04-05 sezonuna önce erdoğan arıca ile başlayan ardından oğuz çetin'i getiren ve devre arasında onu da gönderip ziya doğanla anlaşan gençlerbirliği iyi bir çıkış yaşamıştı. ardından 05-06 sezonuna da daha büyük beklentilerle ziya doğan ile başlandı ama önce ankarada fenerle ve ardından ankaraspor ile 0-0 berabere kalındıktan sonra ankarada beşiktaşa ve deplasmanda kayserispor'a aynı skorla 2-0 mağlup olunmuştu. ilk 4 haftada sadece 2 puan kazanmak bir yana takım 1 gol bile atamamıştı. zaten 2. maçtan sonra takımın bir türlü gol atamaması hem sahadaki futbolcular hem de taraftarları germeye başlamıştı.
4. haftanın sonunda ziya doğan istifa etti yerine ilk kez teknik direktörlük yapacak olan mesut bakkal geldi. ve ligdeki ilk maçı konyaspor maçıydı. maç genelde orta saha mücadelesi şeklinde giderken konyaspor 34'de erhan albayrak'ın ayağında bir gol buldu ve 1-0 öne geçti. tribünde inanılmaz gerilmiştik. takım daha baskılı oynuyor ama bir türlü gol gelmiyordu. oyuncular o kadar gergindi ki sanki topa vururken ayakları titriyordu.
maçtan 11 gün önce macaristanın debrecen takımından transfer edilen sırp igor bogdanovic'in de ilk maçıydı bu maç. sanki sahada sadece o tribün ve futbolcuların gerginliğinden bihaberdi ve rahat rahat hareket ediyordu :) maçın 73. dakikasında ve gençlerbirliği'nin gol orucunun 433. dakikasında ismail güldüren'in hala unutamadığım ara pasını alan igor cok temiz ve rahat bir şutla golü attı. tribünlerde o kadar mutlu olmuştuk ki görseniz şampiyonlar ligi kupasını aldık sanırdınız.
emimin ki o golden sonra tüm tribündekiler benim gibi bu maçta 5 gol de yesek eve mutlu gidecektik :) ha bir de herkesin katıldığı bir düşünce daha vardı ki, o da igor dışında sahadaki hangi gençlerli topçu gol olan o asisti alsaydı atamazdı :)