portekiz - rusya maçını iki finalist ingilizler ve almanlarla aynı sırada seyrettim. bobby charlton yanımda oturuyor ve biraz ötede de alf ramsey bulunuyordu. buna rağmen maç boyunca ingilizleria en gözde futbolcusu bobby charlton 4 sigara içti, hem de ramsey'in gözü önünde. dayanamadım sordum «- nasıl oluyor da menecerin gözü önünde bol bol sigara içiyorsun» diye. gülerek cevap verdi. «- benim menecere, mencerin bana itimadı olduktan sonra... ben ne zamanki sahada nefessiz kalırım o zaman bana sual sorabilirsiniz. hem de istediğiniz şeklide.»
daha sonra o bana bir sual sordu «- türkiyeden kaç gazeteci geldiniz buraya?» «- 10 gazeteci» diyince şaşırdı. ayırdı. «- türkiyede dünya kupasına bu kadar önem veriyor mu?» «tabii» diye cevap verdim». hem size bir şey söyliyeyim mi türkiyede her fufbolsever sizi çok iyi tanır.» âdeta sevindi charlten.. daha sonra bir sigara yaktı ve benim başka bir sualime cevap verdi «- kupada en beğendiğiniz futbolcu kimdir?» «- uwe seeler. zira alman milli takımını tek başına finalist yapan futbolcu.»
biraz ötede en iyi haf ve orta saha oyuncusu beckenbauer vardı. ve yanında da uwe seeler oturuyordu. beckenbauer 20 yaşında tipik bir alman. uwe seeler’e bir ara sokuldum ve dedim ki «- bobby charlton en beğendiği futbolcu olarak sizi gösteriyor. siz kimi beğeniyorsunuz?» o da tereddütsüz cevap verdi. «ben de bobby charlton'u takdir ediyorum. mükemmel bir futbolcu.
clay'in beğendiği futbolcu
ingiliz milli takımı oyuncuları maça gelirken bir ara clay’ın çalışma salonuna da uğradılar. maksatları vakit geçirmekti. clay onları güler yüzle karşıladı. ve şunları söyledi: «- inanır mısınız rakibim london'u bobby charlton'dan daha az tanıyorum.» tabii bütün ingiliz futbolcularının göğüsleri kabardı bu lâftan. ne de alsa gurur duymak doğuştan hastalık...
dip not: muhammed ali "clay" 6 ağustosta ingiliz ağır sıklet boksörü brian london ile karşılaşacağı için o günlerde londra'da antrenman yapıyor.