galatasaray'lılar, ulvi ve kemal faruki’nin iştirakile en kuvvetli şekli almalarına rağmen...
viyana 14 (galatasaray takımına refakat eden muharririmizden) — 3 gündür viyana’dayız. burada iki maçımız vardı. birisini bugün wiener sport clup ile yaptık.bu klüp macar'ların meşhur üpeşt takımını 0-6 ve f. t. c. klübünü de 0-6 yenmiştir. fakat bu sene lik maçlarında eski formünü epey kaybetmiştir. maamafih bizim karşımızda mükemmel bir oyun oynadı ve bugüne kadar karşılaştığımız takımların en kuvvetlisi idi. esasen aldığımız 1-6 netice bunu gösterir.
...
ikinci müsabaka nasıl oldu ?
viyana’da dün profesyonel hakova takımile oynadık. bu takım viyana'lı yahudilerin takımıdır. kendine mahsus bir sahası vardır. son zamanlarda bütün oyuncularını gençleştirerek seri, cevval bir takım vücude getirmiştir. sol içleri, bomba gibi şüt atıyordu. merkez muhacimleri bizimkilere hemen hemen hiç kafa vurdurmıyan çok iyi bir oyuncu idi.
aldığımız netice de gösterir ki takımımız en iyi oyununu hakova’ya karşı oynadı. viyana elçimiz hamdi beyefendi bu maçı da teşrif etmişlerdi. havanın bir gün evvelki gibi boğucu sıcak olmaması daha iyi bir oyun göstermemize yardım etti.
bugün nihat sağ iç oynıyor, merkez muavinlik mevkiinde genç hüseyin, sağ haflıkta rıza gayretli ve canlı bir oyun oynadılar. hakova’lılar, bütün hücumlarını akamete uğradığını görerek sinirlendiler ve işi tekmeciliğe bindirdiler. sol bekleri nihad’ın bacaklarını çeteleye döndürdü.
bugün ulvi çok güzel bir oyun oynadı. seyircilerden bir viyana’lı «allahınız kalenize perde germiş!» diyordu. bu maçta takımın en mükemmel oyuncusu gene bürhan oldu. yer tutuşu, sert, keskin ve isabetli topa çıkışları pek çok alkışlandı. rüzgâra ve güneşe karşı oynadığımız birinci devrede hakova'lılar hâkimdi. kemal faruki sol içte yeirnden kımıldamadığı için bir çeyrek sonra rebii takıma alındı. hücum hattı canlandı ama gene müessir bir oyun oynıyamıyordu.
ikinci devrede takım canla başla oynamağa başladı. soldan küçük kemal, sağdan leblebi mütemadi akınlar yaptılar. fakat bu profesyonel oyunculara gol atmak o kadar güç ki... hakova’nın tehlikeli münferit akınları müdafaamız sür’atle kesiyor, hücumlarımız tevali ediyordu. küçük kemal'in, kale önünde salladığı üç müthiş şüt hep köşelerden direklere çarptı veya sıyırdı geçti.
ikinci devrede sol haf suphi kaşına bir tekme yedi, çıktı. yerine vedat geçti. cidden canlı ve seri bir oyunla hasmın sağ tarafını akamete uğrattı.
bu viyana profesyonellerinin öyle seri, cevval bir oyunu var ki her dakika tehlikeler yaratıyor. oyunun bitmesine üç dakika kala, vaktinden evvel kaleden çıkan ulvi, yegâne hatasının cezasını gördü. top yuvarlanarak kaleye girdi. biraz sonra da maç bitti. takımımız çok güzel oynamasına rağmen galebe bizim değil hakova’lıların hakkı idi. çünkü bizden daha mahir ve daha fazla çalışmışlardı. galatasaray’ın genç oyuncuları, bu maçta istikbal için çok ümitbahş bir oyun gösterdiler.