlarda sonradan oyuna girip mutlaka gol attı