rüştü reçber yıllar sonra itiraf etti 13.05.2016 19:25 - mackolik.com
(...)
"laporta bana 'saçlarını asla kesme, boyaları da sür' dedi"
rüştü reçber ile konuşurken konu dönüp dolaşıp tabii ki sonunda barcelona'ya geliyor. "o dönem joan laporta, barcelona'da başkanlık için seçimlere hazırlanıyordu ve başkan olması durumunda beni transfer etmek istiyordu. daha sonra laporta ile anlaştık. başkan seçilmesi halinde transferim gerçekleşecekti. ardından seçim sonrası o başkan oldu, ben barçalı oldum." diyen rüştü'ye 'peki laporta seçilmeseydi?' diye sorunca, "öyle bir durumda kariyerime fenerbahçe'de devam edecektim. çünkü arsenal ve manchester united'ı reddetmiştim. eğer barcelona'ya transferim gerçekleşmeseydi, fenerbahçe'de kalacaktım." cevabını veriyor.
o dönem, laporta'nın seçim yatırımı olarak gördüğü rüştü reçber'den de bir ricası olmuş. rüştü'nün meşhur göz altı boyalarını sürmesi ve saçlarını kesmemesi! "bana geldi dedi ki; bak sakın saçlarını kesme. gözlerinin altına da o boyalardan sür..." cümelerini kullanan rüştü, o talebi anlatırken gülmeden de edemiyor. göz altı boyalarının hikâyesini sorduğumuzda da gülerek anlatıyor. "hong kong'da gözlerim çimlerdeki bir bakteriden allerji oldu. gün ışığına hatta normal ışığa bakamaz oldum. bunlardan sürüp rahatlattım. hatta bir keresinde stada getirmeyi unuttum. tribünlerden bir kadından göz kalemi istedik onunla boyadık..."
"ronaldınho geldi, 'el turco' diyerek bana hemen sarıldı..."
2003 konfederasyon kupası'nda ronaldinho ile gerginlik yaşayan rüştü reçber'in yolu, yıldız isimle barça'da kesişti. o dönem basında, 'kavgalı olduğu roaldinho ile barışacak mı?' haberleri çıkarken, rüştü ise o günleri, "ilk soyunma odasına girdiğimde ronaldinho içeri girdi ve ''el turco!'' diye bağırarak gelip bana sarıldı ve hoşgeldin dedi. sanki yıllardır arkadaşmışızcasına konuştuk. daha sonra konfederasyon kupası'ndaki o olayın mevzusu aramızda geçti fakat sadece hatırlayıp güldüğümüz bir olay oldu. asla kötü bir diyaloğumuz olmadı." sözleriyle anlatıyor.
"beni rıkjaard bitirdi..."
'peki ters giden neydi?' diye soruyoruz. iç çekerek "rijkaard'ın tercihi diyor. "ben barcelona'ya gittiğimde takımın başına guus hiddink ya da ronald koeman'ın geleceği konuşuluyordu. daha sonra rijkaard ile anlaştılar. rijkaard bana ispanyolca bilmediğim için şans vermeyeceğini ve beni kupa maçlarında oynatacağını söyledi. sezon başında takıma katıldığımda bonano ve enke'yle beraber valdes de kadrodaydı. ardından enke ve bonano takımdan gönderildi. valdes o dönemde çok gençti ve en önemlisi bir katalan'dı. dolayısıyla takımda sınırsız kredisi vardı. uzun süre bu şekilde devam etti. ardından da türkiye'ye dönmek istedim. çünkü milli takım için de oynuyordum ve bunun için de sık sık süre almam gerekiyordu."
peki pişman mıydı? "belki başka bir avrupa kulübüne gitsem yıllarca kalabilirdim ama öyle bir durumda barcelona hayalimi gerçekleştirememiş olacaktım. her ne olursa olsun hayalini kurduğum takımın formasını giydim. bundan dolayı asla pişmanlık duymadım."
fenerbahçe'ye kiralık olarak döndüğü sezon rüştü, bir fenerbahçe şampiyonluğu daha gördü. ertesi sezon volkan demirel'in yedeği konumuna düştü. ligin ikinci yarısında formayı aldı ancak o günleri, "ligin ilk yarısında forma volkan'daydı. bunu ben de istemiştim. ancak ligin ikinci yarısında ben de oynamak istedim ve bunu daum'a ilettim. sonra formayı aldım." diyerek anlatıyor.