mehmet yüce'nin, "romantik yürekler: futbol tarihimizin yeni devreleri: 1952-1992, türkiye futbol tarihi - üçüncü cilt" kitabından;
küçük bir hâtıra (maç, kaç kaç hocam?)
1982 senesinde teknik üniversite’de okumaya başlamıştım. makina fakültesi’nin kıymetli hocaları içinde en renklilerinden biri hiç kuşku yok ki; profesör hasan özoklav’dı. talebenin “mekanik hasan” diye ünlediği ve biraz çekindiği bir hocaydı. statik, kinematik, dinamik ve akışkanlar mekaniği derslerini aldığımız hasan hoca, koyu bir fenerbahçe taraftarıydı. 1983 senesinde hafta içi oynanan bir lig maçında galatasaray fenerbahçe’yi yenmişti. ertesi gün, zannediyorum bir kinematik dersi idi, hoca sınıfa gelmeden tahtaya büyük puntolarla “en büyük galatasaray!” diye yazdık. öğrenci ile mesafeli olan hasan hoca ciddi bir adamdı. sınıfa geldi, kürsüye çıktı ve tahtadaki yazıyı gördü. şöyle bir sınıfa baktıktan sonra, hafifçe gülümseyerek tebeşiri eline aldı ve ondan hiç beklenmeyecek bir hareketle yazının sonuna “ve f.b.” diye ilâve etti. bunun üzerine sınıfta büyük bir alkış koptu. kahkahadan kırılıyorduk...