bir dönem barcelona forması giymiş olan ıbrahimovic'in eski takımına ettiği hakaretlerin bir kısmını derleyip toparladık.
barcelona'nın psg ile eşleşmesinden itibaren pek çok şey yazılıp çizildi. bu eşleşmede en çok dikkat çeken isimlerden biri de sorunlu olarak ayrıldığı katalan ekiple tekrar karşı karşıya gelecek olan zlatan ıbrahimovic.
ajax'ta başarılı geçen bir dönemin ardından juventus ve ınter'de forma giyen ıbra, 2009 yazında da barcelona'ya transfer olmuştu. kariyerinde neredeyse tüm büyük liglerde şampiyonluk olan isveçli golcünün tek eksiğiyse şampiyonlar ligi.
ıbrahimovic, psg forması altında ligde çıktığı 27 maçta 25 gol atarken, şampiyonlar ligi'nde de 7 maçta 2 kez ağları sarstı ve zagreb maçında 4 asistle oynadı.
sadece 1 sezon barça forması giyebilen ıbrakadabra, sezon sonunda milan'ın yolunu tutmuş ve katalan ekip hakkında kötü konuşmuştu. barcelona formasını üzerinden çıkarır çıkarmaz küfürler, hakaretler ve sataşmalarla eski takımına saydıran golcü oyuncu, şimdi de barça karşısında yarı-final bileti arayacak.
goal.com, aşağıda sizler için bir liste oluşturdu ve yıldız oyuncunun eski hocası pep guardiola ve barcelona'ya ettiği küfür ve hakaretlerle dolu sözlerini toparladı;
"mourinho tam bir yıldız... guardiola'nın aksine o gerçekten de işini biliyor. o içeri girince moraliniz yerine geliyor, guardiola ise karanlığı resmen yanında getiriyor, moral bozuyor. sanırım o kendini mourinho ile kıyaslamaya çalışıyor."
"çocuklum hayalim barcelona'da oynamaktı ve transfer olduğumda havalarda uçuyordum. harika başladı, ama ardından messi'nin çenesi düştü. kanatta değil ortada oynamak istedi ve taktiği 4-3-3'ten 4-5-1'e çevirtti. messi için beni feda etti, oyun içindeki özgürlüğümü elimden aldı."
"lionel messi müthiş bir oyuncu, inanılmaz yetenkli, ama onu pek iyi tanımıyorum. biz çok farklıyız. o 13 yaşından beri barça'da. bu kültürde büyüdü ve takımın 'okul' yöntemiyle ilgili bir sıkıntısı yok. herkes onun etrafında oynuyor, böyle olması çok doğal. ama takıma ben geldim ve ondan daha çok gol atıyordum, bu da onu rahatsız etti."
"guardiola'ya bir arkadaşımın dediği sözleri ilettim, 'bir ferrari satın aldın, ama onu fiat'mış gibi kullanıyorsun'. bu konuşma aramızı düzeltmiş gibiydi, ama sonra benim yüzüme bakmaz oldu."
"barcelonalı oyuncuların spor arabalarla tesise gelmeleri yasak. ben bu yasağı çok saçma buldum. ne sürdüğüm kimseyi ilgilendirmez. almeria ile oynayacağımız maçın öncesinde ferrari'mle geldim. bu da olay yarattı."
"soyunma odasında guardiola'nın bana sanki bir problemmişim, istenmeyen çocukmuşum gibi bakmasına uyuz oluyordum. saçma bir ortamdı. duvar gibi bir adam, tıpkı duvar gibi. hiçbir yaşam belirtisi göstermiyordu. mal mal bakıyordu. sonra gene o filozofik saçmalamalarına başlardı. ben de dinlemiyordum, yani neden dinleyeyim ki? ileri derece salakça konuşuyordu. yok kanmış, yok gözyaşıymış, termiş."
"benimle bir sorunun varsa sorunu çözmek senin elinde. sen bu takımın liderisin, hocamızsın. 20 kişiyle diyalog kurup sonra 21. görmezden gelemezsin. benim kitabımda iyi bir hoca herkesin problemlerini çözer, bunlardan kaçmaz."
"insanlar o 6 tane kupa kazandı diyor. barcelona dünyanın en güçlü takımı. takımın başında ben olsam gene kazanırdı. böyle bir kadroyla her kupayı kazanmanız lazım zaten. 4-5 as oyuncu sakatlansa bile kupayı gene kazanabilecek güçtelerdi. barça işte bu kadar güçlü bir takım."
"takıma motivasyon konuşması yapmadan önce sustuğu o anlarda bana mahatma gandhi'yi anımsatıyordu."
"guardiola halkın gözü önünde kusursuz gözükmek istiyordu. tiger woods da bunu istiyordu, ama bu imkansız."
"takıma adapte olabilmek için çok uğraştım, ama barcelona oyuncuları okul çocukları gibiydiler. hocayı körü körüne dinleyip,'neden' diye sormuyorlardı bile. ben kırmızı ışıkta geçen, kurallara körü körüne bağlı olmayan insanları severim. ben de olabildiğimden de nazik olmaya çalıştım ve sinirimi hiç dışa vurmadım."
"bir keresinde artık dayanamadım. guardiola yine mal mal bana bakıyordu. kendimi kaybettim ve 'düşmanım tam karşımda o kel kafasını kaşıyıp duruyor." diye düşündüm, ardından "sende o t****k yok, belki daha bile betersin' diye suratına bağırdım."
"mourinho'dan ölümüne korkuyorsun. cehenneme kadar yolun var!"
"sinirle içinde antrenman gereçleri olan bir kutuya vurdum ve yere eşyalar döküldü. pep gene bir şey demedi, sadece eşyaları kutuya geri koydu. ben o durumda olsaydım, kendimden korkardım."
barcelona'nın o dönemki yardımcı başkanı carles villarubi; "guardiola'yı halkın gözü önünde dövmekle tehdit etti. bana 'eğer beni bırakmazsan onu herkesin gözü önünde dayak manyağı yaparım' dedi. ıbra takımla bir türlü aynı mental yapıya sahip olamadı. onun transferi büyük bir hataydı."
ıbrahimovic: "laporta beni transfer etmenin büyük bir hata olduğunu söyledi. benimle anlaşmadan önce öyle demiyorlardı ama..."
"barcelona'da beni istemeyen sadece tek bir isim vardı. hayatım boyunca hiçbir hocayla bir problem yaşamadım ben. ama birden biri bu adamla binlerce farklı sorunum oldu ve ünlü filozofumuzla iletişim dahi kuramadım. derdi neydi bilmiyorum. ben 28 yaşındaydım ve kulübede oturacak 1 senem yoktu."
"başkan bana, 'hangi takıma gitmek istersin?' diye sordu. ben de, 'madrid' dedim. o da 'orası hariç her yer olur, madrid olmaz' diye cevap verdi."
yıldız oyuncu, barcelona'dan milan'a transfer oluşunuysa, "kötü bir liderliğin sonucu." diyerek özetledi.
guardiola; "söyleyecek hiçbir şeyim yok, kişisel bir durum değildi. ona sadece 99 puana ulaştığımız o yılda yaptığı katkılar için teşekkür edebilirim. bizle birlikte oynadı ve kalitesini gösterdi. takımın şampiyonlar ligi'nde yarı final oynamasında büyük payı oldu.
o, barcelona'ya gelmeden önce inanılmaz bir forvet olduğunu düşünüyordum. şimdi gitti ve artık daha da müthiş bir oyuncu olduğuna inanıyorum."
yıldız oyuncu hakkında konuşan bir başka isim de barça efsanesi johan cruyff olmuştu, hollandalı, "sahip olduğun kaliteyi daha çok ortaya koymalısın. efektif olmalısın, özellikle de başka bir ülkeden böylesine büyük bir kulübe geçiş yaparsan. italya'da forvet oynarken top kaybetsen de bir şey fark etmiyor, ama barcelona'da işler böyle değil. topu kaptırırsan topun peşinden ilk koşan sen olmalısın." demişti.
isveçli'nin menajeri mio raiola ise, "cruyff madem bu kadar çok biliyordu, neden barça onu transfer etmeden önce böyle konuşmadı? bence cruyff da guardiola'da akıl hastanesine kapatılmalılar. orada sessizce oturup, iskambil falan oynarlar. böylece barcelona'ya büyük katkı yapmış olurlar.
eğer bir oyuncuya 65 milyon avro ödeyip onu oynatmazsan, şaka yapmıyorum, gerçekten de yerin akıl hastanesidir." cevabını vermişti.
ıbrahimovic, psg forması altında ligde çıktığı 27 maçta 25 gol atarken, şampiyonlar ligi'nde de 7 maçta 2 kez ağları sarstı ve zagreb maçında 4 asistle oynadı.