dün brezilyalıların hırpalanmış, kendine güvenini kaybetmiş, hırssız (diagonal) i bizim bir türlü canlanamayan, toparlanamayan (ha babam!) ımızı güç bela yenebildi...
brezilya-futbolünün son zamanlarda zaten eski kudretini kaybettiğini okuyor, duyuyor, biliyorduk. fakat buna rağmen yine hayal kırıklığına uğradık. futbolcularına bakarsanız hiçbir noksanları yok gibi. hepsi atletik vücutlu, iyi kondisyonlu, bilhassa topla çok iyi oynıyan,. topa pek yumuşak hükmeden oyuncular... hatta içlerinde ayak hakimiyetlerine insanı son derece hayran bırakanlar var. gelgelelim takımda neticeyi, neticeye giden yolu düşünen yok gibi.
brezilyalıların oyundaki haleti ruhiyeleri gün görmüş, iyi yaşamış sonra züğürtleşmiş insanların umursamazlıklarını ve zaman zaman da hırçınlaşmalarını andırıyordu. hep mazisini hatırlayıp, hal ve istikbal için kendini zorlamıyanların züppe haleti ruhiyesi...
bizimkilerden de fazla birşey ummuyorduk doğrusu. fakat maalesef sahada umduğumuzdan da azını bulduk. yoksa umduğumuz kadarı da brezilyalıları yenmeye yetecekti sanırım.
iki tarafla oyuna soğuk başladılar. iki tarafta da kendine güven yoktu. birbirlerinin açık yerlerini kollamak için arızi bir sönüklükde değildi bu. sonra brezilyalılar «bunların birşey yapacağı yok bari biz biraz kımıldayalım» der gibi oldular. işte bu arada sağaçık yerine deplase olmuş olan sağbek d. santos ortalamak niyeti kokan bir vuruşla kalecimizi gafil avlıyarak yegane gollerini yaptı. sonra bizim ileri gelişigüzel vurulup zaman zaman münasip yere düştüğü için pas pas haline gelen topların peşi sıra şuursuz koşuşlarımız, sözüm ona hücumlarımız başladı. bütün oyun müddetince topun üstüste üç oyuncumuzu dolşaması yani muntazam bir paslaşma sayılacak kadar azdır.
oyuncularımızın kısa tahlili
şükrü: heyecanlı olduğu fakat vazifesini kusursuz yapabilmek için çırpındığı her halinden, hareketlerinden belli idi. degajman ve el paslarındaki telaşı haleti ruhiyesini iyice ortaya koyuyordu. büyük bir hatâ yapmadı. hatta fedakarane konumlarını bile alkışladık. yediği gol için ancak gafil avlandı denebilir.
ahmet: takımımızın iyi ve en az hatalı oynıyan oyuncularındandı.
basri: vazifesini hakkiyle yapan futbolcularımızdandır.
naci: takımımızın oyuna en çok ısınan, en muvaffak oyuncusu idi.
kadri: kendi takımında muvaffak oyunlarını seyrettiğimiz bu genç ve müsait futbolcu ilk milli oluşun heyecanı içinde donuk ve müteredditti. 9 numaralı oyuncuyu inhada kaybetti ve artık başkalarını aradı durdu.
ayhan: oyuna hatalı bir vuruşla başladı ve fena bir giriş yaptı. sonra artık bu kötü başlangıcın tesirinden kendini bir türlü sıyıramadı. talihsiz bir gününde idi de denilebilir.
seracettin: canla başla oyunu girişti. ilk milli maçı için iyi not aldı sayılabilir.
isfendiyar: forvetin ne yaptığını en bilen adam idi. fakat ne yazık ki bugünlerde devam edegiden yüksek formundan istifade etmesini bilemediler. arkasında herhalde taktik icabı geride mıhlanmış haftan ve bir türlü yanında görmediği içinden yardım görmeden didindi durdu. buna rağmen nefis ortalar yaptı lakin kime?
m. ali: içte de, hafta da ne defansiz ne ofansif vazifelerini iyi başaramadı.
ercan: çok yalnız kaldı. oyuna girebilmek için de acaip yerlere sokuldu. avantajı olan süratini gösterecek onu sokan da olmadı, kendi de giremedi.
aydemir: canlı ve arzulu idi. girdiği takım daha iyi bir gününde olsa idi aydemir daha verimli seyredebilecektik sanırım... kendine güvenip kaleyi yoklaması güzeldi.
kadri: daha ziyade bir haf gibi çalışarak göze pek gözükmedi. her zamanki kadrinin cevvaliyeti, arzusu mehareti ara sıra göz kırptı o kadar...
lefter: iki üç dripling ve top kontrolü hariç o büyük futbolcu lefter olduğuna inanılmazdı.
d. santos (4 numara): oyuna her dakika kendini veren komple bir futbolcu.
parno (2 numara): mükemmel bir vücut yapısı olan, iyi sıçrayan, süratli, çok iyi ve uzun vuran emin bir müdafi.
canhoteriro (11 numara): çok kurnaz, nefis driplingleri olan, kıvrak ve forvetin en iyi oyuncusu.
paulino (birinci devredeki 7 numara): ikinci devrede oyuna giren meşhur çok daha faydalı idi...
didi (birinc devredeki 8 numara): çok büyük bilek hâkimiyetine ve top kontrolüne sahip fakat ruhsuz, ağır bir futbolcu.
walter(ikinci devredeki 8 numara): takım için oynıyan, hırslı bir futbolcu.