ilk basımı 2004 olan islam çupi'nin "olaylar, sağbekin lahana dolmasını yemesiyle başladı" kitabından;
fenerbahçe, galatasaray'ı onbir kişiyle değil, on kişiyle yendi...
fenerbahçe onbir kişi iken hava, on kişi kalınca osman'la maçı aldı. rausch maçtan önce, "herkesi biledim" dedi...
oysa lakerda bıçağı gibi galatasaray'ı ikiye bölen iki futbolcu vardı, müjdat'la arif... öbürleri balta kesmez buz olur.
birch'ün galatasaray'ı ofansta havyar gibi, hücum pası çok nadir çıkıyor.
maçın oynandığı saatlerde istanbul sinemalarında yüzlerce kişi, 3 adam öldüren alain delon'u çılgınca alkışlarken, inönü stadı'nda 40 bin kişinin yarısı, üst üste 5-6 geri pas yapan ga latasaray'ı daha bir çılgın alkışlıyordu.
bu futbol meraklılarının vicdanlarını hiç merak etmiyorum ama acaba avuçlarının içi hiç sızlamıyor mu?
* * *
maç oynandığı saatlerde "tıka-basa" bir taksim-sarıyer minibüsü dolmabahçe yokuşundan aşağıya indi.
minibüsün arkasında şu cümle yazılı idi...
"kes bizini, ağlatma el kızını..."
bu uyarı stadın dışından stadın içine uçunca, iki takımdan otomobil ehliyetine sahip ne kadar futbolcu varsa, futbol hızlarını düşürdüler.
galatasaray ve fenerbahçe'nin hiç futbol oynamadığı saatlerde, istanbul'un yüzlerce kahvesinde millet gayretle mahirane, pişpirik, tavla, prafa ve okey oynuyordu.
ne yapmalı ki... kahvedekileri sahaya getirip, sahadakileri kahvelere mi sürsek...
* * *
maçtan sonra bir kokereçci tezgahının önündeki sarı-lacivertli bayrağı rulo yapıp zulasına koyarken öbür kokoreçci arkadaşı sordu...
- ne lan bu... o fenerbahçe bayrağını ne taşıyorsun, sen fenerbahçeli değilsin ki...
- uyanık ol uyanık... taraftar inönü stadı'nı ikiye bölmüşler, bir yarısı galatasaray, bir yarısı fenerbahçe...
- eee ne yapalım yani...
- tribünler ikiye bölünmüşken kokoreçciler niye nato reklamı yapsın. onlar da bölünürler...