trabzonspor'un yenilmesini hazmedemeyen bir insan olarak her zamanki şekilde sevgili arkadaşımla maçı izlemeye başladım. sahada yine fatih,salih,sefa gibi adamları görünce maçı izleyesim gelmiyordu. ortada takım yoktu zaten ama hoca da yoktu. hami yıllarını trabzonspor'a vermiş iyi bir futbolcuydu. çocukluğumuzda hami,şota, tolunay, ünal, abdullah'ı izleyerek trabzonspor'u sevdik biz. hami başkaydı.hami gibi topa vurmayı hayal ederdik çocukken ya da onun gibi topa vuran biri varsa saygı duyardık. dile kolay mesafe tanımaksızın gol atardı hami. biz hami'yi öyle sevmiştik. bugün bu enkaz takım bu haldeyken gelip kendini bize uzaklaştırsın diye değil. hami'yi de harcar bu futbolcu görünümlü anti futbol takımı oyuncuları. özer hurmacı mesela?sırf lemi'nin yeğeni diye özevlatçılıkla kadroda tutuluyor.bize özevlat değil yetenekli futbolcu gerek. formasına sahip çıkacak futbola aç gerçek profesyoneller gerek. maçın gidişatı kötü de gidince daha da sinirlenerek öfkeyle günümü tamamlıyordum. maçta beni tek heyecanlandıran muhammet demir oldu. onu izlerken acaba yeni bir fatih tekke mi doğuyor dedim!