2 grup halinde oynanan maçlar sonucunda 6 takım arasına girebilmek için, ankaralı ve f.bahçede oynayan bir futbolcuyu devreye sokarak, f.b. maçı 3-0 alsın, biz yeşildirekle berabere kalıp 6.lara girelim ve bize oynanacak maçlarda averaj yapın dedik. öneriyi götüren kişiye lefter olmaz, 3 gol b. nedim atar, 2 gol de ben atarım demiş ve önerimizi kabul etmemiş. ertesi gün oynanan maçı 3-0 kaybedip, ertesi gün yeşildirekle oynadığımız maçı berabere bitirip, 12 takım arasına girdik ve ankarada fenerbahçe ile oynadık. susak yalmaz lakaplı bekimizin çektiği firikiki hazım elinden kaçırınca "yayyare" lakaplı metin yürüt'ün attığı golle 1-0, bilahare de, yine susak yılmaz'ın penaltısı ile 2-0 öne geçtik.
burada anlatmak isteğim olay şu: ertesi gün yayınlanan milliyet gazetesinde rahmetli ercüment kahyaoğlu'nun yazısı şöyle devam ediyordu. "şayet penaltıda top hazıma değerse yön değiştirir miydi?" düşünmeyin, hemen cevap vereyim "top hazım'ı deler geçerdi." diye yazmıştı. daha sonra fener'in attığı 1 golden sonra maç 2-1 hacettepe'nin galibiyetiyle bitmişti.